katıldığı bir programda kendisine 'madem ingilizcen iyi, o zaman patlat bize bir şarkı' denildiğinde emre altuğ'un çok da güzel seslendirmiş olduğu harikulade eser.
'like a virgin' yada 'candy shop' tarzı bir müzik bekleyen konuk seyircilerin 'eh bu da fena bir şarkı değilmiş' gibisinden triplere bürünmesi de ayrı bir topic konusu olmalı kanımca.

(maskot kisi - 13 Şubat 2008 02:07)

muhteşem yorumu için:

(bkz: http://www.youtube.com/watch?v=cjnjcx8skxk)

(jiletlipasta - 18 Nisan 2009 13:19)

15 devrim romantizmcisine dinlettik, hepsi grup yorum cd'lerini yaktı, bir daha "aynı masada ekmek kırmak" gibi tabirler kullanmamaya yemin etti. böyle de bir şarkıdır.

(frank n furter - 24 Mayıs 2009 15:05)

ben türkiyede özgün müzik yapan bir müzisyen olsam şu şarkıyı dinledikten sonra ya müziği bırakırım ya da müzik anlayışımı ciddi bir şekilde gözden geçirirdim. o da devrim şarkısı bu da ama işte...

ha ideolojik halay çekilmez bununla o ayrı.

"here they talked of revolution
here it was they lit the flame
here they sang about tomorrow
and tomorrow never came.. "

(alpinsamuray - 6 Temmuz 2009 09:40)

les miserables'in confrontation ile birlikte en çarpıcı bölümü.

"phantom faces at the window, phantom shadows on the floor" sözleri ile birlikte barikatlarda ölen geçenler görünür arkada belli belirsiz ve gitgide yaklaşırlar.
bu esnada marius sanki arkadaşları canlıymışcasına dokunmak ister dokunamaz, gözyaşları süzülür ancak akan gözyaşları sadece marius değil o an queen's theatre`da müzikali izleyen her insan evladına aittir. (yalnız öndeki çekik gözlü çift hayaletlerden korkarak asyalılara has hoooaaww tepkisi verdi orası ayrı)

10th anniversary konserinden dinlemek için (bkz: http://www.youtube.com/…3ia36lilghk&feature=related)

(acilin ben akrebim - 7 Ocak 2010 21:03)

les miserables müzikalinden güzel bir şarkı, "oh my friends forgive me, that i live and you're gone" sözleriyle de insanı bi acayip şeyapar. şeyapar basbaya. sonra bunu söyleyen marius kendini ruhaniyete verir, olur olmaz fantom görür, orman değil seyran değil. neyse, sözleri de var:

there's a grief that can't be spoken
there's a pain goes on and on
empty chairs at empty tables
now my friends are dead and gone

here they talked of revolution
here it was they lit the flame
here they sang about tomorrow
and tomorrow never came..

from the table in the corner
they could see a world reborn
and they rose with voices ringing
and i can hear them now
the very worlds that they had sung
became their last communion

on the lonely barricade
at dawn..

oh my friends my friends forgive me
that i live and you are gone
there's a grief that can't be spoken
there's a pain goes on and on

phantom faces at the window
phantom shadows on the floor
empty chairs at empty tables
where my friends will meet no more
oh my friends my friends don't ask me (dırınırınııım)
what your sacrifice was for
empty chairs at empty tables
where my friends
will sing
no more.

(barbie - 8 Ocak 2003 13:40)

marius korkunç bir vicdan azabıyla "bütün arkadaşlarım çatışmada öldüde ben kurtuldum niçaan niçaan" diye bunu söyler insanın içini parçalar benim hıçkıra hıçkıra ağlamama neden olur..

(marlin - 29 Ocak 2003 15:01)

kac kere dinlemis olursaniz olun, her seferinde insani huzne, efkara bogan bir sarkidir, besteci(ler)inin elinden gozunden insanin opesini getirir..michael ball denilen ve soyledigi her sarkiyi bu kadar guzel yorumladigi icin kendisine kinle karisik hayranlik duyulmasina yol acan kisi soyler bunu, lakin original broadway cast yorumunu tercih etmek lazimdir, zira muzikalin konser kayidinda michael abimiz bu parcayi "cok hisliyim, cok efkarliyim, acilar icindeyim" duygularini abartarak gaza gelip soylediginden parcanin icine eder (imho).."oh my friends, my friends don't ask me, what your sacrifice was for" kismi ve orkestrasyonun muhtesemligi insana haykirarak bogurerek aglama istegi verir, siz de ihtilalde tum esrafinizi kaybetmis kadar olursunuz..

(cressida - 20 Mart 2003 23:12)

2013 yılında çıkan les miserables filmindeki eddie redmayne performansı için; http://www.youtube.com/watch?v=6laisbf1ovg&hd=1

(krnja - 26 Ocak 2013 15:25)

istanbulda satin almak icin bi cok yerde aradigim fakat dvd sine ulasamadigim sefiller muzikalinin bana gore en guzel parcasi. marius un aglamakli bir halde soyleyisi ve orkestra ile butunlugu ve patlama ani izlenmeye, dinlenmeye deger. en guzel konser kayitlarindan birini o muthis yorum ile hem izlemek hem de dinlemek isteyenler istiklal deki borusan in kutuphanesini ziyaret edebilirler.

edit: iki yil gecikmeli de olsa, artik sahibim.

(la traviata - 21 Mayıs 2004 17:21)