kesinlikle the eraserin en başarılı bir kaç şarkısından biri, aslında albümde başarılı olmayan bir şarkı yok ama.. inanılmaz bir ritim duygusu, zaman ve sonsuzluk üzerine düşündürücü bir deney.

(tinuviel - 8 Ekim 2006 00:35)

d&ad global student awards'un 2007 tarihinde düzenlenecek olanında ilk defa açılan müzik videoları kategorisine sponsor olan radiohead'in, klip çekilmesi için öğrencilere verdiği parça. bu ödüllerin verilip edilmesi haziranı temmuzu buluyormuş, bilmiyorum thom yorke araya başka klip ya da single koyar mı da; en azından şimdilik the eraser'ın harrowdown hill'den sonraki ikinci klip parçası için the clock diyebiliriz.

bir de şu hali var: http://www.youtube.com/watch?v=huxb6llly10

(radioheadbanger - 6 Aralık 2006 12:03)

(bkz: durduk yerde adamin amina koyan sarkilar)

(ocallo - 19 Şubat 2008 00:00)

albüm versiyonu da iyi güzel de, ama thom yorke'un tek başına akustik gitarla çaldığı versiyonları vardır bi de bu parçanın, ki inanılmazdır. o nasıl bir ritm atmaktır gitarda, hadi onu da geç, o ritmi atarken bi de şarkı sölemek...

(archers - 23 Aralık 2008 16:13)

saate baktıran takvimi okutturan şarkı. 'time is running out for us' gözleri kapattıran yelkovanın kovaladığı akrep kadar yoran insanı. ''you just move your hands upon the wall'' içinden duvar geçen bir şarkıyı da sevme amına koyayım deli gönül.

(veryveritas - 3 Kasım 2009 09:03)

akustik versiyonu thom abinin en sağlam solo performanslarından biridir. belki de en iyisidir ne bileyim...

(orome - 27 Ocak 2011 23:00)

bu sarkiyla ilgili uzun yazmak isterdim ancak su an etkisinden cikamadigim icin kisa bir tanimla gecistirecegim: thom yorke dehasinin zirve yaptigi, insani alip goturen, kafanizin icinde defalarca donup duran sarkilardan.

(gti dy dx - 17 Mart 2011 04:16)

wake up diyor ya, allah onun belasını versin.

(aic - 12 Mart 2012 16:11)

(bkz: thom yorke) kanatlandırır.

(somnolent - 30 Temmuz 2012 14:08)

thom yorke´un en sevdigim, begendigim, bayildigim performansina ait sarki.

http://www.youtube.com/watch?v=z1nfb-r-_gi

(filia - 1 Şubat 2013 01:37)

christian marclay'in yuzlerce filmin icinde saat gecen sahneleri kollajlayarak olusturdugu 24 saatlik eseri. o anda saat kacsa, izlediginiz filmde de o saati goruyorsunuz.

dogal olarak, herhangi bir konu yok bu eserde. sadece bir saat izleyebildim, cok keyif aldim. bolumler arasi gecis cok guzel olmus.

(bhishma - 23 Nisan 2013 22:28)

iki gün önceki muhteşem performansı şuradan izlenebilir bu şarkının;

http://www.youtube.com/…-pgoimje8k&feature=youtu.be

(xii - 27 Temmuz 2013 18:04)

berimbau tonunun ayrı bir tat verdiği her türlü mükemmel parça.

(karsiyakali - 29 Temmuz 2013 00:31)

dinledikçe bağımlılık yapan şarkı. thom yorke'un deneysel müzikte neden başat olduğunun kanıtı şarkıdır.

kurtlar vadisi dizisinde operasyon müziği de olurmuş lan. thom yorke'un vokalini duymamaya çalış, valla cuk otururmuş. ekmeğini yerler buradan.

(napalmert - 15 Şubat 2014 14:50)

christian marclay'in ziyadesiyle popüler 24 saat süren eseri. 9 mayıs cuma günü salt beyoğlunda gösterime girecek. daha önce gösterildiği yerlerde 3-4 saatlik kuyruklar oluyormuş , bizde ne olur bilmem.

(dodi el ford - 8 Mayıs 2014 17:21)

25 mayıs'a kadar salt beyoğlu'nda gösterimde kalacak olan müthiş eser.

üç senede tamamlanıp, son halini almış.
kaldı ki üç sene bile oldukça hızlı bir zaman, bu tip zor bir olaya göre.

yukarda da anlatılmış ama, ekleyeyim;
24 saat sürüyor, ve gerçek yaşamdaki saatle aynı anda ilerliyor.
yani kol saatiniz kaçı gösteriyorsa, filmdeki saat de onu gösteriyor.

gidiniz, görünüz.
sıkılırsanız çıkarsınız, ne olur yani.

websitesindeki tanıtım ise şöyle;

sanatçı christian marclay'in 2010 tarihli sıradışı video işi the clock [saat], 9-25 mayıs tarihlerinde salt beyoğlu'nda 24 saat boyunca izlenebilecek.

marclay, the clock'ta sinema tarihinden zamanın akışına vurgu yapan binlerce sekans kullanır. kol saati, saat kulesi, çalar saat, hatta guguklu saat görüntüleri orijinal içeriklerinden çıkarılıp kronolojik olarak 24 saatlik gerçek zamanlı bir kurgu şeklinde yeniden düzenlenmiştir. çok sayıda sinemasal dönem, kurgu, stil ve türün sıralandığı the clock, birbirinden farklı bu film kesitlerini, zamanın durmak bilmez ilerleyişinin işin hikâyesine dönüştüğü anlamlı bir bütün hâlinde bir araya getirir.

yerel saate göre işleyen the clock, bir görüntü deposu olarak her bir dakikayı, ağır dramdan hollywood türü gerilime, alelade bir iş gününden büyük bir aşka çeşitli sahnelerle göz önüne serer. ayrıca, gerçek bir saat gibi işleyerek izleyicilere o an günün hangi saatinde olduklarını gösterir. the clock, dakika dakika sonsuz bir çelişkiyi; zamana kimsenin hükmedemeyeceğini anımsatır.

üç yıllık yoğun bir araştırma ve çalışmanın ürünü olan iş, "zamanımızın başyapıtı" (the guardian) ve "tek kelimeyle vurucu" (the huffington post) olarak nitelendirildi; 54. venedik bienali'nde altın aslan ödülüne layık görüldü.

the clock bugüne dek londra, new york, kudüs, ottawa, seul, venedik, moskova, toronto ve los angeles gibi kentlerde sergilendi. ilk gösterimi ekim 2010'da londra'da white cube'de gerçekleştirilen iş, ocak 2011'de new york'ta paula cooper'da yer aldı. o tarihten bu yana, 2011'de ılluminations sergisi kapsamında 54. venedik bienali ile british art show: 7 kapsamında hayward gallery, los angeles county museum'da (lacma); 2012'de new york'ta lincoln art center'da; 2013'te san francisco museum of modern art (sfmoma) ile new york'ta museum of modern art'ta (moma) ve son olarak guggenheim bilbao'da (18 mayıs'a kadar) gösterildi.

christian marclay'in işleri, son 30 yıl içerisinde dünya çapında birçok kurumda sergilendi. 2003'te los angeles'ta ucla hammer museum tarafından gerçekleştirilen retrospektif sergisi, kuzey amerika'da başka kültür kurumlarının yanı sıra fransa, isviçre ve birleşik krallık'a taşındı. sanatçının video işlerine odaklanan ve 2007'de paris'teki cité de la musique tarafından hazırlanan replay adlı gezici sergi, 2008'de montreal'da dhc/art'ta açıldı. 2010'da whitney museum of american art, marclay'in "grafik notaları"nın farklı performanslarla müzisyenlerin yorumuna açıldığı christian marclay: festival adlı kişisel bir sergi düzenledi.

9-25 mayıs tarihlerindeki the clock gösterimi boyunca salt beyoğlu'nun giriş katı 24 saat açık olacak. the clock, gösterim için mekânsal açıdan yeniden düzenlenen açık sinema'da yer alacak.

(adin ne zenci - 19 Mayıs 2014 14:51)

seyrederken en çok zamanın nasıl geçtiğinin bu kadar farkında olarak zamanın nasıl geçtiğini anlamadığınıza şaşıracağınız müthiş film, şey...

(kaktus - 23 Mayıs 2014 22:15)

salt beyoğlu'ndaki gösterimi bugün sona eren ve izleyenlere bambaşka bir deneyim yaşatan sanat eseri. christian marclay çalışması. tam bir deli işi. izlerken zamanı unutacağınız binlerce sekans, zamanı unutmanıza izin vermiyor. gerçek bir çelişki.

zaman düşer ellerimden yere
oradan tahtaboşa
saatler çalışır izinsiz hep bir sonraya

(aksoy - 25 Mayıs 2014 21:50)

thom yorke'un the eraser albümden, her şeyiyle deneysel ve nefis bir parça.

time is running out for us
but you just move the hands upon the clock
you throw coins in the wishing well
for us
you just move your hands upon the wall

it comes to you begging you to stop
wake up
but you just move your hands upon the clock
throw coins in the wishing well
for us
you make believe that you are still in charge

(jui - 30 Haziran 2006 17:02)

şarkı söylerken sözlerinin anlaşılmaması için elinden geleni yapan ve doğrusu bu haykırışları, uzatışları, karanlığımsı çığırışları kendisine pek bir yakışan thom yorke dışında kimseye gitmeyecek türden klasik thom yorke şarkılarından biri. ama albümün en iyilerinden biri mi, biri. ayrıca albümün diğer bir fevkalade ve benzer "zaman temalı" şarkısı için (bkz: and it rained all night)

(alexis zorba - 20 Ağustos 2006 17:59)