Süre                : 1 Saat 39 dakika
Çıkış Tarihi     : 19 Nisan 2007 Perşembe, Yapım Yılı : 2007
Türü                : Drama,Fantazi,Bilim Kurgu
Ülke                : Arjantin
Yapımcı          :  LadobleA
Yönetmen       : Esteban Sapir (IMDB)(ekşi)
Senarist          : Esteban Sapir (IMDB)(ekşi)
Oyuncular      : Valeria Bertuccelli (IMDB)(ekşi), Alejandro Urdapilleta (IMDB)(ekşi), Julieta Cardinali (IMDB)(ekşi), Rafael Ferro (IMDB)(ekşi), Florencia Raggi (IMDB), Sol Moreno (IMDB)(ekşi), Jonathan Sandor (IMDB)(ekşi), Raúl Hochman (IMDB), Ricardo Merkin (IMDB), Carlos Piñeiro (IMDB), Camila Offerman (IMDB), Alejandro Regueiro (IMDB), Christian Amat (IMDB), Federico Miri (IMDB), Paulina Sapir (IMDB), Silvia Okeksilein (IMDB), Vicenzo Mazzei (IMDB), José Manuel Diaz (IMDB), Fabián Diaz (IMDB), Gaston Pratt (IMDB), Diana Szeinblum (IMDB), León Dogodny (IMDB), Daiana Cincunegui (IMDB), Leticia Mazur (IMDB), Griselda Siciliani (IMDB), Gustavo Pastorini (IMDB)

La antena (~ Antena) ' Filminin Konusu :
Esteban Sapir'in sessiz sinema döneminin filmlerinden esinlenerek, günümüz sorunlarını metaforik anlatımlarla dışa vurduğu ve yarattığı gerçeküstü dünyada distopik bir hikaye çizdiği 2007 yapımı film. mr. tv insanların seslerini çalarak onları sessizliğe mahkum eder. insanların tüketmeye bağımlılaştırıldığı ve koşulsuz bir şekilde itaat etmeye programlandırıldığı bu kentte mr. tv'ye bunlar bile yetmez. daha da fazlasını isteyerek emrindeki bilim adamlarıyla, insanları hipnotize edecek bir makine geliştirir.


Oyuncular
  • "aynı zamanda on dokuzuncu ankara uluslararasi film festivali programında da yer alan çok sağlam bir film..."
  • "yönetmenliğini esteban sapir'in yaptığı, 2007-arjantin yapımı, siyah-beyaz fantastik film."




Facebook Yorumları
  • comment image

    2007 çıkışlı, bir estaban sapir filmi. siyah beyaz ve sessiz. ifistanbul 2008'in nadide sunumlarından biri.

    arjantinli yönetmen göndermelerle, simgelerle dolu o kadar güzel bir çizgi yaratmış ki; her karesine ayrı küçük bir hikaye yazılabilir, her karesinde farklı pek çok detay bulunabilir. klişelerden oldukça uzak bilakis müthiş orjinal bir senaryosu var. ve nasıl bir sinematografidir ki böyle bir bütünlük yakalanabilmiştir.

    iletişim dünyasına, medya sektörüne ağır bir eleştiri. sesleri çalınan ve kurulmuş sistemin bir parçası olarak devam ettirilebilmeleri adına beyinleri sembollerle yıkanan, uyuşturulan insanlar. başkaldırmaya gücü olmayan, korkan, farkındalık seviyesi yerlerde sürünen, önüne koyulanı sorgusuzca kabul eden, gördüğünü aynen uygulayan, hayatında değişikliğe yer bulunmayan.. bir toplum.. usulca yaratılmış, çarka uydurulmuş, sessizliğe mahkum edilmiş bir toplum! var olanın tehditsizce yoluna devam edebilmesi ve hatta bu üstün otoriter düzeneğin az daha beslenebilmesi için sanki sessizlik bile yetmezmiş de düşünceleri de en sağlam çubuğu dikmek adına çalınsınmış onlardan..

    bir on kere daha izleyip her sahnesine spoiler vermek istiyorum. film noir kategorisindeki yerini kült olarak alacağına dair inancım sonsuz. estaban sapir'in fritz lang'ın yeni dönem bayrak temsilcisi olacağının göze takılan ilk sinyali.


    (carmen - 16 Mart 2008 20:05)

  • comment image

    aslında klasik bir senaryo yapısına sahip olmakla birlikte yarattıgı görsel atmosfer ve deneysel anlatım teknikleriyle aşmış bir film olmayı başaran filmdir. alman ekspresyonist döneminden etkilendigi çok açık ve seçiktir filmde. gölgelerle olsun baska baska göstergeler olsun. dark city ile ardarda izlendiğinde çok tadında bir distopik şehir düeti arzetmektedir. ayrıca yaşasaydı rudolf arnheim'in tapacagı bir film olurdu heralde diye düşündüm filmi izlerken. zira arheim'a göre sinemanın en iyi dönemi sessiz sinema dönemidir, çünkü filmin hayatın gerçekliğinden mümkün oldugunca uzak bir anlatımı olmalıdır der arnheim. hayat renkliyken filmin siyah beyaz olması, insanlar gerçek hayatta konuşuyorken sessiz filmde konuşmanın olmaması gibi şeyler gerçeğin yaratıcı süzgeçten geçmiş bir yorumu olduğu için de sessiz sinema sanata en yakın sinemadır diye bir teori öne sürer. la antena'da tam bu noktada duruyor gibi, gerçekliğin yaratıcılık süzgecinden geçerek yeni bir anlam kazandığı bir film olarak.


    (onewayticket - 13 Aralık 2008 02:41)

  • comment image

    sesleri kısılan insanlar , aslında bugünlerde maruz kaldıklarımıza dair manidar bir film, sanki "ses"imiz alınmışçasına biz de çoğu suça ortaklık ediyoruz susarak, sanki savaşın şahidi pozisyonunda olmak , televizyon ekranından, atılan bombaları sanki pahalı bir hollywood yapımıymışçasına, rahat ve huzurlu evlerimizde seyretmek bizi de yadsıyamayacağımız sessizliğe mahkum ediyor. la antena bu sessizliğin hala sonlanabilir olduğuna dair bir film, nasıl düşüneceğimizi, nasıl tepki vermemiz gerektiğimizi, duyarsızlığımızı yöneten medyaya bir başkaldırı aslında. haber alma özgürlüğümüzü belli çıkar çevrelerinin suyuna giderek yapan medyanın, aslında vaad ettiği haber alma özgürlüğünden ziyade, kendi özgürlüğümüzü nasıl kısıtlandığının ve bizi nasıl giderek kıstırdığının farkına varmamız için hala geç olmadığını anlatırcasına, bir nebze de olsa umut vaad eden bir film aynı zamanda.


    (personalfable - 3 Ocak 2009 01:49)

  • comment image

    işte sinema böyle olmalı dedirten film. günümüz dünyasına; sıfıra yakın diyalogla ve siyah beyaz görüntüyle mükemmel bir eleştiri yapılmış. mutlaka izlemem gereken bir film söyle bana derseniz la antena ilk söyleyeceğim filmlerden biri olacaktır.

    --- spoiler ---

    şehrin kurtulmasındaki tek umut olan ve şehri kurtaran çocuğun uzun süre boyunca kafasına taktığı şeyde(adını bilemedim) cccp yazması da oldukça manidardır.

    ---
    spoiler ---


    (vidar - 3 Haziran 2009 02:11)

  • comment image

    kör gözüne parmağım (bir de bunun doğrusu nedir allaşkına?) bir alegori sessiz döneme atfedilen bir estetikle aktarılıyor. son dönemden yine sessiz dönem sitayişi mahiyetinde bir dr plonk vardı böyle, ama bu film biraz daha sağlam; hikayesi boyunu geçmeyecek şekilde (bkz: boy vermek) derin ve başarılı bir görseli var. surrogates gibi filmleri fazla 'hollywood' bulanlar için gelsin.


    (shocktheworld - 30 Eylül 2009 15:24)

  • comment image

    mükemmel bir faşizm eleştirisi. medyayı kontrol eden egemen sınıfın insanların bilinçlerini nasıl kontrol ettiğine dair iyi bir tasvir. baskı sistemlerine karşı çok sesliliğin ve propagandanın önemini de inanılmaz güzel vurguluyor.

    faşizmin, kapitalist üretim için olan değerini de ekleyince gerçekten söyleyecek söz bırakmıyor.

    (bkz: ne zamandır da böyle güzel film izlememiştim)


    (emokan do puablo - 4 Ağustos 2011 00:07)

  • comment image

    bir edit faciası. dijitalle eski görüntü veren zaten tüm yapımlar berbatken, buna bir de dijital kafayı ekleyince sündükçe sünen sahneler, "ispanyolcam mı gelişti acaba" lık font savaşları, uzadıkça uzayan homage lar. yazarken içim mkalktı. öğhk.

    ama bunu tamamıyla animasyon yapsalardı o zaman izlenebilrdi. archer ı nasıl bayıla bayıla izliyorsak la antena da temposunu yüksek tutsa bizi yakalayabilirdi, fikir fena değil çünkü.


    (portik - 24 Nisan 2012 14:39)

  • comment image

    şehirdeki sesin çalınmasından sonra kelimelerin de halkın elinden alınmaya kalkışılması tamda şu dönem izlenilmesi gereken filmler arasında ilk 3 de yerini koruyor.
    az malzeme ama doğru malzeme ve bol lezzet uygulamasında doruklarda gezinen bir yapıt.


    (pain - 6 Ağustos 2013 19:00)

Yorum Kaynak Link : la antena