bir robert duvall filmi. tangoyu sevmeyen kişilerin filmden herhangi bir zevk almamaları büyük olasılık. tangoseverler ise pablo veron'a doyamayacaklar, ama neyse ki geraldine rojas var, vuelvo al sur var...

(salome - 4 Ekim 2009 22:17)

bir robert duvall filmi...dansa meraklı bir kiralık katilin, adam bogazlamak için gittiği arjantin'de tangoya merak sarmasını konu alır.film boyunca adamın başına kötü bir şey gelecek hissi uyandırılır, hele de adam "adios muchachos" deyip durdukça, "tamam bu foreshadow", kesin gidecek bu adam diye düşünürsünüz..
ayrıca filmdeki az sayıdaki tango sahneleri uçurabilir zevkten..

(salome - 8 Eylül 2004 10:17)

http://www.mgm.com/ua/assassinationtango/

(bayatis - 5 Ağustos 2005 10:51)

robert duvall ile luciana pedraza'nin kahvehanede yaptiklari dialog, bulunduklari salonlar, hafif salas ortamlar sebebi ile arjantin'e gitme, gocme gazi veren bir yapim. hele luciana'nin "arjantin'e hosgeldin arkadasim" deyip, capkin capkin guldugu sahne.

(ogamiitto - 5 Ağustos 2005 10:58)

neden diye soruyorum kendime hep. neden izledigim tum tango filmlerinde muhtesem dans eden erkeklerin yaninda berbat dans eden kagit bebekler oluyor? geri adimlar urkek, dizler kirik, sol el hep adamin sirtinda... tango lesson bu konuda korkunc dans eden sally pottera yanindaki efsanelerden oturu^* katlanmamiza neden olarak basi cekmistir. carlos sauranin tangosundaki citir kizimiz en fazla birkac yil dans etmis yeni yetme bir danscidir ve yardimci kadin oyuncu kadar ne role ne dansa agirligini koyamamaktadir. simdi de assassination tango...

konusunu ozetleyeyim: boka batmis arjantin... devrimden kalmis cezalandirilmamis suclari ve haliyle dusmanlari bulunan bir general... generali oldurmek icin sokaktaki yuzlerce ac insani kullanmak yerine su ise bakin ki amerikadan eline silah degil okuma gozlugu ve pipo yakisacak kart bir suikastci getiriyor dusmanlari. suikastcimiz subyanci egilimleri bulunan asik oldugu kadinin kucuk kizina her an "babacik" diye bagirtarak sarkmaya hazir beceriksiz bir dede. bu ithal suikastci arjantine gelir ara sira tango izler ona buna sarkar. boyle gunduz vakti elini kolunu artik bilmem baska nerelerini sallaya sallaya gider ve elindeki cuk kadar silahla once kapidaki korumayi sonra generali vurur. hizmetcisiyle geyik yapar bir guzel. hizmetci buna bon bon bakar. ama adam tabiki olay yerinden kacar ve yakalanamaz neden? cunku amerikan pasaportu vardir. pasaporta zum ile ulkeden tereyagindan kil ceker gibi kacisi goruntulenir. katilimiz geride biraktigi sevgilisi ve sevgilisinin kucuk kizina doner.

bu filmin icinde bir cinayet var evet tango katledilmis. robert duvall kendine oyle asiri guveniyor ki rolden ne kadar koptugunu farkedemeden aile babasi mi dans sevdalisi mi sogukkanli bir katil mi ne oynamak istediyse hic biri olamiyor. ve sonunda muhtemelen tipki filmdeki gibi bir yerde rastlayip kart kart gulerek ve "ust katta ^*bilardo salonu^* alt katta dans salonu ve tango keh keh keh" diyerek tanistigi tangoyu gorsel etkileyiciligi artirmak icin kullanarak bir film cekiyor. "tangonun erotizmi, masum cocuk sevgisi, cinayet ama hakli bir cinayet olsun... arjantin devrimi bicilmis kaftan! tamam olur bu is" seklinde yola cikip ego masturbasyonuna gidiyor.

neydi o sacma sapan detaylar... kafede otururken fantaziler kurdugu hatuna "yasli olmasaydim seninle sansim olur muydu?" diye sormasi ve de hatunun "hala var aslanim yigidim hosgeldin arjantin burasi yalarim" tribi cevabi? ne konuyla ne olaylarin gelisimiyle filmdeki herhangi birseyle alakasi olmayan bu kisa dialog filmin disina tasmis beyaz perdeden salona izleyiciye kadar ulasmis rolune burundugu kisiligin degil robert duvallin "duydunuz mu? aloo? duymayan kaldi mi??" diye sessizce bagirarak hatta yirtinarak kendine ve tum dunyaya hala kadinlarin ilgisini cekebilen ve istedigi kadini etkileyebilen biri oldugunu ispatlama girisimidir. zira filmde ne kadina asik olmustur ne de aralarinda hayalden oteye gitmeyen dans sekanslarindan gayri bir yakinlasma.

otele attigi fahisenin hakkinda polise verdigi ifadede "bana babacik dedirtti" sozlerini kullanmasi ve sevgilisinin kizina sevgilisinden daha cok deger verdigini birkac kez dile getirmesi ustelik bu kucuk kizin hediyesi icin hayatini tehlikeye atmasi sozde kiralik katilimize bir de subyanci ozelligi eklemis ancak tekrar belirtmeliyim oyunculuk o kadar kotu ki robert duvall bence yasi geckin beceriksiz dansa ozenmis kart bir cakali oynamis. yani kendini. subyanci da olabilir yani bilemiyorum.

filmde dikkatimi ceken bir diger nokta ise arjantinin surekli olarak asagilanmasi. bu filme nasil katkida bulundular bu kadar dansci oyuncu hic mi sesini cikarmadi bu adam nasil bunlara curet etti inanamiyorum. oncelikle filmde bariz bir bicimde "arjantinde istedigini duduklersin adam bile oldurur boyle elini kolunu sallaya sallaya ceker gidersin" deniyor. polisin mafya ile is birligi icinde oldugu birkac kez vurgulaniyor. katilimiz "yok artik polis de mi var" diye sorunca "herhalde yani burasi arjantin" deniyor. salak amerikali tribindeki kiralik katil bir ulusun batil da olsa uzuntu verici bir kaybini hatirlatan bir aliskanligi^* ile ulu orta edepsizce anira anira gulerek dalga geciyor. tangoya ve arjantin kulturune ait bu kucuk detaylar yavasca izleyiciye gosterilecegine hayatinda ilk kez arjantine gelmis bir amerikali masalarina oturdugu arjantinlilere birden arjantini anlatmaya basliyor. tuvalette yazilmis olmasi muhtemel repliklerle bu kulture ve dans iliskin gercekten filmin dalga gecilen sacma sapan detaylarina donusuyor.

hos ben sahsen arjantinlilerden hic hazzetmem cunku arjantin erkekleri harbiden okuzdur. ama maco sert erkek falan degil cidden okuzdur. ellerini koltuk altina koyup hindi sesi cikararak dansa davet etmelerinden ya da zirt pirt hindi salamli sandvic yiyip yemedigimi sormalarindan baskalarinin kulturune ne kadar saygili olduklarini anlamisligim coktur. bu arjantin milleti tum guney amerikaya tepeden bakar kendilerini italyan varsayarlar (filmde bununla ilgili kucuk bir detay da var. suikastci bakkala girer adama "italyan misin" diye sorar adam cevap verir "hayir arjantinliyim" oysa gercek bunun tam tersidir). arjantin restoranlarinda bile "italyan mutfagi" yazar menulerde. oyle bir cinstir bunlar. ama yine de koca bir ulus bu sekilde dalga gecilmeyi haketmiyor.

kisacasi film bastan sona falso. merakla dans sahnelerini bekliyor olmasaydim kesinlikle izlemezdim sonuna kadar. ancak kabul etmeliyim ki sonunu bekledigime degdi. en sondaki kisa dans gosterisinin muzik ve dans senkronizasyonu montajda bariz bicimde kaydirilmis olsa da izlemeye degerdi.

(fira - 7 Aralık 2005 08:17)