gereğinden uzun bir an.

---biraz biraz spoiler---

canlı balık yediklerinde canavarlaştıklarından donmuş balık yiyen timsahcıklardan almış film adını. bir de balık yetiştirip balıkları canlı kanlı insan etiyle besledikten sonra mikrodalgada pişirdikleri donmuş balıkları yiyip yiyip kusuyorlar. tabi burada üç farklı yerde bu balıklar ama olsun. filmin ana teması intikam soğuk yenen bir yemektir ve yaşamak acı verir. dünyanın başlangıcından bu ana kadar geçen süre kadar sonra dünya sona erecek ve her an bu anda geçiyor. yani hiç başlamadı ve hiç bitmeyecek sanki... hep acı hep acı. nereye kadar. yaşamın sonuna ben karar veririm dedi adam stoacılar gibi. bir ana sıkıştık. geçmiyor aynı aynı. haneke gibi hakikaten fazlasıyla ama o kadar başarılı değil. yine de kandan revandan birşey olmaz diyorsanız izleyiniz. bu da böyle ne biçim bir entry oldu lan. uykusuzken izlemeyin olum. sarhoşken de izlemeyin.

---biraz biraz spoiler---

(katatonik degirmen - 10 Ocak 2012 01:33)

haneke esinlenmesi olabilir ama yönetmeni haneke taklitçiliği yapıyor diye geçiştirilecek bi film değil. 93 yılında petshop sahibi bi çiftin benzer şekilde bağırsaklarına ayırarak insanları öldürdükleri cinayetlerden esinlenerek yapılmış bi film. filmin uzun süresi ilk başta izlesem mi izlemesem mi tereddütüne soksa da, olayların hızlı gelişimi ve yoğunluğuyla akıcı bi şekilde ilerliyor. fazla gore sahnesi bulunmasa da ve daha dram ağırlıklı olsa da gore japon filmleri sevenleri tatmin edecektir diye düşünüyorum en azından ben tatmin oldum.

(bion - 29 Ocak 2012 20:26)

--- spoiler ---
absürd japon filmi. haneke ile ilgisi yok ... bir yerden sonra kırmızı gülmenin rengi hali haline geliyor, her yerde etler, kemikler, insan parçaları, adamlardan daha sapkın kadınlar, aşırı absürd cinsellik ve cinayetler. sıkıcı ... hem de 2,5 saatlik bir absürd sıkıcılık. tabi hakkını vermek lazım seyrettiğim başka bir şeye de benzemiyordu.
--- spoiler ---

seyretmeye karar vermeden evvel youtube'de trailer falan izlemek lazım ....

(ride - 30 Nisan 2012 22:46)

işte bu filmden sonra insan daha bir inanıyor birini öldürüp cesedinden kurtulmanın aslında pek de matah bir şey olmadığına.

(treacherous - 14 Aralık 2014 23:10)

özgünlüğüyle kategorilendirilemeyen japon sinemasına yakışan film.

gerilim veya dram tam karar veremiyorsun.

(hayati sorgulayan adam - 13 Şubat 2015 12:54)

gitgide karanlıklaşan, karanlıklaştıkça iyice sersemleten 2010 yapımı shion sono başyapıtı.

haneke'yle alakası olmadığı kısmına ben de katılıyorum, ama bu filmin değerinden bir şey kaybettirmiyor.

gerçek bir hikayeden esinlenildiği söylense de, gerçek hikaye bu kadar kanlı değil ve sadece bir kaç cinayetle sonuçlanmıştır.

yalnız eklemeden geçemeyeceğim, iri memeli japon hatunlar da pek bir güzel olmakta ^*

ortalama bir izleyici için oldukça sert sahnelere sahip olmakla beraber, klasik japon gore filmlerine alışık seyirciler için çok şaşırtıcı ve abartılı bir sahne yok ama kendinizi başroldeki ezik karakterle özdeşleştirdiğiniz için içiniz baya bir sıkılabilir film boyunca, çünkü adamın burnu boktan kurtulmuyor, filmin sonunda ise net rahatlıyorsunuz.

kısacası güzel bir gerilim filmi, izlemeyenlere tavsiye edilir.

http://www.imdb.com/title/tt1632547/

(jubei - 16 Mayıs 2015 12:01)