Süre                : 1 Saat 38 dakika
Çıkış Tarihi     : 07 Eylül 1984 Cuma, Yapım Yılı : 1984
Türü                : Cinayet,Drama,Heyecanlı
Ülke                : İngiltere
Yapımcı          :  Zenith Entertainment , Recorded Picture Company (RPC) , Central Productions Ltd.
Yönetmen       : Stephen Frears (IMDB)(ekşi)
Senarist          : Peter Prince (IMDB)(ekşi)
Oyuncular      : Freddie Stuart (IMDB)(ekşi), Ralph Brown (IMDB)(ekşi), A.J. Clarke (IMDB)(ekşi), Terence Stamp (IMDB), Lennie Peters (IMDB), Bernie Searle (IMDB)(ekşi), Brian Royal (IMDB)(ekşi), Albie Woodington (IMDB), Willoughby Gray (IMDB), Jim Broadbent (IMDB), Manuel de Benito (IMDB), Juan Calot (IMDB), Enrique San Francisco (IMDB), Joaquín Alonso (IMDB), José Luis Fernández 'Pirri' (IMDB), Camilo Vilanova (IMDB), John Hurt (IMDB), Tim Roth (IMDB), Fernando Rey (IMDB), Carlos Lucena (IMDB), Bill Hunter (IMDB), Laura del Sol (IMDB), Miguel Garmendia (IMDB), Carlos Zabala (IMDB), Eneko Olazagasti (IMDB), Patxi Barko (IMDB), Xavier Aguirre (IMDB), Carlos Tristancho (IMDB)

The Hit (~ Kiralik Katiller) ' Filminin Konusu :
Kahramanımızın ailesi ve işleri ile ilgili bir takım sorunları vardır. Yine sorunlarıyla yüzleştiği bir akşam bara gider rahatlamak için. Barda kafasını çekerken birisi ile tanışır. Dertlerini anlatır ve bir süre sonra dost olurlar. Aslında profesyonel bir katil olan bu yeni dostu, ondan öldürülmesini istediği beş kişinin adını bir mendile yazmasını ister. Adamımız bunun şaka olduğunu zanneder ilk başlarda. Ama zamanla görecektir ki bu bir şaka değildir ve katil listedekileri teker teker öldürmeye başlar.





Facebook Yorumları
  • comment image

    1984 tarihli bir stephen frears filmi. başrollerinde üstadlar john hurt ve terence stamp ile daha bıyıkları yeni terlemiş tim roth var.

    kesinlikle ama kesinlikle göz ardı edilmiş bir film. eski gangster yeni aydınlanmış birey rolünde izlediğimiz terence stamp yine efsanevi bir iş çıkartmış. üstüne kiralık katiller john hurt ve toy tim roth'un iyi performansları ile ispanya'nın yolları eklenince cidden seyredilmesi şart olmuş.

    terence stamp'in benzer performansta ve bir diğer göz ardı edilmiş soderbergh filmi the limey'i ise 'bunu izleyen bunu da izledi' kategorisinden tavsiye etmekte fayda var.


    (evg - 16 Mayıs 2009 01:47)

  • comment image

    jenerik müziğinde roger waters ve eric clapton'ın, film müziklerinde ise paco de lucia'nın parmaklarının olduğu film.

    --- spoiler ---

    beni en çok, yakalandığı zamanki soğukkanlılığını yol boyunca sürdüren ve sürekli ölüme hazır olmaktan bahseden willie'nin öldürülürken ki paniği ile maggie'nin yakalandığı zamanki ve yol boyunca sürdürdüğü paniğe karşılık öldürülmek üzereyken ki soğukkanlılığının hem kendi içlerinde hem de iki karakter karşılaştırmasındaki tezatı etkiledi galiba bu filmde.
    ve tabi ki, ilkinin ölmüş diğerinin sağ kalmış; sağ kalmakla da kalmayıp braddock'ı yakalatmış olması.

    ---
    spoiler ---


    (kuyu cadisi - 18 Kasım 2012 00:03)

  • comment image

    farklı bir tarzda başlayıp başka yöne giden bir film.

    --- spoiler ---
    öncelikle en baştan itibaren bana şiirselliği hissettirdi, her bir söz ve her bir kare adeta bir şiir oluşturuyordu.

    filmin sonlarına kadar aklımda tek bir soru vardı. peki neden öttü?
    cevabını kendi veriyordu ama tam olarak tatmin olmamıştım. son sahnede çırpınışı sanırım cevaptı. yaşamak istiyordu. hangi insan ölüme hazır olduğunu söylese bile hazırdır? willie'de bu yüzden öttü. hapishanede çürüyüp gitmektense sonu geleceğini bile bile dilediği gibi yaşayarak.

    braddock ise bende tam bir cellat havasını yarattı. willie'de aynısını film içerisinde söylüyor. duygu yok. tarafsız. ona verilen görevi yerine getiriyor.
    gözlük takması belki de bundandır.

    sonlarına doğru bütün filmin ölümün üzerine kurulu olduğunu hissettim. hazır ol ya da olma, ister genç ister yaşlı ol ölüm var. braddock ise gözümde ölüm meleğine dönüştü.
    bütün karakterler bir tarafı temsil ediyordu. hepsinin farklı tarzı vardı. fakat hepsini birleştiren bir nokta -ölüm- var.

    filmin müziklerini paco de lucia 'nın yaptığını öğrendiğimde ise mutlu oldum. onun müzikleri ve ölüm temalı bir film. film üzerinde daha uzun uzun düşünmenize sebep olur.

    ''buradayız. sonra burada değiliz. başka bir yerdeyiz. belki. ve bu nefes almak kadar doğal bir şey. neden korkalım ki?''
    ---
    spoiler ---


    (ramagic - 4 Ekim 2013 23:27)

  • comment image

    varoluşçu suç filmi olur mu sorusunun rahatlıkla cevabı olabilecek filmdir. şahsen, oturaklı suç filmlerinin birçoğunun hiç zorlama olmayan, hatta gayet nitelikli varoluşçu okumaları yapılabileceğini düşünürüm ve suç sinemasına hayranlığımın sebeplerinden biri de budur. ama the hit diğerlerinden farklı olarak size kendisini direkt öyle sunan bir filmdir. üstüne bir de izle-izle-doyulmaz-oyuncular kontenjanından tim roth eklendi mi, güzide bir film izleyeni bekler.


    (capodelnulla - 4 Ekim 2013 23:36)

  • comment image

    stephen frears'ın en sağlam filmlerinden. dendiği gibi basit bir hikaye üzerinden ölüm sorgulanıyor. basit bir hikayesi var: terrence stamp'in canlandırdığı hırsız, arkadaşlarını satıyor mahkemede ve bunun karşılığında 10 sene boyunca dışarıda yanında bir polisle hayatını yaşayabiliyor. ama arkadaşları bunu unutmaz tabi ki ve peşine takıyorlar kiralık katiller. film iki kiralık katil, hırsız ve "yanlış yerde, yanlış zamanda olan" bir kadın üzerinden ilerliyor. bu karakterler üzerinden, özellikle bankayı soymaya kalkan stamp'in canlandırdığı karakter üzerinden ölüm sorgulanıyor. basit hikaye, ama işlenişi ile farklı bir film olmuş. tam bir avrupa filmi. hollywood'un kiralık katil flimlerindeki klişelerden çok azı kullanılıyor. mesela gerim gerim geren müzikler yerine coğrafyadan ötürü ispanyol müzikler tercih edilmiş. mesela hollywood'un bu tür filmlerde kullanmadığı mizah burada kendisine yer buluyor, polislere çok az değiniliyor, görkemli aksiyon sekansları yok, çatışmalar yok. profesyonel olmalarını beklediğimiz iki kiralık katilin profesyonellik namına hiçbir şey yapmamaları, tam tersine aptalca hatalar yapıp durmaları da filmi hollywood muadillerinden ayırıveriyor. bir de kimseyle özdeşleşememek, kötü karakterin çok da kötü olmaması gibi farkları da var filmin. hollywood filmlerinden farklı, özgün bir film. bir yol filmi olarak da bakılabilir buna. ispanya'dan fransa'ya yapılan yolculuk anlatılıyor beri yandan.

    oyuncu kadrosu şahane. henüz bıyıkları çıkmamış, sarışın bir tim roth, usta aktörler terrence stamp ile john hurt ve onlara eşlik eden laura del sol'un performansları oldukça iyiydi. kısa rolde jim broadbent'i de görmek sevindirdi.

    --- spoiler ---

    sen o kadar ölüm üzerine nutuk at, john lennon'dan ölüm üzerine yazılar oku, "ölümden korkmuyorum" de ama "seni şimdi öldüreceğim" dediğinde yalvarma noktasına kadar gel. demek ki "ölüme hazırım" diyenler bile aslında o kadar da hazır değillermiş. fakat bundan daha etkileyici bir şey varsa o da maggie'nin finalde willie'den daha cesur çıkması. yani tabanca ikisine de doğrultuluyor. ölümden korkmuyorum diyen willie tırsmaya başlarken maggie mücadele ediyor, korkmuyor, cesur davranıyor. etkilenmemek zor.

    ---
    spoiler ---


    (sherlock holmes 90 - 28 Ekim 2013 10:35)

  • comment image

    izlediğim en ilginç film. ne zaman bi film canımı ölesiye sıksa the hit'i izlerim arkasından. ilaç gibi. hem christopher nolan'ın hem de wes anderson'un en sevdiği filmlerden biri olmasına rağmen bu kadar az bilinir olması da ilginç.


    (turcotte - 9 Aralık 2014 12:47)

  • comment image

    biraz abartıldığını düşündüğüm film.

    --- spoiler ---

    filmde willie ile braddock'un gece konuştukları bir sahne var ölüm üstüne. neymiş, dünya yalanmış, ölünce bu yalan bitecekmiş vs vs. willie orda bildiğin yunus emre'den intihal yapıyor ulan ölüm konusunda.

    ---
    spoiler ---


    (martello - 14 Kasım 2015 00:50)

Yorum Kaynak Link : the hit