Bad Company (~ Kötü dostlar) ' Filminin Konusu : Emektar CIA ajanı Gaylord Oakes'i zorlu bir görev beklemektedir. Bir sokak serserisi olan Jake Hayes'in tıpatıp benzeri olan ajan kardeşi Kevin Pope öldürülmüştür. Hayes'den bir ajan yaratıp öldürülen kardeşinin yerini almasını sağlamak zorundadır. Üstelik bu zor işi başarmak için önünde sadece dokuz günlük süre vardır. Aksi takdirde hassas nükleer silahlarla ilgili bir anlaşmanın görüşmeleri başlayacak, bunu başaramaması halinde ise herşey için çok geç olacaktır...
King of New York(1990)(7,0-27579)
Deep Cover(1992)(6,9-7939)
Sea of Love(1989)(6,8-34058)
Auto Focus(2002)(6,6-12331)
Just Cause(1995)(6,4-22087)
Class Action(1991)(6,4-6148)
Hoodlum(1997)(6,3-9652)
Homeboy(1988)(5,9-2014)
Mortal Thoughts(1991)(5,7-7741)
No Mercy(1986)(5,7-7256)
8 Million Ways to Die(1986)(5,7-3970)
Miami Rhapsody(1995)(5,4-2950)
beta testlerinden turklerin banlandigi oyun.http://www.bolumsonucanavari.com/…banlandi-3734.htmsebebi yukaridaki linkte anlatildigi gibi temel olarak. ama fazlasida var. ben de bir beta tester olarak bizzat olayin icinde olan birisinden duydugum bir kac sey eklemek isterim bu duruma. ea'nin anlastigi beta tester organizasyonlarindan olan combattesting.com sitesine basvuru yapan donanimhaber kullanicilarindan bazilari asla ve asla site disina cikarilmamasi gereken bazi bilgileri sizdirmislar. bazi onemli konular hakkinda kesinlikle yasak olmasina ragmen site disinda bahsetmisler. bunun uzerine combattesting organizasyonu ea'dan uyari almis. boyle olunca da, butun turkiye girisli oyunculari banlamak zorunda kalmislar. bunu bana combattesting'den bir admin anlatti. bende turkum, ama ingilterede yasiyorum, beni de banlayacakmisiniz diye sorunca, binbir turlu ozur dileyerek boyle yapmak zorunda kaldiklarini, bunu kendilerine ea'nin dayattigini soylediler.aslinda yapilan seye bakinca adamlar da hakli, ea'da hakli. olan gercekten de isini yapmak isteyen, birseyler degistirmek isteyen turk oyunculara oldu. beta testing olayi da onemli bir asamadir oyun gelistiriciligi sektorunde. iyi beta testerlar kendilerini gelistirdikleri ve gosterdikleri/ispatladiklari taktirde oyun yapimcisi/dagiticisi firmalarda is bulabilirler. fakat bazi dallamalarin yuzunden pek cok insan bu firsatlarindan oldular. sonra turkiye de oyun yapimciligi neden gelismiyor, neden bizden dogru duzgun bi oyun cikmiyor diye aglasiyoruz. onumuze gelen firsatlari tokatlayip geri atmaktan oyun yapmaya firsat kalmiyor ki.
(arnatuile - 23 Ocak 2010 17:41)
"ulan betayı beenmiştim alsam mı şu oyunu"diye gaza gelip steam'den aldığım oyundur. oyun yavaş geliyodu download olarak, indirip oynamaya başladıktan çok sonra farkettim ki oyun zaten bugün çıkmış lan!
(antisocial - 6 Mart 2010 00:00)
grafikleri şahane olan oyun. henüz yükledim ve ilk bölümünü bitirdim. şu ana kadar normal zorluk seviyesinde oynamış biri olarak konuşabilirim ki , çok kolay olmuş. hard modda açıp denemek lazım bir de. call of duty: modern warfare 2'den güzel bir oyun olduğu konusunda ise henüz yorum yapamayacağım fakat değinmek istediğim başka bir nokta var ve bundan sonrası spoiler aman diyim;--- spoiler ---ilk bölümde 1944 yılında bir adadayız. bölümün sonunda ise bir patlama gerçekleşiyor ve elemanlar adadan kaçarken büyük bir ışık hüzmesi gökyüzünde beliriyor. bu sahneden sonra aklıma lost geldi. diziyi izleyenler , takip edenler hatırlayacaktır adanın gökyüzüne ışıklar saçarak kaybolması , heykelin bilinmeyen bir nedenden dolayı yıkılması , 1950li yıllarda amerikan askerlerinin adayı basması gibi ilginç olayları. ilk bölümde ise bu ikisinin birbirine çok benzeyen ayrıntılarını gördüm.--- spoiler ---tabii ki oyunla bir alakası yok o dizinin. yoksa tankların uçakların ne alakası var olm lost ile. ben kafayı yedim sadece.
(pckopatjam - 6 Mart 2010 12:23)
dnr'da 59 liradan satılmaktadır... kaçırmadım tabi. hele bi update bitsin bakalım göreceğiz nasıl bişeymiş...2 günlük oyun maratonu sonrası edit: kurtarın lan beni! kalkamıyorum başından!
(the angevil - 17 Nisan 2010 17:05)
ciddi anlamda işten arta kalan zamanlarımın çok büyük bır kısmını tüketen ve acaba bundan nasıl yakamı sıyırıcam diye düşünürken (bkz: modern warfare 2) 1 hafta gibi kısa bir sürede bunu başarmış oyundur. mw2 den sonra, hack yok aimbot yok admin var daha ne olsun diye sordurtur adama. daha önceden bu oyunu kötülediğim için çok pişmanım sözlük çok. uyku girmiyor gözüme. medic yok mu lan.
(alvaro recoba - 25 Haziran 2010 15:03)
oyunda latency problemi yaşayanlar 80, 18390, 18395, 13505 portlarını (tcp ve udp) açarak bu sorundan kurtulabilirler.edit: http://portforward.com/ bu adreste hangi model modemle nasıl port açılacağı anlatılıyor.
(dukeler - 26 Temmuz 2010 19:20)
sanıyorum single player senaryoda oyun sesleri işlemeye daha çok zaman buluyor (performans açısından). hele ki silahın sesi dağlardan, vadiden yankılanmıyor mu, içim gidiyor. kapalı alan çatışmalarında da tanıdığım toz shotgun'ın sesi bir acayip, bir güzel çıkıyor ki sorma gitsin. multiplayer'da ise seslerin belirli bir erişim mesafesi olması olaya farklı bir yön katıyor şüphesiz. girdiğim evin üst katında sağa solan sıkan sniper'ın tüfek sesini duyabiliyorum, arkamdaki çalılıklardan sızan elemanın çıkardığı hışırtıyı, dibime girip tam kafam hizasında m249'un tetiğine asılan herifi duyabiliyorum (istemesem de). rush'ta dişimi tırnağıma takıp geldiğim mevizde üstümden vızır vızır geçen sniper ıskalarını dinliyorum. ıskalıyorlar belki ama koyuyor o an insana, arkadaş squad spawn yapıp çakıyor smoke grenade'i de belki 1-2 mevzi daha ilerleyebiliyoruz. ama arkadaş ta sürekli smoke çakıyor. geçen islo innocentes'i 4/14 ratio'la bitirdi. enayi bir arkadaşım.don't get mad get even. even'la even'layabiliyorsan. 40mm grenade'i adamın ağzının içine çakmak gerekiyor. hadi çok zevkli olduğundan (zor zevklidir) sevdik, ama bir adam tanıyorum carl gustafla 12000 küsür adam kesmiş. evet rpg'yi çaktığın yerde güller bitiyor. ben de yaptım. rpg'yle spawn kill de yaptım. sniper görürsem kesin atarım şakam olmaz. 8x scope takıyor adam pikselimden vurur beni. ama gerçekten o kadar badire atlatıp yaralı halde düşman noktasına gelmişim, yapma bunu bana. yapma bunu bana. ölsem de peşine düşeceğim illa ki ama tankıydı, stationary'siydi, chopper'ıydı, yine geçeceğim o ölüm tarlasını. zaten bazan düşünüyorum, one of these days... one of these days c'yi alıp a düştü diye gerisin geri depar atmayacağım. quad bike görünce atlıyorum üstüne sürüyorum tam gaz. ama şeytan dürtüyor da şu taa ebesinin körüne tankı çekip oradan adam vuranlara sataşıyorum. geçen helikopterden atlayıp havadayken c4'ları basbaya tankın üzerine attım da yere inince bastım detonator'a. fantezim böylesi bir elemanı yakalarsam tam namlunun önüne geçip "naber" diyip basmak detonate düğmesine.
(archetype - 4 Eylül 2010 03:35)
bu oyunu dev gibi full hd ekranda kafada kulaklıklar ile multiplayer oynarken çok kritik bir yerde kafaya sniper mermisi yiyince öyle bir offff çekiyorsunuz ki baba uyanıp yanınıza geliyor, ne oldu diye. öylesine kaptırıyor insan kendini. bir kayanın arkasına saklanıp dakikalarca kafamı dışarı çıkaramadığımı biliyorum. bu oyun ile sürekli karşılaştırıldığı call of duty serisi arasındaki fark; granturismo ile need for speed ve fifa ile pes serileri arasındaki fark gibidir.
(saldiray abi - 8 Ekim 2010 19:59)
sniper ile belli mesafeden sonra vurmanın uzmanlık, hele hele hareketli hedefi vurmanın yetenek gerektirdiği oyun. misal heavy metal haritasında, bravo'nun sırtındaki dağların arka kısmından karşı dağları vurmak. yine de alıştıktan sonra herşey gayet kolay ve keyifli.oyunun belkide en zevkli kısmı medic olmak. elde defibrilatör, o ölü senin bu baygın benim koşturmak, dirilttiğin adamın bir daha ölmesi bida diriltmeniz ve bida ölmesi* ve bu şekilde iki üç seferin ardından adamın en sonunda " stop fucking resn me let me die peacefully pls" yazması adama kahkaha attırır.yeni başlayanlara tavsiye; helikopter almayın ama iyi helikopter kullandığını gördüğünüz bir adamın yanına zıplamaktan da çekinmeyin, düşman helikopteri görürseniz de ayak altında dolaşmayın. hatta boşverin helikopteri siz hiç ayak altında dolaşmayın bulun bi sote oyunu izleyin. alıcam taramalıyı koşturacam vurucam kırbacı gazınız gittiği zaman da götüm götüm ilerleyin yine ortalarda dolaşmadan elbette, zira oyun css ya da diğer fpslerdeki gibi al eline mavzeri vur beline kazmayı değil, saklan ve öldüremeyeceksen ateş etme prensibine dayalı.ek1: maddelerle de özet geçersek;- recon seçiyorsanız silahların isabet,hasar accuracy,damage değerlerine dikkat edin damage çok yüksek diye m95 seçip sonra gol gibi takır takır vurmasını beklemeyin. yinede isabetin sizinlede baya bir alakası var zira yer çekimi biraz abartılı da olsa belli bir uzaklığa kadar çok etki etmiyor.- engineersanız sizin olayınız belli tracerla tankları işaretliyip bilimum yöntemlerle patlatmak. helikopterleri vurmak ya da işaretlemek belli yetenekler kazanıncaya kadar baya bir zor. onun haricinde tank alıp gitmek de iyi bir alternatiftir, baktınız hasar aldı hop tamir et bin vınn yola devam*. bunun yanında esas silahınızı kullanmaktan da çekinmeyin.- medic kesinlikle en zevklisi. oyunun tıkandığı noktalar vardır bir base deli gibi savunulur ve saldıranlarında spawn noktaları biraz uzaktadır. örnek heavy metal de rusların bravo yu aldığını ve amerikalılarında bir bölümünün noob olduğunu varsayalım, haritanın ortasında büyük bi sıkışma olur. işte sizin yeriniz orası, kendinizi riske atmayacak şekilde, kaya arkalarında vs bekleye bekleye ölenleri kaldırmak ve iyi noktalara bırakılmış medic creatlar size inanılmaz puan avantajı verecektir.- assault pek fazla bir espirisi yok git bas vur, tek fark oyunda çabuk biten cephane olayı sizin üstünüzden çözülmüş, sniperları bir dolaşarak, deli gibi cephane tüketen engineerları bir ziyaret ederek bıraktığınız cephane sandıkları iyi puan verir. ha ben aksiyon istiyorum diyip benim gibi tankları c4'ler ile patlatmak olsun ya da o iki kişilik, kendi bindiğiniz hızlı aracın arkasına 4 tane c4 yerleştirip tanka doğru hızlı bir intihar saldırısında bulunmak olsun zevkli şeylerdir.classlar haricinde yeni silahlar, özellikler açmak için combat+award pointlere ihtiyacınız olduğundan; adam spot etmekten çekinmeyin unutmayın sizin spotladığınız adam öldürüldüğünde payınızı alırsınız,reconsanız mümkün olduğunca headshot atmaya bakın,baselere attack ve defend order vermekten çekinmeyin kısaca size puan kazandırdığını gördüğünüz (oyun sonunda madalya kısmında verir) her türlü popülist hareketi tekrarlamaktan kaçınmayın.ek2: - sniper ile ateş ettikten sonra ateş tuşuna basılı tutarsanız optikten merminin gidişini de görürsünüz.
(zaraki kenpachi - 3 Ocak 2011 05:30)
hayatımın bir dönemi: okul, aile, sevgili, arkadaş olan kısmını çıkardıktan sonra geri kalan herşeyi için: bad company 2.
(gukurahundi - 31 Ocak 2011 02:23)
devasa haritalar vs, bunları geçip detaya gelirsek, oyunu benim gözümde ayrı bir yere koyan şey, sınıfların gerçekten fark yaratıyor olması. bir medic ile tek adam vurmadan oyunda birinci olabiliyorsunuz ki (yapmak kolay değil ama oluyor), bu hangi sınıf olursa olsun çabanızın ödüllendirdiğinin en güzel kanıtıdır. mw2 en büyük farkı budur benim gözümde. mw2 dar alanda sürekli çatışma ortamı yaratır, bu yüzden sevilir. bc2 ise alışılması halinde hem sevilir, hem bağımlılık yapar.
(uzaktan algilama - 13 Temmuz 2011 08:40)
en sevdiğim yönü binanın içinde pısmış bir sniper'ın kafasına o binayı indirebilmenizdir.
(liquidcat - 13 Temmuz 2011 08:41)
gün itibariyle toplamda 1000 saat multiplayer oynadığım oyun değil, başyapıt. de_dust2 neyse valparaiso odur..
(alvaro recoba - 17 Temmuz 2011 20:49)
oyunu sinir bozucu yapan detay, oynanabilirliğini de düşürecek cinsten:--- spoiler ---ekibinde ölümlü olan tek varlık sensin. bu nedenle yunan tanrılarıyla göreve çıkmış hissine kapılıyor insan. niye ölmüyor bu yavşaklar?--- spoiler ---
(mbaran - 11 Ekim 2011 01:25)
bu sıralar battlefield oyuncuları arasında artan görüş kendisinin multiplayer'ının battlefield 3'ten daha zevkli olduğu yönünde. ben de böyle düşünüyorum. ilk oynadığımda bana çok farklı gelmişti. "çok gerçekçi lan" dediğimi hatırlıyorum. tam olarak battlefield 3 ile arasındaki farkı belirtemiyorum çünkü bu bir görüşten daha çok bir his gibi. battlefield 3'te bir baharat eksikliği var sanki. hatta arttırıyorum, senaryo modu bile daha zevkliydi. en azından takım arkadaşlarımız mizahi yönü olan tiplerdi. atv yarışı yaptığımız bölümde haggard adlı tecrübeli ağabeyin cod'daki kar motosikletli bölüme gönderme yaparak "snowmobiles for sissies" demesi gibi. aklıma gelmeyen durum komedisi örnekleri dahi vardı. battlefield 3'ün senaryo modu bol aksiyonlu ancak tatsız. grenade launcher ile bina yıkmak, gizlendiğiniz evin içinden rüzgar sesi gelince garipsemek ve arkanızdaki duvarın artık orada olmadığını farketmek gibi şeyler yok olmuş. dar alanda karşı karşıya gelip birbirini tarayan iki kişinin aynı anda ölmesi gibi güzel bir ayrıntı vardı bi kere bu oyunda. bana göre eksik iki yanı vardı ki, birincisi birini vurmak için bir şarjör boşaltmak gerekmesi ve rütbe almanın çok zor olması. bunları battlefield 3'de çözmüşler ancak, oyunun "o" havasını yok etmişler.
(unownt - 8 Kasım 2011 22:14)
multiplayer oynarken adam gibi bir squad bulunup oynandığında çok zevk veren tek başınıza oynamaya kalktığınızda ise işkence gibi olan, takım oyununa özendirme konusunda harika iş çıkaran bir oyun ayrıca birlikte oynamak isteyen suserlar mesaj atabilir elbette.
(yok artik lebron james - 26 Nisan 2012 01:53)
noobluktan baslayarak ciddi anlamda uzun bir sure oynadigim muhtesem oyun. steam'e gore tam 710 saatimi (evet, oha) bu oyunla gecirmisim. gecen yaz boyunca neden single oldugumun tanimidir bu yuzden. ozellikle hava araclari (yani uav ve helikopterler) konusunda hem pilotlugu hem de gunnerligi cok zevklidir, butun hava araclarinda platin yildiz yapmis biri olarak soyluyorum bunu.
(tom riddle - 18 Mayıs 2012 13:25)
burnumda tüten fps. 1. sınıf bir oyundu hakikaten. multiplayer'ı gerçekten çok eğlenceliydi. ps3'te o zamanlar killzone 2 çok modaydı, peşine bfbc2 de böyle takım oyunu, mission based bir fps olarak gelince kz2 tutkunlarından oluşan arkadaş çevrem de bu oyuna geçmişti. çok eğlenceli günlerdi. diğer fps'lere kıyasla daha uygun olduğum bir oyundu ayrıca. millet çatur çutur cephe savaşına girerken ben alırdım m416'ımı, dolaşırdım arkadan pat pat pat conquestlerin ve rushların efendisi olurdum. ahhh ne günlerdi. squad rush'larda inanılmaz oynardım mesela. zavallı fanilerin arasında ölümsüz bir savaş tanrısı gibi kalırdım. sonra zamanla ilgi azaldı, grafikler vesaire gerisinde kaldı zamanın ama hala bc serisine bc2'ye çok benzeyen, grafik kalitesi daha yüksek, sp'si daha iyi ve uzun bir bc3 gelirse işte o gün fps'ler için parlak bir gün olur yoldaşlar.satması için yakındaki bir oyuncuya bırakmıştım 1 yıl falan önce, hala görüyorum bıraktığım yerde. geri mi alsam napsam, satılmıyor, çöpe gitmesin. oynayan da yoktur ki. mp boştu 1 yıl önce, şimdi kim bilir nasıldır.edit: pc'ye aldım. yalnız rezil oynuyorum. kdr 0.4 falan. hala oynayan var. sözlükçülerden oynayan varsa mesaj kutumu şeyapsın, tek başına oynanmıyor.
(aukalender - 24 Şubat 2013 16:03)
çıkmasının üzerinden 4 yıl geçmesine ve üzerine 2 tane battlefield oyunu çıkmasına rağmen server'ları hep dolu olan oyun. bf3'e dünyanın parasını verdikten sonra bir kere girip oynamama sebebim. hâla da oynarım yıllardır.
(nudu - 7 Eylül 2014 11:33)
bf3, bf4, black ops falan hikaye. oynadığım bütün fpsler içinde en güzel atmosfere sahip olan fps. 1-2 senelik aradan sonra yine kurdum gene başladım. bilgisayardan oynayanlar yeşil yaksın, takılırız.
(reavelyn - 19 Kasım 2014 00:32)
Yorum Kaynak Link : battlefield bad company 2