Brotherhood (~ Adelfotita) ' Filminin Konusu : Adam Buckley, bir üniversite birliğine vaatte bulunduğu son gecesinde, kendini bir market soygununun ortasında bulur. Soygunun başlamasıyla her şey kötüye gider ve her hareket bir felaket doğurur.Yeni bir meydan okuma ile yüzleşmeye zorlanan Adam, tuttuğu tarafı belli etmek zorundadır.
All Together Now(2013)(7,0-48)
ubisoft e3 2010'da oyun hakkında daha geniş bilgi vererek heyecan kat sayısını arttırdı.ubisoft'un açıklamalarına göre;--- spoiler ---- oyun 1499'dan devam ediyor, assassin's creed 2'nin hemen sonrasından.- oyunun baş düşmanı papa rodrigo borgia'nın ordularını yönetecek olan papa'nın oğlu ceasare. zaten oyun da ceasare'ın ordusuyla ve toplarıyla villa'ya saldırmasıyla başlıyor. ilk görev de bu saldırı üzerine şekilleniyor.- villa'ya yapılan saldırı bazı kayıplara sebep oluyor ve ezio bunun üzerine bir suikastçiler ordusu kurmaya karar veriyor. oyundaki en büyük yeniliklerden biri bu olacak. suikastçileri eğitip master assassin haline getirmeye çalışacağız. zaten fragmanın sonunda ezio'nun yanında beliren suikastçiler de bunun için. bu suikastçiler geliştirilip güçlendirilecek ve son savaş için hazır hale getirilecek. yalnız bir nokta, suikastçiler öldürülebiliyor ve öldürülürlerse bütün ilerleme çöpe gidiyor. bu yüzden onların gönderileceği görevleri ve işleri iyi seçmek, iyi süzmek gerekiyor.- suikastçiler ordusu ezio'nun komutasıyla askerlerin üzerine bir ok yağmuru yağdırabilirken, yanında direk savaşa da katılabiliyor. yayınlanan ilk trailerda bunun olduğunu görmüştük. oyunda da var.- ezio'nun bu suikastçiler ordusu ile italyan halkına ümit vereceği ve italya'nın dengesini sağlamaya çalışacağı söyleniyor.- at üzerindeki hareketlerin elden geçirildiği, yeni hareketler eklendiği söyleniyor. at kullanımı yaygınlaşabilir.- barut'un yaygınlaşmasıyla çatılarda oklu değil, tüfekli askerler olacak.- ezio'nun combolarının da yenilendiği söyleniyor. gösterilen videoda ezio yakın mesafedeki combolardan birini gizi tabancasıyla bitirmiş.- oyun roma'da geçecek ve roma, assassin's creed 2'deki floransa'dan tam 3 kat daha büyük olacak.- bu sırada desmond'ın da günümüzde çok önemli şeyleri ortaya çıkaracağı söyleniyor. subject 16 ile igili bir şey olup olmadığı ile ilgili bir bilgi yok.--- spoiler ---kaynak: gamespot.com ve melankolik koala
(melankolik koala - 15 Haziran 2010 12:00)
piyasada tahminen en az 130 liradan satışa sunulacaktır. lakin şart değil. ingiltere'den kargo da dahil olmak üzere 80 liraya getirtme imkanı var.http://www.shopto.net/…ssins creed brotherhood.htmlmisal ben az önce annemin kredi kartını gizlice kullanarak verdim önsiparişi ve oyun çıktığı gün elimde olacak. hatta size link vermeye çalışırken yanlışlıkla 2. kez preorder'a tıklayınca götüm attı bildiğiniz. şu an normal rengime yeni dönüyorum.afiyetle oynayınız.
(soulforger - 10 Kasım 2010 22:51)
pc versiyonu 22 şubat 2011'de çıkacakmış.ebenin amı ubisoft.
(911 turbo - 13 Kasım 2010 04:48)
single player modunu az önce bitirdiğim şey. oyun. galiba.fakat sıkıntılıyım, oyun kötü olduğundan değil, aşkı memnu gibi aman heyecanlı yerden bırakalım durumlarından dolayı.açıkçası birinci oyunun sonunu hatırlamıyorum ama 2. oyun ve bunun sonunda baya baya küfürler salladım. neden abi ya? alıcam söz diğer çıkacak oyunu da alıcam.biraz daha devam etseydi?oyun içi ise, aşırı prince of persia laşmalar dışında gayet gayet başarılıydı.--- spoiler ---monterrigoni' de (desmond'la iken) eagle visionla kırmızı bi iz/yol gördüm fakat oyun boyunca çözemedim benim beceriksizliğim sanmaktayım fekat çözemesem bile insanın içinde garip bişeyler bırakıyor.ayrıca 5 saatte gözler çatlayana kadar limitli sigarayla bi arkadaşımla birlikte çözdüğüm the truth mükemmeldi, oyunu bitirmeden çözenlere daha keyifli gelicektir, subject 16 döktürmüş yine.--- spoiler ---
(cincoy - 19 Kasım 2010 22:03)
skidrow'un ubisoftla köşe kapmaca oynamalarına vesile olan oyun.ubisoft yeni koruma sistemini ilk olarak hawx 2 de kullanır, skidrow oyunu kırıp piyasaya salmak üzere iken işgillenip durur. malum ubinin aklında ise hawx2'nin kırılmış olan güvenlik protokollerini. değiştirip, piyasaya assassin's creed brotherhood' u piyasaya sürmeyi hedefler. bizim skid durur mu, yapıştırmış cevabı: '' enayi miyiz lan biz, sen hele şu assassin'i çıkar, ben hem hawx2 nin hem de assassinin crack'ini birlikte salayım piyasaya, el mi yaman bey mi yaman göstereyim'' demiş. bu yüzdendir hem hawx2 crack'i malum ortamlarda yoktur hem de ubi, assasin için koruma sistemlerini geliştirmektedir.vel hasıl sen mi beni sikecen, ben mi seni sikecem davası yüzünden pc sürümü geciktikçe geçiken oyundur.
(ne nick i lan - 6 Ocak 2011 19:43)
pc versiyonu çıksın artık amına koyayım dediğim oyun. lan ben nasıl kaçıyorum ps3, xbox'ı olan tiplerden haberiniz var mı? bir adet arkadaş oyunu bitirdim diye geldi geçen gün, ortamdan aceleyle uzaklaştım lan. aslında msn'den gelmişti, haliyle bir engelle tuşuna baktı iş. ama bir an refleks olarak bilgisayar başından kalktım, uzaklaştım böyle. sonra kendime geldim. suratıma karşı dese kimbilir neler olacaktı. dalardım lan çocuğa. kafayı gömer, uçarak ortamdan uzaklaşırdım. yemin ediyorum buraya da tırsarak girdim. direk aşağı indirdim sayfayı, bakmadım hiçbir boka. eksi++ kullanmama rağmen spoilerları açık yazan öküzlerden tırsıyorum, anlatabiliyo muyum?
(fulvio - 10 Ocak 2011 08:13)
ortalıkta dolanan büyük bir yanlış da, bu oyunun ara oyun olduğudur. hayır kardeşim, bu öylesine ''bırakın eğlensin çocuklar'' mantığıyla yapılıp piyasaya sürülen bir oyun değil, bildiğin devam oyunudur. as3 diyebiliriz kısaca. ''amaaan siktiret, 3'ü çıkınca alırız.'' deme bir lüksünüz yok çünkü broterhood, as2'nin bittiği yerden başlıyor. senaryo akışı falan hepsi as2 ile bağlantılı. diyeceksin ki as2'den sonra neden bu kadar kısa sürede piyasaya sürüldü? kesin özenmemişlerdir, siktiri boktan bir seridir. bak bu da ikinci yanlışınız hocam. inanın şehir ve kişi modellemeleri açısından bu oyun her türlü as2'nin eline verir. adamlar yabmış diyorum sana lan, güvensene olm! senaryo açısından en zevk aldığın bu seri olmazsa gelip ağzıma da sıçabilirsiniz hani, o kadar iddiaalıyım.şimdi böyle yazınca bu oyunun türkiye ayağı olduğumu düşüneceksiniz ama değil. keşke olsam ya la, güzel olurdu.
(fakir misin nesin defol - 10 Ocak 2011 16:57)
2.sine göre kısa süren oyun. sebebide multiplayer olması sanırım ama yinede gayet sürükleyici ve güzel olmuş.aynı hatayı yapıp yine the truthu hikaye bittikten sonra çözdüm. öyle yapmayın derim tadı kaçıyor ozaman. yine yan görevlerimiz var. ama işin en eğlenceli tarafı kendi suikastçi loncamızı kurmamız ve onları görevlere gönderip geliştirmek ve ya zor bir anımızda yardıma çağırmamız. hele yolda çarptığınız guard size artislik yaptıktan sonra tek ıslıkla öldürtmek çok güzel.--- spoiler ----the truth olayı bu sefer ilki gibi çok iddialı bişey söylememiş. ama burda subject 16nın söyledikleriyle son sahnedeki olayın çok bağlantısı var. gelecek oyunlarda da artık subject 16nın daha fazla olacağı kesinleşti. bulmacaları çözerken verdiği ses kayıtları ve mektup örnekleri şok edici. hele sonlardaki telefon görüşmelerinin ses kayıtları abstergonun gerçek yüzünü gösteriyor.-artık desmond resmen assassin özelliklerini kapmış. leap of faith olayına girdi oda.*-bir de istediğimiz zaman animustan çıkabiliyoruz. e-mail geldiğini belirten bi işaretle animustan çıkıp odada bir iki lucye shauna soru sorup takılabiliyoruz ve e-maillerimizi kontrol ediyoruz. 2. molamızda* aldığımız gizemli bir e-mail ile lucynin shaunun ve rebeccanın maillerinin şifrelerini öğreniyoruz. özel hayata saygı demedim okudum hepsini. ufak tefek bişeyler saklıyor herkes birbirinden. ha bide shaunun espiri anlayışıda hakim genelde.-sanırım diğer oyunda ezio olmaz gibi. çünkü bu oyun 2.nin devamı niteliğindeydi ve senaryo gereği bi sürpriz olmazsa ezionun rolü bitti. artık animusla işimiz olmaz modern assassin olarak takılırız dedim ama bittikten sonra credits de geçen ufak diyalog yüzünden yine tarihi bir döneme dönebiliriz. tabi modern assassin olarakta yapacaklarımız daha fazla olacaktır artık.-cristina ile ilgili(2. oyunun başındaki odasına girdiğimiz hatun) 3 görev var. gerçekten çok güzel düşünülmüştü onlarda.-sonunda piece of edeni kullanıyoruz.--- spoiler ---gelelim multiplayera. bir kaç oyun tipi var. ya suikastçi ya hedef oluyorsunuz*. suikast teması olduğu için biraz gerilim bekliyosunuz ama sağolsun diğer oyuncular hemen daldan dala atlayarak koşarak suikastçi yada hedef olduklarını belli ediyorlar gerçi bu sorun biraz level atlayınca ve rankı yüksek oyuncular denk gelince büyük oranda azalıyor.sonuç olarak çok iyi bir senaryoya sahip oyun. ikinci oyunda vermeye başladığı teorilerle insanı düşünmeye sevkediyor. ilerde filminin yapılmasına garanti gözüyle bakıyorum.özet olarak bu sadece iyi grafikten ibaret olan bi oyun değil.ulan sonuda öyle bi bitti ki nası bekleyeceğiz diğerini allahsız ubisoft!
(baymayself - 22 Ocak 2011 03:05)
eğer senaryoyu önceki oyunlarla beraber pür dikkat takip etmeye özen gösterdiyseniz, bunun sonunda da okkalı bir "oooooooooooohhhhhhhhhhhhaaaaaaaaaaaaaaaa" çekebilirsiniz. yine harika bir senaryo ve müthiş bir kurgu ile karşı karşıyayız çünkü.spoilere geçmeden önce oynamakta olan ve oynayacaklara tek bir tavsiyem olacak; ana hikayeye kaptırıp bodoslama gitmeyin, en azından glyphlerin tümünü çözüp the truth parçasını mutlaka ama mutlaka açın ki, oyunun sonuna geldiğinizde ne olup bittiğini daha iyi anlayabilin. bulmacalarda çok zorlanırsanız, youtube imdadınıza yetişecektir.--- bol açıklamalı ölümcül spoiler ---hepimiz farkındayız ki ac serisini bu kadar sürükleyici yapan unsurların en önde geleni, hikayenin günümüzde -daha doğrusu yakın gelecekte- geçen kısmı. serinin bu bölümündeki maksat malum; ilk oyunun sonunda altair piece of eden/the apple'ı al muallim'den kurtarıp açtıktan sonra ortaya çıkan haritayı tekrar inceleyebilmek için, ezio'nun pe*yi sakladığı yeri bularak, dünyanın çeşitli yerlerine gizlenmiş pe'lerin yerlerini tespit etmek, onlara ulaşmak ve templarlardan, yani abstergo'dan korumak.öncelikle subject sixteen'e değinmeden geçemeyeceğim. ac2'nin sonunda yaptğım s16'nın ölmediği ve hikayede önemli bir rol oynayacağı tahminim tam olmasa da tutmuş görünüyor. (bkz: #18714916) s16 muhtemelen ölü ancak herif animus'u öyle bir hacklemiş ki, kendisinin bir çeşit yansımasını o virtual world'e eklemeyi başarmış ve son oyunda desmond'a asıl yol gösterecek karakter s16 olacak sanırım. tabii acb*nin the truth bulmacalarını çözerken karşılaştığımız alıntılar ve yakıştırmalar o kadar fantastik ki, ikide bir "bu oyunu yazanlar kim lan böyle?" demekten kendimi alamadım. ac2'deki "şimdiye kadar görüp bildiklerimizin hepsi bir yalan" konsepti kaldığı yerden devam ediyor. amerikan supreme court hakimlerinden, condoleezza rice-donald rumsfeld-paul wolfowitz-dick cheney saykolarına, 1973 şili darbesi'nden, mihail gorbaçov>boris yeltsin>vladimir putin sürecine yine dünya tarihindeki bir çok olay, hareket, insan ve başta kapitalizm olmak üzere ideoloji, yine oyunun büyük komplo teorisi; templarların ve günümüzde abstergo'nun dünyayı yönettiği, şekillendirdiği ve insan zihinlerini kontrol etmek için her anlamda elinden geleni yapacağı fikrine bağlanmış. çok leziz.şimdi desmond ve saz arkadaşlarının oyunun sonundaki colloseum>santa maria aracoeli>temple of juno yolculuğuna, yani esas hikayenin sonuna gelelim. burada önce belirtmek lazım ki, desmond'un pe'ye giden yolda hoplayıp zıplarken karşısına çıkan ve sadece kendisinin görebildiği hologram ac2'nin sonunda ezio'ya konuşan minerva* değil; juno*. desmond'a anlattıklarından çıkarılabilecek birkaç şey ise; juno'nun minerva'ya göre insanlara daha tepkili olduğu, insanları yaratan ilk uygarlık'ın 5 duyu'dan fazlasına sahip olduğu ve bu özelliklerin kalıtım ile devam ettiği, ilk uygarlık'ın bu özellikleri insanlara vermeye çalıştığı ancak tam olarak başaramadığı, bir kalıntısı olarak da eagle vision'un ortaya çıktığı ve altair, ezio ve desmond'ın aynı soyun devamı olması dolayısıyla bu özelliği kullanabildiği.bundan sonra gelelim acb'nin esas cliffhangerına, yani günümüz assassinlerinin gülü lucy'nin pe kontrolündeki desmond tarafından bıçaklanması olayına. açıkçası önceki yorumları okuduğumda "oyunun sonu rezalet, berbat vs." gibi ifadeler görünce resmen sinirlendim. beğenilmemesine getirebildiğim tek mantıklı yorum, sonunun doğru dürüst anlaşılmadığı ve bu yüzden bok atıldığı.lucy olayından benim çıkardığım şu; juno'nun** ve s16'nın the truth'taki** ifadelerine bakarsak lucy aslında abstergo'nun yani templarların adına çalışan bir double agent ve lucy'e ufaktan bazı hisler besleyen desmond'un dünyayı kurtarabilmesi için ondan kurtulunması gerekiyor. ayrıca yine juno'nun desmond pe'den dolayı felç iken konuşmalarından, desmond'un doğrudan ac2 the truth videosunda gördüğümüz adem ve havva'nın soyundan geliyor olduğu, kurtuluş için kendi havva'sını bulması ve belki de beraber bir çocuk yapmaları gerektiğini anlıyoruz. dolayısıyla lucy bir double agent olmasa bile, desmond ile aralarında gelişebilecek bir ilişki, desmond'un havva'sını aramayı bırakmasına sebep olabileceğinden ve tüm kurtuluş buna bağlı olduğundan, lucy'nin ortadan kaldırılması gerekli olabilir. oyun bittiğinde kafamdakileri netleştirebilmek adına nette biraz dolandıktan sonra gördüm ki, yurtdışı forumlarda da bu konu hakkında tartışmalar devam ediyor ve acb'nin sonundaki bu lucy olayının tam olarak ne anlama geldiği net değil. dolayısıyla, "buraya kadar iyi geldiniz, böyle böyle şeyler var ve böyle devam edecek" şeklinde biten ac2'den sonra, ac3'e yönelecek merakı körüklemek adına acb ortaya sağlam sorular atıyor ve bir ara oyundan fazlası olduğunu ispatlıyor.acb'nin sonunda kafama en çok takılan ise, lucy'i bıçakladıktan sonra juno'nun "awaken the sixth" demesi ve credits akmaya başladıktan sonraki ufak diyalog oldu. awaken the sixth'ten ilk başta bir anlam çıkaramadım, ancak tahminen altıncı olarak bahsedilen, seri boyunca sürekli olarak gördüğümüz, altair tarafından kudüs'teki süleyman'ın tapınağı'nda bulunan, ezio tarafından ac2 ve acb'de kullanılan ve temple of juno'ya saklandıktan sonra desmond tarafından tekrar bulunan pe. ancak "altıncıyı uyandırmak"tan kasıt pek açık değil.bahsettiğim credits diyaloğu ise şöyle:- shit! he's gone into shock.- put him back in the machine. it's the only way to fix this.- but the animus did this to him!- am i the expert or not? do it!- no.animus'un başında iki görevli tartışıyor ve en son "no" diyen desmond'un sesi gibi. eğer bu diyalog oyunun sonunda gerçekleşenlerden hemen sonra meydana geliyorsa işler değişir. anlamadığım, desmond ile oynadığımız animus dışı kısımlar gerçekte olanlar ise, bu tartışan herifler nasıl desmond'u animus'a geri koymaktan bahsediyorlar? yok eğer oradaki "him" desmond değil ise, birileri -yani muhtemelen desmond'un soyundan gelen, hatta belki de desmond ile havva'sının çocuğu- animus vasıtasıyla desmond'un hatıralarında mı dolaşıyor? noluyor ulan?* şu desmond'un çocuğu muhabbetini çok pis götümden sallıyor da olsam, kanımca ac3'e giden yoldaki en büyük sorulardan biri de bu.*** edit ***theapocalypse uyardı ve bu son diyalog da vinci disappearance isimli dlc* ile alakalı olabilir dedi. ben de henüz pc'de kırılmadığı için oturdum youtube'dan tüm dlc'nin oynanışını izledim. buradan sonra ek spoiler koyuyorum, kendiniz oynayıp olayı çözmek isteyebilirsiniz eğer orijinali varsa elinizde oyunun:--- da vinci disappearance ek spoiler ---bu ek pakette olay, pisagor'un çalışmalarını çözmeye çalışan leonardo da vinci'nin pisagor tarikatı tarzı bir grup tarafından kaçırılması ve ezio'nun leonardo'nun yaptığı resimler üzerinden pisagor tapınağı'nın girişini bularak leonardo'yu tarikatın elinden kurtarması, ardından da leonardo ve ezio'nun tapınağa girmesi üzerine.dlc açılışında yine creditste konuşanların sesinden şöyle bir diyalog var:- what's happening?- ezio seems to be remembering something. something from 1506.- desmond's heart rate is increasing. i'm administering a sedative.- no! the missing data may be there. the piece of eden is useless until we have it. let him continue.- yes william.tapınağa girdiklerinde ezio, temple of juno'da karşılaştığının aynısı bir mekanizmayı çalıştırıyor ve mekanizma ortaya sayılar çıkarıyor. çıkan sayılar: 43 39 19 n, 75 27 42 w. bunun açıkça bir koordinat olduğu belli ve google maps'te aratınca karşımıza new york, turin bölgesinde bir yer çıkıyor ve yakınlarında 70-75 metre genişliğinde bir krater var. aklıma önce buranın abstergo üssü olabileceği fikri geldi ancak doğrusu orada başka bir pe'nin gizlendiği bir tapınak var. ac2'nin sonunda codexlerden çıkan haritada da o bölgenin işaretlenmiş olması bunu doğruluyor. desmond'un başında bekleyen iki adam da bu tapınağın peşine düşecek gibi görünüyor.dlc sonu diyalog ise şu:- you can sedate desmond now, we have the information we needded.- it's too late, the damage is done. he seems to have entered into a coma.- he'll find his way out. he always has in the past.- i've run the data through the computer. we have a location for the temple.- then what are you waiting for? let's go.credits ekranındakilerle beraber bu diyaloglardan anlaşılan, daha önce lucy ve shaun'un maillerinde de ismini duyduğumuz william, animus'un başındakilerden biri. söylentiye göre maillerde w.m. imzasını kullanan william da bir assassin ve william m. desmond'un babası olabilir.*muhtemelen acb'nin sonunda lucy olayı gerçekleştikten sonra desmond william ve diğer assassinlerle buluşuyor ve diğer pe'leri tespit etmek için çalışıyorlar. "desmond'un çocuğu" sallamasyonumun ihtimali çok düştü. en fazla daha gelişmiş bir animus ile desmond kendi hafızasının içinde dolanıyor olabilir. lucy'i bıçakladıktan sonra credits ekranındaki "desmond şoka girdi" muhabbeti belki böyle açıklanabilir. ancak yine de tam olarak desmond'un hangi zaman aralığında bu hafızaya ulaştığı, william ve diğer adamın animus'un başına ne zaman geçtiği gibi konular açık değil. dediğim gibi bunlar ac3'e kalan sorular.--- da vinci disappearance ek spoiler ---*** edit bitti ***gördüğünüz gibi oyunun ezio, yani rönesans italyası kısmı ile şu ana kadar ilgilenmedim bile. ancak bu o tarafı umursamadığımdan değil. hikayelerden karakterlere, mekanlardan görevlere kadar, ara oyun olduğu için biraz kısa da olsa yine dolu dolu olmuş acb. borgia ailesinin ihtirası, cristina'nın hatıraları, takıma katılan acemi assassinler falan derken, tüm oyunun kapsamı ve prodüksiyonun büyüklüğü göz kamaştırıyor.--- bol açıklamalı ölümcül spoiler ---değeri tam olarak anlaşılamamış sanat eserleri vardır ya, yıllar sonra değere biner, konuşulmaya ve saygıyla anılmaya başlanır. işte assassin's creed serisi de benim gözümde böyle bir eser. henüz çok oynanan sıradan bir action oyunu muamelesi görüyor. halbuki popüler tarihin ve sanatın bu kadar etkili harmanlandığı bir eseri daha önce ne duydum ne gördüm. üstelik bir film veya dizi değil de video oyunu olmasının avantajıyla gelen derinlik, ac serisini bir mihenk taşı, bir paradigm shift yapıyor bünyemde.video oyunlarının sekizinci sanat olarak anılmasını hızlandıracak nitelikteki bu eseri ortaya koyan, binaları ve şehirleri oyuna tasarlayan mimarları, mühendisleri, uçsuz bucaksız komplo teorilerini özgün bir odağa bağlarken yaptıkları araştırmayı düşünemediğim senaryo yazarlarını ve oyunun diğer (oynanabilirlik, karakter modellemeleri, dövüşler, diyaloglar, seslendirmeler, müzikler vb.) öğelerinde çalışan yüzlerce kişilik ekibi gönülden kutluyorum.aylar sonra gelen edit: bu entry yazıldığında henüz assassin's creed revelations ilan edilmemişti. dolayısyla assassin's creed 3 yerine onu düşünün.
(911 turbo - 22 Mart 2011 01:44)
''if ı want to live, ı live!. if i want to take, ı take! ''insan ruhunu eritici bir seri olan assassin's creed'in son halkası. ubisoftun elinde kalan tek koz da bu oyun kaldı zaten. ondandır anormal bir özen ve fikir manyaklığı eşliğinde oyun sunulmuş. devam oyunları genellikle ek paketlerin geliştirilmişi şeklinde görülse de brotherhood, creed ii'nin tamamlayıcısı olmuş. ama bazıları gibi assassin's creed 3 diyemeyiz kendisine. oyunun senaryosu ise assassin's creed 3 için tam bir ön hazırlık niteliği taşıyor. oyunun sevdalısıysanız eğer, ilk oyuna göre oynanışın çok daha ileriye taşındığını göreceksiniz. öncelikle spoilerlar;--- spoiler ---cesare borgia, ilk oyundaki babasından daha bir çamur, daha da sadist bir karakter olarak yansıtılmış ki cesare, gerçekten de tam olarak böyle bir adamdı. kendi kız kardeşiyle olan ilişkisi olsun, babasını bir elmayla - oldukça ironik - zehirlemesi olsun tamamen tarihsel gerçekler. hele o lucretia borgia'yı kucaklayıp caterina sforza'nın hücresine götürdüğümüz sahnelerde hürrem'in bet çığlıklarını bile aradım. o kadar iğrenç bir karakter yapmışlar son derece gerçekçi olmuş. ezio the apple'ın alameti farikalarını sonunda iyice gösteriyor. son bölümde apple ile yapılan gösteri, çalan müzik, ortam resmen yardırıcı olmuş.--- spoiler ---oyunun sonu ise sanıyorum desmond'ın tek bir zamanda değil, bir çok zamanda birden yolculuk edeceğini gösteriyor. ancak asssıl anahtar subject 16. mutlaka o bulmacaları çözün. oyunun senaryosu orada gizli. diyor ki 16;--- spoiler ---herşey zaten oldu ve yok oldu sen boşuna uğraşıyorsun.işte bunun tonla anlamı olabilir. burada lucy'nin tapınakçı olma ihtimali büyük görünse de asıl yapılan yorum şu; desmond'ın adem'in soyundan geldiği muhakkak. ancak lucy, ademle havvanın soyundan gelmiyor. bu bleeding effect denen nanenin olduğu kişiler, en başından beri ''daha önce gelenler'' denilen, minerva ve juno'nun soyundan gelen hibrit insanlar. yani tanrılarla insanların çocukları. ancak lucy o soydan gelmiyor ve desmond'ın da lucy ile birlikte olacağını öngören juno, desmond'a lucy'i öldürtüyor. böylece desmond'ın soyun devamını sağlayacak asıl kadınla, daha ortaya çıkmamış olan havva ile çiftleşmesini sağlayacaklar. o kıyamet nasılsa kopacak ancak sonrasında geride kalanlar, yine ademle havvanın soyundan geldiği gibi, desmond ile o kadının soyundan gelecekler. böylece dünya yeniden üreyecek. daha önce defalarca olduğu gibi. hatta daha da ileri gidiyorum, da vinci disappearance'ın sonunda duyduğunuz rakamlar bir koordinat ve oyun oraya ulaşma çabası olarak devam edecek. muhtemelen yeni havvanın bulunduğu yeri de işaretliyor olabilir veya stuff gibi apple'ların tamamlayıcısı olan asıl büyük alemeti farikaların olduğu bir tapınağı da. --- spoiler ---ama arkadaş işin içine bir de pythagoras'ı katmışlar daha ne yapsın adamlar. bu kadar mükemmel bir senaryo anca red dead redemption'da olur. 3. oyunda, tek beklentim, oyunun bir call of duty'ye dönüşmemesi. subject 16 bulmacalarında zaten gidilebilecek tarihlerle ilgili o kadar ton ipucu verdiler ki. örneğin rasputin dönemi çarlık rusyası. rasputin oyuna göre bir tapınakçı ve bir elma sahibi. tıpkı tesla gibi. ancak tesla bir assassin ve assassin'ler rasputin'in tunguskada yaptığı büyük bir işi, tesla'nın yardımıyla yok ediyorlar bu da o zamanlar gerçekleşen tunguska patlaması denen olayın olmasına neden oluyor. tarihte olup biten o kadar çok olayı birbiriyle birleştirmişler ki, sahiden alternatif bir dünya tarihi oluşmuş durumda. bunda sonra ne yapsalar sıçamazlar zaten senaryo aldı yürüdü. sadece oyun değil demekten dilimde tüy bitti. kütüphane gibi bişey lan bu. sanat tarihi okumak için öss'ye giricem nerdeyse çok az kaldı.
(abulafia - 23 Mart 2011 23:12)
artık bir marka haline gelmiş bir oyundan bahsettiğimiz için öyle hikaye böyle senaryo demenin çok anlamı yok. sonuçta yapımcılar da sürekli olarak hikayeyi devam ettirecek şekilde ucu açık bırakıyor. oyunda özellikle coloseum'un tepesinden coloseum iç kısmına bakarken harcanan emeğe (hem gerçek dünyada, hem sanal dünyada) saygı duydum, pantheon içine girince de nefesimi tuttuğumu fark ettim. oyunun en güzel yanı bu kanaatimce. sanal bir turist olarak romada gezebiliyoruz. bu tarz oyunlarda genel olarak bak ama elleme felsefesi ile içine girip gezme şansımız hiç olmazdı. gelelim oyunun ama kısmına. oyun çok kolay. kulenin komutanlarının büyük bir çoğunluğunu tabanca ile tek seferde indirebiliyoruz. olmadı hidden blade seçip adamların arasına dalıp hiç dövüşmeden komutanı kovalayıp bıçağı böğrüne sokabiliyoruz. bunu yaptıktan sonra sadece bir kez askerler bana "bühühü komutanim öldi :( intikam" diye bana dalmaya devam etti. geneli dağılıp işlerine bakmaya devam etti. olm komutanı şişlemeden önce hepiniz beni kovalıyordunuz ne oldu şimdi? adamların üstünden zibil gibi sağlık, bıçak, ok çıkıyor. bir de çömüp aynı anda 4 adama bıçak atması yok mu beni bitirdi. battal gazi mübarek, ulan tek seferde 4 adam demek devriyeleri tek seferde indirebilmek demek. bazen aradan bir adam çıkıyor onuda zevkine şişliyoruz. oyunu köşe bucak açan bir insan evladı olarak basitliğine takılmazsak oyun gayet başarılı bence.ek: oyunun kolaylığına emsal teşkil etmesi açısından oyunun yarısına geldim sadece bir kez öldüm.
(uzaktan algilama - 21 Nisan 2011 10:03)
son zamanlarda oynadığım en güzel oyunlardan biri.--- yer yer spoiler ---bir önceki oyunda* tam romayı görücez derken hevesimiz kursağımızda kalmış, ubisoft resmen gösterip vermemişti. brotherhood'da ise görmek istemeyeceğiniz kadar roma var. yine de baymıyor. arada yan görevler için başka şehirleri de görüyorsunuz. güzel tutturmuşlar dengeyi.adamlar resmen her oyunda, bir önceki oyunun eksiği, gediği neyse onu giderip öyle sunuyorlar önümüze. ilk assassin's creed çok monoton bir oyundu. kendini sürekli tekrar ediyordu. ikinci oyunda bunu düzelttiler. ikinci oyunun da en büyük eksiğiyse bence paldır küldür hedeflerimizi öldürebilmemizdi. en nihayetinde bu oyun bir assassin oyunu. asıl amaç olabildiğince sessiz bir şekilde sadece hedefi öldürüp kimse ne olduğunu anlamadan ortamdan sıvışmak olmalı. brotherhood'da full syncronization sistemi ile bunu da düzelttiler. ama bu sistemin de bir eksisi var. uzun görevlerde %100 sync ile oyunu bitirmek neredeyse imkansız gibi. senkronizasyonu kaybedince taa görevin başına* * dönmek zorunda kalıyorsunuz. sinir bozucu olabiliyor bazen.oyunun atmosferi için konuşmak gerekirse, daha güzel yapılabileceğini sanmıyorum. ac2 için de brotherhood için de geçerli bu. iki oyundur rönasans italyasına dair öğrenmediğimiz bir şey kalmadı. resmen oyunun içinde yaşadık. binaların mimarisi olsun, insanların giyimleri olsun, oyunun müzikleri olsun her şey sizi o zamana götürmek için yapılmış sanki. rönesans işlenirken ders niyetine oynatılmalı bu oyun.dövüş sistemindeki gelişmeler hakkında çok bir şey yazmayacağım. yeterince yazılmış zaten. söylemek istediğim tek şey çok acayip kombolar yapabildiğiniz. uzun zamandır* savaşırken bu kadar zevk almadım.oyun ilerledikçe teknoloji de gelişiyor. ac'de en gelişmiş silahımız throwing knife iken şimdi guardlar bile tüfekle geziyor. yapımcılardan tek dileğim şu oyuna modern silahları daha fazla sokmamalarıdır. zira tüfek icat oldu mertlik bozuldu. bari bu oyuna yapmayın.--- yer yer spoiler ---son olarak oynayacak olanlara bir tavsiye. oturup 2 günde bitirmeyin oyunu. tadını çıkara çıkara, yaya yaya oynayın.8.9/10
(cilgin fantezilerin adami - 24 Nisan 2011 01:10)
bir gün beni ağlarken bulursanız,bilin ki az önce assassin's creed: brotherhood oynadım ve zevkten ağlıyorum.başka da yorum yapmam.ezio beni de al brotherhood'a allahsız.şş, ezio,bak ne diyorum,laa shay'a waqui'n moutlaq bale kouloun moumkine.yarın öbür gün gaza gelip bizim apartmana tırmanmaya çalışacağım, sonra boynumu kırıp öleceğim olan o olacak.müzikler, ortam, ışıklar, konu, karakter derinliği, hikaye derinliği, kurgu, gerçek hayat referansları, hepsi mi, hepsi mi bu kadar güzel olur? dalga mı geçiyorsunuz benimle ubisoft?filmi çevrilse de yesek.
(sinabey - 25 Mayıs 2011 14:06)
iyi oyundur güzel oyundur ama benim düşüncemde assassin's creed 2 nin gerisinde kalmıştır. öncelikle oyun baya kolaylaşmış, öyle böyle değil. önceki oyunları bitirene kadar 10 kere ölen ben bu oyunda bir kere öldüm, o da ölünce ne oluyordu diye merak ettiğim için. peşinize fazla asker de takılmıyor önceki serilere göre. genelde 4, maksimum 7-8, bir veya iki tane de atlı asker geliyor en fazla. atlı askerleri kılıç, hançer gibi silahlarla öldürmek gerçekten uğraştırıyor ama oyunda pistol ve crossbow diye iki güzellik var ki , atlı askere bir sıkıyorsun tak diye gebertiyorsun. bir de o crossbow ne güzel bir şeydir, nasıl bir alettir, çatıdaki askerleri sessiz sedasız kolayca temizliyorsun uzaktan. onu kullanmaktan aldığım hazzı hiçbir oyundan almadım neredeyse. tekme atma olayı da ağır zırhlı ve mızraklı askerleri öldürmeyi baya bir kolaylaştırmış. bir de önceki oyunlarda askerlerden kurtulmaya çalışırken* bin bir takla atıp uğraşıyorken bu oyunda askerlerden kolayca kurtulabiliyorsunuz*. -hafiften spoiler içerebilir-oyuna adını da vermiş olan suikastçi yetiştirme ve onları kullanma olayı da güzel düşünülmüş, ama bence yetiştirdiğimiz assasinlerin de senaryoda önemli bir rolü olmalıydı. ezio yine tek tabanca gidiyor milleti öldürmeye, bu arkadaşlar sadece çağırıldığında geliyor. bunları hiç çağırmazsanız ya da hiç assassin yetiştirmezseniz de oyun normal gidişatında gidiyor yani senaryonun brotherhoodla pek alakası yok, brotherhood olayı bir yan görev gibi sunulmuş sadece. onca hevesle yetiştirdiğim assassinler bir işe yaramadı yanarım ona yanarım, toplasan 3-5 kere çağırmışımdır. ben de sanıyorum ki bir süre sonra assassin guildi olarak tüm assassinlerimle cesare'nin* kalesinin kapılarına dayanacağız, yakacağız, yıkacağız, roma'yı kurtaracağız. ama nerdee-hafiften spoiler içerebilir-bir de oyun biraz çabuk bitti tadı damağımda kaldı. ayrıca ubisofta bir şey söylemek istiyorum burdan, bu notoriety düşürmek için topladığımız posterlerin çatıda, balkonda, birinci, ikinci katta ne işi var sayın ubisoft? orada kim görecek onları da beni arayacak? koysanıza şunları caddeye, sokağa insanlar görsün, bizim de bulup yırtmamız kolay olsun*sonuç olarak her şeye rağmen güzel bir ara oyundur, oynayın, oynatın. sonra da merakla assassin's creed revelations'u bekleyin*
(dondurulmustazesebze - 24 Haziran 2011 22:46)
kamyon devirdim.pek hatırlamıyorum ama rüyamda ac: brotherhood oynuyodum. önce biraz koştum sonra shop quest'ler için gerekli itemlere falan baktım menüden. sonra bi tane hırsız kovalamaya başladım. sonrasında devrildi kamyon. ubisoft bilinçaltına ne tip mesajlar yolluyo bilmiyorum ama bi terslik olduğu kesin.
(gather ye rosebuds while ye may - 27 Temmuz 2011 23:47)
küfürlü konuşucam sözlük hiç kusura bakma. ac2 de içine sıçtıkları free run mevzu bu oyunda da düzelmiş değildir. ezio bir free runner değil adeta bir kalastır. "bir yere zıplardan çıkarken amına kodumun kamerasını çevireyim de adam oraya tırmanınca hemen sağa dönsün" diye birşey yapamadığınız gibi ezio sikinin doğrultusu olan ileri gitmeye devam etmektedir. sonuç olarak hemen önünde bir balkon vs.. gibi bir yer varsa oraya iner,atlar vs.. tabi siz değerli zamanınızı kaybedersiniz kovaladığınız adam kaçar filan. şu oyunda sırf bu "adamı döndürememek" ya da "döndürsen bile gittiğin yeri görememek" mevzuları yüzünden düştüğüm çukurun, balkonun içine daldığım samanın, adam kovalarken kerkindiğim duvarın haddi hesabı yok amına koyayım. ubisoft anlıyorum biraz daha gerçekçi olsun diye uğraşıyorsun ama bacını sikeyim açıkcası. madem beceremiyorsun bırak dağınık kalsın lan!!editfilan: bak yine dönmedi. ulan kamera başka yeri gösteriyor lan pezevenk!!!!!
(el caballero sin espada - 14 Ağustos 2011 13:42)
assassin's creed 2'yi nasıl %100 bitirdiysem, bütün ek görevleri, kovalamacaları, kuş tüyü bulmaları, hepsini yaptıysam bu oyunda da yaptım, oturdum %100 bitirdim arkadaş. tüm kasaları açtım, da vinci disappearance dahil tüm ek görevleri vesaireyi yaptım, yüm görevleri %100 sync ile bitirdim (ki kimisi çok zor oldu), ama büyük keyif aldım. darısı revelations'ın başına.
(samfisher - 25 Ağustos 2011 15:24)
film diye koysalar imdb'de 8.1 puan alır.
(benimadimmesmecon - 28 Ekim 2011 22:34)
az önce, "kill the baron" bölümünde bartolomeo' nun karısını esir almış baronu, diğer askerlere görünmeden öldürmem gerekiyordu. görev gereği diğer askerlere görünmeden yanaştım baron ve silah dayadığı arkadaşımın karısına. onlar beni görmeden bastım suikast tuşuna. bilin bakalım ne oldu? evet benim armut ezio koşup bartolomeo' nun karısına sapladı bıçağı. bir an komik oldu ama şakamıydı anlamadım.
(sopa ve muebbet ceza kutusu - 20 Aralık 2011 23:31)
roma'nın her yerini keraneye çevirdiğim oyun.
(iriminage - 15 Aralık 2013 22:32)
Yorum Kaynak Link : assassin's creed brotherhood