Lockdown (~ A fogoly) ' Filminin Konusu : Üç arkadaş -- Avery (Richard T. Jones), Cashmere (Gabriel Casseus) ve Dre (De'Aundre Bonds) -- işlemedikleri bir suç yüzünden hapse atılmışlardır. Cashmere kısa zamanda hapisaneye uyum sağlar, Dre, hücre arkadaşının tacizi yüzünden acı çekmektedir. Ancak, aralarından, ençok kaybedecek şeyi olan Avery'dir: kız arkadaşı Krista, oğlu Jordan ve başarılı bir yüzücü olarak kendisinin geleceği. Bu zulüm yuvasından kaçablecek mi?
Menace II Society(1993)(7,5-45922)
Lockdown(2006)(7,4-178)
First Time Felon(1997)(7,0-1168)
Dead Presidents(1995)(6,9-17691)
Focus(2001)(6,9-109)
South Central(1992)(6,8-4400)
New Jersey Drive(1995)(6,7-3076)
Shottas(2002)(6,3-3734)
Gang Tapes(2001)(6,2-989)
In Too Deep(1999)(6,2-5323)
Sugar Hill(1994)(5,9-3704)
The Wash(2001)(4,7-6222)
kanye west'in yeni single'ı.çıktığı gün itunes store* listesinde bir numara oldu.
(kllcollj - 26 Eylül 2008 05:14)
dinledigim ilk gunden beri aklimdan cikmayan, surekli ' loove lock dooown, looove lock doown..' diye gezdiren sarki. cok basarili, cok hem de. hatta bir de sozleri var;i’m not loving you way i wanted to what i had to do had to run from you i’m in love with you but the vibe is wrong and that haunted me all the way home so you never know never, never know never know enough til it’s over love til we lose control system overload screamin no no no no no i’m not lovin you way i wanted to see i want to move but can’t escape from you so i keep it low keep a secret code so everybody else don’t have to know so keep your love locked down your love locked down keepin’ your love locked down your love locked down now keep your love locked down your love locked down now keep your love locked down you lose i’m not lovin’ you way i wanted to i can’t keep my cool so i keep it true i got something to lose so i gotta move i can’t keep myself and still keep you too so i keep in mind when i’m on my own somewhere far from home in the danger zone how many times did i tell you ‘fore it finally got through you lose you lose i’m not lovin’ you way i wanted to see i had to go see i had to move no more wastin’ time you can’t wait for life were just racin’ time where’s the finish line i’m not lovin’ you way i wanted to i’ve been no one new i got no one new no i said i’m through but got love for you but i’m not lovin’ you way i wanted to gotta keep it going keep the lovin’ going keep it on a role only god knows if i’ll be with you baby i’m confused you choose, you choose i’m not lovin you way i wanted to where i want to go i don’t need you i’ve been down this road too many times before i’m not lovin you way i wanted to you lose you lose you lose you lose
(elma suyum bitmis - 16 Ekim 2008 03:34)
kanye west'in 2008 mtv avrupa müzik ödülleri'nde sahneleyip ortalığı inlettiği, bence gelmiş geçmiş en "güçlü" şarkısı. yıllardır hiçbir şarkıdan bu kadar etkilenmemiştim, sözlerini kendimle hiç bağdaştırmamama rağmen. müzikal açıdan hayli bereketli 2008 biterayak, bir bomba da kanye west'ten gelmiş meğer.
(tavsan hummasi - 10 Kasım 2008 01:40)
"abicim sen naaaptin" demek istiorum kanye'ye. bu ne lan! nasi guzel bi parca olmu$ bu boyle o-ha! yuh! bakalim bu parcanin oldugu album cok yakinda cikicakmi$, o album nasi olucak asil. kisacasi tavsiye otesi motesi.
(turbo6kv - 15 Kasım 2008 20:49)
kanye west'in aştığı şarkı. ilk dinleyişte daha akılda kalan ve bir daha da çıkması zor görünen şarkı. nasıl bir şeydir, kanye ne yapmıştır hala şokun etkisinden çıkıp da adam gibi algılayabilmiş değilim. bu senenin kuşkusuz en iyilerinden hatta en iyisi.
(buzzy - 18 Kasım 2008 16:19)
şarkıları herzaman iyiydi ama yakın zamanda kaybettiği annesine yazdığı bu şarkı , sanırım en iyisi.were just racin’ timewhere’s the finish linehll...go kanye.
(dont make list just make hits - 25 Kasım 2008 10:08)
parcadaki kalp sesini andiran baslar 1980 yilindan kalma roland tr-808 drum machine ile yapilmistir.
(dreamania - 26 Kasım 2008 14:06)
bizzat albume de adini veren roland tr-88'in insani yerinden kaldiran ritmleriyle uzun sure dinlenebilecek bir sarki olmus, fakat sarkinin internet uzerinde bulunan ve kanye westin bir odul toreni sirasinda soyledigi canli versiyonun, kanye west'in arada boguk, catlak cikan sesi sebebiyle studyo ortaminda calinan versiyonu kadar etkileyici olmadigini ve hatta insani sarkidan sogutacagini da soylemek lazim.
(contexere - 1 Aralık 2008 06:03)
kanye west'in graduation'dan sonraki ilk şarkısı. önceki albümün ismi boşa değilmiş, adam gerçekten mezun olmuş. beat'e doyurdu namussuz. hele ki şarkının bitişi* olağanüstü. ayrıca henüz dinlememiş kanye hayranlarına önemli not: bu bir hip-hop şarkısı değil.
(charles h duell - 7 Aralık 2008 02:00)
birkaç dakika öncesine kadar bu şarkıyı henüz dinlememiş bir kanyewestseverdim. şu anda bu şarkıyı yeni dinlemiş olan bir kanyewestseverim. açık söyleyeyim hayal kırıklığına uğradım. ki bu kadar beğenilmiş, edilmiş. bilemedim nasıl bu kadar hasta olundu bu şarkıya. bir kere kanye west umuyorum ki hip-hop'tan temelli vazgeçmez. graduation albümünde elektro-pop sinyallerini çok açık bir şekilde vermişti; bence bu albüm kanye west için late registration'dan sonra bir düşüştü. yine gayet şahane şarkılara sahipti tabii; ama kendisinin kanımca doruk noktası olan late registration'ın aksine neredeyse hiç r&b/soul/funk sample'ı içermiyordu. açıkçası bu benim dinleme zevkimi epey düşürmüştü. şimdi bu şarkıya bakıyorum, monoton bir ritim, monoton bir melodi ve kanye bir kere bile rap yapmıyor! kanyecim, müzikal anlamda bu tip bir şarkıyı yapacak çok insan var. bırak madonna gibileri uğraşsın bu işlerle. sen git her zamanki gibi hip-hop'ını yapıp kulaklarımızı şenlendir güzel kardeşim. öyle dımdırıdımdırı yürümez bu iş kanye. mezun oldun diye artık kulağını çekemeyeceğimi sanma kanye! bu şarkıdan belki çok ekmek yersin de, o yediğin ekmekler boğazında kalır kanye!
(the beatles - 7 Aralık 2008 02:19)
birkaç dakika öncesine kadar bu şarkıyı dinlemiş ama son albümün tamamına gözgezdirmemiş bir kanyewestseverdim. şu anda son albüme şöylece bi göz gezdirmiş bir kanyewestseverim. ha bu sefer her zaman olduğu gibi "nerelerden sample almış" diye soul arşivlerini arşınlamayı beklerken fazlasıyla şaşırtmış bir albüm buldum karşımda. love lockdown da bu albümün gerçekten bir numunesi olmuş durumda. şimdi bu albümde soul/funk sample ları yok derken düşünmek lazım. aslında bir önceki albümde* neredeyse hiç yoktu derken de düşünmek lazım. zira graduation albümünde i wonder sayesinde labi siffre'yi tanıyor, curtis mayfield babadan alınan sample ı dinlerken ilerleyen dakikalarda chairmen of the board, laura nyro gibi isimlere kendimizi verip, albümün çıkış şarkısı stronger'ın bile temelde edwin birdsong abimin cola bottle baby isimli funk çoşkunu şarkısından samplelandığını es geçiyorduk. mamafih konumuz bu değil, konumuz değişim. love lockdown da albümdeki diğer şarkılar gibi, önceki şarkılardan farklı. o meşhur eski sample lı hip-hoplarından değil. bu da kanye west'teki keskin değişimi gösteriyor. davayı sattın, toraman kanye demek işin kolayı. ama sorarım size ey ahali, -bakın karşılaştırma gibi bi gaflete düşmüyorum, sadece değişim ve algı sınırlarında tutuyorum bu sorumu- 1965 yılının aralık ayında, bi eleman çıkıp "rubber soul'u sevemedim, bu beatles zaten geçen albümlerinde* neredeyse hiç r&b coverı yapmamıştı, burada tamamen bozmuşlar" demiş olsaydı, şimdi onun kafasını ısırmak istemezmiydiniz. bakın tasvip etmez miydiniz, kızar mıydınız demiyorum bile, kafasını ısırmak istemez miydiniz. durumlar farklı, müzikler bambaşka, ama sonuç şu ki, koşullu da olsa değişime açık olmak lazım, kanye değişiyorsa da eski albümlerin hatrına şöyle bi sağlam analiz etmek lazım, 40 yıl boyunca aynı şeyleri yapsa mutlu olacak değiliz neticede. ha uzunca dinledik, baktık bu değişimden bi cacık olmaz. o zaman gider kanye'ye "ellerini yemeği beğenmiş gibi yap" deriz, cetvelle tepeleme indiririz, sorun değil yani.
(charles h duell - 7 Aralık 2008 12:15)
davayı satmak ve birisinin müzik dinleme zevkini azaltmak. bildiğim kadarıyla bunlar epey farklı kavramlar. müzik tercihlerimizin olabildiğince kişisel geliştiğini biliyoruz. bir şarkıyı sevmeme ve onu eleştirme hakkımızın da her zaman saklı olduğu malûm. kanye west'e gelelim. daha önce de söylediğim gibi late registration mükemmel bir albümdü, kanye'nin doruk noktasıydı bana göre. graduation, eh, fena değildi; fakat benim "müzik dinleme tercihlerim" söz konusu olduğunda benim için late registration'dan sonra önemli bir düşüştü. r&b*/soul/funk sample'larına çok çok az yer verdiği için bir önceki albüm kadar zevkle dinlememiştim. demek ki kanye farklı bir çizgiden yürümek istiyor diye düşündüm. bu çizgi, "davayı satmak" gibi klişe sözlerin yerine herhalde en uygun şekilde "daha çok dinleyiciye sahip olma isteği"yle etiketlenebilir (eğer illa etiketlememiz gerekiyorsa -yaftalamadan düşünün- ahaha). kanye, yoğun olarak siyahların dinlediği bir müzisyen olmak istemiyor, bu açık. sadece siyahlar tarafından değil bütün dünya tarafından dinlenmek istiyor. özellikle son şarkısı love lockdown'la ve son albümüyle girdiği yolun en açık izahı bu olur sanırım. zaten kendisinin yıllardır sergilediği şova ve ego tatminine yönelik hareketlerinden de anlaşılabilir bu. benim itirazım "neden bunu tercih ettin?"den ziyade "eyvallah bunu tercih ettin; ama beni kaybediyorsun." noktasında ilerliyor. bunun sebebi de sadece kanye'nin müziğinin farklılaşmış olması değil. bir müzisyen ya da grubun müziğini farklılaştırması, değiştirmesi ve geliştirmesi her zaman takdir ettiğim bir davranış olmuştur; yalnız kanye'nin müziğinde farklılaşma ve değişim gördüğüm halde benim müspet sayabileceğim bir "gelişim"e rastlayamadım. bunun sebebi de çok açık: başkalarının zaten güzel örneklerini verdiği bir türe gözle görülür herhangi bir yenilik de getirmeden balıklama dalmış olması. kanye west'i sevmemin iki sebebi vardı: birincisi charles h duell'in deyimiyle "çok ince gördüğü" sample'lar ve bu sample'ların alındığı yerler idi, ikincisi ise kanye'nin "rap"iydi. love lockdown şarkısında ve kanye'nin son albümünün hiçbir yerinde beğendiğim tarzda bir sample olmamasının yanında tek bir "rap" dahi yok. böylelikle benim kanye west'i sevme ve dinleme nedenlerimi kendisinin yaptığı bu son işler kesinlikle karşılamıyor. "değişim" meselesinin üstünde birkaç örnek de vererek biraz daha durmak istiyorum. the beatles örneği falan verilmiş. the beatles'ın 1965'ten itibaren r&b cover'ları yapmayı bir kenara bıraktığı elimizdeki bir olgu. müziğinin rubber soul'dan itibaren ve özellikle revolver'la birlikte büyük bir değişim geçirdiği de doğru; ki bu değişimi takdirle karşılıyorum, hastası oluyorum. çünkü the beatles bu değişimle müziğini zenginleştirdi ve değiştirdi, rock müzikte daha önce denenmemiş bir sürü şeyi denedi ve yepyeni bir kapı açtı. bu "olumlu değişimler" listesine bob dylan'ın 1965'teki değişimini, the beach boys'un 1965-66'daki değişimini, radiohead'n 1997'deki değişimini falan rahatlıkla ekleyebiliriz. yine 1960'lardaki başka gruplardan örnek verecek olursak; the byrds 1968'de "değişti", psychedelia öğeleri de içeren bir folk-rock'tan country-rock'a sıçradı. fakat ben bu değişimi beğenmedim. bana çok daha zengin gelen bir müzikten daha bilindik ve kuru bir müzik türüne yönelmişlerdi çünkü. aynı şekilde the kinks, nefis bir britanya rock müziği geleneği oluşumunun içinde yer alırken 1970'lerden itibaren hard rock'a yöneldi ve tek kelimeyle sıçtı. the who, hakeza. mod geleneğinden uzaklaşıp hard rock'la kendini yedi bitirdi. tabii ki bütün bunlar benim kişisel zevklerim üzerine kurduğum yorumlar. işte buna benzer bir şeyi kanye west için söylemek de mümkün. kanye, yeni şarkısı ve albümüyle birlikte zaten örnekleri uzun yıllardır çokça üretilen bir müzik tarzına daldı. bu şarkıyı bir madonna'dan, bir kylie minogue'dan dinlesem yadırgamaz, hatta beğenebilirdim; ama kanye'den kişisel beklentim bu değildi. eğer kanye bu yaptığıyla müzik adına bir yenilik getirmiş olsaydı, belki yine eskisi kadar zevk alamayabilirdim (yapacağı işe göre değişir), fakat kendisini takdir ederdim. ne yazık ki ben böyle bir "yenilik" de göremiyorum. bilindik formüllerin farklı şekillerde tekrarı olmuş. ki "bilindik formüllerin farklı şekillerde tekrarı" başlıbaşına kötü bir şey değil. yalnız herkesin "kendine özgü" bilindik formülleri vardır. kanye kendine has olan müzikten, kendine has olan bilindik formüllerden vazgeçiyor, eyvallah buna sözüm olmaz. hangi şartta sözüm olmaz? yine kendine özgü bir formül geliştirdiği takdirde sözüm olmaz. ancak kanye west'in yeni şarkısında böyle bir kendine özgü olma durumu göremiyorum. kanye west başka prodüktörlerin formüllerini alıp kendine uyguluyor, ki bu da kanye west özelinde bana tat vermiyor. tüm derdim bu.son yorumumu da yapayım: kanye west beyaz türklere oynuyor! ehahah, yalnız siyasi olmayan bir konu üzerinden polemik yürütmek de pek eğlenceliymiş.
(the beatles - 7 Aralık 2008 14:05)
değişim, değişim, değişim... üniversitedeyken, dynamics of change (değişimini dinamikleri) dersinde hocamızın bana söylediği çok önemli bir şey vardı, hiç unutmam. değişime giriş dersine söylemişti: "charles, fermuarın açık" gerçekten çok çok utandığım bir an olmuştu. konumuzla, love lockdown'la ne alakası var bilmiyorum. ama aslında bi alaka kurulabilir, kuralım hemen. hocanın o anda iki niyeti olabilirdi, birincisi olumlu, rezil olmamam için beni uyarmak istemiş, ama asıl bu uyarması beni rezil etmişti(hocanın hafiften gebeş bir şahsiyet olmasına yorumlanabilir bu). ikinci niyet ise olumsuz, direkt beni kepaze etmeye odaklanmıştı hoca. hocayı tanıyıp sevdiğim için de ilk seçeneği benimseyip, "akıl edemedi gebeş" demiştim. gelelim kanye west'e. kendisi bunca yıllık müzik kariyerinin temelini oluşturan numaralarını değiştirmiş oldu son albümünde. hip-hop'ını bir kenara bırakıp love lockdown gibi şarkılar yapmaya başladı. son dönemde muhtelif ödül törenlerinde "anam bana ödül verin, vay babom noliy" modunda zıpladığı için de, kendisindeki bu değişim "daha çok dinlenme arzusuna" bağlandı. bu bağlantının anlamı benim için "davayı satmak" olmasa da en azından "niyeti hafif bozmak" demektir. filhakika, kanye west'in rapinin hastası olmama rağmen, böyle welcome to heartbreak'leri, love lockdown'ları yapması rahatsız etmiyor. iyi niyetli denemeler olarak görüyorum. ayrıca müziği gerçekten seven ve bu işten anlayan kanye gibi adamların direkt pop yapsa bile, türlerin gelişimine katkı yapabileceğini düşünüyorum. ve ayrıyeten, ben şarkıları da seviyorum. amazing'dir, heartless'tır, cidden hoş parçalar. biraz zorlasak konsept albüm kokusu bile alabiliyoruz 808's and heartbreaks'ten.neticede kanye abi ileride çok kötü şarkılar yapsa bile, benim gözümde "iyi niyetle fermuarımı hatırlatan gebeş öğretmen" olarak kalacaktır. belki de müzik tarihine geçip, irice bi taht beğenip oturacaktır. açıkçası destekçisiyim kanye'nin, niyetini kaybetmesin de, varsın şarkılarında "soul" sample ları olmasın. zaten "soul" insanın içinde olacak di mi azizim? (bu mini polemikte emeği geçen herkese şükranlarımı sunarım)
(charles h duell - 9 Aralık 2008 01:03)
(bkz: oha)
(figment - 13 Aralık 2008 12:29)
vızıldayarak insanın beynini siken, dandik bir pop şarkısı. hakkında ufak bir broşür oluşturacak kadar teori kastırmanın lüzumlu görülmüş olması, muhtemelen yapımı bu fikirlerin derlenip toplanıp ifade edilme zamanlarından daha kısa sürmüş olan bu itici üründen daha ilginçtir.
(ava - 13 Aralık 2008 12:57)
victoria s secret'ın 2009 kasım şovunda kullanılan parça.
(blueme - 11 Ocak 2009 13:11)
şahsımın hastası olduğu gunde 20 kere dinlediği ayrıca klibini de hayranlıkla seyrettiği müthiş kanye west şarkısı! yok demesem olmıcak nasıl bi klip o ya !! olmuş olmuş, ii olmuş hem de...
(santachee - 15 Ocak 2009 22:26)
heartless ile birlikte hastası olduğum,sözlerinde kendimi bulduğum muhteşem kanye şaheseri.günde en az 10 doz alınmalı.
(aviator - 7 Şubat 2009 15:16)
808s and heartbreak albümünün en başarılı parçası. albümün geneli konsept bir albüm havasında ve diğer parçalar birbirlerinden izler taşıyor. ama söylemek gerekir ki love lockdown uzak ara önde duruyor.
(darq - 27 Şubat 2009 20:21)
insanın aklından çıkmayan harika melodisi bir yana, şu sıralari can’t keep my coolso i keep it truei got something to loseso i gotta movei can’t keep myselfand still keep you too sözleriyle beni benden alan haaarika şarkı.
(30011986 - 9 Temmuz 2009 19:21)
Yorum Kaynak Link : love lockdown