Süre                : 1 Saat 33 dakika
Çıkış Tarihi     : 20 Ocak 2008 Pazar, Yapım Yılı : 2008
Türü                : Drama,Heyecanlı
Taglar             : başlık olarak hayvan karakter adı,köpek,Bir hayatı öldürmek,intikam,Başlığında renk
Ülke                : ABD
Yapımcı          :  Billy Goat Pictures , Tenk
Yönetmen       : Trygve Allister Diesen (IMDB), Lucky McKee (IMDB)(ekşi)
Senarist          : Stephen Susco (IMDB),Jack Ketchum (IMDB)
Oyuncular      : Brian Cox (IMDB)(ekşi), Noel Fisher (IMDB)(ekşi), Kyle Gallner (IMDB)(ekşi), Shiloh Fernandez (IMDB)(ekşi), Kim Dickens (IMDB), Marcia Bennett (IMDB)(ekşi), Richard Riehle (IMDB)(ekşi), Tom Sizemore (IMDB)(ekşi), Ashley Laurence (IMDB), Robert Englund (IMDB), Amanda Plummer (IMDB), Keith Buterbaugh (IMDB), Jack Ketchum (IMDB), Delaney Williams (IMDB), Tate Ellington (IMDB), Greg Stuhr (IMDB), John-Luke Montias (IMDB), Katie Piel (IMDB), Lauren Birkell (IMDB), Kacee DeMasi (IMDB), Tom Gambrill (IMDB), Jesse Hlubik (IMDB), Orion McCabe (IMDB), Ivana Shein (IMDB), John Smith (IMDB)

Red (~ Rastros de Vingança) ' Filminin Konusu :
Der Rote Baron (The Red Baron) Birinci Dünya Savaşı’nın en korkulan savaş pilotu Manfred von Richthofen’in hayatını anlatır. 1916 yılında, Manfred von Richthofen 24 yaşındayken çoğu genç gibi asker olur ve savaşa katılır. Kendisi ve arkadaşları savaş alanında yeteneklerini sergileyerek dikkat çekerler. Richthofen, nam-ı diğer Kızıl Baron ve arkadaşları, teknolojik gelişime takıntılı, şövalye ruhlu ve hırslıdırlar. Kırmızı bir Fokker Dr.I kullanan Richthofen, bu savaş uçağıyla Kırmızı Baron unvanını alır ve gelmiş geçmiş en güçlü ve korkutucu savaş pilotuna dönüşür. Ancak Kızıl Baron’un savaşa bakış açısı aşık olmasıyla değişir. Hemşire Käte’e aşık olan Baron, onun sayesinde savaşın şiddetliyle yüzleşir. Nikolai Müllerschön tarafından yönetilen filmin başrol oyuncuları Matthias Schweighöfer, Maxim Mehmet, Hanno Koffler, Til Schweiger ve Lena Headey’dir.


  • "red kit'in sigarayi birkamsindan oturu,dunya saglık orgutu 7 nisan 1988 de morris'e odul verdi."
  • "dedikodulara göre sigarayı bırakıp ota başladıktan sonra kendi gölgesine ateş eder olmuş."
  • "ecnebilerin lucky luke dedikleri, sigarayi birakacak kadar dusunceli, rintintin'in ve duldul'un sahibi, daltonlar'in bas dusmani, vahsi batinin "ben yalniz bir kovboyum, evimden uzaklardayim"i."
  • "tabancası* 7 kurşunluydu, bu sayede kurşununun bittiğini sanan haydutları kurnazca avlardı."
  • "her maceranın sonunda "red? red?! ama nereye gitti" nidaları arasında, düldülle birlikte güneşe doğru giderdi.bir de muhteşem espriler vardı, hala gülerim."




Facebook Yorumları
  • comment image

    red kit'in ilginc ozelliklerinden biri de, kendinden bir gorev istenilirken ya da dilekte bulunulurken, gavurlarin "cool" tabir ettigi tavirlari sonuna kadar takinmasiydi. koskoca senator orada "aman red, canim red $unu yakala, bunu hallet" derken; o super sakin bir $ekilde sigarasini sarar, agzina koyar ve "tamam yaparim" derdi.

    beni a$iri $ekilde gulduren bir ba$ka ozelligi ise red kit'in vah$i bati'sindaki kasabalarin giri$lerinde yazan yazilardi. aklimda onca seneden beri yer etmi$ bir tanesini de $uraya yazivereyim:
    "yabanci kendine hakim olamiyorsan, biz sana yardimci oluruz."


    (set - 28 Şubat 2002 02:56)

  • comment image

    doğudan batıya tüm amerika'da tanınan, her gittiği kasabada adını duyanların kendisine hürmet ettiği, olmayacak bir yerde olmayacak bir dosta rastlaması gayet mümkün kovboy. ve bunların yanında en yalnız kovboy. yalnızlığın ; kalabalıkların arasında~tanıdıkların arasında~eski dostların arasında da olsa yalnızlığın uslanmaz temsilcisi.
    işte yalnızlık budur, tercihtir veya değildir ama yalnızlık tam manasıyla budur dedirtecek, son karelerin batan güneşe doğru yürüyeni. günün birinde çizgi olsam da uzaktan görüp "hey red!" diye seslensem diye hayaller kurduğum kahramanım. eski dostum.


    (stanley weber - 31 Mart 2007 13:59)

  • comment image

    asıl adı lucky luke 'dur, belçikalı maurice de bevere tarafından yaratılmış bir karakterdir, dünya üzerinde en çok türkiye'de tanınmaktadır ve sevilmektedir; diğer ülkelerde bu denli tanınmaz, nedeninin ise sadece trt izleyebildiğimiz dönemde hayatımıza girmiş olması olduğu söylenir fakat külliyen yalandır şahsen ben hala izlerim...
    türkiyede red kit çeşitli zamanlarda sinemeya aktarılmıştır, red kit 'in çizgileri öztürk serengil, izzet günay ve sadri alışık gibi ünlü kişiler ile hayat bulmuştur.. red kit karakterini seslendiren kişi köksal engur'dur..
    çok fakir olmasından şüphelendiğim redkit hep aynı kıyafetleri giyer (sarı gömlek, siyah yelek, siyah pantolon, kovboy çizmeleri, beyaz şapka, kırmızı fular)... vazgeçilmezleri ise atı düldül (jooly jumper), köpeği rin tin tin (ran tan plan)'dır bir de ağzından eksik etmediği sigarası tabiki, sonralarda çocuklara kötü örnek olduğu için yerini saman çöpüne bırakmış ve bu yüzden maurice de bevere dünya sağlık örgütü'nden ödül almıştır..
    rin tin tin'in yanlış anlaması meşhurdur, red kit birşey söyler rin tin tin'de "şöyle mi demek istedi acaba?" der ve anladığı şeyi yapar fakat bir kere de asıl yapması gereken şeyi tahmin edemez, sürekli sakarlık yapar..
    düldül ise çok zeki bir at dır fakat düldülü memnun edebilmek neredeyse imkansızdır herşeyden şikayetçi olur..
    daltonları da gözardı etmemek gerekir tabi, 4 kardeştir daltonlar, azılı suçlulardır fakat boyları uzadıkça bir tahtaları daha eksilir ve salaklaşırlar.. redkit yakalar hapise atar onlar bi yolunu bulup kaçarlar, garip tünel kazma yöntemleri vardır..
    maurice de bevere vefat ettikten sonra çeşitli taklitleri çıkmıştır fakat hiçbirisi asıl red kit'in yerini dolduramamıştır, zaman zaman marketlerde çizgi film cdleri arasında cdlerine rastlamak mümkündür..


    (girltheoksit - 29 Aralık 2008 22:54)

  • comment image

    nedense bana rıdvan dilmen'i çağrıştırır bu kovboy. iyidir hoştur ama hiç karı kızla gözükmez ortalıkta. herkesin red kit'i sevdiğini bilirsin ama bi tane hatun çıkıp da "ya bi de red kit diye bi çizgi film vardı, ne güzeldi demez". terbiyeli akıllıdır red ama şeytan(!) da bi duruşu vardır. fazla velveleye vermez ortalığı, işini görür.

    daltonlardan sürekli bir adım öndedir ama kendi başına takılır. aynen rakip kanalların, spor programlarına boy boy yorumcu çıkartıp birbirlerine düşürmesi gibi (ki bu o programlarda da bir co ve bir averel kesin vardır). rıdvan ise programa tek başına yorumcu olarak katılır.

    red kit, "içimde takip edildiğime dair bir his var" der içinden, sonra bir de dışından "içimde takip edildiğime dair bir his var" der. nitekim takip ediliyordur. rıdvan da "gol olur" diye düşünür, sonra "gol olur" der, sonra "gol olur".


    (kal ho naa ho - 16 Ekim 2009 17:38)

  • comment image

    set kardeş tabelalardaki yazilardan bahsetmiş, ben de ekleyeyim bir tane, bir tabela, şehrin adi yaziyor birşey birşey town işte, altta bir kurşun deliği, yanda da bir yazi:" bir yabancı buraya kafasını dayamıştı." allah be


    (portakal - 2 Şubat 2003 02:06)

  • comment image

    kit karson'ın kit'i, ve lucky lukeun turkiye'de yayınlanan ilk macerası olan red soil'inde red'i alınarak yaratılmış bir isim. o devirde tabii telif hakkı falanda olmadığı için, yıllarca bu isimle, telifsiz olarak türkiye'de yayınlanır, sonra davalar falan filan. olaylar gelisir.


    (caelumluna - 27 Ekim 2000 21:52)

  • comment image

    yeni nesil bu efsaneden mahrum büyüyo. bilmiyolar lan resmen. laf arasında ismi geçti bi böyle, o ne diye soruyo. acıdım yemin ederim çocuğa.

    ben bunu izlemek için hafta sonunda bile sabahın köründe uyanırdım. şimdi bunları duyunca üzüldüm. niye yayınlamazlar ki hem. şimdi olsun şu yaşımda ben bile izlerim.


    (ben babamin ogluyum - 25 Mayıs 2012 00:32)

  • comment image

    gün batımına doğru gidişine kurban olduğum, güya gülmece maksatlı hikayelerinin altındaki hüznüyle gerçek bir adam..

    bir çizgi roman kahramanı değil, eminim yaşadı ve yaşıyor el an..

    ilham veren..
    kuvvet veren..
    inandıran..

    ...

    i'm a poor lonesome cowboy kesinlikle çok güzel, ama sanırım ondan daha çok tercih ettiğim günbatımına gidiş şarkısı için:

    (bkz: lonely looking sky)


    (sahlanankoc - 25 Ocak 2013 09:19)

  • comment image

    düldül (jolly jumper), calamity jane, billy the kid, yargıç roy bean, jesse james; joe, jack, william ve averel dalton; rintintin, akbaba ve cenaze levazımatçısı (sanmıyorum ki doğru yazdım) unutulmaz karakterleri..


    (blasphemy - 26 Şubat 2001 02:47)

  • comment image

    red kit küçüklüğümde en sevdiğim çizgiroman kahramanlarından biriydi. kendisi bir takım zor durumları halletmesi içün, lincoln olsun, başka devlet büyükleri olsun, mühim kişiler tarafından göreve çağrılırdı. sonra bu görevi becerikliliği sayesinde gayet başarıyla gerçekleştirirdi. ben de kendisine hayran oldukça olurdum, derdim ki ne becerikli, ne mühim, ne taşaklı bir adam bu red kit. üstelik yalnızca mühim ve taşaklı değil, ayni zamanda kibar, efendi, neşeli ve medeni bir kahraman olarak fevkalade takdire ve sevgiye şayandı kendisi. idolümdü o benim be!.. ben de onun gibi çelimsiz görünüşlü, onun gibi apartman çocuğu tabiatlı idim, niçün ayni zamanda onun gibi mühim ve taşaklı bir kahraman olmayaydım ki?..

    fakat günlerden bir gün bir yazıda daltonların gerçek olduklarını okuduğumda, fevkalade sevinmem icabettiği halde malesef fevkalade üzüldüm. zira daltonların gerçek olduğunu övünerek aktaran bu yazıdaki fotoğrafta, sevgili daltonlar malesef ölüydüler. öldürülmüştüler. karakterize yan yana duruşlarıyla çok sevdiğimiz bu sevimli haydutlar, bu olmazsa olmaz saftorik hırsızlar, aynen o karakterize biçimde yan yana yerde yatan dört cesettiler. onları red kit mi öldürmüştü? hayır tabi ki değil, red kit gerçek değildi.. hatta aslında o daltonlar bizim avarel, willyam, jack ve joe bile değildiler, adları başka başkaydı. ama o yanyana duruşlarıyla benim yüreğimin derinliklerinde onlar bizim sevimli daltonlardılar, ölüydüler, ve onları red kit öldürmüştü. hep onlara ateş eden ret kit onları bu kez tabancalarından değil kafalarından, gözlerinden, karınlarından, gövdelerinden vurmuştu... ve üstelik beni de yüreğimden vurmuştu...

    efendim, bu minik travma tabiy ki daha sonra belleğimin derinliklerine gömüldü. ben red kit'i yine sevdim. yine defalarca okudum, trt'de seyrederken yine keyiften keyife koştum, kahkalarla güldüm.. fekaat, yaş çocukluktan çıkıp da genç bünyem ve dimağım yok efendim dünya meseleleri, afrikadaki açlar filan gibi mevzuları önemsemeyi önemli saymaya başlayınca ister istemez sordum: kimdir kardeşim bu red kit?.. ne iş yapmaktadır?.. sıfatı nedir?.. devletin bir memuru mudur?.. değil ise hangi sıfatla göreve çağırılmaktadır?.. özel mi çalışmaktadır?.. öyle ise niçün ücret almamaktadır?.. ücret almadan nasıl geçinmektedir?.. işi yahut sıfatı her ne ise, olaylara müdahale etmesi için yasal her hangi bir yetkisi var mıdır?..

    evet, bunları sorduğum vakit anladım ki red kit her hangi bir duruma müdahale edebileceği hiç bir yasal sıfata ve yetkiye sahip olmayan, ve fakat devletin ileri gelenleri tarafından bizzat görevlendirilen, ve dahi görevini silah zoru kullanmak suretiyle ifa eden bir devlet tetikçisiymiş, bir deli yürekmiş, bir alaattin çakıcıymış. belinde silahla keyfiyyen oradan oraya gezip kıllı yünlü işlere bulaşan, derin devlet bağlantılı bir ajan provakatör mü desem, köntür gerilla mı desem, gayrı resmi militer bir kuvvetmiş. değil daltonları çatışmada vurup öldürmek, evlerini basıp boğarak da öldürebilirmiş, kavede tarayarak da öldürebilirmiş, arabalarına bomba koyarak da öldürebilirmiş, pusu kurup arabalarının camından içeri ateş ederek de öldürebilirmiş. ücret almadan hayatını idame ettirebilmesi ise gayet doğalmış, zira muhtemelen, yaptığı işler karşılığında, kızılderililerle yapılan ateş suyu ve kaçak silah ticaretinin çekip çevrilmesi ve dahi hasılatı devlet tarafından kendisine bırakılmakta imiş.

    ama ben red kit'i hala seviyorum... napiyim, içimdeki çocukluk duygularını söküp atamam ya, seviyorum işte kardeşim!.. sadece okurken yahut seyrederken arada bir çakıcının o bedbin suratı şööyle bir gözlerimin önünden geçiveriyor, lincoln yerine bush görür gibi oluyorum, o kadar. naabalım, hayat, bi öyle bi böyle yin yang hesaabı takılıyoruz işte...


    (bindokuzyuzseksendort - 23 Ekim 2003 07:57)

  • comment image

    tabancası* 7 kurşunluydu, bu sayede kurşununun bittiğini sanan haydutları kurnazca avlardı.


    (mort - 15 Haziran 2001 19:31)

  • comment image

    eski çok eski (70ler öncesi) süper boyutta ve siyah beyazlıkta, evimizde annemle babamın biricik kahramanı olarak yer alan ama büyüme devremde 1000er kez okuduum için paramparça ettiğim, hastasıyım dedirten çizgi roman..
    dünyada iki tip insan vardır:
    red kit okuyanlar ve diğer çizgi romanları okuyanlar


    (abyss - 28 Haziran 2001 00:18)

  • comment image

    kızılderililerin inanılmaz atmasyon bir dille konuştukları ve bu dilin insanı gülmekten yerlere düşürdüğü mükemmel çizgi roman.

    apaçi dilinde: arriba kukuriko popov, wells fargo co dıgıdık dıgıdık... (mavi ayaklar isimli hikayede bire bir bu şekilde yazıyordu yanılmıyorsam)
    türkçe meali: posta arabası geliyor. saldıralım. tüm paralar bizimdir; zengin olduk yaşasıın.

    red kit'in dalton ana, barut fıçısı ve misisipi kumarbazı bölümleri unutulmazdır. özellikle dalton ana'nın joe'yu kötü konuşması yüzünden azarlaması ve ağzını sabunla yıkaması muhteşem bir harekettir. dalton ana her fırsatta avarel'in ne kadar iyi ve örnek bir evlat olduğunu dile getirir. diğer dalton biraderler ise averel'i ana kuzusu olmakla suçlarlar... kapak tasarımı olarak ise papatya kasabası kişisel favorimdir. arkadan çizilmiş düello sahnesindeki sigara dumanının, kuru kafa motifine bürünmesi olaya apayrı bir hava katar.


    (kowalski - 30 Mart 2005 17:25)

  • comment image

    her maceranın sonunda "red? red?! ama nereye gitti" nidaları arasında, düldülle birlikte güneşe doğru giderdi.
    bir de muhteşem espriler vardı, hala gülerim.


    (elwood - 11 Kasım 2001 12:18)

Yorum Kaynak Link : red kit