"brest fortress" ismiyle uluslararası piyasada tanıtılan ve ilk gösterimi filmin çekildiği brest kenti ile moskova film festivali'nde geçtiğimiz yıl haziran ayında, tam da 1941'deki nazi işgalinin yıldönümünde gerçekleştirilmiş belarus-rus ortak yapımı film.

http://www.imdb.com/title/tt1343703/

her zamanki gibi abartıldığını düşündüğüm imdb puanı ile önyargılı biçimde izlemeye başladığım filmdeki bombalama, çatışma ve uçak sahnelerini gördüğümde fikrim aniden değişti. büyük bölümü rusça olan filmin google translate ile çevrilmiş olduğunu zannettiğim berbat ingilizce altyazısı bile heyecanımı engelleyemedi ve iki saati biraz aşan görsel şölen çabucak bitiverdi.

--- spoiler ---
belirtmeliyim ki film polonya sınırındaki efsanevi brest direnişini temel aldığından, easy mode'daki bir savaş oyunu gibi almanların nasıl bu kadar kolayca avlandığını, kendi kendilerine yapacakları işi neden yüksek sesle bağırdıklarını, o dermeçatma köprünün niye bir türlü yıkılmadığını vs. fazla kafaya takmadan ikinci dünya savaşının korkunçluğunu görmeye çalışmak gerekiyor.
--- spoiler ---

(skipper99 - 14 Ocak 2011 10:10)

vizyona girdiği zaman belarus'ta, belki de o acıyı çekmiş insanların torunlarıyla beraber sinemada izlediğim muhteşem bir film. bazı insanlar dayanamayıp filmin ortasında çıktılar. film bittiğinde ise çoğu kişi ağlıyordu.

filmde zannedildiği gibi sadece saf alman düşmanlığı yoktur, stalin'in kendisine de üstü kapalı eleştiriler vardır. kalede sürekli yardım mesajının geçilmesi, umutla kızılordu'dan yardım bekleyen bir komutan, sadece bir tanecik sovyet uçağı gördüğünde çocuk gibi sevinen askerler aslında durumun vehametinin ne kadar büyük olduğunu gözler önüne seriyor.

filmin özel efektleri gayet sağlam, kesinlikle sırıtmıyor. bazı yerlerde yüzümü ekşitmedim desem yalan olur. başrolde oynayan sarışın bir piç var, muhtemel adını ilerde de duyarız, çok iyi oyuncu.

ingilizcesi var mıdır bilmem, ama bir yerlerden bulup mutlaka izleyin bu filmi. izlemeden önce de kalenin ve bu direnişin tarihi hakkında bir şeyler okumanız filmden daha da etkilenmenizi sağlayacaktır.

(okanist - 14 Ocak 2011 21:41)

açıkçası filmde kızıl ordu'nun nazi saldırısına hazırlıksız yakalanması üzerinden bolca stalin göndermesi bekliyordum. umduğumu bulamadım ama memnuniyetsiz değilim. zira anlatılanın yaşanmış bir hikaye olması ve bunun teknik olarak hollywood ayarında, ama sinema dili babında hollywood üçkağıtçılığından uzak bir tarzda yansıtılması ile üzerimde yarattığı etki stalin ibişini arka plana atacak kadar güçlü. uzun lafın kısası, kahramanlık öykülerine hep soğukkanlı ve şüpheci yaklaşmış biri olarak, filmi izlerken bu zırhın delindiğini çokça hissettim. aymazlık hususunda birkaç dokundurma yetmez ama evet.

filmin anti-komünist bir ajandası yok. hatta tersine, özellikle finaliyle sovyet deneyimine selam duruyor. buradan yola çıkarak; bu ortak yapımda pos bıyıklının direkt eleştirilmemesini ve ecdada sahip çıkılmasını lukaşenko'nun bokundaki boncuğa ve putin rusya'sının stalin imgesine ılımlı yaklaşımına bağlayıp, naçizane bir komplo teorisi üretiyorum.

ha bir de, idi i smotri ve ivanovo detstvo'da olduğu gibi, brestskaya krepost'ta da filmi taşıyan karakter bir çocuk. tesadüf olmasa gerek; zaferin insani haklılığını ve sovyet halklarının o büyük yıkım sonrasına dair umutlarını temsil ediyor kanımca.

(kronstadtli - 16 Ocak 2011 02:28)

güzel ve etkileyici bir film.savaş filmi sevenleri memnun edecek. ama bir şey dikkatimi çekti,film rus subayı kılığına girmiş bir alman subayının tren garında bir ihtiyar görevliyi öldürmesi ve başka rus kiyafetli askerlerin trenden inmesiyle hareketleniyor(komandolar). bir süre sonra bu subayı saldırı başladıktan sonra savunanları dağıtmak için emir verirken görüyoruz. anlaşılıyor kaçmaya çalışıyor ve vuruluyor ama onla gelen bir sürü asker ile ilgili hiç bir şey yoktu o filmde.su ve elektrik tesislerine falan saldırmayacaklar mıydı,yada cephaneliğe?ya unutuldu yada ben kaçırdım bilemiyorum.

(bdsm izmir - 28 Ocak 2011 20:51)

fragman : http://youtu.be/g4eodo-wfus

ikinci dünya savaşı denilince hep akla gelen o kahraman amerikalılardan bunalmış bünyelere ilaç gibi gelen bir film. sonuçta sadece savaşı anlatmıyor. savaşın gerçekten bıraktığı yıkımı, zor durumda bile olsa insanların eziyeti, ölüme razı bir biçimde suya hasret kalışı derken. ulan bi şuna bak bir de o sikimsonik pearl harbor filmine bak diyorsun. izlenmeli izlettirilmeli dediğim filmlerin içinde yer almaktadır. bir diğeri ise leningrad'tır. malum otamlarda da yerini alımışken bulun buluşturun. izlendikten sonra anlaşılacaktır ki söylenecek çok şeyin olduğu bir filmdir.

(jockhoon - 2 Haziran 2011 03:42)

bir kale için ağıt.

--- spoiler ---

brest kalesi yıkılır gelir. karahisar kalemiz böyle iyi bir filme sahip değil, brest kalesi de karahisar kalesi gibi bir türküye sahip değil. o zaman durum berabere. bandocu astsubay aleksander akimov'un içtimalara geç kalkan hüzün dolu hikayesi. fringe dizisindeki peter kadar katalizör bu bizim aleksander akimov. esaslı savaş filmleri serisinde sıkı bir yapıt. pearl harbor filan hariç, afrika dahil beyler. filmde "savaş başladı" diyen insanlar var. naziler iş başında. ruslara almanca öğretmeye çalışan almanların inanılmaz edebiyat dersine tanık oluyoruz. bu kadar yarayı bir arada gördünüz mü? zenginlik başka bir şey, lakin hiç bu kadar yarayı bir arada görmemiştim. 44. dakikadaki "eğilin" sahnesi, filmin başladığının resmidir. aleksander akimov bir tabanca bulur ve bu filmin afişi olur. küresel savaş olduğundan kelli su çok önemli. su, bir baş tacı bu görselde.
--- spoiler ---

(saykoblack - 26 Haziran 2011 00:06)

sözlükte olsun, medyada olsun neden bu kadar az ilgi çektiğini anlayamadığım film. sanırım ikinci dünya savaşı üzerine çekilen bir filmin ilgi çekip beğenilmesi için, yahudi soykırımını anlatması ya da amerikan deniz piyadelerinin kahramanlığına vurgu yapması şart. yahudilerden ve amerikan askerlerinden başka kimse ölmedi çünkü anasını satayım.

(nickinin arasina saklanan korkak - 24 Ağustos 2011 13:00)

bir destanı o destana yakışır nitelikte sinemaya uyarlayan, etkileyici savaş sahneleriyle seyircisini fazlasıyla şaşırtan ve tatmin eden, izleyen herkesin en iyi savaş filmlerinden birisi olarak hatırasına ve listesine girecek, amerika dışı ülkelerin -özellikle türk sinemasının- bu filmden ders alıp, bu filmi örnek alarak tarihlerindeki destansı hikayeleri o kahramanlıklara yakışır şekilde çekmeye yönlendirmesini umutla beklediğim mükemmel bir film.

(sethplay - 11 Aralık 2011 13:40)

savaş sahneleri o kadar etkilidir ki, sonlarına doğru izleyicide harp malulü etkisi yaratır.

(canisloopus - 31 Mart 2012 03:41)

hakikaten en iyi savaş filmlerinden. ama aşırı milliyetçi vurgular, savaş sahnelerindeki gerçekçiliğin aksine bir hayli sahicilikten uzaklaştırmış filmi. bu da filmi vasat bir konuma sokmuş.

(parrhesiaturkiye - 18 Haziran 2013 16:47)