Süre                : 1 Saat 52 dakika
Çıkış Tarihi     : 17 Temmuz 2005 Pazar, Yapım Yılı : 2005
Türü                : Drama,Tarih,Savaş
Taglar             : bozkır,Işgal ordusu,savaş,at,equestrian
Ülke                : Fransa,Kazakistan
Yapımcı          :  Ibrus , Kazakhfilm Studios , True Story Production
Yönetmen       : Sergey Bodrov (IMDB)(ekşi), Ivan Passer (IMDB)(ekşi)
Senarist          : Rustam Ibragimbekov (IMDB)(ekşi)
Oyuncular      : Kuno Becker (IMDB)(ekşi), Jay Hernandez (IMDB)(ekşi), Jason Scott Lee (IMDB), Doskhan Zholzhaksynov (IMDB), Ayanat Ksenbai (IMDB), Mark Dacascos (IMDB), Ashir Chokubayev (IMDB), Zhanas Iskakov (IMDB), Almaikhan Kenzhebekova (IMDB), Tungyshbai Dzhamankulov (IMDB), Erik Zholzhaksynov (IMDB), Dilnaz Akhmadieva (IMDB), Termirkhan Tursingaliev (IMDB), Asylbolat Ismagulov (IMDB), Sabit Orazbaev (IMDB), Yergali Urazimbetov (IMDB), Vladimir Begma (IMDB), Aziz Beyshenaliev (IMDB), Baiten Omarov (IMDB), Aldabek Shalbayev (IMDB), Shingiz Krykbaev (IMDB), Baikenzhe Belbayev (IMDB), Kuman Tastanbekov (IMDB), Linda Nigmatullina (IMDB), Dimash Rakish (IMDB), Nurgali Nursultan (IMDB), Kuralai Zhunisbekova (IMDB), Steve Blum (IMDB), Richard Epcar (IMDB), David Gore (IMDB), Alexander Haney (IMDB), April Hong (IMDB), Susan Kellermann (IMDB), Bai Ling (IMDB), Paul Nakauchi (IMDB), Kirk Thornton (IMDB), Arman Zajic (IMDB)

Köshpendiler (~ Nomad: The Warrior) ' Filminin Konusu :
Köshpendiler is a movie starring Kuno Becker, Jason Scott Lee, and Jay Hernandez. A historical epic set in 18th-century Kazakhstan, where a young man is destined to unite the country's three warring tribes.


  • "homm serisinin 2. oyunubu oyun ücüncüsünden daha iyi ,grafikleri daha kaliteli:biri sorsa hangi homm oynayayim diye cidden 2 derim"
  • "heroes of might and magic iii gibi bir efsanenin ayak sesiydi... hala muzikleri listededir. kac yil gecmis, hala vazgecilmiyor tadindan."
  • "sene olmuş 2013, hala* oynadığım oyun. hem de deli gibi işi gücü bırakıp oynuyorum. gene gözleri kapatınca altıgenler uçuşacak ya hayırlısı..."
  • "#26703260"




Facebook Yorumları
  • comment image

    necromancer olarak peasentlarin ayaklandigi bolumu oynamasi insanı hazdan haza kosturan oyundur.taktik şudur; necromancy yetenegini zaman kaybetmeden expert seviyesine cikartip ufaktan peasantlara dalalim. her savastan sonra belli sayida skeleton birimini ordumuza katalim. her seferinde horde dan baslayarak zounds ile ifade edilen peasant topluluklarina dalalim ve elimizde bolum sonuna dogru binlerle ifade edilen bir skeleton ordusu olsun. daha sonra bu orduyla dusman kalesine saldiralim ve cocuklar gibi sen olan skeletonlarimizin dusmanimizi bocek gibi ezisini atimizin uzerinden seyreyleyelim.


    (zoltan putatapan - 24 Aralık 2007 04:35)

  • comment image

    skeleton'ları animate dead edip yaklaşık 600 kadarıyla kraliyet yıkabildiğiniz, ocakları söndürebildiğiniz mükemmel oyun. en hastası olduğum özelliği, karışık bir satranç oyunu gibi, hamlelerinizi adım adım takip etmek zorunda oluşunuzdur. autosave'e fazla güvenip en iyi hero'nuzu düşman hero'sunun yakalayabileceği mesafeye çekmişseniz, en yakın kaleden başka hero alıp yem olarak düşmana gönderin, yiyecektir. vampire lord'larınız health'lerini regenerate edebilir, zayıf ve sayıca fazla bir düşman birimine disrupting ray cast edip savunmasını düşürün ve vampire lord ile saldırın. vampire lord + animate dead kombosuyla savaşları kayıpsız çıkarabilmeniz bile mümkün. bir diğer hinlik ise blind/paralyze'dır. blind ettiğiniz birim hareket edemediği gibi son kalan birim ise düşman hero'ya spell cast edebilmesi için turn de verilmez. bu arada siz ölen birimlerinizi resurrect/animate ederek savaşın kayıplarını kapatabilirsiniz. dimension door multiplayer'da en çok rahatsız eden spell'lerden birisidir. mirror image'ın etkili olabilmesi için de düşmanın ranged unit'lerini melee'ye almanızda fayda vardır. bu oyunun tek sinir bozucu özelliği rakip hero'ları kontrol eden mekanizmanın, kalede oyuncunun yenemeyeceği kadar birim bırak -> yola çık -> oyuncuyu rahatsız et -> kalen ele geçirilirse encharted territory'de saklan -> görünmeden saldırıp kaleyi geri al -> oyuncunun sinirini boz -> başa dön şeklinde çalışmasıdır.


    (archetype - 19 Ekim 2008 02:03)

  • comment image

    sınıfları incelememiz gerekirse. barbarian'lar hayvanat bir öncelikle attack skill'lerini geliştirirler. defense biraz geride kalmakla beraber bir barbarian, örneğin 15. level'ında 3 puan knowledge sahibi olabilir ancak spell power'ı 1'de kalacaktır muhtemelen. knight'lar ise biraz daha defense'e kayarlar ve attack-defense skill'leri paralel gelişir. wizard'ın olayı knowledge'tır, ikincil olarak spell power ve ardından defense power'a puan alırlar. warlock ise spell power'a abanıp knowledge'ta maalesef sınıfta kalmaya hayli müsaittir, dikkat ediniz, ki warlock'lar için mysticism şart gibi birşey olmaktadır bu halde. necromancer'lar spell power ve knowledge'ı paralel götürme eğilimdedirler ancak attack ve defense'a da yine paralel olarak puan almaları mümkündür. bu açıdan ortalama bir gelişime uygundurlar. sorceress'ı ise tam olarak çözebildiğime inanmıyorum ancak spell power'larının genelde düşük geldiği aklımda kalmış. tuhaf şekilde illa kırmızı tarafı seçme eğilimi gösterdiğim için bazı map'lere dezavantajlı olarak başladığımı kabul ediyor ve yine aynı şekilde warlock takıntımı yenemediğimi belirtmek istiyorum. bu sizin umrunuzda değil bundan eminim, tek tavsiyem hangi sınıfı kullanacaksanız onu iyi tanıyabilmeniz olur. knight oynatacaksanız evvela wood'a sonra da crystal'a erişin. barbarian'da ise ilk önce ore'a erişmekte büyük fayda var. warlock oynatacaksanız sulfur hayati önem arz ediyor. wizard'ta ise gem ön plana çıkarken, sorceress'ta ivory çok önemli. ittifak kurduysanız bir hero'nuza adam akıllı ordu kurmadan müttefikinizin toprağına yollayın, onun madenlerini ele geçirin. merak etmeyin bu savaş sebebi değil. aynı oh-so called müttefikiniz sizin kaleniz düşmana düşüp savunmasız kaldığında sinek gibi üşüşüp kaleyi ele geçirmeye çalışacaktır. impossible zorluk seviyesinde bile müttefik oyuncunun ittifakı bozduğuna (kalemde hiç defans olmamasına rağmen) rastlamadım. o açıdan bu ittifakı esnetebildiğiniz kadar esnetin. müttefikiniz ile kombine saldırı fırsatlarını kaçırmayın; o düşmana gidiyorsa, siz de gidin. birşeyler koparırsınız illa ki. kalenize saldırmayan düşmanı yenebileceğinizi düşünmeyin. sırf kuşatmayı hesaba katmış olabilir, hatta bazan geri çekildiğine şükredebilirsiniz. bu arada power lich'lerin inanılmaz sağlam bir defans kuvvetleri var. doğaüstü demek istiyorum, hesabınızı da ona göre yapın bence. düşman kalesini ele geçirdiğinizde, benim "doğal defans" dediğim, kalede recruit edebileceğiniz birim olup olmadığı kaleyi savunma açısından önemlidir. buna güvenmiyorsanız mutlaka, ama mutlaka kendi kalenizden destek güçleri getiren bir hero'nuz olsun. bir tür devir daim hattı kurup sürekli saldıran hero'larınızı besleyin. 5-10 birim tek başına büyük bir fark oluşturmaz diye düşünmeyin. ya da yapın edin işte, bilemedim.


    (archetype - 19 Ekim 2008 02:19)

  • comment image

    yüksek skor için evvela map'in base difficulty'sini yükseltin. zorluk seviyesi sayesinde map seçerken altta gördüğünüz rating oranı yükseliyor ya, işte bu base difficulty'miz. ekstra rating için hızlı bir şekilde oyunu bitirmeye bakın. blitzkrieg yapın ya da geri gidin ne bileyim. bir haftayı bitirene kadar map'i bitirdiğiniz gün sayısı hafta başlangıcındaki gün sayısından alınır. bu açıdan bir gün bile (haftanın son günleri ise) önem kazanıyor. yani ne kadar az gün, o kadar iyi. bu yolla base'i %140 olan rating'e %33 ekstra getirmeyi başardım. bir hafta geç kalmak ekstra rating'inizden %5~%8 götürebiliyor. rekorum ise %202. bu arada fazla sinirinizi bozmayın (benim gibi) çünkü bazı şeyler tamamen şansa bakıyor. düşman siz hazır değilken saldırmayabilir, müttefikiniz cevval çıkıp (personality: warrior) hemen işgale girişebilir, map'teki artifact'ler sizin istediğiniz şekilde gelmeyebilir. örneğin barbarian oynatırken düşman wizard'ı sürekli spell power'ı yükselten artifact çıkartıyor olabilir. bu tür şansa dayalı şeylerde elinizden bir şey gelmediği gibi, bazı map'lerin iyi şekilde dengelenmediği de acı ama maalesef ki gerçek (örneğin forsaken lands). zorluk konusunda en büyük avantaj, yeni ele geçirdiğiniz kaleye hemen saldırılmaması, siz kalenin etinden sütünden faydalanırken düşman akınına uğramamanızdır bence.


    (archetype - 19 Ekim 2008 02:31)

  • comment image

    basit ve abuse edilmeye meyilli bir bug barındıran oyun. hem roland hem de archibald'ın 8. görevlerinde, son kuşatma için birim toplarken, düşman kasabasını 8 haftada fethetmeniz isteniyor ancak, 9. haftanın ilk günü (month: 3 week: 1 day: 1) kasabanın bulunduğu isle'a çıkartma yapmayı başarırsanız, bir sonraki 8. hafta check edilinceye kadar zaman kazanıyorsunuz. bu da mevcut kuvvetlerinizi en az 2'ye katlama imkanı sunuyor size. aynı numara ayrıca tekrarlanabilir. bu arada kuşatacağınız kasabadaki birimler de çoğaldığından, asıl saldırıyı yapmadan önce kasabadaki kuvvetleri zayıflatacak bir kuşatma da yapabilirsiniz ki yapın bence de.

    ve roland'ın final bölümünde hemen archibald'ı kuşatmak daha mantıklıyken, archibald'ın senaryosunda tam tersi işe yarayabiliyor. hayır, archi'nin finalde gönderdiği hero'ların her biri doğaüstü yetenekli. lord corlagon da nasıl oluyorsa diriliyor. bi de ellerine dimension door geçti mi iyice sabır meselesi oluveriyor. ben gelemem ona işte.

    edit: bug değil bu, might & magic serisinden alışık olduğumuz ufak bir hinlik. ama kazanmak için gereklilik, bonus değil.


    (archetype - 31 Ekim 2008 10:39)

  • comment image

    http://www.youtube.com/…ix4ochntjt8&feature=related

    oynamayı bırakıp, şunu dinlemeye dalmayanını görmediğim oyun...

    gözümde bilgisayar oyunları tarihine adını "altın harflerle" yazdırmış bir efsane!

    black dragon mu titan mı tartışması da dönüp dururdu bir de bu oyunu oynayanlar arasında. abim titancıydı ben black dragoncuydum. hatta oyundaki tavernalardaki dedikodulardan birisi de "black dragon can beat a titan any day of a week" gibi bir şeydi. orada da bu muhabbet çevriliyordu yani...


    (in tyler we trust - 5 Ocak 2011 08:29)

  • comment image

    ortaokul yıllarında ilk pentium bilgisayarım alındığında eskişehirdeki ekol biemer kadirden aldığım bir dolu oyundan biriydi. seçimimde cd kutusunun üzerindeki aslanlı, daha sonra erathia krallığının arması olduğunu öğrendiğim arma rol oynasada, kısa sürede favori oyunum olmuştu. 15 yıl sonra halen kaleleri adamlarıyla ezbere sayabilirim, halende o mükemmel savaş müziklerini hatırlarım. zamanına göre mükemmel bir oyun olsada, boynuz kulağa geçmiştir ve heroes 3 bu oyunun bütün artılarını alıp bayrağı bir adım ileri taşımasını bilmiştir.


    (sunger fidani - 24 Haziran 2011 18:17)

  • comment image

    sene olmuş 2013, hala* oynadığım oyun. hem de deli gibi işi gücü bırakıp oynuyorum. gene gözleri kapatınca altıgenler uçuşacak ya hayırlısı...


    (zoltan9 - 16 Temmuz 2013 12:51)

  • comment image

    bugün zaman geçirmek için açtığım ve beni etkisi altına alan oyun. fantazi yapıp lotr haritası açıp gandalf'la oynuyorum. müttefiklik olayı yok, aragorn sülfürlerimi yağmalıyor, galadriel şehirlerimi taciz ediyor!!

    edit: yanlış anlaşılmasın çok eski zamanlarda bol bol oynadığım oyundur. candır.


    (tojourus - 2 Şubat 2014 13:20)

  • comment image

    strateji oyunu piyasasına giriş yaptığımız oyundur.
    şöyle bi bakayım benden başka kaç tane rahatsız var bu seriyi takip eden dedim...
    2002de ilk entry girilmiş... lakin "17" yıldır serinin takipçisiyiz hamdolsun.


    (il canto del vento - 21 Eylül 2014 20:55)

  • comment image

    ben de en çok iz bırakan oyunlardandır.. oss den sonra ilac gibi gelmişti..

    wızard tower'ları favorimdi... hele ki titanlar, ilk defa düşman ordusunda görünce apışıp kalışımı hala dün gibi hatırlarım..


    (tazmania - 21 Eylül 2014 21:03)

  • comment image

    yıllarımı verdiğim oyundur. bu oyunda kariyer imkanı olsa şu anda daire başkanı ya da direktör gibi yarak kürek ünvanlara sahip olabilirdim. ötesinde necromancer ile devasa bir iskelet ordusu kurmanın verdiği hazzı başka hiç bir şeyden almadım ve almayacağım sanırım. bir de üniteye saldırısı sırasında gökkuşağı ile luck geldiğinde yaşadığım gol sevinci ayarındaki sevinmeleri..


    (zoltan putatapan - 21 Eylül 2014 21:08)

  • comment image

    anakarada 2 barbarian sınıfı krallık var. 5 kalesi var barbarların. benim knight, defense 12, attack 4, power 2, knowledge 1. bölümü bitirmek için helm of anduranı bulmam lazım. bi mesaj, helm'in kuzey doğuda bir adada olduğunu söylüyor. bu arada bende 1 kale var. en iyi hero'mla adaya nasıl gideceğimi araştırıyorum. 1 kalem var ve kalenin dibinde traveller's tent var. tent'ten bariyerin parolasını öğrendim. hiç kimseye bulaşmadan barrier'i kaldırıp spell scrollu aldım. baştan summon ship sanıyordum ama meğerse dimension doormuş. bu arada köşeye sıkıştım ve hero'mu teslim ettim.
    sonraki tur hero'yu alıp yine kimseye bulaşmadan yardıra yardıra doğuya gittim. doğuya giden bi geçit var, onu geçip sahilin kenarında bir castle buldum düşmanın. sahilde teleport yapabileceğim karşı sahili arıyorum ama yok. köşeye sıkıştım yine. çok güçlü bi hero benimkini kovalıyor. geçide kaçtım pathfindingi olduğu için iyice sıkıştırdı. geçidi çevreleyen dağların öteki tarafına teleport attım. kaçmaya devam.

    doğudaki kaleyi aldım çünkü hiç zamanım yoktu. kaledeki mage's guild spell pointsimi 10'a tamamladı. dimension door 10 mana alıyor çünkü. karşı sahili keşfettim bastım teleporter'ı. bu arada düşman orduyu güçlendiriyor ki zaten benim tek kalemi rahatlıkla alabilirler. düşmandan aldığım tek kaleyi de boşu boşuna savunmadım. karşı sahil aslında adaymış. elven alliance olduğundan grand elves bana katılıyor direkt. bir de fire summoning altar var ve oradan 25 fire elemental aldım. bir grand elf grubu daha katıldı, bir de anakarada olmayan yeşil krallığı keşfettim.

    kaleye baktım, 80 royal mummy, 70 zombie, 6 bone dragon, 80 skeleton ve 45 lich var. elimdeki kuvvetle almam zor ama almak zorundayım çünkü barbarlar benim tek kalemi alacak ve 7 gün içinde başkasını bulamazsam oyunu kaybedicem. aslında kaleyi görünce sevindim çünkü barbarın denizi geçme ihtimali çok düşük. mage guild'lerine dimension door gelmesi lazım. gelmeyeceğini farz ediyorum. haritanın yarısı keşfedilmemiş durumda.

    kaleyi almayı denedim ama olmadı. battle detaylarına girmicem. bu arada ben helm'in açıkta olabileceğini tahmin ettiğimden araştırmaya devam etmek istiyorum. kuzeyde bir ada daha var atıyorum teleport'u. burada bir grand elf grubu daha var bana katılan. çevremde kale yok, spell points 0. well de olmadığından 10 mana kazanmak için 10 gün beklemek zorundayım. bu arada ben beklerken 4 gün sonra barbar benim kaleyi kuşatıyor. sağda bir ada daha var, ilk save'imde beklemeden oraya ışınlanıyorum. arena var sadece. geri ışınlanmaya zamanım yetmiyor. mecburen bekliyorum. disband olmama 1 gün kala, necromancer kalesinin olduğu adaya geri ışınlanıyorum.

    bende 15 champion, 25 fire elemental, 5 pikeman, 20 master swordsman ve 172 grand elf var. mecburen kaleye dalıyorum. karşı tarafın birimleri artmış. bone dragons 12 olmuş mesela. savaş başlıyor, grand elves ile lich'lere çalışıyorum ve işe yarıyor. spell points sıfır olduğundan ne veriyorsa alıcam. bone dragons elf'lere bile bulaşmadan direk elemental'ların arasına dalıyor. şanslıyım bir duvar indiriyorum kaleden ama giremiyorum. bone'ları almam lazım. diğerleri kaleye çekilmiş lich'i koruyorlar. grand elves lich sayısını azaltırken ve durum iyi görünürken grand elves'e berserk yapmaya başladı. berserk yüzünden elves en yakınındaki hedefe, yani benim elementallara atıyor. inen duvarın dibindeki moata giriyorum, royal mummies karşılıyor. elves lich'e atmaya devam ederken ben zar zor mummy'leri seriyorum. skeleton geliyor geçidi kapatıyor. swordsmanden 2-3 kalmış 5-6 elemental'ım var. lich sayısı 10 küsür, 2 turluk işi kalmış. düşmanın spell points'i bitmiş neyseki berserk atamıyor ama hala 60 küsür zombie'si var. elves de 40 küsür kalmış onca hengamede. bir seferde zombie'leri alması zor. lich'leri devirdikten sonra zombies gate'ten kalenin dışına çıkmaya çalışıyor. bu arada bende sadece 1 swordsman kalmış. elf'e sağ tıklıyorum; shots left: 1. gerisini bıçaklayacağız anlaşılan. sıra elves'deyken battle'da ilk defa basic luck shinelıyor ve bam! ben ayağa fırlamış <caps>aslanım beee yürrüüü beee</caps> diye bağırarak sevinçten tepinmeye başlıyorum. swordsman 4 skeletons'a son kılıcı indiriyor ve kale benim.

    savaş bittikten sonra helm of anduran'ı kaleyi koruyan hero'nun giydiğini öğreniyorum ve bölümü kazanıyorum...


    (archetype - 3 Ekim 2014 09:04)

  • comment image

    kesinlikle serinin en iyi oyunudur. heroes 3ü heroes 4ü ne kadar çok oynasanız da hiçbiri heroes 2 kadar içine çekmez insanı. müzikleri harika, çizimler gerçekten güzel. (müzik konusunda heroes 3 de çok başarılıdır ama heroes 4te yüzlerine gözlerine bulaştırmışlardır.) serinin en iyi oyunu tabiri ise sadece nostaljik bir özlemden kaynaklanmıyor - heroes 2 tüm homm serilerinin en zor ve en taktiğe dayalı oyunudur, üst versiyonlarda iyi bir ordu yaptığınızda artık kopup gitmenize rağmen, heroes 2de dengeler o kadar iyidir ki campaignleirini oynarken çok kez autosave alınır, gereksiz yere harcanan 1-2 turnün ise telafisi olmaz.

    barbar kalesi hızlı bir gelişim için idealdir (medium haritalar), warlock kalesinde black dragon'a ulaşmak gerekir bu yüzden büyük haritalarda öne çıkar (large, xlarge). necromancer kalesi çok pahalıdır. sorceress ve wizard kaleleri ise büyüleri iyi kullananın elinde devleşebilirler. castle ise zayıftır, uçsuz bucaksız tarla görüntüsü üzerine çalan hoş müzik için alınır genelde.

    black dragon, wolf, unicorn, iron golem ve tabi ki hydra (o zamanlar henüz son level yaratıklığa terfi etmemiştir) kendi levellarında en etkili savaşçılardır. dimension door ve armageddon ise en kopartan büyülerdir. heroes 3 ilk çıktığında heroes 2'deki birçok yaratığı dışarıda bırakmışlar, ancak hatalarını anlayıp daha sonra çıkan expansionlarda bu yaratıkları teker teker eklemişlerdir. (sprite, halfling, domuz vs)

    oyunun ilginç yönlerinden birkaçı:

    - sphinxler. hero'nuzla sphinx'e girersiniz, size bir soru sorar, bilirseniz artifact kazanırsınız, bilemezseniz hero yokolur. ve sorulan sorular oyunla değil dünyayla (bildiğin dünya) ilgilidir. [sorulardan birinin cevabının stonehedge olduğunu hatırlıyorum].
    -ultimate artifact konsepti tümüyle farklıdır. +9 attack gibi bir artifact çıkar
    - müzikleri maps klasörünün altında mp2 formatındadır.
    - en ilginç yaratık hiçbir kaleye ait olmayan ghost'tur. ola ki size katıldı, koparsınız. bu, afedersiniz hayvanlar, kimi öldürürlerse öldürdükleri sayı kadar ghost dirilip size katılır. 500 peasant falan yakalarsanız oyunu bitti sayabilirsiniz.
    - heroes 2'nin tema müziği, heroes 3'te skor tablosu gözükürken çalar.


    (domno epotus - 21 Ocak 2006 15:47)

  • comment image

    kesinlikle serinin en iyisi..bi yandan oyun oynayıp bi yandan başka işlerle uğraşma şansı verdiği için bütün gün harika grafikleri ve olağanüstü müzikleriyle gününüze eşlik eder bu..bi kaleye saldırır sonra gastenizi okuyup gelir bi kaç hazine toplar yeni yerler keşfeder sonra bi yemek yiyip gelirsiniz akşam da oyuna devam ederken bir yandan da yarınki sınava çalışırsınız..(bkz: dadundan yinmez)
    necromancer kalesine girince başlayan müzik eşsizdir ayriyetten björk'ün homogenic albümü pek bi yakışır bu oyunun fonuna nedendir bilmem ikisini pek bi özdeşleştirmiştim kafamda


    (bedtime milk - 10 Haziran 2004 00:31)

  • comment image

    expansion'ı ile başyapıt düzeyine gelmiş oyundur.. bir başkadır.. müzikleri, şirin grafikleri, detay düzeyi ve güç dengesi açılarından bunu hissedersiniz ve seversiniz.. ister campaign olsun ister scenario ikisi de oldukça zevklidir.. mixed mode cd olduğu için müziklerini cd player ile dinleyebilirsiniz.. ama bugün xp'de çalışır mı bilmem.. çalışırsa müzikleri için cd sürücünüzün analog audio kablosunun bağlı ve ayarlı olması gerekebilir..


    (queue - 24 Ekim 2005 04:47)

Yorum Kaynak Link : heroes of might and magic ii