Süre                : 1 Saat 45 dakika
Çıkış Tarihi     : 01 Nisan 2011 Cuma, Yapım Yılı : 2011
Türü                : Drama,Tarih
Taglar             : çocuk istismarı,Avustralya,Tehcir,Gerçek hikayeye dayalı
Ülke                : İngiltere,Avustralya
Yapımcı          :  Screen Australia , Little Gaddesden Productions , Fulcrum Media Finance
Yönetmen       : Jim Loach (IMDB)(ekşi)
Senarist          : Rona Munro (IMDB)(ekşi),Margaret Humphreys (IMDB)(ekşi)
Oyuncular      : Emily Watson (IMDB)(ekşi), Aisling Loftus (IMDB)(ekşi), Stuart Wolfenden (IMDB), Lorraine Ashbourne (IMDB)(ekşi), Federay Holmes (IMDB), Richard Dillane (IMDB)(ekşi), Molly Windsor (IMDB)(ekşi), Harvey Scrimshaw (IMDB)(ekşi), Tammy Wakefield (IMDB), Alastair Cumming (IMDB), Kate Rutter (IMDB), Hugo Weaving (IMDB), Marg Downey (IMDB), Geoff Revell (IMDB), Chrissie Page (IMDB), Tristan Hudson (IMDB), Marie Wheeler-King (IMDB), Tanya Myers (IMDB), Greg Stone (IMDB), David Wenham (IMDB), Russell Dykstra (IMDB), Jude Henshall (IMDB), Tara Morice (IMDB), Mandahla Rose (IMDB), Geoff Morrell (IMDB), Barbara Marten (IMDB), Tony Mack (IMDB), Neil Melville (IMDB), Neil Pigot (IMDB), Eliza Lovell (IMDB), Robert Purdy (IMDB), Tim Goodman (IMDB), Brenda Lawrence (IMDB), Carolina Giammetta (IMDB), Mark Jardine (IMDB), Kate Box (IMDB), Adam Morgan (IMDB), Adam Tedder (IMDB), Marcus Eyre (IMDB), Steven Zachary Parker (IMDB) >>devamı>>

Oranges and Sunshine (~ Oranges & Sunshine) ' Filminin Konusu :
margeret bir sosyal hizmet uzmanıdır.Nottinghamda ailelerinden ayrılan çocukları bir araya getirir.Bu sınır dışı edilen çocuklara güneş ve portalkal vadd edilmiştir.ama yaşanılan skandallar tüm dünyanın ilgisini çekecektir.


  • "ken loach sinemasının oğlu ile devam edeceğinin kanıtı, ingilizlerin yakın tarihinin yüz karası bir olayı ele alan dikkat çekici jim loach filmi."
  • "tarihin en büyük 10 orospu çocukuluğu listesine girebilecek bir olayı anlatan filmdir."
  • "- they just want to know who they are"
  • "bir kişinin bile azimli mücadelesi bazı şerefsizleri ve şerefsizlikleri ortaya çıkarmakta ne kadar önemli olduğunu gösteren film."
  • "(bkz: dersim'in kayıp kızları)"




Facebook Yorumları
  • comment image

    bugün yönetmeni jim loachin sunuşuyla afm fitaş'ta gösterilen belgesel tadındaki film. çok trajik bir olayı acımazsızca eleştirmesini takdir etsem de hikayedeki karakterler çok gerçekçi gelmedi bana. herkes ya çok iyi ya da çok kötüydü. yine de emily watson candır. izlenesi bir filmdir kendisi.


    (ilya ilyich - 14 Nisan 2011 00:10)

  • comment image

    ağır bir konuyu sade bir şekilde anlatan bir film.
    özellikle gönüllülük, psikolojik destek ya da sosyal çalışma gibi alanlardaki insanların neler yaşadıklarını çok yalın bir şekilde gösteriyor.
    suçluluk, yorgunluk, yıpranma -burn out-, post travmatik stres disorder vb. o kadar normal bir şekilde yedirilmiş ki filmin içine..
    ben sadece len karakterine gereğinden fazla vurgu yapıldığını düşünüyorum. çocuklarla ilgili filmlerde yaramaz olan çocuğa yaklaşan öğretmen hikayesi gibi vıcık vıcık kalmış biraz. gereksiz.
    sydney'deyken, sanırım bu olaylarla ilgili olan, bir müzeye gitmiştim. adamların geçmişleriyle yüzleşme güçlerine hayran kalmıştım. meğerse hiçbir yüzleşme öyle kolay olmuyor çok fazla emek gerekiyormuş. ve bu emeği de kurbanlar diil -kurbanlar kurbanlıklarını inkar derdinde, kurbanlar isyandan aciz, kurbanlar isyan edilebileceğinin farkında bile diil, kurbanlar möl möl kurbanlık koyun çünkü işte, kurbanlar oturmuş "biri gelse.." diye bekliyor, geldiğinde "niye daha önce gelmedin?" diye suçlayabilmek için- kurbanları kendinden fazla önemseyen fedakar insanlar vermiş oluyor. (işçi haklarına işçilerden çok öğrenci ve burjuvaların ortam sağlamış olması gibi.. (çok demeyelim de çünkü derin bir tartışma tabii, ama kendi üzerine vazife olmayan şeylerin peşine düşenlerin, başkaları için haklar talep edenlerin ve temelde düşünsel anlamda somutlaştıranların haklı olanlara alan açması destek olması anlamında diyorum.)

    insan tabii bir de kendi ülkesine bakıyor -meslektaş olmanın verdiği özdeşleştirme ile -yersin ihtarı oturursun yerine-, "sen bu araştırmalar için bizden nasıl bir maddi destek istersin, fund mı bulsak?" diyen tabii ki çıkmaz... bazı sistemler kahramanlara alan açıyor özetle.. iyi insanlara da sadece gelişine vurmak kalıyor..
    tamamen sığ bir özetle: adamların tehciri bile bir başka azizim..


    (pati - 14 Nisan 2011 08:43)

  • comment image

    simdiye kadar orda burda okuduklarima dayanarak jim loach un babasinin izinden gitme konusunda bir miktar imtina ettigini biliyorum. oyle dunku cocuk da degil ogul loach, yillardir bircok dizi yapmis. sektorde bir varligi soz konusu. ancak ilk uzun metraji olan bi filmde babasindan ne kadar etkilendigini gormek mumkun. belki biraz yine dizi mantigina kaydirarak ama yine de zedelemeden beceriyor anlatmaya calistigi hassas konuyu ele almayi.
    bambaska biri, farkli bir yonetmen olarak bir filmle ortaya cikip halihazirda efsane olan babaya benzemek bilmiyorum ne derece tercihidir, ya da memnun ediyordur jim loach'u.
    ama kendi adima sevindim garip bir sekilde.


    (karakedy - 28 Nisan 2011 22:21)

  • comment image

    bir kişinin bile azimli mücadelesi bazı şerefsizleri ve şerefsizlikleri ortaya çıkarmakta ne kadar önemli olduğunu gösteren film.


    (saltug - 25 Ekim 2011 18:36)

  • comment image

    kısa süren dizilerin yönetmeni olan jim loach'un uzun metrajlı tek filmidir.. çekimleri ingiltere ve avustralya'da yapılmıştır.. ne loach'un süksesi ne de göçmen çocuklar konusu filmin izlenirliğinde olumlu bir etki yapabilmiştir benim adıma; varsa yoksa kadro.. hugo weaving ve pek sevmesem de emily watson'ın olduğu herhangi bir filmin izlenmeme gibi bir ihtimali yoktur bu piyasada.. geri kalan kadronun da yer yer feci etkili olduğu düşünülürse - özellikle david wenham ve richard dillane - filmi yalnızca konusu ilgi çekici diye izlemek, filme haksızlık oluyor bir nevi..

    dedim ya konusu göçmen çocuklar diye.. aslında açık açık bahsetmek de spoiler kıyılarından soğuk sulara girmek anlamına gelmeyecektir.. 1950'lerde başlayan, ingiltere'deki bazı ailelerin çocullarını - ki yaşları 3 ile 5 arasında değişiyor - bir gemiye doldurup avustralya'ya götürme olayının insani ve ahlaki yönleri üzerinden gidiyor film.. bu çocukların sayısının filmin sonunda da açıklandığı gibi 130 binlerde olması ise boynu eğiyor, aynı çocukların ingiltere'den avustralya'ya kaçırılmasının hem organize hem de iki ülke hükümetlerinin ve ilgili bakanlarının bilgisi dahilinde olması ise yarayı kaşıyor, daha da genişletiyor.. biraz daha açmak isterim bu konuyu.. filme konu olmuş olan göçmen çocuklar vakfı'nın gerçekte de var olduğu biliniyor.. aynı vakfın başındaki ve filmin senaryosunu oluşturan empty cradles (boş beşikler) kitabının yazarı margaret humphreys, bilmiyorum tabii gerçekte de böyle miydi, filmde oldukça yapay gösterilmiş durumda.. gayet elit ve duygularından ödün vermeyen bir sosyal hizmetler görevlisiyken - ki yıllarını bu işe adamış bir görevliden bahsediyorum burada - filmde geçen süre boyunca o duygusallık limitini aşıp bir anda "ah canlarım" moduna girmesi beni çok soğuttu filmden.. evet, bazı yerlerinde ülkemiz kamboçya'nın '80'lerden sonraki işkence dolu tarihini de gözümün önüne getirince gayet etkiledi beni ama, genel olarak humphreys'in soğuk duruşunun bir anda tam tersine dönmesi ve bunun zaman zaman vıcık vıcık bir hal alması, ne yalan söyleyeyim, mide bulandırıcıydı benim açımdan.. burada emily watson'ın oyunculuğunu zerre aşağılamıyor ve yermiyorum.. senaryonun kendisine düşen kısımlarına göre elinden geleni yapmıştır.. senaryonun yazılış aşaması ve director's cut halindeki dvd'si ile izlediğimde sanıyorum ki bu sert eleştirim de birazcık kırılacaktır..

    senaryosunun her yerde anlatılması ve zaten gerçek bir olaya dayanması; içine de bolca duygusallık, çocuk hakları ve özgürlük serpiştirilmesi nedeniyle çokça tutulan bir film haline gelmiştir.. benim açımdansa weaving ve watson'ın ışıl ışıl performansı ve duygusallığın diplerine girdiğinde bayağılaşan yönüyle akılda kalması gerekendir.. gene de izlenmesi, gerçekler hakkında - her ne kadar gayet yanlı da olsa - bilgilenilmesi açısından önemlidir..

    edit: unutmuşum.. filmin iki afişi de birbirinden güzeldir ama benim için ikincisi daha iyidir..

    1: http://imgur.com/gynae

    2: http://imgur.com/j8ur5


    (lake of the hell - 8 Temmuz 2012 01:23)

Yorum Kaynak Link : oranges and sunshine