"avenger", bildiğiniz üzere tam karşılığı olmayan kelimelerden (vigilante gibi). motamot "intikamcı" anlamına geliyor ama kelimenin anlattığı o değil. "kanunu çiğneyenlerden hesap soran", "suçları, işleyenlerin yanına kâr bırakmayan" gibi anlamları var. filmin adı "the first avenger: captain america" olunca, anlamı tek kelimeyle karşılamak için inisiyatifi ilginç bir şekilde kullanarak "ilk yenilmez: kaptan amerika" demişler türkçe'sine ama bence talihsiz ve basiretsiz olmuş. daha da vahimi, "ilk yenilmez" şeklindeki tamlama oldukça gülünç duruyor. "yenilmez kaptan amerika" bile daha iyidir ki biz ne film ismi çevirileri gördük. "ilk kahraman: kaptan amerika" da fena olmazdı.

şimdi "herkes de çevirmen kesiliyor başımıza" demeyin ama böyleyken böyle.

ekleme: filmin altyazılarının daha düzgün olmasını temenni ediyorum.

(shangrilla - 4 Mayıs 2011 19:01)

sinemaya gidip izlemektense evde oturup biraz karakol izleyerek aynı tadı alabileceğiniz film. conan, zagor, örümcek adam falan varken captain america seven çocuk, nerdesin sen? neden hiç açılmadın bize, neydi sorunun? bi de ne zaman o kalkanı görsem ''bunla süper sac kavurma olur'' diye düşünmekten kendimi alamıyorum.

(lalalanoluyola - 12 Temmuz 2011 09:37)

marvel studios'dan çıkmış şimdiye kadarki en başarılı film. 2012 mayıs'ında bu durum kesinlikle değişecek gerçi. bu sene vizyona giren iki marvel filmi çok önemliydi. (diğeri thor) zira the avengers gibi muhteşem bir projenin öncüleri olarak hem o film için seyirciyi heyecanlandırmaları, hem de başlı başına bir film olarak iyi olmaları gerekiyordu. neyse ki bunu başardılar. bu saatten sonra the avengers'ın harika olacağından şüphesi olan yoktur sanırım. ya da şöyle diyelim, en azından mayıs ayını iple çekiyordur herkes. her ne kadar ismi geçmese de joss whedon'ın bu filmin senaryosuna da ufaktan el attığını da belirtelim.

howard stark ve stark expo'nun da hikayede yer almasıyla, gerçekten birbirine bağlı karakterleri içeren bir evreni izlediğimiz hissiyatına ilk defa rahatça kapılabildik. origin filmleri, filmi asıl izleme sebebimiz olan kahramanın ortaya çıkışına kadar seyirciye acı çektirircesine kötü olabilirler. ancak bu film, captain'dan önce de, sonra da izlemesi çok keyifli bir iş olmuş. harika bir atmosfer yaratmışlar. chris evans'ın aynı evrende iki karakteri canlandırmasına karşıydım, hala karşıyım. ama itiraf etmem gerek, harika bir captain olmuş. filmin blu-ray'i çıktığında steve rogers'ın super soldier serumunu almadan önceki hallerinin nasıl çekildiğine dair görüntüler izlemek için sabırsızlanıyorum.

--- spoiler ---

steve rogers'ın içinde olduğu durumu anlatan o kadar güzel sahneler var ki. stark expo'da duvarda çerçeveli duran ordu afişindeki boş kısma yüzünün denk gelmemesi ve komutanlarının bayrağı getirmelerini emrettiğinde tüm güçlü askerler bunu beceremediğinde steve'in pratik zekasını kullanarak başarıya ulaşması beni mest eden iki sahneydi.

sahneyi fragmanda defalarca izlemiş olmama rağmen, serumu aldıktan sonra steve'in makineden çıkış sahnesinde koskoca bir "yuh!" demekten kendimi alamıyorum. o ne vücuttur chris? insanın cılız oynamak için efektlere, super soldier serumu almış birini oynamak için hiçbir şeye ihtiyaç duymaması güzel bir duygu olsa gerek. adamcağıza çabuk t-shirt giydirmişler. bir sonraki kovalamaca sahnesi de aynı şekilde geçilebilirdi. filme giden bayanları da düşünmek lazım, değil mi ama? bizi komplekse sokmak istememiş olabilirler, canlarım.

iron man 2'de tony captain'ın kalkanını beni yerlere yatıran bir şekilde kullanınca nasıl "nerd-gasm" olduysam, steve ortasında yıldız bulunan taksi kapısını kalkan olarak kullanınca da aynı hislere kapıldım.

captain america'nın bir reklam malzemesi olduğu ve ordu propagandası olarak kullanıldığı ihtişamlı sahnelerde steve'in ülkesine "hizmet"ini izledikten sonra onun italya'da savaşan gerçek askerlerle karşılaşmasını izlemek de savaşın birden fazla yönünü görebilmek açısından güzeldi. askerliği gönüllülük esasına bağlayan bir ülkede gönüllü çekmek için böyle şeylere gerek var demek ki. bir de katılanların çoğu sonradan pişman olmasa...

stan lee cameo'su her zaman olduğu gibi muhteşemdi. x-men first class'a kendisini davet etmeyerek yapılan devasa saygısızlıktan sonra bir "true believer" olarak onu yeniden görmek beni sevindirdi.

--- spoiler ---

captain america'yı sevin sevmeyin, aslında işin özü şu: sonundaki the avengers görüntülerini görmek için ve 2012 mayıs'ına hazırlanmak için bile izlemeye değer bir film captain america.

son olarak, beni bu filmi kamera çekimi haliyle izlemek zorunda bırakanları allah'a havale ediyorum. eylül'de film ülkemizde vizyona girdiğinde onlara para kazandırmayacağım. internette dolanan kamera çekimi son derece izlenebilir, beğenilebilir bir kopya. uzun zamandır bu yönteme başvurmamıştım, sanırım teknoloji ilerlemiş, kamera çekimleri güzelleşmiş. ancak bir beş dakika daha sabredip the avengers görüntülerini çekmeyen kameramana teessüflerimi iletmek isterim buradan.

(under rug swept - 26 Temmuz 2011 14:29)

dandik bir çöp tenekesiyle dünyayı kurtarmaya çalışan bir şizofrenin hayatını anlatan vasat film. filmin geçtiği tarihlerde amerika diye bir ülkenin bile olmaması en büyük skandaldır.

(owencan - 7 Ağustos 2011 05:56)

marvelin en gereksiz karaterlerinden biri. kendisini pek sevmezdim, hele ki o hareket etmeyen çizgi filmini hiç sevmezdim. babasını tanısam onu da sevmezdim büyük ihtimal. lakin elemanın girdiği ve bir nevi herkül olarak çıktığı makineyi hasta oldum. sen öyle bir teknolojik altyapıyı icat et adamın eline o dandik kalkanı ver. hey allahım bi gidin ya..

(moonrise - 14 Ağustos 2011 12:27)

eğlenerek zaman geçirilebilecek bir marvel uyarlaması. filme gitmeden önce "sakın gitme s.k gibi olmuş hep amerikan propagandası" diye bir arkadaşım beni uyardı. kendisine halen inanamıyorum, yahu filmin adı kaptan amerika zaten, ne bekliyordun, chris evans'ın anıtkabir önünde nöbet tutacağını mı?

(my beautiful mind - 3 Eylül 2011 01:17)

çizgi roman’ı ve marvel dünyası hakkında hiçbir fikri olmadan aksiyon filmi adına gidip ''amerikan propagandası amına koyim bu'' diye yorumlar yapan seçkin, sinefil insanları yaratan film. ne olacaktı türkiye’nin çıkarlarını mı ele alacaktı film. lan siz beni güldürdünüz allah’ta sizi güldürsün. baba çok entelektüelsiniz.

(herhangi bir nick - 8 Eylül 2011 12:17)

yine beni hevesle sinema kapılarında bekletmiş marvel'a olan derin sevgimden ötürü bu tip filmlerin hiçbirini kaçırmam, her filme olduğu gibi buna da baya para bayılınmış o çok belli. fakat 3-5 kişi birleşin şunlara doğru düzgün bir senaryo yazın be hacım. çıktığı gün izledim filmi. ve şu an tek bir sahnesi bile aklımda değil. boş... a bir dakika bir dakika şu aşağıdaki muhteşem sahneyi unutmadım elbette.^*

--- spoiler ---

şimdi kürdan gibi çocuğu o alete soktun ve içinden yunan büstü gibi herif çıktı. iyi tamam da o pantolon, o ayakkabı, kemer.. bilmem ne. onlar ne ara değişti. o kadar büyüyüp, gelişen adama onlar nasıl uyum sağladı, hiç bir yırtılma, gerilme söz konusu olmadı? ha!

--- spoiler ---

(satanist yiyen kedi - 11 Eylül 2011 19:31)

klasik vasat süperkahraman filmi formülünün uygulandığı film. bu artık matematik kitaplarına geçecek bir formül oldu.

kahramanın "süper" olma süreci + bu süreçte tanıştığı güzel kız + karikatürize kötü adam + süper ile kötü arasındaki vasat çatışma + sonraki filmler için açık kapı bırakan final...

(bkz: two thumbs down)

(ziggy played guitar - 14 Eylül 2011 19:50)

giriş olarak, bu marvel'in hiçbir çizgi romanını oturup, okumadım. bunlarla tek alakam, fox kids zamanında yayınlanan spider man çizgi filmleri.

ek olarak, hani ekşi sözlük bok atma timinin varlığını kabullenmiştik de, bu kadar cahil çukela ve araştırmayı bilmeyen tipler olduğunu bilmiyormuşuz.

ama arkadaş, ben bile bu super kahraman hakkında bu kadar cahil iken, tutup da "cuneyt arkın'ın hölivüd tarzı, daha pahalisü" gibi mal cümleler sarfetmiyorum.

bok atacağın kadar, az biraz araştırma yapsan, şu bilgiye rahatlıkla ulaşabilcektin;

"the character first appeared in captain america comics no:1 (march 1941), from marvel comics' 1940s predecessor, timely comics"

kaynak

herifler bu romanı 1941'de yazmış lan. 70 küsur yıl önce yaratılmış bir süper kahraman için, "karizmasü hiüç yoükkk", "hiüç teknolojük değüüül" diyor herif. şaka gibi.

hele bir de "ıüyyy, bir de kalkan kullanüyür. 2011 yılındakülere nası anlatücüksünüzz" diyen tipler yok mu, oy oy.

lan mal herif, 2011 yılındasın ama, swat vb. tüm özel kuvvetler, hala o "daşşak" geçtiğin kalkanı kullanıyor;

http://2.bp.blogspot.com/…mpti6uabmg/s400/swat2.jpg

http://www.megaray.com/…162-swat-team-in-action.jpg

vakti zamanında başından kalkamadığın counter-strike'da, bu "daşşak" geçtiğin aynı kalkanı kullanıp, "eheuheueheh vuramazsın küü, vuramazsın küüü" diyen insan başkası sanki.

neyse. kısaca film hoş, çıtır, çerez. gidip oyle bir aksiyon filmini izlerken "şu sahnede vuruldu, obur sahnede aynı kolu kullanıyor" cümlesini kurabilecek kadar filmi izlemeyi bırakıp, bunlara dikkat eden bir pisikopat değilseniz, rahatlıkla izleyebilirsiniz.

--- spoiler ---

samuel l. jackson'ın her filmin sonuna koymaları gayet hoş.

benim gibi the avengers filminden zerre haberi olmayan bir insanı bile, "lan bu herif diğer marvel filminde de gozukmustu. sanırsam bunlar birleşecek" şeklinde düşündürerek, otomatikman the avengers'e hazırlıyor.

--- spoiler ---

(souffles - 15 Eylül 2011 06:20)

öyle çok süper, aşmış bir film değil. ama izlenebilir, eğlenceli. tabii bu çok garip mantık hataları barındırmamasını gerektirmiyor:

--- spoiler ---

captain america gizli alman üssüne tek başına sızar. elinde koskoca amerikan bayrağı desenli kalkanıyla. o kadar özel alman askerinin arasından "kimse de demiyor ki aga bu nedir?" adam üssün ortasından amerikan bayrağıyla geçiyor, kimsenin kafasını kaldırıp baktığı yok.

ayrıca times square'in ortasında gizli amerikan binasının ne işi var?

--- spoiler ---

(metalik - 15 Ekim 2011 03:29)

bu filmi izleyeceğinize önce gidin birkaç sözlükçü dövün. kötü diyenin, zaman kaybı diyenin, amerikan propagandası diyenin tuğla gibi essential captain america cildiyle ağzına vurun. sonra gidip rahat rahat izleyin.

(bkz: %100 çalışıyor)

(kryptonian - 17 Ekim 2011 02:54)

bilinçli ya da bilinçsiz maruz kaldıkları (radyasyon, deneysel ilaçlar, mutasyon vs) ile bazı insanlar (oyuncular) süper kahramana dönüşmek için doğuyorlar sanki; chris ewans örneğin. belki de bizcileyin, hayatın rutinine saplanıp kalmış, en fazla alkol ve anti-depresanlara bel bağlamış insanların tüm sıradanlığı bu yüzden.

chris ewans, fantastik four’dakinin aksine, filmin başlangıcındaki “loser” hali ile daha gerçekçi gelmişti oysa. tüm fiziksel olumsuzluklarına rağmen amerika için savaşmak gibi “saçma” bir amacı varsa da bunu “zorbaları sevmediği için, savaşmak olarak” aklamış bulundu bir sahnede. ben yine de tatmin olmadım ama neyse.

sonradan dönüşüp, amerika’nın bekası için kendini parçalayan, güç dışında üstün kişilik nitelikleri ile donanmış ya da bunları sonradan fark etmiş muadili süper kahramanlar gibi captan amerika da kalkanı ile birlikte kendini aptal bir giysi ile ifade ediyor, politikacıların oyuncağı oluyor, “tamamıyla kötü” düşmanlara karşı, düzeni korumak gibi bir amaç için savaşıyor, aşık olup açılamıyor, güç onu bozmuyor, ruhunu “şeytana” satmıyor, en yakın dostunu düşmana karşı kaybediyor, kendisini ortaya çıkarma lütfunu gösteren güce sonuna kadar inanıyor vs.

oysa bu tür filmlerde her zaman olduğu gibi, en renkli ve en tutarlı amaca sahip kişilik hugo weaving’in canlandırdığı hitler’e bile kafa tutma cesaretinde, captain america gibi oyuncaklaşmamış johann schmidt nam-ı diğer red skull karakteri. (hugo weaving’in adı geçmişken kendisinin fantastik ve bilimkurgu filmlerinin olmazsa olmazı ilan edilmesi gerektiğini düşünüyorum. seri çekilen filmlerin en azından birinde bu adamın yüzü olmalı diyorum. yüzü olmasa bile v ya da red skull gibi bile görünebilir.). tommy lee jones’un üstlendiği rol ne kadar karikatürize olsa da böylesine bir film için oldukça iyi canlandırılmış, zaten film de tam bir çizgi roman bozması.

lafı toparlamak gerekirse, üfürükten bir “yapay” kahramanın, kendisi için de dünya için de büyük girişimini bir tarafınızla gülme ihtiyacı duydurmadan anlattığı için başarılı sayılabilecek bir “süperse amerikalıdır” filmi.

(qfwfq - 15 Kasım 2011 11:57)

bir iron man yada spider man değil. ancak gecenin bu vaktinde çerez niyetine de aktı gitti be gençler. çok da yerden yere vurmayın neticede bizim neslimiz marvel'ın çizgi filmleriyle çizgi romanlarıyla yetişmiş bir nesil. kötü de yapmış olsalar izleyeceksin aga. iki iki daha dört yani bu budur. sevgiler nurullah abi..

(nobeard - 5 Aralık 2011 03:18)

total film'in aralık sayısında parodi senaryo köşesine konuk olan film. bir gecemizi boşa harcamayalım diye her ay bir filmi kısacık bir senaryoyla bizlere aktarıyorlar sağ olsunlar. çeviriyorum:

h.w.: hugo weaving
t.j.: toby jones
t.l.j.: tommy lee jones
z.c.e.: zayıf chris evans
s.s.: sebastian stan
k.c.e.: kaslı chris evans
h.a.: hayley atwell
s.l.j.: samuel l. jackson

--- spoiler ---

mekan- gizli şeytani saklanma yeri- alpler. toby jones hugo weaving'e parlak bir küp getirir.

h.w.: en sonunda, tanrıların gücü avuçlarımda, hem de küp şeklinde!

t.j.: artık sonsuz gücün olduğuna göre ne yapacaksın?

h.w. lazer silahları ve tanklar yapacağım.

t.j.: inanılmaz derecede orijinal bir fikir!

mekan- dünya fuarı- new york şehri. zayıf chris evans arkadaşı sebastian stan ve iki kızla takılmaktadır.

z.c.e.: bu akşam bana kız ayarladığın için teşekkürler, sebastian. ama gerçek şu ki, seksten daha çok sevdiğim bir şey var sa, o da amerika birleşik devletleridir!

s.s.: yine orduya katılmayı deneyeceksin, değil mi? seni suçlayamam, her halükarda gecen reddediliş ile son bulacak.

zayıf chris evans tommy lee jones ile tanışır.

z.c.e.: lütfen katılmama izin verin! karakterim zayıfken daha ilgi çekiciyse de spor salonuna gitmeye razıyım!

t.l.j.: ha ha, saçmalama. senin için ilaçlarımız var!

z.c.e.: bir dakika! amerikan ideolojisini en iyi yansıtacak şekilde yaratılmış marvel süperkahramanı güçlerini mavi steroidlerden mi aldı yani?

zayıf chris evans kaslı chris evans'a dönüşür ve üstü hayley atwell ile tanışır.

k.c.e.: sıkıcı orijin hikayesi aradan çıktığına göre artık güzel konulara girebiliriz! (duraklar) lanet olsun, elimizdeki tek şey orijin hikayesiydi! şimdi ne yapacağız?

h.a.: işte, bu kalkanı al. bu gerçek bir silah değil ama seni sihirli lazer ışınlarından koruyacaktır.

k.c.e.: harika, bunu insanlara fırlatacağım.

mekan: gizli şeytani saklanma yeri- alpler. chris hugo ile yüzleşir.

h.w.: chris! gelebilmene çok sevindim, yapacak şeytani şeyleri tüketmek üzereydim. (suratını koparır, kırmızı kafatasını ortaya çıkartır) mwa-ha-ha, artık suratımın tamamı şeytani!

hugo bir uçağa binip kaçınca chris onu takip etmeye karar verir.

k.c.e.: vay, 1940'larda geçen bir filmin daha az bariz yeşil ekran çekimleri ve alelacele hazırlanmış cgi barındırmasını beklerdim!

h.w.: cidden, nedir bu saçmalık... sky captain america and the world of tomorrow's avengers filmi mi? her neyse, sihirli felaket ve kötülük küpümü kullanarak seni yok edeceğim! (küp onu başka bir yere teleport eder) hayıııııııır, beni bir sonraki thor filmine gönderiyor! beni öldürmeni tercih ederim!

chris karın üzerine çakılarak iniş yapar, donar ve samuel l. jackson tarafından çözülür.

k.c.e.: 70 yıldır uyuyorum. neler kaçırdım?

s.l.j.: uyuşturucular ve internet siteleri. ah, bir de the avengers filminin çekimleri başladı.

k.c.e.: bu imkansız! çok fazla önbilgiye ihtiyaç olur.

s.l.j.: biz de bu yüzden iki iron man, bir captain america ve bir thor filmi yaptık. ve tüm o salaklardan dört tam bilet parası almayı başardık!

son.

--- spoiler ---

(under rug swept - 15 Aralık 2011 00:36)

filmde o kadar çok green box^* kullanılmış ki sinemada değilde evde izleyen biri rahatlıkla filmin 2 boyutlu bir dünyada geçtiğini söyleyebilir.ama buna rağmen aksiyon sahnelerini çok iyi kotarmışlar. onun haricinde kurgusu zayıf, film bitince çok boş geliyor ve -bence- yanlış yerlerde hızlanıp yanlış yerlerde yavaşlayan bir şekilde işlenmiş.
bir saçmalık da alman vatandaşı kişilerin almanya'da alman aksanıyla kendi aralarında ingilizce konuşmaları olmuş. neticede adam kaptan amerika bütün olayı amerikan propogandası ama bu tür şeyler 3. sınıf gişe filmlerinde olmalı diye düşünüyorum.

düşük beklentilerle izlenince keyif verebilir ama bence net şekilde kötü bir film.

(ters1adam - 21 Ocak 2012 21:22)

aga ismi "captain america" olan ve cizgiromani sirf amerikan halkina hitap etsin diye yaratilan bi karakterin filminde "amerikan propagandasi yapiliyur yhaa :(" diye aglamak nasil bi kafadir lan? ya ne olacagidi? sen bilmiyor musun bu karakterin amacini ve hikayesini? magaradan dun mu ciktin ne yaptin? adam hala cuneyt arkin filmleri gibi diyor, kucumsuyor aklinca... cizgiroman uyarlamasi nasil olacakti olm ba$ka? superkahraman olm bunlar, tek ba$ina yeri gelir binlerce ki$iyi madara eder icabinda. ne mantigi ariyorsun amk? ha kotu cekilmi$, iyi uyarlanamami$ de anlarim da adam amerikan propagandasi felan diyor. haykirarak guldum.

ozet: film guzel.

(karaktersiz - 27 Kasım 2012 18:41)

marvel'in avenger için çektiği film.

--- spoiler ---

filmin bir sahnesi garip geldi. kaptan ilk kapsüle yerleştirilmeden önce sıska ve kısaydı ve pantolonu çıkarılmamıştı. kapsüle girdi ve deney sonuçlandı pantolonda büyüdü ilginç
--- spoiler ---

(bandobras - 1 Ocak 2013 17:11)

en sevdiğim süper kahraman olmasının yanı sıra sinema uyarlamasını da beğendim... onu sevmemin nedeni bizden biri olmasıdır, hani bir yerde oturup bir kaç kadeh atabileceğiniz samimi bir karakterdir. adaletsizliğe tahammülü yoktur, yardım severdir, komplekssizdir, öyle içinde fırtınalar kopan alengirli bir karanlık dünyası falan yoktur, yalnız kodu mu oturtur... filme gelirsek joe johnston iyi bir iş çıkarmış, captain america'nın hayat hikayesini güzel bir şekilde aktarmıştır.

(h p lovecraft - 16 Ağustos 2013 01:17)

filmin asıl 'iyi'sinin red skull olduğu kaptanın ise tam bir zorba olduğu film.

--- spoiler ---

red skull eğitimli zeki bir bilim adamıyken rogers asker bile olamamış bir sokak çocuğu. red skull buna rağmen adama kollarını açıyor saygısını sunuyor biz farklıyız diyor bizim rogers hödük gibi küt diye dalıyor adama. red skull hitlere kafa tutuyor yemişim ırkçılığınızı faşistliğinizi diyor, rogers bayraktan uniforma yapmış giyiyor. red skull geleceği gördüm bayrak falan yok diyor insanoğlunun geleceğinin uzayda olduğunu söylüyor bizim embesil iki lafı bir araya getirip cevap vereceğine 'benim geleceğim değil ki ehi' diyip yine dalıyor. adamı bir dinle lan çok mantıklı şeyler söylüyor sen hala yuesey de yuesey. koskoca marvel bile milyon dolarlar harcasa da bir milliyetçiyi aptal görünmekten kurtaramıyor.
--- spoiler ---

(henry hasta misin olm - 21 Nisan 2015 11:30)