filmde pierce brosnan ın kullandığı arabayı tanımayanlar için:

(bkz: murat 131)

(yeramyan - 1 Aralık 2009 10:56)

reina'nın tam karşısında türkiye şubesi açılmış.

yemekler güzel (fas, iran ve lübnan mutfağı tabi ki türk etkisiyle), dansözler mafiş ve de herhangi bir kıraathanede sigara içme yasağından önce ne kadar sigara içiliyorsa burada da o kadar içiliyor.

sigaradan rahatsız oluyorsanız gitmeyin...

(siralop - 12 Aralık 2010 12:32)

david helfand'ın harika eseri.
bulunmamış bir nimettir benim için.

(burgazteam - 13 Haziran 2011 18:49)

yemekleri çok lezzetli, servis harika. sürekli çeşitler gelip gidiyor yani onlarca farklı şeyi tadabiliyorsunuz ancak gece mekana uygun olan otantik müziklerle başlarken birkaç saat sonra kendinizi serdar ortaç, demet akalın dinlerken bulabiliyorsunuz. millet çoğunlukla sakin sakin oturup yemeğini yemeye gitmediği için de fonda ne çaldığı kimseyi çok bağlamıyor hatta serdar ortaçla eller havaya ortamı oluşuyor. fix menü fiyatları pahalı, bahçesi küçük ve ortaköy gibi bir yerde deniz göremiyor olmak kötü ancak dediğim gibi yemekler harika. adamların mutfağı hakikaten lezzetli. denemeye değer.

(think martini - 28 Haziran 2011 14:36)

amsterdam subesi pek bi otantik; uzun bir koridordan egzotik bir bahceye girdigini hissettiriyor insana. ustelik iceride tek bir pencere dahi olmadan.

servis, yemekler ve kokteyller harika. muzik arapca, ispanyolca, lounge, elektronik arasinda bir yerlerdeydi, mekana uyan hos bir kontrast.

oryantal yaparken iyi titriyo mu diye devamli egilip göbüşüne bakan hollanda'li new age dansoz, sahneye kendini atip dansoze asik atan g-stringli hakiki arap kızı, kabalarian falı bakan kanadalı, tütsüden ve dansozden basi donen teksas'li is adamlari, uzakta bir yerlerde sıkıntıdan püfleyen high-end escortlar. amsterdam icin tipik fakat yine de enteresan bir aksamdi.

(samagona - 22 Eylül 2011 16:04)

öncelikle mekan karakter bakımından pek çok sıkıntı taşıyor bunu görsel, müzik ve en önemlisi yemek olarak 3 parçaya ayırabiliriz.

görsel olarak mekan hem doğulu hem batılı izler taşımayı hedeflemiş ama bunu yaparken kullandığı tarzı her iki kültüre ait görselleri sadece üstüste koymak olmuş.

müzik bakımından gerçekten istanbul'un en kötüsü diyebilirim 4 saatlik bir gecede ibrahim tatlıses, çeşitli hint arap müzikleri, sezen aksu, hadise, 50 cent, lmfao, queen falan çaldı ve gerçekten hiç bir şekilde tarzdan çizgiden bahsetmek mümkün değil. kuruçeşme'de olup böyle müzik sunmak oldukça şaşırtıcı. uyumlu bir insan bile olsanız önce müziğe uyum gösteriyorsunuz sonra başka sonra başka insanın şalteri maksimum 1 buçuk saatte atıyor. ayrıca dansçıları başarılı yemeğinizi yerken birden hindistan dan gelmiş terörist kılıklı ablalar birden dansöze dönüşebiliyor. zenne çıkartıyorlar bol bol.(oeh).

yemek konusu beni en çok yaralayan konu oldu, mekanda pek çok kişi rakı içiyor fakat gelen mezelerin içinde rakı ile uyum gösterebilecek pek az şey var (sadece çiğ köfte yiyorsanız rakıyla memnun kalırsınız evet) zeytinyağlı alternatifi yok hiç bir peynir çeşidi yok. açıkçası rakı değil bira da şarap da içseniz yanına bir şeyler yiyebilmek zor. kısacası aşçıya demişler ki bak bunlar malzemeler hadi bakalım bizi en farklı mekan yap. aşçı da yapmış açıkçası kremalı patlıcan üzerine çörekotu ve nar ile yaptığı hiçbir şeye benzemeyen mezeyi başka hiç bir yerde yiyemezsiniz çünkü insan insana bunu yapamaz. ana yemek olarak büyük tabaklarda bildiğimiz karışık kebap getiriyorlar. bunun da ortalama iyi olan bir kebapçıdan hiç bir farkı yok 30-40 tl ye istanbul da çok daha iyisini aynısını yersiniz.

bu muhteşem organizasyon sonunda sizden aldıkları 180 tl gerçekten verilen hizmete ve yemeğe göre çok çok yazık.

evet istanbul un en farklı mekanı batmadan gidin görün derim. sonuçta her gün falafel yiyip rakı içip aynı kadehte lmfao ve ibrahim tatlıses dinleme şansımız olmuyor.

(semih cumhuriyetinin prezidentasi - 28 Aralık 2011 18:36)

barın arkasında bulunan duvarın tamamının boy boy, renkli lambalarla döşenmiş olması teoride yadırganacak bir dekor gibi gelse de uygulamada çok hoş olmuş. garsonların kıyafetleri konsepte uygun, ayrıca çok ilgililer. meze ve ana yemek konusuna gelirsek, zaten bizim kültürümüze yakın bir mutfak dolayısıyla değişik bir tat aramamak lazım, ama özellikle mezeler oldukça lezzetli, kebap ise ortalama seviyedeydi. hacıbaşar'da ^* çok daha ucuza daha kalitelisini yemek mümkün.
masama dansöz çıksın ama etrafım sağa sola kağıt peçete fırlatan krolarla dolmasın diyorsanız uygun bir mekan... (gerçi sadece bir kere gittim belki de oluyordur böyle atraksiyonlar)
benzer bir tat almak ama dansözlü ortam istemiyorsanız tavsiyem cerciş murat konağı, güllü sudan meze çeşitlerine kadar neredeyse aynı (kebaplar da kesinlikle daha güzel)

(rintdionysus - 2 Ocak 2012 01:07)

barin arkasindaki onyuzbinmilyon lambanin susledigi duvarinin hastasi oldugum mekan. yemekler guzel, ambiyans hos, muzikler dandik. hesabi siz oduyorsaniz gitmeyin.

(zeyes - 27 Mayıs 2012 21:24)

türkçeye "eskimo laneti" olarak çevrilmişti. yıllar yıllar önce televizyonda seyretmiştim, pek bir şey hatırlamıyorum ama güzel bir film olarak kalmış aklımda.

(arachnid - 10 Temmuz 2012 16:44)

1986 yılı mahsulü john mctiernan tarafından yazılıp yönetilmiş olan abd yapımı film.

aksiyon filmlerinin unutulmaz yönetmeni mctiernan, ilk yönetmenlik denemesinde korku türünü tercih etmiş. başrollerde henüz bond olarak caka satmaya başlamamış ama remington steele dizisi sayesinde yavaş yavaş popülerleşen pierce brosnan ile seksenlerin "güzel kadın" imajının prototipi sayılabilecek lesley anne down var. ama filmdeki en iz bırakan karakter çete elemanlarından dancing mary! mary woronov hayran olunası bir portreye imza atmış. hele o arabanın üzerinde dans ettiği sahne yok mu, unutulmaz!

nomads, bir miktar sorunlu senaryosuna ve çok fazla soru sorup çok az cevap vererek bir parça kafa karıştırmasına rağmen gözden kaçırılmaması gereken karanlık bir film. seksenli yıllara ait filmlerin o anlaşılmaz büyüsünden keyif alanlar için ideal bir tercih olacaktır.

dahası için...

(uzuntu - 30 Temmuz 2012 12:02)

2011'de cleveland, ohio'da kurulmuş olan bir post-rock grubu. kendi adlarını taşıyan ilk albümleri bandcamp adreslerinden ücretsiz olarak indirilebilir. türe ilginiz varsa bir kulak verin derim.

http://nomads.bandcamp.com/

(bada - 15 Nisan 2013 14:41)

google'ın bir organizasyonu sonrası akşam yemeği için gittiğimiz güzide mekan.

ortalama aydınlıkta dolambaçlı bir koridordan geçtikten sonra bir anda karanlık bir alana giriş yapınca önce afallıyor daha sonra mekanı anlamaya çalışıyor peşi sıra masanızı el yordamıyla bularak oturuyorsunuz.

herkes kadar ben de barın arkasındaki o meşhur duvar hakkında konuşmak istiyorum. yanındaki iki duvar da aynalarla örülerek mekana genişlik hissi katmışlar, o açıdan başarılı. ayrıca lambaların renkleri de çok yoğun değil, yumuşak ve hoş renk tercihleri var.

ben oradayken şu kanıya vardım ki abi istersen istanbul'un en entel insanlarını topla eğlendirmek için illa ki her telden biraz çalacaksın. bizim insanımız başka türlü ritmini bulamıyor.

mekanın modernite kısmı doğu kültürü yemeklere kattıkları yorumlarda vuku bulmuş. onun dışında eğlencesi (dansözleri, çengisi, darbukası) oryantalite odaklı. hem çalışıp hem yemek yediğim için bütün yemekleri gözlemleme fırsatı bulamadım. ama kısacası türk damak zevkine hitap eden, kalitesiyle de beni memnun eden bir çizgisi var.

60 kişi için 11000 lira hesap ödedik, ayrıca 820 lira da nakit bahşiş aldılar. bu ülkede kalite-fiyat endeksi budur, fazla bir şey söylememek lazım.

çaylak günlükleri - kasım 2012

(tutamak - 14 Mayıs 2013 13:39)

ortaköy-kuruçeşme'deki çoğu kalburüstü mekan gibi burası da su entertainment'in.

(abtash - 18 Temmuz 2013 16:14)

yine sadece tek parça ile ilgimi çekmeyi başarmış, neden meşhur olamadıkları anlaşılamayan gruplardan bir yenisi. http://www.youtube.com/watch?v=pexgmpd1fgi&hd=1

(tuz kokusu - 10 Eylül 2013 20:34)

"if you've never been frightened by anything, you'll be frightened by this" sloganı ile 1986 yılında çekilen bir john mctiernan filmi. başrol bond'ların en bebek yüzlüsü pierce brosnan'ın. şeytani eskimo ruhları ile karşılaşıp aklını yitiren bir antropolojist hastanede bir kadın doktor ile tanışır. konu hakkında edilmesi gereken başka bir laf yok, bulun seyredin. aklıma gelmişken adam ant de oynamakta bu filmde. yönetmen mctiernan bu filmde hiç anlayamadığım bir biçimde başarı yakalayamasa da, sonradan predator'u çekip herkesin gönlünü kazanacaktır.

(usak - 7 Şubat 2004 16:41)

(bkz: project nomads)

(nuitari - 7 Şubat 2004 16:44)

amsterdam'da bulunan lüks bir arap restaurant'ı.
http://www.restaurantnomads.nl/

(adore - 27 Şubat 2004 16:42)

kngiht online oyunun ilk zamanlarında yani henüz türk istilası olmadan kurulmuş olan efsanevi klanın ismi.

(hava su - 8 Haziran 2014 02:28)

zakir hussain'in 9 dakika 11 saniye süren süper şarkısı. tabla ve kanun ziyafeti.

(besinci goz - 6 Şubat 2005 18:14)

yarısı turist diğer yarısı da doğumgünü ve bekarlığa veda partisi için gelen gruplardan oluşan kalabalık çatır çatır eğlenmiş, yemiş içmiş ve çoşmuştur

(cryoflove - 8 Haziran 2014 02:24)