adamlar filmi 9 sene evvel çektiklerinde, istediklerini 3 metre yukardan bakarmış gibi adım adım takip ediyorlardı. herhalde şimdilerde tekrar çekseler insanın bağırsağındaki tenyayı bile görüntüleyecekler uydu aracılığı ile. yüzsüz herifler uzay babaların çiftliğiymiş gibi boş bulduklara yere uydu yollamışlar. o kadar uyduyla götümdeki kıl sayısını bile öğrenirler be. mühim olan istihbaratı da delikanlı gibi yapmak.

(hallelujah - 15 Ocak 2007 03:03)

tom cruise'ın oynayacağı ama eyes wide shut filmi yüzünden reddettiği film. filmi yapımcı jerry bruckheimer yönetmek istemiş ama tony scott bunu istememiştir. izlerken iç sesim sürekli kıro kıro vay bana vaylar bana demiştir. pek şahane bir aksiyon. tabi o enlem boylam meselesi yalan olmuş be abiler. ha bir de, filmin teknik danışmanı eski bir nsa üyesiymiş.

(wounded walker - 3 Mayıs 2007 01:40)

işte amerika bu kadar gelişmiş, kameranın öbür tarafındaki görüntüyü bile görebiliyor, bu mesajı barındıran film...

(portakal - 26 Şubat 2000 13:39)

1998 yapımı filmde derin devletin üst düzey adamı^* hakkında araştırma yapılıyor ve doğum tarihi ilginç bi tesadüftür 11 eylül çıkıyor.

(zito - 26 Şubat 2008 17:34)

(bkz: 1984)

(augustin - 25 Mayıs 2002 10:34)

lisa bonet'in gerçekten öldüğünü sandığım filmdir. bu filmden sonra pek ortalıkta görememiştim. halbuki wal mart'ta hep karşılaşırdık.

(hush little baby don t say a word - 18 Temmuz 2008 05:33)

'oğlum, telefonda "başkan", "bomba" lafları geçince amerika seni dinlemeye başlıyormuş' geyiklerinin kaynağının bu film olduğunu düşünmekteyim, zira şöyle bir replik geçiyor,
-you're talking to your wife on the phone and you use the word "bomb," "president," "allah", any of a hundred key words, the computer recognizes it, automatically records it, red-flags it for analysis.
(karınla telefonda konuşurken, ''bomba, başkan, allah'' gibi 100 anahtar kelimeden birini kullanırsan bilgisayar tanır ve analize gönderir.)
yine başka bir sahnede artık klişeleşmiş brave new world göndermesi yapmaktadır gene hackman.
- it's a brave new world out there. at least it better be.

(lutfu - 10 Ocak 2009 16:19)

surveillance üzerine kurulu bir film. panoptikon'un yol açtığı 'biri beni izliyor' paranoyasına çare arayanlara 'izleniyorsan sen de izle' formülünü sunuyor. bilimsel amaçlı gözlem, surveillance ve röntgencilik olarak adlandırılan bakış türlerinin bazen birbiriyle iç içe geçebileceğine dikkat çekiyor. özellikle surveillance yapılırken çoğu kez özel hayatın da gözetlendiği ve bu anlarda işin röntgenciliğe döndüğüne işaret ediyor. gidişatın george orwell'in 1984 romanındaki gibi her an her yerde gözetlendiğimiz, çekilmez bir dünyaya doğru olduğunu hissettiriyor bu film.

(hurman - 8 Ağustos 2009 23:22)

yanılmıyorsam emre kongar'ın bir kitabına konu olmuştur bu film.

(patlak fermuar - 1 Ocak 2013 11:01)

çok bariz bir şekilde zamanının ötesinde olan film.

filmin 15 sene once çekildiğini, nsa merkezli bir komployu konu aldığını düşünüp bugüne geldiğimizde, nokta atış yapıldığını görebiliriz.

hatta az bile söylenmiş denilebilir zira filmde nsa'in yönetimi komplonun dışında gibiyken, 2013 yılında işin göbeğinde yer almaktadırlar.

nsa email

prism

(mehmet fesa - 5 Eylül 2013 00:30)

ne kadar çok teknoloji kullanırsan, o kadar çok izlenirsin!

kullandığınız bütün elektronik aletlerin takip edildiğini, telefonlarınızın dinlendiğini, bilgisayarınızın, ipadinizin kamerasının siz istemeden birilerine görüntü aktardığını düşünün. her adımınızın uydulardan izlendiğini ve sizi sürekli takip eden bir yığın adam olduğunu. kaçabilir miydiniz ?

robert dean(will smith), tamamen tesadüfen ve farkında olmadan, kendisinde kesinlikle olmaması gereken bir kasede ulaşır. kaset, hükümetin alacağı kararla herkesin hayatını etkileyecek bir kanuna karşı çıkan bir kongre üyesinin cinayetini göstermektedir. bu durum kendisini, istihbarat teşkilatındaki bir grubun hedefi haline getirir.

grubun amacı kasedi almak ve onunla ilgili bilgisi olan herkesi öldürmektir. dean ise kaçacak bir yol bulmalıdır.

filmi izlerken ilgimi çeken gereksiz bir anekdotta, istihbaratın başındaki adamın doğum günü. doğum günü, sanki ikiz kuleler olaylarına gönderme yaparcasına 09/11. fakat filmin 1998 yapımı olduğunu unutmayalım.

aksiyon filmlerini sevenler kaçırmasın.

daha fazlası için : filmtavsiyeleri.net

(desmondhume - 30 Kasım 2013 00:08)

her şey bir yana, özellikle sonundaki "bütün film boyunca az insan öldü, telafi edelim" konulu sahnesi ve orada geçen diyaloglar ile insanı kendinden geçirten film... ayrıca yine tony scottın true romance finalinde sunduğu sahneye oldukça benzemesi bakımından da ekstra güzel bir sahnedir kendisi...

(madcan - 22 Şubat 2004 01:25)

ornitologlugun cok tehlikeli bir meslek oldugunun kaniti.

(tosbik - 24 Mart 2004 06:57)

the conversation ile arka arkaya izlendiğinde serinin 2. filmi havası veren film. hatta bu havadan daha da ileri olacak şekilde benzerlikler bulunur ki imdb'den sıralayayım:

- filmde gene hackman'ın canlandırdığı "brill" karakterinin nsa dosyasından alınmış olan fotosu the conversation filminden bi foto.

- brill karakteri, the conversation filmindeki harry caul'a oldukça benziyor. ikisi de bu izlenme mevzusu konusunda paranoyak derecesinde adamlar. ikisinin de çalıştıkları mekanları terk edilmiş birer fabrika. ayrıca giydikleri yağmurluk dahi aynı.

- the conversation filminde harry caul'un başına gelen cinayet kanıtı kaset mevzusu bu filmde de will smith'in karakteri robert dean'ın başına geliyor.

ayrıca imdb'de belirtildiği üzere pek çok eleştirmen brill'in, sahte bir isimle yaşayan yaşlı harry caul olduğunu düşünüyormuş...

sonuç olarak güzel filmdir. bu tarz casusluk severler için hiç olmazsa çerez niyetine izlenerek bile çok keyif verebilir...

(arthur w riker - 29 Nisan 2014 17:10)

uydu kullanimi olayinin boku cikarilmi$ film. tamam hadi atin, ya da belki yapabiliyorsunuz, yapin.
ama $ekil olsun diye verilen enlem boylamlar kulliyen yanli$. sonucta film amerika'da geciyor.
- hemen uydu destegi istiyoruz.
- 74 derece 32 dakika enlem, 35 derece 45 dakika boylam...

git bak bakalim ne var orada...
bu sayilar her seferinde salak salak atilmi$.

(delikan76 - 23 Mayıs 2004 01:05)

"kardeşim bu kadar sevdiğim adam bir filmde mi olur?" dedirten film. bir kere en başta will smith, gene hackman, jon voight, üstüne yetmiyormuş gibi barry pepper, jack black, seth green, tom sizemore, scott caan, jake busey, ufaktan bir gabriel byrne, sonunda çaktırmadan gözüken michael dorn (bkz: worf), sonradan quirrell rolünde çok seveceğim ian hart, ve tabii ki filmin başındaki kovalamacada beni bir daha dumura uğratan jason lee.. tabii hepsinin erkek olması biraz garip kaçıyor ama.. ayrıca özel efektleri, fazla aksamayan temposu ve şaşırtıcı sonu var.. daha ne olsun?.. tabii bilgisayar ve teknolojinin bu yönde kullanımı konusunda çılgın atılmış (bkz: çılgın atmak) ama zaten biz de belgesel istemiyoruz.. zaten hollywood'dan gerçekçi bir şey çıksa hiç sevilmez.. (bkz: bowling for columbine) (bkz: fahrenheit 9 11)

(hudd - 19 Temmuz 2004 22:44)

the conversation ile neredeyse aynı (parkta) dinleme sahnesine sahip film.

(terra incognita - 2 Mayıs 2015 15:26)

özellikle 9/11'den önce çekilmesinden dolayı önemli bir siyasi gerilim filmidir.

(terra incognita - 6 Mayıs 2015 13:49)

tuvalete göndermeyen bir film. her dakikası hareket ve düşmeyen yüksek tempo... oyuncular ise öylesine iyi seçilmiş ki (her ne kadar sevmesem de) will smith'in arabanın camını tıklatıp kediyi gösterdikten sonra gene hackman'ın kendisini arabaya aldığı sahnede, adı geçen her iki oyuncunun da mimikleri, bakış şekilleri ve kafalarını hareket ettirme hızları insana 'başarılı' sıfatından daha layık bir kelime seçemeye itiyor. bu film boş bir öğleden sonrayı güzel geçirmeyi sağlayacak vasat bir film değil, akşam oturup hazırlık yapıp pür dikkat izlenecek bir film.

(komagene - 12 Ekim 2004 15:20)

konu, kurgu, oyunculuk ve tempo olarak bir aksiyon filminde aranan herşeye sahip film. filmimiz sonuna kadar düşmeyen temposu, tony scott'ın başdöndüren kurgusu, insanı paranoyak eden konusu ve tabii başta gene hackman olmak üzere kaliteli oyunculuklarıyla sevgimi kazanmıştır. ama yine de en güzeli finaldi. böyle bir film ancak bu kadar güzel bir şekilde bağlanırdı.

(crowley - 4 Ağustos 2005 21:07)