Süre                : 4 Saat 17 dakika
Çıkış Tarihi     : 14 Şubat 1999 Pazar, Yapım Yılı : 1999
Türü                : Drama,Fantazi,Korku,Heyecanlı
Taglar             : fırtına,Köy,gizli,intihar,cinayet
Ülke                : Kanada,ABD
Yapımcı          :  Greengrass Productions , Mark Carliner Productions , Rainfall Productions
Yönetmen       : Craig R. Baxley (IMDB)
Senarist          : Stephen King (IMDB)(ekşi)
Oyuncular      : Becky Ann Baker (IMDB)(ekşi), Kathleen Chalfant (IMDB), Adam Zolotin (IMDB), Adam LeFevre (IMDB), Peter MacNeill (IMDB), Beth Dixon (IMDB)(ekşi), Leif Anderson (IMDB)(ekşi), Marcia Laskowski (IMDB), John Innes (IMDB), Nancy Beatty (IMDB), Richard Blackburn (IMDB), Gaylyn Britton (IMDB), Harley English-Dixon (IMDB), Sam Morton (IMDB), Cayda Rubin (IMDB), Kristin Baxley (IMDB), Norma Edwards (IMDB), Richard Fitzpatrick (IMDB), Joan Gregson (IMDB), David Hughes (IMDB), Helen Hughes (IMDB), Arlene Mazerolle (IMDB), Tyler Bannerman (IMDB), Spencer Breslin (IMDB), Dyllan Christopher (IMDB), Tim Daly (IMDB), Jeffrey DeMunn (IMDB), Nada Despotovich (IMDB), Debrah Farentino (IMDB), Colm Feore (IMDB), Denis Forest (IMDB), Soo Garay (IMDB), Nicky Guadagni (IMDB), Torri Higginson (IMDB), Stephen Joffe (IMDB), Carson Manning (IMDB), Christopher Marren (IMDB), Skye McCole Bartusiak (IMDB), Julianne Nicholson (IMDB), Steve Rankin (IMDB) >>devamı>>

Storm of the Century (~ La tormenta del siglo) ' Dizisinin Konusu :
Korku sizi fırtınayla alacak! Kapınızı kilitleyin,ışıkları kontrol edin ve yanınıza ihtiyacınız olan herşeyi alın.Yüzyılın Fırtınası geliyor.Gerilimi tahmin edin! Stephen King bir kere daha hayranlarını,şiddetli bir hava akımını ve ondan daha şiddetli bir varlık kuşatılmış küçük Maine adası halkının yaşadığı soğuk ve dehşetin hikayesi bu başarılı Tv uyarlamasıyla sizi en uç noktalara doğru yolculuğa çıkartıyor.Tabiat ana en büyük vurgunu Maine adasına yaparken,fırtınayla birlikte gelen bir iblis büyük bir istek ve talapte bulunuyor.'Bana istediğimi verirsen,ben de giderim.'Ama bu alçak gücün istediği hiçbir insanoğlu tarafından yapılabilecek birşey değildir.


  • "bir başka stephen king şaheseri. çok etkileyici bir sona sahip, eğer anne-babaysanız filmin sonu kamyon çarpmış gibi bir etki bile yapabiliyor."
  • "kotu karakteri zihin okuyabilen bir stephen king eseri.(bkz: linoge)"
  • "istanbul'daki kar yağışından mütevellit hatırladığım film. 4 cd'yi izle izle bitmemişti. pehh..."
  • "senaryosunu (bkz: stephen king) in yazdii televizyon filmi"




Facebook Yorumları
  • comment image

    --- spoiler ---
    filmin en güzel sahnesi son sahnedir ki; oğlunu feda eden baba, seneler sonra iblisi başka şehirde saçları bembeyaz ve çökmüş bir şekilde görür. yanında da göz bebeği bile olmayan bir genç çocuk iblise baba demektedir, bu kendi çocuğudur.
    ---
    spoiler ---


    (aithra - 25 Eylül 2006 13:15)

  • comment image

    uzun olmasına karşılık kendisini bir cırpıda seyrettiren başarılı bir filmdir.

    -- spoiler --

    linoge'un istediği çocuğu kasaba halkı aslında kendi isteği ile vermiş olmuyor. linoge'un tehtidlerinden korkarak vermiş oluyorlar. bu da film içinde kendisi ile çelişen bir nokta olmuş. ayrıca afrikada açlıktan ölen çocuğunu seve seve verecek bir sürü aile varken, bu abi neden amerikaya gider anlamak mümkün değil.

    -- spoiler --


    (tan vakti - 10 Haziran 2007 09:04)

  • comment image

    tnt'de 3 bölüm halinde yayınlanan film. ilk 2 hafta bitti, gelecek cumartesiyi bekliyoruz şimdi ailecek.

    ----spoiler-----
    şimdi sonunu izlemediysen, nasıl spoiler yazacaksın diyeceksiniz. ben değil, tnt yaptı. gelecek bölümün tanıtımını gösterirken, çocukcağız linoge'ın kucağındaydı. oldu mu şimdi...
    ----spoiler-----


    (zeynep27981 - 31 Mayıs 2009 09:19)

  • comment image

    belgesel olsun, film olsun herhangi bir görsel üründe kar ve izole edilmişlik temalarına hasta olduğum halde (the thing bu temanın başyapıtıdır kuşkusuz) bir televizyon filmi olduğunu bilerek biraz ön yargılı yaklaştığım, gayet uzun süresi nedeniyle biraz durgun olsa da konunun işlenişini gayet hoş bulduğum nispeten başarılı sayılabilecek film.


    (johnmalkow - 24 Ağustos 2009 14:48)

  • comment image

    240 dakika suren stephen king uyarlamasi mini-seri, dizimsi,filmimsi. king'in mudahil oldugu uyarlamalara cok giydirmisligim vardir (bkz: trucks), (bkz: rose red), (bkz: the mangler) rezil oluyor diye. buna mudahil olmamis ama olsaymis da farketmezmis. how it should have ended diye bir mizah grubu vardir, filmlerin aslinda ne kadar kisa surede anlatabilecegini gosteren. iste o grup bu filme el atsaymis 240 dakikayi 30 saniyede anlatirlarmis rahatlikla. rose red sacmaligiyla yarisacak kadar kotu olmasa da yabana atilir cinsten degil. devami spoiler olur, tadiniz kacar, yureginiz burkulur, o yuzden okumayin.

    konu aynen soyle:
    dakika 1
    tecavuzcu coskun kilikli bir adam (andre linoge) olaylarin gectigi adaya gelir ve "bana istedigimi verin ben de giderim" der.
    dakika 10
    birkac kisi olur, coskun "bana istedigimi verin ben de giderim" der.
    dakika 30
    firtina cikar, birileri daha olur, coskun "bana istedigimi verin ben de giderim" demeye devam etmektedir.
    dakika 60
    kasaba halki "lanet olsun neler oluyor" derken coskun "bana istedigimi verin ben de giderim" nakaratini tekrarlar.
    dakika 120
    coskunu ele gecirdikleri halde burunlarinin dibindeki adama ragmen "hicbirsey anlamiyoruz, neler oluyor serif?" derler. evet coskun hala "bana istedigimi verin ben de giderim" demektedir.
    dakika 160
    coskun'un insan olmadigini sokaktaki kediler bile anlarken hicbir halt anlamayan kasaba halki olmeye devam eder, "bana istedigimi verin ben de giderim" diyen coskun'a "kapa ceneni, zaten kafamiz karmakarisik" cevabi verirler.
    dakika 190
    olaylarla coskun arasinda baglanti kuramayan superzeki halk gozlerinin onunde buyu yapan, sekil degistiren coskun icin "firtina dinse de polislere teslim etsek" dusuncesiyle gozlemler, cunku king'in kurgu evreninde polisler ayni zamanda hayalet avcilaridir. evet coskun yine bildigimiz coskun. "bana istedigimi verin ben de giderim" der.
    dakika 230
    coskun bakar ki cehennemden kalkip gele gele bir grup pirasa beyinli, zekasi turp ile yarisan canli turunun yanina gelmis, olaylari ele alir. "lan olm dingil misiniz beyinsiz eblehler, biriniz de sormadiniz ne istiyorum diye, cuccuk kafali tasarim hatasi kurgu karakterler surusu, hepinizi oldureyim mi lan? oldurmeyeyim mi? o zaman bana istedigimi verin ben de giderim" der.

    film biter, izleme bahtsizligini yasamis her bunye coskun'un 240 dakika suren sabit fikirliligine mi, bir kasaba dolusu gerizekalinin nasil olup da dogal seleksiyona ugramadan o gune kadar geldigine mi sasirsin bilemez. how it should have ended grubu olsaydi senaryo nasil olurdu? aha boyle:

    dakika 1
    "bana istedigimi verin ben de giderim"
    "ne istiyosun haci dayi? olayin nedir?"
    "sizden cocugum olsun istiyorum, vermezseniz gerekirse butun kasabayi rendelerim, baska yolu yok"
    "eh iyi madem, kacarimiz yoksa yapacak birsey yok, verdik gitti al hayrini gor"
    film biter.

    soyu kurumus iktidarsiz bir seytanin azimle 240 dakika boyunca ayni repligi tekrarlamasina taniklik etmek isterseniz veyahut ayni sure boyunla "ne istiyon lan it?" diye sormayi akil edemeyen bir ada dolusu dingil evladini incelemek isterseniz mutlaka seyredin. hatta 4x hizinda seyredin hicbirsey kaybetmezsiniz. hakkini yemeyeyim rose red faciasina gore cok daha akici ve kendi capinda izlenebilir bir yapim ama arkadasim hepsi bir yere kadar. sana istedigini vericem yeterki git lan.


    (lemre - 11 Ocak 2010 02:26)

  • comment image

    ömrümden 10 yıl götüren film.3.cd nin ortasında "ulan ne istiyorsan al siktir git yeter be" dediğimi hatırlıyorum

    ayrıca film de çok ilginç bir diyalog var.ve sanırım incildede geçiyormuş

    -tanrım neden bütün bunlar benim başıma geliyor
    -belkide sana uyuz oluyorumdur

    vallahi filmde ki en korkutucu ve düşündüren sahne buydu.


    (blind striker - 30 Nisan 2006 01:06)

Yorum Kaynak Link : storm of the century