Atlantis: The Lost Empire (~ Atlantis - Kayip imparatorluk) ' Filminin Konusu : Büyükbabası kayıp şehir Atlantis üzerinde büyük araştırmalar yapan Milo bir müzede çalışmaktadır. En büyük hayalli Atlantis'i araştırmak olan Milo, sonunda amacına ulaşır ve kumandan Rourke'un emrindeki bir ekibe katılarak keşif yolculuğuna çıkmak üzere hazırlanmaya başlar. Bir denizaltıyla yolculuğa başlayan ekip, büyük bir deniz canavarından kurtulduktan sonra Atlantis'i bulmayı başarır. Ancak kısa zaman için Rourke'un esas amacı ortaya çıkar. Rourke sadece Atlantis'deki gizemli gücü alarak kazanacağı paranın hesabını yapmaktadır. Daha da kötüsü ekibin diğer üyeleri de onunla aynı düşünceyi paylaşmaktadır.
Hercules(1998)(7,3-212126)
The Emperor's New Groove(2000)(7,3-156388)
Tarzan(2000)(7,3-212424)
Treasure Planet(2002)(7,1-88233)
The Prince of Egypt(1998)(7,1-108000)
Spirit: Stallion of the Cimarron(2002)(7,1-57274)
The Road to El Dorado(2000)(6,9-74984)
The Hunchback of Notre Dame(1996)(6,9-124184)
Brother Bear(2003)(6,8-86183)
Sinbad: Legend of the Seven Seas(2003)(6,7-44523)
Dinosaur(2000)(6,5-47407)
Atlantis: Milo's Return(2003)(5,1-6816)
harika bir disney yapimi cizgi film oyle boyle degil super replikler espiriler vardir"something more sporty like a tuna"(atlantis basliginda irdelendigini gormedim hem orjinal boyle)
(nuitari - 20 Şubat 2003 01:54)
tam bir disney klasiği. senaryo biraz hafif kaçsa da çizim güzelliği, diyaloglar ve mimiklerle kendini gösteren bir yapım.
(celest - 21 Şubat 2003 11:54)
hayallerimizi yansıtıyor desem...
(hare krishna - 21 Şubat 2003 12:15)
çocukluğundan beri disney hayranı olanlar için yine muhteşem bir çizgi film.
(kararsiz insan - 22 Şubat 2003 16:10)
(bkz: lost)
(atlantis - 31 Mayıs 2003 03:48)
orijinali için : (bkz: nadia the secret of blue water)
(coolblue - 26 Haziran 2003 15:56)
(bkz: atlantis)
(janaina - 26 Haziran 2003 16:10)
http://film.com.tr/film.cfm?fid=23
(melved - 29 Eylül 2012 19:15)
eğlenceli çizik film. ama başataki o makine canavarın nerden gelip nereye seyreylediği ve sarışın bombaya sonunda ne olduğu halen şu gün daha kafamı kurcalamaktadır.
(rotwein - 17 Ekim 2003 13:29)
kafayı hiç yormayan, 92 dakikalık eğlenceli bir film.
(undernick - 3 Ocak 2004 16:21)
gerçekten çok eğlenceli bir çizgi film.. nedense çizimlere alışmakta önceleri biraz zorlandım ama daha sonra gözüme çok şık gelmeye başladı çizimler.. atlantisi bulduklarında nedense the dig oynarken hissettiğim o garip hissi hissettim..*
(goldenwand - 1 Nisan 2004 12:28)
goldenwand önerene kadar garip bir önyargıyla yanaştığım, ve bu önyargımı haksız çıkaran gördüğüm tek disney animasyonu... şöyle ki disney yapımlarında genellikle ölüm gizli tutulur ya da bir şekilde öldü sanılan kişiler iki dakika sonra çıkarlar "bakın çocuklar ölmedik" mesajı verirler ben de kriz geçiririm... evet aslan kral'da ya da bambi'de gözyaşlarına boğan ölümler olabilir ama bunlar hep senaryoda "olmazsa olmaz" ölümlerdir... yani aslan kralda simba'nın babası öldükten sonra birden kalksa gitse filmin hiçbir olayı kalmaz, ölmesi üzerine kurulmuştur senaryo, mecburen ölür... ama herhangi bir yan karakter senaryoyu korkunç bir şekilde etkilemeyecekse ölmez, en azından öldü görünür sonra uçurumdan geri çıkar...oysa atlantis'te bu aşılmış... mummy'de kahramanlarımız böceklerden kaçarken geride kalan bir arabın düşüp ölmesine benzer bir mantıkta işlemesi gereken sahnelerde kaçınılmamış, patır patır harcanmış figüran niyetine çizilenler... takdir ettim, cidden kaliteli bir aksiyon filmi izliyormuş gibi hissettim...
(madcan - 7 Nisan 2004 00:33)
gösterime girdiği vakit sırf afişiyle bile bizi bizden almış, heyecana boğmuş olan filmdi. zîrâ martin mystere mâcerâlarıyla büyümüş, sayfalar dünyasında onunla birlikte atlantis'in (ve de mu'nun) gizemleri peşinde koşturmuş bir nesilin böyle bir filmden etkilenmemesi mümkün değildi. fakat yıllar geçtikçe edinilen bilgiler ve hatırlanıp birleştirilen ipuçları gösteriyor ki, disney ortaya orijinal bir fikir çıkarmamış, intihalin âlâsını yapmış. miyazaki şaheseri "tenkuu no shiro laputa"yı ve ondan ilham alınarak çekilen "fushigi no umi no nadia"yı dikkatle, tekrar izledikten sonra bu filmi izlediğinizde o kadar çok benzerlik buluyorsunuz ki, şaşırıyorsunuz. üstelik o incelikli japon çizgileriyle karşılaştırınca disney'in çizgileri daha bir kaba saba, inceliksiz geliyor. özellikle de helga ve audrey karakterlerinin mimikleri "bizler, siz nasıl diyor, ee, biraz erkek fatma'yız, o yüzden bu kadar kastıkça kasıyoruz." dercesine abartılı geliyor, bunları tespit edince de yıllar önce verdiğiniz puanları tekrar gözden geçirmek zorunda hissediyorsunuz.lâkin karşılaştırmayı bir kenara bırakabilecek ve intihalin hayâl kırıklığını bir nebze unutacak olursak, afişte o sular içinde yükselen "a" harfi ve filmde atlantis'in her bir karesi/detayı etkileyici gelmeye devam ediyor.
(martin jacques mystere - 3 Nisan 2014 00:26)
muhteşem bir renk kullanımına sahip disney animasyonu. fakat, pocahontas benzeri insan çizimlerinde bir parça bile değişiklik yapılamamış olması üzücü. mole adlı karakter muhteşem yapılmıştır, tavsiye ederim.
(dyvim - 14 Aralık 2004 23:49)
bilgisayarlı animasyonların gırla gittiği bir dönemde gösterime giren ve çok seyredilmeyen film.walt disney bu ve sinbad örneğinden sonra elle çizilen animasyon dönemini bitirmiştir.(bkz: zamanında değeri anlaşılamamış filmler)
(ali gel - 3 Mayıs 2005 20:29)
hikayemiz 1914 yılında geçer ve baş kahraman esas oğlanımız, hayatını kayıp kıta atlantis'i bulmaya adamış arkeolog, dilbilimci, tarihçi ve kayıp bir kıtayı bulmak için her ne gerekiyorsa ondan, ayrıca gayet gözlüklü bir arkadaş olan milo thatch'tir. pek tabii ki atlantis'i bulmak her babayiğidin harcı değildir ve bunun için geniş alınlı koca gözlüklü olmak dışında kendisine inanan insanlara ve bir de ekibe sahip olmak gerekmektedir. günün birinde hayatının fırsatını yakalayan mangal yürekli civanmert delikanlı milo, beraberinde hiper yetenekli insanlardan oluşan bir grup ve "o ne lan öyle" bir gemi ile atlantis'e doğru yola çıkar. olaylar gelişir.hızlı aksiyon sahneleri, yaran replikleri, süper komik ve orijinal karakterleri ile mutlaka seyredilmesi gereken bir animasyon film bu. ağzında kibritle gezen türk hapishanesinden kaçırılmış bombacı eleman ve kızılderili kırması iri doktor sweet ayrıca hasta olduğum karakterler oldu, bunu da söylemeden geçemiycim. esas oğlanın sünepelikten süper kahramanlığa evrimi sırasında esas kızı kurtarıp sonsuza dek mutlu yaşamaları masalına 1914'ün dünyasından attığı çizikler ekseninde gelişen hikaye zihnimizi fazla yormayıp seyir zevkimizi şahlandıraraktan olayını ortaya koyuyor. bonus: milo'nun sesi bir yerlerden tanıdık geliyordur mutlaka, ya (bkz: michael j fox)
(tosantosun - 1 Mart 2006 05:30)
karakterlerden biri(sanırım patlayıcı uzmanı ve ismi kostebek idi) bir turk hapishanesinden(herhalde osmanlı hapishanesi) yeni kacmıştı. bu detay hep kafamı kurcalamıştı. neden turk hapishanesi? ne demek istiyorlar? kacmasi zor oldugundan mi, cehennemden beter bi yer oldugundan mi? hikayeyi etkilemeyen boyle onemsiz bi detayin editorler tarafindan silinmemesi beni killandirmisti. the midnight express'in yarattigi bi paranoya olsa gerek. ulan dur yoksa.?
(quantum computer programmer - 2 Nisan 2006 23:25)
Yorum Kaynak Link : atlantis the lost empire