1972 ingiliz yapımı enfes bir korku filmi. bir doktor, işe başlamak için hastaneye gelir ve hastaların durumuna bakar. oldukça ucuz bir film olmasına rağmen, birbirinden bağımsız 4 ayrı hikaye insana lovecraft ve poeyu çağrıştırıyor. ayrıca 1.5 hafta önce kiss tv'de ve dün gece'de olay tv'de yayınlandı.

(caelumluna - 14 Nisan 2002 22:33)

crass'ın "the feeding of the 5000" albümünün tüyleri diken diken eden introsu. sözleri çok hayvan olmakla birlikte şu şekildedir:

i am no feeble christ, not me
he hangs in glib delight upon his cross
above my body
christ forgive. forgive?
i vomit for you jesu
shit forgive
down now from your cross
down now from your papal heights
from the churlish suicide, petulant child
down from those pious heights
royal flag bearer, goat, billy
i vomit for you
forgive? shit he forgives
he hangs in crucified delight
nailed to the extent of his vision
his cross, his manhood, violence, guilt, sin
he would nail my body upon his cross
suicide visionary, death reveller
rake, rapist, lifefucker, jesu
earthmover, christus, gravedigger
you dug the pits of auschwitz
the soil of treblinka is your guilt
your sin, master, master of gore, enigma
your carry the standard of our oppression
enola is your gaiety
the bodies of hiroshima are your delight
the nails are the only trinity
hold them in your corpsey gracelessness
the image i have had to suffer
the cross is the virgin body of womanhood that your defile
you nail yourself to your own sin
lamearse jesus calls me sister
there are no words for my contempt
every woman is a cross in his filthy theology
in his arrogant delight
he turns his back upon me in his fear
he dare not face me. fearfucker
share nothing you christ
sterile, impotent, fucklove prophet of death
you are the ultimate pornography
in your cuntfear, cockfear, manfear, womanfear, unfair
warfare, warfare, warfare, warfare, warfare,
warfare, warfare, warfare
jesus died for his own sins, not mine

"lifefucker - shitfucker" (fall of because), "sterile prophet" (godflesh) isimli şarkıları olduğu düşünüldüğünde justin broadrick'in de bu şarkının yalakası olduğu düşünülebilir. aynı şekilde crass'a duyulan saygı niteliğinde bu introyla konsere başlayan gruplar vardır, ankaralı nettlethrone (rip) bunlardan birisidir.

edit: çok doğru düşünmüşüm, aferin bana; justin broadrick'in gittiği ilk konser crass'ınmış ve ilk şarkısını da o konseri izledikten sonra kaydetmiş. bütün bunları da 11 yaşındayken yapmış.

(nate - 27 Aralık 2008 12:43)

31 ağustos'ta çıkacak olan disturbed albümünün kapağı şu şekildedir.

(ceseth - 29 Haziran 2010 12:29)

31 ağustos 2010 çıkışlı disturbed albümü. içindeki şarkıların listesi ise şöyleymiş:

1. remnants
2. asylum
3. the infection
4. warrior
5. another way to die
6. never again
7. the animal
8. crucified
9. serpentine
10. my child
11. sacrifice
12. innocence
13. ishfwilf
14. leave it alone
15. down with the sickness (live)
16. stricken (live)

(oridikgubidik - 30 Temmuz 2010 15:38)

disturbed'ün yeni albümleriyle adaş parçasının film gibi muhteşem videosu web sitelerinde yayınlanmış:

http://www.disturbed1.com/…16/asylum-video-premiere

(ceseth - 17 Ağustos 2010 12:18)

çok yarmış disturbed parçası aynı zamanda albümlerinin adı. bu adamların müziği git gide gelişiyor durduramıyoruz efendim. aman ne güzeli, pek güzel. gitaristleri dan donegan da her albümde daha güzel daha ruhlu çalıyor çok acayip.

bu adamları dinliyor olduğum için övünebilirim mesela. ^*

(deady - 27 Ağustos 2010 22:00)

disturbed'in enfes ötesi albümü. sırf innocence gibi bir şarkıyı bulunduruyor olması bile almak için yeterli kanımca.

(keymark9 - 20 Eylül 2010 13:34)

yildirim mayruk'un 2003 yaz defilesinin adi.

(sleepwalker - 12 Mart 2003 13:11)

steam greenlight sayesinde farkettiğim, muazzam olmasını beklediğim oyun. kendisi için yeşil ışık yakılmış. tabi ki lovecraft bazlı. tam psikolojik korku/gerilimin sevenlere göre.

bir sanitarium, bir call of cthulhu dark corners of the earth olamaz belki ama, iki amnesia the dark descent olacak gibi umut veriyor, bakalım. türkçe dil seçeneği olması da ayrı güzel tabi. sitesi

(ombus - 2 Mart 2013 12:35)

disturbed şarkısı. albüme ismini vermiştir.
http://m.youtube.com/watch?v=1k9jbl2syj8 . hız yaparken dinlemeyiniz.

(scorpion10 - 5 Ekim 2014 02:21)

800 xlde oynadigim, akil hastanesinde gecen depresif oyun.
(bkz: adventure)

(square - 3 Eylül 2001 23:43)

insane asylum formatinda akil hastanesi olarak kar$imıza cikan, fakat yalin haldeyken de akil hastanesi olarak kullanimi benimsenmi$ olan kelime.

(square - 3 Eylül 2001 23:57)

ing. iltica, siginma anlamina gelir. grant fiiliyle kullanildigi sik gorulen hadiselerdendir

(bkz: right of asylum)^*

(mahzun yuzlu sovalye - 23 Aralık 2004 13:49)

ing. sığınak, barınak, kimsesizler yurdu, tımarhane, akıl hastanesi, sığınma yeri, politik sığınma.

(fearofthedark - 26 Ocak 2005 20:00)

yurt disinda bir ogrenci evinin en kolay ve en ucuz yiyeceginin konserve ravioli oldugundan haberi olmayan (veya haberdar olmak istemeyen) yazar.^**

(deep in dark - 5 Mart 2005 04:01)

az önce farkettiğim bir hazine sandığının adı. içindeki cevherlerini saçmış sözlüğe de, ben ise çamurla oynamaktan o cevheri göremez olmuşum.

(iett 99 806 - 20 Mayıs 2005 16:22)

türkiye'de kaset formatında satışa çıkan ilk kiss albümü.

ilk gördüğümde inanamamıştım. bir kiss albümünü gidip satın almak çok heyecanlandırmıştı beni. şimdi düşünüyorum da; bir kaset alabilmek kimseyi heyecanlandırmıyordur bugünlerde.

(uzuntu - 20 Mayıs 2006 11:54)

supertramp'in crime of the century albumunun en leziz parcalarindan biri.

jimmy cream was keen, his brain wal always winnin',
i can't keep tabs on mine, it's really quite a joke
i see him down the road, i ask if he'd be willing
to lend me 15p - i'm dying for a smoke
don't arrange to have me sent to no asylum
i'm just as sane as anyone
it's a just a game i play for fun - for fun.
i told em - look! - i said i'm not the way you're thinkin,
just when i'm down, i'll be a clown, i'll play the fool.
please don't arrange to have me set to no asylum
it's just a game i play for fun - for fun.
will he take a sailboat ride?
he is very likely to,
will he feel good inside?
he ain't very likely to,
will he tell you he's alive?
he is always trying to
but nothin', no nothin', does he say
in the morning when the day's begun
- 'hello good morning, how are you?'
and in the evening or the noonday sun
- 'what a lovely afternoon!'
well i've been living next to you

bluesy monday is the one day that they come here,
when they haunt me and taunt me in my cage.
i mock them all, they're feelin' small, they got no answer
they're playin' dumb but i'm just lauging as they rage
don't arrange to have me sent to no asylum
it's only a game i play for fun
i've been foolin' everyone - everyone.
will he take a sailboat ride?
he is very likely to
will he fool good insidie?
he ain't ever likely to
will he tell you he's alive?
he is always tryin' to
but nothin', no nothin' does he vere say
in the morning when the day's begun
- 'do you think it looks like rain'?
and in the evening or the noonday sun
- 'you know i nearly missed my train'
well i've been living next to you my friend
but what kind of friend are you?
is it the beginning or the sorry end?
will i ever see it through?
i've never been insane
oh what's the game?
i believe i'm dying...
he's mad, mad, mad...
not quite right...
oooooooooo..............

(progressor - 27 Aralık 2005 04:44)

belli ki okulunda iyi bir öğrenciymiş, kendisine ne görev verildiyse çok iyi yerine getiriyor, şipşirin bir şey adeta bir aibo gibi, istediğiniz gibi programlayın, basın düğmesine konuşsun, basın düğmesine random komik fikirler üretsin. her ideoloji sahibi bir tane edinmeli diyorum ben.

(filbert - 10 Haziran 2005 14:26)

cinnet; kimi zaman cennettir ve belki de o şimdi cennettedir...
hiç tanımasam da; bel altından dövüş ordinaryusleri ile dolu mücadelede inandığı değerler doğrultusunda sözlük şehidi olmuştur nazarımda.

keşke...
bitmeseydi bu masal böyle... üç elma düşseydi gökten, paylaşsaydık yettiğince... elmalar, mundar olmadan yılan dilli şeytanlar ve şakirtlerinin elinde ve taşlasaydık o şeytanları, sembolik ritüellerle... oysa şimdi, zafer ulumaları saracak ortalığı... soyguncuların, leş yiyicilerin, soytarıların, şarlatanların arsız çığlıkları... lakin beyhude çırpınışlar...
zira...
avazeyi bu aleme davud gibi saldı asylum
baki kaldı kubbede ilelebed bir hoş bir seda...

ps: zamanının ötesine şimdiden hoşgeldin 372. entryim... ^*

(pamuk cucelerle yedi prenses - 11 Haziran 2005 13:48)