• "(bkz: steve jobs)"
  • "the whole earth catalog'un "bilginin peşinde koşmaya devam edin" gibi klişe bir bitiriş yerine bilgece koyduğu son nokta.. ilk okunuşta anlaşılmaz, düşündürür.."
  • "ing. aç karnına kafan çalışmaz"
  • "türkçesi heyecanını kaybetme yeğendir."
  • "facebook'ta bu sözü paylaşmayanın ağzını burnunu kırıp, yaka paça kurbağalı dereye atıyorlarmış."
  • ""aç kaldım, susuz kaldım, hayın, karanlıktı gece"* diyor tam olarak. ingilizcem iyidir."




Facebook Yorumları
  • comment image

    steve jobs'un stanford mezuniyet töreni konuğu olarak yaptığı 14 dakika 33 saniyelik konuşmasının sonuna ekleyerek tekrar gündeme taşıdığı 70'lerden kalma cümle.

    başta beddua gibi durur. ilk kez okuduğumda afrika'nın herhangi bir yerinde söylenmiş olabileceğini ve söyleyenin öldürüldüğünü falan düşündüm.

    ama stanford'da ve doğru zamanda söylenince, yaratma ve üretme amacı güden insan için yapılabilecek en yararlı istek halini alır. insanın sorumluluklardan, itibar kaygısından kurtulmasının, önünü nasıl açacağını anlatır.

    "when i was young, there was an amazing publication called the whole earth catalogue, which was one of the bibles of my generation. it was created by a fellow named stuart brand not far from here in menlo park, and he brought it to life with his poetic touch. this was in the late sixties, before personal computers and desktop publishing, so it was all made with typewriters, scissors, and polaroid cameras. it was sort of like google in paperback form thirty-five years before google came along. it was idealistic, overflowing with neat tools and great notions. stuart and his team put out several issues of the the whole earth catalogue, and then when it had run its course, they put out a final issue. it was the mid-seventies and i was your age. on the back cover of their final issue was a photograph of an early morning country road, the kind you might find yourself hitchhiking on if you were so adventurous. beneath were the words, "stay hungry, stay foolish" it was their farewell message as they signed off. "stay hungry, stay foolish" and i have always wished that for myself, and now, as you graduate to begin as new, i wish that for you. stay hungry, stay foolish"


    (cmaddict - 22 Kasım 2007 20:40)

  • comment image

    hayatının cümlesi olduğunu düşündüğüm cümle. adam aylarca düzgün bir yemek için 7 mil yürüdüğünü konuşmada belirtmişti. aclık aynı zamanda sirketininin de ismini ve logosunu da etkilemis. kendisi o 7 mil yürüdüğü dönemlerde sadece elma yiyerek karnını doyurduğunu ve bu yüzden de şirketine appleı uygun gördüğünü söylemişti. stay foolish kısmı içinde hayatından alınabilecek örnek belkide bir şirketin sahibiyken şirketten kovulması olmustu. ama bu kovulma onu pixarve next gibi 2 adet buyuk sirketi kurmaya yöneltmiş. burdan bütün kardeşlerime benim de dileğim bu olucak. stay hungry, stay foolish (hopefully with this much or more success).

    (bkz: adam neler çekmiş be)
    (bkz: bakın bakın size ne anlatıcam)


    (sadeceka - 8 Ocak 2008 02:15)

  • comment image

    ac kal = bilmeye, bilgiye herzaman ac olmak ...
    budala kal = isleri rutinine birakmis iseniz, isleriniz otomatige baglamis ise, cok seyi kacirirsiniz, dikkatinizi cekmez kacirdiginiz seyler.
    budala kal = bir isi yaparken o ise yani baslarkenki duydugunuz heyecani kaybetmemek.


    (tan er - 21 Ocak 2008 01:44)

  • comment image

    " hata yap ve hatalarından ders çıkar" anlamında da kullanılır. şahsen ben öyle algıladım.

    bu yaşıma* kadar arkadaş çevremde hep olgun ve saygıdeğer birisi olarak kabul edildim ve kendimi hep olgun birisi olarak gördüm. fakat şunu anladım ki olgun olmak sessiz sedasız durup olaylara tepkisiz kalmak veya "aman nolucak" modunda takılmak değilmiş, yaşanmadan olgunlaşılmıyormuş. yaşamadan ben olgunum modunda takılarak sadece olayları geçiştirmişim ve hiç bir şeyin tadını alamamışım onu öğrendim. hissiz bir yaşam sürmüşüm kısacası.

    bu aralar yaşadığım olaylardan sonra biraz önce arkadaşımın bana hata yap doğruları bul demesinden sonra aylar önce okuduğum bu söz geldi aklıma. hata yapmak belki o anlık tepkiler veya pişmanlıklar doğurabilir fakat hata yapmadan öğrenilmiyormuş.

    bir işi yaparken yanlış olduğunu bildiğiniz halde eğer en ufak bir şüpheniz bile varsa o hatayı yapıp öğrenmenizi tavsiye ederim. isteklerinizin peşinden gidin, yanlış olsalar bile.


    (mr asil - 4 Mayıs 2011 17:55)

  • comment image

    steve jobs yaşadığımız dünyayı değiştiren müthiş insanlardan biridir ve yaptığı müthiş işlerin yanısıra "stay hungry, stay foolish" alıntısıyla noktaladığı ünlü stanford konuşması ile de pek çoğumuzun hayatına dokunmayı başarmıştır.

    malcolm gladwell'in ünlü kitabı "outliers" da anlattığı gibi başarı tesadüf değildir, zeka tek başına sizi başarılı yapmaz, zengin olmanız ya da üniversiteniz de bir şeyi değiştimez. başarı tutkunun, adanmanın, çalışmanın sonucudur. hatta daha da ileri gidersek başarı, bir işe kendinizi adayarak 10.000 saat çalışırsanız illa ki gelir. gladwell'in kitapta değindiği bir noktaya, jobs da konuşmasında değinmiştir, başarı tesadüf değildir, sizi başarıya taşıyacak olan geçmişinizde kendiniz için yaptıklarınızın birleşimi olacaktır.

    steve jobs da malcolm gladwell de hayatıma dokunan insanlardan, onlar sayesinde ne olduğumu ve ne olamayacağımı biliyorum. onlar gibi severek yaptığım bir işim yok, hayatımda hiçbir şey için 10.000 saat harcamadım, bu süreye yaklaşmadım bile, hayatta hep ne istediğimi değil de ne istemediğimi bildim. biliyorum ki ortalama bir insan olarak hayatımı sürdüreceğim ama hep bir umudum olacak.

    ıpad'im ya da ıphone'um yok, hiç apple kullanmadım ama jobs yarattığı markaların ötesine geçmiş, vizyonu, fikirleri ile herkese ilham kaynağı olmuş, dünyayı değiştirmeye çalışmış cesur bir adamdır.


    (ally mcbeal - 7 Ekim 2011 20:36)

  • comment image

    ben bunu senelerdir "the more you x, the better you y" gibi bir kalıp sanıp "aç kalırsan cahil kalırsın" anladıydım.

    o yüzden her akşam adana kebap yiyip wikipedia okuyordum. şimdi öncelikli hedefim 120 kiloya inip sözlükte daha çok vakit geçirmek.


    (elcezire exclusive - 14 Ekim 2011 13:14)

  • comment image

    steve jobs bu sözü "aç kalmayı ve aptalca hatalar yapmayı göze alarak hayallerinizin peşinden gidin" gibi bir anlamda söylüyordü sanırım meşhur stanford konuşmasında. bir an için "aç kal ama yine de iphone al, aptal ol sırf statü göstergesi olsun diye iphone al" şeklinde bir subliminal mesaj mı acaba diye düşünmedim değil.*


    (ancient mariner - 15 Kasım 2011 01:45)

  • comment image

    herhangi bir apple urunu alan orta seviye kisinin iki uc aylik mottosu.

    "stay hungry" kismi kisinin aldigi apple urunune doktugu hayvan paradan oturu yemek yiyecek parasi kalmamasina, "stay foolish" kismi ise daha ucuza daha fonksiyonelini almak varken sirf gosteris icin mal gibi urun secmesine atifta bulunur.


    (make the world go away - 21 Ocak 2013 10:52)

  • comment image

    ne olursa olsun insanın hayalleri peşinde koşması ve bu hayallere eninde sonunda ulaşacağına dair umudunu asla yitirmemesi üzerine yapılmış mükemmel bir konuşma ve yine dalyarak arkadaşlar tarafından saçma sapan yerlere çekilmiş.

    anam anladık en komünist sizsiniz de adam ideolojik bir cümle kurmamış, lafı da hiç öyleöbir yere getirmeye çalışmamış. kapitlazimdi, oydu, buydu saçma sapan, sığ oğlu sığ eleştiriler.

    ya kardeş adamın yaptıklarına değil söylediğine bak. sana süper zengin ol, şirket kur mu diyor? hepiniz benim gibi olun mı diyor? ben çok zengin oldum siz de çok zengin olun mu diyor? kapitalim çok güzel gelsene mi diyor yoksa?

    hayır ulan aksine aç kal diyor adam aç. benim hayalim buydu, bunu yaptım; siz de hayaliniz her ne ise sonuna kadar peşinden gidin, sakın vazgeçmeyin diyor. gerekirse bu uğurda aç kalın, salak desin millet ama korkmayın aç kalmaktan diyor.

    adam kapitalizmin amiral gemilerinden biri mi? evet. ama adamın da hayali bu uğurda yükselmekmiş ve yapmış. ne istediğini ara, bulduğunda anlayacaksın diyor. mutsuz olduğun koşullarda durma çek git diyor.

    ha girer (bkz: steve jobs) başlığında ana avrat söversin siktin attım dünyayı diye o ayrı ama bu konuşmayı nasıl kapitalizm üzerinden eleştirebiliyorsun? nasıl hastalıklı bir düşünce yapısıdırölan bu?

    zaten bunları söyleyen tayfa ile (bkz: fight club) için; "bırak yeaaa kapitalizmi kapital yolla eleştiriyor, paranın amına kodu piç" diyen tayfa aynı. mesnetsiz eleştirinin dibi.

    tam 1 (bkz: haters gonna hate) durumuyla karşı karşıyayız.

    yav he amk kapitalizm yav he.


    (matador yasar - 29 Eylül 2013 03:16)

  • comment image

    uzun süre sonra sözlük aracılığıyla anlamını öğrendiğim söz.

    steve jobs yeri gelmiş aç kalmış, yeri gelmiş aptalca hatalar yapmış. düzgün yemek yiyebilmek için her hafta 7 mil ötedeki tapınağa yürümüş, kendi şirketinden kovulmuş. ama bunların hepsini şans olarak değerlendiriyor. "eğer okulu bırakmasaydım, bilgisayarlar fontlarda estetik bir değere sahip olmayacaktı" diyor mesela. ya da "kendi şirketimden kovulmasaydım, hiç next'i kurmamış ve modern bilgisayar üzerine gelişmemiş olacaktım" diyor. "aç kal, ahmak kal" diyor. bu sana yeni kapılar açacak, her zaman azmini sürdüreceksin. açlıktan da ahmaklıktan da utanma, her zaman ahmaklık yapabilecek hevesi içinde tut.

    benim için hayatta gördüğüm en inspiring cümlelerden biridir. ilk 3'te yerini çok rahat alır.


    (rasyonel perspektif - 3 Aralık 2013 03:33)

  • comment image

    çok gencin canını yakar bu laf.

    arkadaşım burası fırsatlar ülkesi değil. burada sen arkadaşlık istesi kurup milyar adama ulaşamazsın. yazılım yapıp satılan her bilgisayardan bana kar ver diyemezsin. yemez türkiye de bu işler.

    bu laf yüzünden ne kadar okulunu okumayıp işini gücüne eline almayıp itlik peşinde gezen genç varsa daha bir ateşlendiler itlik peşinde koşma konusunda.


    (jn drk - 3 Aralık 2013 03:49)

  • comment image

    lütfen beni böyle anın: stayed hungry, stayed foolish.

    bu aralar biraz melankoliğim izninizle. bakmayın ortalıkta deli deli gülerek gezindiğime. yani sahte bir hal değil o da gerçek, tamamen hem de. benim her şeyim gerçektir.

    ama gerçek olan nedir? ahah daha dün, kendimi tam bir philip k. dick kahramanı hissetmiştim ama asıl bu soruyla tam oldum. kendisinin temel sorusu budur, bilen bilir.

    gerçek olan dün moda'da tamamen boş ve hiçbir şey üretmeden geçen saatlerim mi, yoksa vapurdaki heyecanım veya ortaköy'deki huzurum ya da şu an mecidiyeköy'deki melankolim mi, akşam liverpool maçını izleyip muhtemelen evde tek başıma bağrınırken mi asıl kendim olacağım, yoksa aslında kendimi her şeye kapatıp büyüyünce ne olacağımı düşünerek mi yaşamalıyım, ama yaşama kendini kapatırsan hiçbir şey olamayacağımın da farkında mıyım vesaire. gördüğünüz gibi düşünmem gereken çok şey var, meşgulüm, lütfen rahatsız etmeyiniz. ama rahatsız etmezseniz bana düşünecek bir şey de vermezsiniz. veya rahatsızlık sanarsınız ama aslında benim size çok ihtiyacım olabilir, bunu bilemezsiniz. yani siz bana bakmayın, takılıyorum öyle.

    biraz önce kürşad'la konuşuyorduk, bana bir şeylerden bahsetti. çocuğun ismini vererek hayatını ifşa etmeyeyim tabii ama özetle diyor ki, yapasım var gibi ama yok gibi de...

    yapasınız olan bir şeyi yapmadan nasıl duruyorsunuz? yani biliyorum çünkü ben çok sık öyle dururum, aha yaşım olacak 31. olayım bu. "sonuçlarını kaldırabilir miyim" duruşu bu, daha önce yaptıklarıma uygun bir şey mi, kendimle çelişmiş olur muyum, insanları incitir miyim, dağıttığımı toplayabilir miyim, en son kaça olur, nereye çıkar bu yolun sonu...

    ama işte tezcanlı ve "hungry" olunca, işleri bu kadar düşünmek insana mecidiyeköy'de bile kendini sorgulatıyor. açlık ve mantık bir arada bulunmaması gereken şeyler. dünyaya, hayata, hislere, yaşama dair her şeye bu kadar açsan, ucunu bu kadar düşünmemelisin.

    kürşad'a da buna benzer bir şey söyledim. bak dedim, ben seni çok seviyorum, tanıdığımı da düşünüyorum, hayatını "belki olurdu..." diye geçirmeni istemem. çünkü ben geçirdim, belki hala geçiriyorum ama bunu inkar ediyorum. gerçi inkar etsem bu entry'de işim ne, demek ki etmiyorum, ama bununla yaşamaya alıştım. çünkü onu da mantığa oturttum, "olan oldu ve sen artık böyle birisin. ki olduğum insanı da seviyorum yani sıkıntı yok. yani "keep calm & yüzmeye devam et*. "

    elif'e de bir ton konuştum dün, ona da söyledim, ben seni çok seviyorum ama bunu nasıl kaldırıyorsun vallahi bravo. e kızın hayatı bu, kaldırmayıp ne yapacak, aç ve foolish işte. daha ne olabilir bir insan?

    bu arada ne çok seviyorum ben ya. aferin bak beğendim.

    serkan beni çok sakin ve dengeli buluyor, haklı da. bir süredir epey öyleyim, bu kendiliğinden oldu. işte tam da foolish olmanın sonuçlarını kabullenmeye başladığım zamana tekabül ediyor bu oluş süreci.

    çünkü açlığın çok da mantıkla yaşanacak bir şey olmadığını fark ettiğimde çok rahatlamıştım. yani o anı hatırlamıyorum, bu da zaman içerisinde geldi ve yanında, düşünülen "sapıtmışlığın" aksine, dev bir sakinlik getirdi.

    evet açım, evet bir sürü şey yapmak istiyorum, ama bunu sonuçlarını göze alarak yapıyorsan o artık foolish bir şey olmuyor. gerzekliğini bile bir mantık üzere yaşayan biri haline geliyorsun.

    arkadaşım benim bu yola çıkasım var. yolda önüme çıkacak olanlar da muhtemelen bunlar. ama ya çıkmazsa?

    çıkmazsa yürür gidersin, çıkarsa geri dönersin. veya o arada yolu ne kadar benimsediğine göre, bir şekilde engelleri halledersin. olur yani, her şey olur.

    yeter ki buna hazırlıklı ol. ve sakin olmamanı gerektiren hiçbir şey kalmamış olsun.

    ve aç kal. açlık mühim.

    ve inan ki, "neden yapmadım" demek, "yapamadım" demekten çok çok çok daha acı. çok fazla daha. epey çok.

    öte yandan, her şeye atlaya atlaya, 30 yaşında bir bok olamamış biri olarak kalmak da var.

    so what? böyle biri olmasaydım kendimi daha mı çok sevecektim veya şu an hayatımdakilerden şikayetim mi var?

    insan kendini durduk yerde daha çok sevemez bence. buna inanmıyorum. kendinden hoşnut değilsen ve buna somut bir sebep bulabiliyorsan, o sebebi ortadan kaldırdığında da bu sefer başka bir şey bulup o yüzden hoşnutsuz olursun. yürekten inandığım bir şey bu. yani kendimize dair hislerimiz öyle hop diye değişecek bir şey değil. hatta belki oranlar sabit, sadece mecra değiştiriyor.

    ve hayatımdaki hiçkimseden, o kadar şikayetim yok ki. o kadar yok. daha az önce demedim mi, ne kadar çok seviyorum ben diye...

    bu kadar çok düşünen biri olarak sakin ve dengeli bulunmak, benim için gerçekten haber değeri olan bir şey. bak mesela kendimi daha çok sevmek için iyi bir sebep olabilirdi bu, demek ki kendi tozumu kendimin altına süpürebiliyorum. and the aferin goes to bizzat ben kendim again.

    stay foolish konusunun buraya kadar gelmesi saçma oldu biraz ama işte bunlar hep hungry'lik. kusura bakmayın, oluyor böyle.

    öperim.


    (dagny taggart - 19 Şubat 2015 13:43)

Yorum Kaynak Link : stay hungry stay foolish