• "istanbul semalarında diğerlerinden uzakta uçan bir martı gördüğümde aklıma gelen ve kendi rüzgarımı yaratıp yükselebildiğim kadar yükseğe çıkma isteğini uyandıran küçük, sevimli, anlamlı kitap..."
  • "richard bach'ın en guzel romanlarindan biri"
  • ""en yüksek uçan martı, en uzağı görendir."richard bach"
  • "deneysel takilan bir marti'yi anlatan bir romanin adi.."
  • "richard bach, bu kitabı, en önemli idollerinden birisi olan, ödüllü yarış pilotu john* h. livingston'un yaşamından ilham alarak yazmıştır."
  • "richard bachın insanın kendisine olan kaybolmus guvenini yeniden saglayabilecek kapasitedeki saheseri.."
  • "kişisel gelişim kitaplarının kofluk ve karlılık oranı minimize edilmiş atası."
  • "ucmak bir martinin en dogal hakkidirozgurluk ise varolusun bi parcasidirbos inanclar olsun, gelenekler olsunozgurlugu kisitlayan ne varsakaldirip atmak gerekir.(bkz: richard bach) - marti"




Facebook Yorumları
  • comment image

    inanılmaz bir richard bach kitabı. her yaşta, her ruh halinde başka şeyler öğrenilecek bir kitap. kitaplıkta durup canınız sıkıldıkça alıp okuyabileceğiniz, küçük dost. bunun gibi bir başka kitap için (bkz: küçük prens)


    (acemiyazar - 25 Şubat 2007 18:53)

  • comment image

    muhtemelen küçükken okuduğum kitaplar arasında kişiliğimi belirleyen en önemli kitaptır. sürüye ait olmaktansa farklı olmak evet bunu çoğu kişi yapar bazen ama sadece heves olarak kalır. bir de şu var sürüye dahil olmamak ve farklılığını diğer bireylere yayıp onların da ufkunu genişletmek. farklı insanlar bunu yapmazlar genelde çünkü farklılıklarının kaybolacağı endişesini taşırlar. fakat jonathan livingston herkesin kendisini aşmasını sağlar.


    (my beautiful mind - 6 Eylül 2008 21:29)

  • comment image

    istanbul semalarında diğerlerinden uzakta uçan bir martı gördüğümde aklıma gelen ve kendi rüzgarımı yaratıp yükselebildiğim kadar yükseğe çıkma isteğini uyandıran küçük, sevimli, anlamlı kitap...


    (marley - 1 Şubat 2009 14:29)

  • comment image

    kişisel gelişim saçmalığı içeren çoğu kitabın yapamadığını yapan, anlatmak istediklerini az ve öz anlatan, kısacık ama dolu dolu kitap.

    diğer martıların yemek yemek için yaşaması; sevdiği işi yapmayan, sadece para kazanmak için yaşayanları getirir aklıma. para yaşamak için amaçtır onlar için.

    jonathan gibiler ise yaşamak için yemek yer, yani sevdiği işi yapmak için para kazanır. para sevdiğin şeyi yapmak için sadece araçtır.

    jonathan uçmakta ustalaşır, zamanla yemek sıkıntısı bulmaz. kayık tepelerinde dönen kardeşlerinin elde edemediği lezzetli balıkları yakalar hale gelir. sevdiği işi yapanlar da böyledir. sevdikleri işte ustalaşırlar, zamanla o kadar iyi olurlar ki bu onlara para kazandırmaya başlar.
    (karikatür çizmeyi seven birinin herkesin "memur ol" lafını kulak ardı ederek iyi kazanan bir karikatürist olması gibi.)


    (caglayantilsim - 8 Haziran 2010 03:14)

  • comment image

    marti maynard , sen sen olma hürriyetine sahipsin bunu da su andan itibaren kimse engelleyemez. yüce marti yasasi budur.

    - ucabilecegimi mi söylüyorsun ?
    - hürsün diyorum.

    marti kirk maynard, kanatlarini cabucak acti gecenin karanliginda süzülerek kayboldu. sürü onun 185 mt. yükseklikte bagirdigi sese uyandi.. "ucabiliyorum! bana bakin ! ucabiliyorum !"

    gün batisinda ögrencilerin olusturdugu topluluk merak ve heyecanla gözlerini maynard'a dikmisti. görünüp görünmedikleri önemli degildi artik, hepsi jonathan'in söylediklerini anlamaya calisiyorlardi
    jonathan basit ama önemli söz söylüyordu. ucmak her martinin dogal hakkidir. özgürlük varolmanin özüdür. bos inanclari gelenekleri, özgürlügü kisitlayan ne varsa kaldirip atmalisiniz.

    richard bach


    (heloise - 11 Aralık 2002 15:06)

  • comment image

    hayvanlar aleminin acik ara en orospu cocugu yaradilisli uyesi martilara farkli bir gozle bakmamiza neden olan muhtesem kitap.

    - son, you are bone and feathers!

    - i don't mind being bone and feathers, mom. i just want to know what i can do in the air and what i can't, that's all. i just want to know.


    (average - 1 Mart 2012 16:01)

  • comment image

    okurken bolca cennet tasvirine rastlanan kitap.
    - cennet ne zamandır ne mekandır; cennet yetkin hıza ulaşmaktır.
    bundan sonra da özgürlüğüne hissettiği biçimde ulaşan her martı cennetlik oluyor.. okunması vacip bir kitaptır.. altı çizilesi cok nokta vardır.*


    (zvezda - 14 Eylül 2003 12:21)

  • comment image

    martı jonathan özünde bir jedi hikayesidir.

    sıradışı bir bireylikten padawan'lığa, oradan kastırarak master jedi'lığa sonrasında da zamandan mekandan bağımsız bir güç'e dönüşüvermektir. efendim ben diyeyim kenobi sen de yoda. tamam sen de qui-gon de.

    bir martının kanadındaydı force dostlarım.


    (ronesans adami - 3 Temmuz 2013 13:05)

  • comment image

    yeni okuduğum ve muhtemelen bir odun olduğumdan bir bok anlamayıp zevk de almadığım kitap. ki martılara duyduğum sevgi herhalde kedilere duyduğum sevgiyle yarışacak seviyededir. ama ne bileyim benim masum martılarımı insanlara ders anlatmak için alet etmişler gibi geliyor. oldum olası fablları ve hayvanlara insansı özelliklerin sembolik olarak bile yakıştırılmasını sevmemişimdir. okurken de sürekli "ama bu fizyolojik olarak mümkün" değil gibi şeyler geçti durdu kafamdan. konsantre olamadım.

    hayır martılar o halleriyle güzel bence, efsanevi martı ideasının yaşayan anıtı olmak, zamandan mekandan muaf bir üst benliğe geçmek zorunda değiller. biz de değiliz bence. evet martıların ve diğer bir çok hayvanın kafasında sadece yemek vardır, evet martılar bazen pis fırsatçı hırsızlardır, bazen gürültücü canavarlardır ama o halleriyle güzeldirler. çoğu zaman bir martının sadece kendini rüzgara bırakıp uçmanın keyfini çıkardığını görmüşümdür. sadece jonatan değil bütün martılar yapıyor bunu neredeyse.

    nedir bu sürekli daha üstün olalım tanrısallaşalım, zaman mekan tanımayalım, öylesine üstün yaratıklar olalım çabası ki? bir şeyi beyin gücüyle hareket ettiremiyorum evet ama elimle hareket ettirebiliyor olmak da son derece güzel. çünkü eller çok güzel.


    (gri balikcil - 3 Temmuz 2013 13:35)

  • comment image

    richard bach'ın bir kitabı olan, her okunduğunda insanı bir kez daha çarpan, kahramanı martı jonathan'ın özgür ruhunu anlatan, hemen arkasındanda aynı yazarın "mavi tuy" adlı kitabının okunmasını isteten kitap.


    (passiondream - 19 Mayıs 2004 23:56)

  • comment image

    "eh, sürünün bir parçası olmadığımıza göre, yasaya uymak zorunda değiliz."

    "richard bach tarafından 1972 yılında yazılan öykü “martı jonathan livingston”, bir martının kendini aşarak martı sürüsünden sıyrılma ve özgürlüğe ulaşma mücadelesini anlatıyor. martı jonathan, sadece karnını doyurmak için uçmuyordu. yeteneklerini zorluyor ve yaşamın mükemmelliğini anlamaya çalışıyordu. tüm gününü daha hızlı ve mükemmel uçmak için sürüden ayrı çalışarak geçiriyordu.
    bu tutkusu yüzünden sürüden atıldı, yalnızlığa mahkum edildi ama bu onun umurunda değildi. çünkü sınırlarını genişlettikçe, imkansızı başardıkça hayat onun için daha da anlam kazanıyordu.
    birgün yalnız olmadığını görecekti. sayıları az da olsa yaşamın sadece karnını doyurmak olmadığını anlayan ve sınırlarının aşmış başka martıların varlığını görecekti.
    başka bir dünyadaydı artık martı jonathan, kendisi gibi düşünen martılarla birlikteydi ama o hep geldiği dünyayı düşünüyordu. neden yaşamın anlamını keşfeden bu kadar az martı vardı, oysaki geldiği yerde yüz binlerce martı yaşıyordu. onların hayatına anlam kazandırmayı aklına koymuştu, başka jonathanlar aramak için geri dönecekti. mutlaka sınırlarını zorlayan bir martı vardı. ona ulaşmalı ve bildiklerini onunla paylaşmalıydı.
    yanılmamıştı martı jonathan, gerçek doğasını bulmaya çalışan martılar vardı. jonathan onlara bildiklerini öğretti ve başka jonathanlar bulmak için başka dünyalara uçtu.
    martı jonathan çok hırslı, azimli ve çalışmayı seven bir martıdır. arkadaşlarından dışlanacağını bile bile yemek bulmak için değil, uçmayı zevk ve başarı haline getirmek için uçar. her zaman daha ileriyi hedefler. hiçbir zaman umutsuzluğa kapılmaz, risk alır. diğer martıların yemek yiyerek boşa zaman geçirdiklerini düşünür. jonathan sınır tanımayan, kendini tanıyan ve kendisini her an geliştirme çabasında olan bir martıdır. hiçbir zaman denemekten korkmaz, öğrenme hırsı vardır. jonathan livingston, diğer martı arkadaşlarından daha farklıdır; çünkü sadece jonathanın uçma tutkusu vardır. diğer martılar yemek için uçarken, jonathan sevdiği işi yapmak ve öğrenmek için uçar.
    yazar, jonathan’ı özgür insanın sembolü olarak yaratmıştır. kitaptaki olaylar, insan yaşamıyla bağlantılıdır. örneğin; insanlar nasıl kurallara uymayıp cezalandırılırsa, martı jonathan da yaşamın kurallarına uymayıp sarp kayalıklarda sürgüne gönderilmiştir. ancak, jonathan orada kendi dünyasını, yazarın deyişiyle kendi ‘cennet’ini yaratmıştır. onun cenneti ‘özgürlüğü ve öğrenme çabasını’ oluşturur. ayrıca jonathan öğrenmeyi seven bir martı olduğu için, uçmanın inceliklerini bilmek ister; kendisini her an geliştirmeyi ve asla boşa zaman geçirmemeyi hedefler.
    martı jonathanın kendisi gibi düşünen birçok arkadaşı vardır. bunlardan biri chiangdir. chiang onun arkadaşı değil, öğretmeni sayılır. chiang yaşlı, ama hiçbir şeyden yılmayan bir martıdır. onun da martı jonathan gibi uçma tutkusu vardır. jonathana bütün teknikleri, uçma becerilerini o öğretmiştir. yaşlı martı chiang, jonathana en büyük desteği verir. jonathan kendini geliştirdikten sonra küçük martıları uçmaya hazırlamıştır. bu öğrencilerinden kirk, maynard ve fletcher en başarılı öğrencilerindendir. onlar da martı jonathan gibi aynı felsefeye sahiptir.
    sarp kayalıklar, deniz kıyısı, liman, gökyüzü ve cennet kitaptaki mekanları oluşturur. jonathanın sürgüne gönderilmesi, sarp kayalıklarda; diğer martıların yemek araması, liman ve deniz kıyısında; bütün martıların, özellikle de jonathanın uçma denemeleri yapması ise gökyüzünde gerçekleşir. cennet ise, jonathanın kendi dünyasını sembolize eder.
    kitaptaki öyküleme ve betimleme anlatım biçimlerini, diyaloglar ve monologlar ise anlatım tekniklerini oluşturur.
    .
    .
    eserde vurgulanan, insanın ancak azimle çalışırsa ve sabırlı davranırsa başarabileceğidir. önümüze çıkan engeller aşılarak amaçlara ulaşılabilir. hiçbir şey hayal olarak görülmemeli, hiçbir şeyden umut kesilmemelidir. yapılan iş zevkle yapılırsa, daha başarılı olunabilir.

    “durgun denizin minik dalgacıkları üzerinde, güneşin altın gibi ışıldadığı pırıl pırıl bir sabahtı.
    sahilden bir mil uzaklıkta, denizi kucaklarcasına ilerleyen bir balıkçı teknesi, martılara kahvaltı zamanının geldiğini haber veriyordu. binlerce martı, bir lokma yiyecek için mücadeleye girişmişti bile. işte zor bir gün daha başlıyordu.
    sahilin ve teknenin çok ötesinde, bir martı, jonathan livingston, tek başına uçuş çalışmaları yapıyordu. yüz fite yükseldiğinde perdeli ayaklarını indiriyor, gagasını kaldırıyor ve ona acı veren bir kavisi oluşturabilmek için kanatlarını iyice geriyordu. eğer bu kavisi oluşturabilirse daha yavaş uçabilecekti. şimdi rüzgar hafifçe yüzünü yalıyordu.”

    http://www.insanokur.org/…-livingston-richard-bach/


    (tanrilarsusamislardi - 13 Mayıs 2015 20:48)

  • comment image

    richard bach ın muhteşem kitabıdır. martı olarak adlandırılan kişinin öyküdeki adı ise jonathan livingston dır.

    bir martının kendini aşma azmi, özünü bulma çabası...martı jonathan'ın hikayesidir. richard bach martı jonathan aracılığıyla insanlara önemli mesajlar vermiş.sıradanlıktan mükemmelliğe giden adımları, bir martının yaşamında hikayeleştirmiş. bir martı; bir baykuş gibi gece uçamazdı bir kartal veya bir şahin gibi hızlı da uçamazdı ve onlar gibi gökyüzünde akrobatik hareketler de yapamazdı. bütün martılar buna inanmıştı birisi hariç, martı jonathan livingstone

    martı jonathan diğerlerinden farkıydı o sadece karnını doyurmak için uçmuyordu. yeteneklerini zorluyor ve yaşamın mükemmelliğini anlamaya çalışıyordu. tüm gününü daha hızlı ve mükemmel uçmak için sürüden ayrı çalışarak geçiriyordu.

    bu tutkusu yüzünden sürüden atıldı, yalnızlığa mahkum edildi ama bu onun umurunda değildi. çünkü sınırlarını genişlettikçe, imkansızı başardıkça hayat onun için daha da anlam kazanıyordu.

    bir gün yalnız olmadığını görecekti...sayıları azda olsa yaşamın sadece karnını doyurmak olmadığını anlayan ve sınırlarının aşmış başka martıların varlığını görecekti.

    başka bir dünyadaydı artık martı jonathan, kendisi gibi düşünen martılarla birlikteydi ama o hep geldiği dünyayı düşünüyordu. neden yaşamın anlamını keşfeden bu kadar az martı vardı oysaki geldiği yerde yüz binlerce martı yaşıyordu. onların hayatına anlam kazandırmayı aklına koymuştu başka jonathanlar aramak için geri dönecekti. mutlaka sınırlarını zorlayan bir martı vardı o'na ulaşmalı ve bildiklerini o'nunla paylaşmalıydı.

    yanılmamıştı martı jonathan gerçek doğasını bulmaya çalışan martılar vardı. janothan onlara bildiklerini öğretti ve başka janothanlar bulmak için başka dünyalara uçtu.

    her gittiği yerde sevgi dolu bildiklerinin ötesine geçmeye çalışan öğrenme ve öğretme isteğiyle yanan jonathanlar bıraktı.

    martı jonathanlar'dan insan jonathanlar'a…

    martı janaothanlar gibi insan jonathanlarda var tabi.

    hayatın karmaşası içinde ufka bakmayı başarabilen hayatın anlamını kavrayan ve yaşamın kendilerine sunduğu nimetlerden azami ölçüde yararlanmaya çalışan insan jonathanlar. öğrendiklerini bütün samimiyetleri ile paylaşıp diğerlerinin hayatlarını da anlamlandırmaya çalışan sevgi dolu jonathanlar.

    martı jonathan livingston adlı kitabı ile richard bach bir martının hikayesiyle seslenmiş insanlığa.yaşamın gizli kalmış mükemmelliklerini keşfetmek isteyen insanlara.


    (leyli - 12 Ekim 2004 09:33)

  • comment image

    ucmak bir martinin en dogal hakkidir
    ozgurluk ise varolusun bi parcasidir
    bos inanclar olsun, gelenekler olsun
    ozgurlugu kisitlayan ne varsa
    kaldirip atmak gerekir.

    (bkz: richard bach) - marti


    (react - 21 Ağustos 2005 00:27)

  • comment image

    orta okulun son dönemlerine doğru okullarda bu da var,biliniz,kültürlü olunuz şeklinde okutulduğundan o yaş çocuklarının "bu ne ya" , "allahın martısını okutuyolar bize,neyseki ince kitapmış" mantığıyla okuduğu richard bachkitabıdır.


    (fiore - 24 Kasım 2004 16:04)

Yorum Kaynak Link : jonathan livingston seagull