Süre                : 1 Saat 43 dakika
Çıkış Tarihi     : 25 Eylül 1964 Cuma, Yapım Yılı : 1964
Türü                : Drama,Tarih,Savaş
Ülke                : İngiltere
Yapımcı          :  Twentieth Century Fox , George H. Brown Productions
Yönetmen       : John Guillermin (IMDB)(ekşi)
Senarist          : Robert Holles (IMDB),Robert Holles (IMDB),Leo Marks (IMDB)(ekşi),Marshall Pugh (IMDB)(ekşi),C.M. Pennington-Richards (IMDB)(ekşi)
Oyuncular      : Richard Attenborough (IMDB), Jack Hawkins (IMDB), John Leyton (IMDB)(ekşi), Mia Farrow (IMDB)(ekşi), Earl Cameron (IMDB)(ekşi), Percy Herbert (IMDB), John Meillon (IMDB), John Ashley Hamilton (IMDB)(ekşi)

Guns at Batasi (~ Les canons de Batasi) ' Filminin Konusu :
Guns at Batasi is a movie starring Richard Attenborough, Jack Hawkins, and Flora Robson. An anachronistic strict Regimental Sergeant Major, on a remote Colonial African Army caught in a local coup d'etat, must use his experience to...

Ödüller      :

BAFTA:BAFTA Film Award-Best British Actor


  • "hayal dünyasına sürükleyen mızıkadır. başlığı okuduğum saniye içinde kafamdan türlü görüntüler geçti. kitap olduğunu anlayınca ise yıkıldım. okuyunca toparlarım belki.."
  • "kitap bitince insan bir "polyana" oluyor sanki.ayrıca sonbaharın ınsan yerıne konması,onunla konusulması kitabı muhteşem yapmış."
  • "bugüne kadar okunulan kitaplar arasında türünün en etkileyicisi denilebilir. her kitapseverin okuması gereken nadide bir eser."
  • "şahane bir kitaptır. içinde konfüçyüs'ün bir sözü vardır ve buna kesinlikle katılıyorum:"insanların beni tanımamış olmalarından dolayı müteessir olmam. ben onları tanımadığım için üzülürüm.""
  • "içeriği gibi kapak tasarımı da mükemmel ali ural kitabı. kusursuz."
  • "okur okumaz arkadaşlarıma kitap hediye etmek istediğimde hangi kitabı hediye edeceğimin cevabı olmuştur. şimdiden üç sevgili dost'a hediye ettim. içinde benden bir şeyler var o mektupların..."




Facebook Yorumları
  • comment image

    arka kapağında şu cümleler yazan kitap:

    "sevgili dost!

    bu sabah kuş sesleriyle uyandım. ne güzel değil mi? hayır, güzel değil! açık penceremden ok gibi dalıp yastığıma saplanan karga sesleriydi.

    kuş sesleri dediğimde aklına asla karganın gelmediğini biliyorum. bu, karganın da bir kuş türü olduğunu bilmeyişinden değil, karganın türünün en önemli özelliği olan güzel bir ötüşten mahrum oluşundan elbette. yüzümü yıkarken acaba diyordum; acaba türümüzün en önemli özelliklerini taşıyor muyuz? hareketlerimiz ve sözlerimiz nerelere saplanıyor? acaba 'insan' denince hatırlanıyor muyuz?"

    döktürmüş resmen


    (sabutay - 5 Kasım 2007 21:46)

  • comment image

    hayal dünyasına sürükleyen mızıkadır. başlığı okuduğum saniye içinde kafamdan türlü görüntüler geçti. kitap olduğunu anlayınca ise yıkıldım. okuyunca toparlarım belki..


    (aksakallinine - 26 Ekim 2010 00:42)

  • comment image

    kitap bitince insan bir "polyana" oluyor sanki.ayrıca sonbaharın ınsan yerıne konması,onunla konusulması kitabı muhteşem yapmış.


    (katyusa maslova - 30 Mart 2012 19:36)

  • comment image

    henüz okumadığım, ancak bir cümlesiyle beni etkilemiş olan kitap.
    "sevgili dost, eğer yeryüzündeki bütün elleri bir masanın üzerine koysalar, elini bulabilirdim onların içinde"

    kendi ellerimi bir sürü el içinden tanıyabilir miydim diye düşünür dururum zaman zaman. benzer başka bir elle karıştırabilirmişim gibi gelir hep. ve insanın kendi elini bir sürü el içinde bir ihtimal de olsa tanıyamayacak olması düşüncesi bana hep ilginç gelmiştir.


    (largowinter - 6 Mayıs 2012 22:12)

  • comment image

    bir arkadaşımın tavsiyesiyle tadına bakma şansı bulduğum, tümünü okumama rağmen hala sadece tadını alabildiğim bir kitaptır. kitabın tamamına hükmedebilecek bir konu bütünlüğü aramak suretiyle ilk bir kaç mektubu telef ettiğimi ve tekrar okumak zorunda hissettiğimi söylemeliyim. her mektubu ayrı bir aforizma gözüyle süzdüm. sevgili dost hitaplarının (bence) haddinden fazla tekrarlanması kitabı bir süre sonra bu hitapların okunmaması şeklinde bir reaksiyona maruz bırakıyor.

    kitabın sadece 166 sayfa olması önce onun alelade bir kitap olduğu varsayımını içimde uyandırmış olmasına karşın okuduktan sonra 166 sayfada adeta kitapların anlatıldığı hissine kavuşturmuştur beni. şiir gibi kitaptır.


    (dismihrak - 26 Haziran 2012 14:31)

  • comment image

    içinde yaklaşık 1850 tane falan facebook iletisi içeren kitap. okuduğum sayfaların her bir cümlesinde ''ben bunu facebook'a yazarım aga, güzel laf'' demişimdir. yanlış anlaşılma olmasın, bunu bir ergen ukalalığıyla küçümsüyor değilim, aksine değerli buluyorum çünkü bu kitabı bana hediye edenler de değerli insanlar. kitap güzel velhasıl.


    (kanaray - 30 Temmuz 2012 01:30)

  • comment image

    "sevgili dost,

    öldükten sonra hatırlayacak mısın beni? neler hatırlatacak ve nasıl hatırlanacaksın? bir yıl sonra aklına gelecek miyim? ya beş yıl sonra?

    montana’nın, choteau kasabası yerlilerinden 75 yaşındaki billy miller, on yıldır her sabah 11’de şehre iner, atını hep aynı yere bağlar, bütün gününü kasabada geçirdikten sonra, güneş batarken evine dönermiş. günün birinde adamcağız ölmüş, atı da çiftlik arazisinde serbest bırakılmış. miller’in ölümünün ertesi günü saat 11’e doğru atın şehrin yolunu tuttuğu görülmüş. saat tam 11’de her zaman bağlandığı yere gelen at, bütün gün orada beklemiş ve gün batarken de çiftliğe geri dönmüş. at, bu günlük programını ölünceye kadar tekrarlamış.

    ah vefa! insan türünün en önemli özelliklerinden biriydin sen. acaba türümüzün başka hangi özelliklerini kaybettik, acaba hangi özelliklerini taşıyoruz; bir at daha göndersen."

    http://ankakedisi.com/…al-posta-kutusundaki-mizika/


    (anka kedisi - 22 Ocak 2013 15:39)

  • comment image

    bugüne kadar okunulan kitaplar arasında türünün en etkileyicisi denilebilir. her kitapseverin okuması gereken nadide bir eser.


    (kara hindiba - 22 Temmuz 2013 19:51)

  • comment image

    unutulan bir mektubun kefaretidir... sevgili dost der, der de daha bir sarıp sarmalar bu eşsiz ali ural kitabı. "sevgili dost, ellerini uzat." işte aynen böyle, bilmeden,farkında olmaksızın uzatıverirsiniz ellerinizi ...
    "sevgili dost, sen mektubunu posta kutusuna atamadın ama, birileri havai fişekleri her gece gökyüzüne atıyor. her gece evin balkonuna dökülen bu renk küllerine bakıyor ve kibritçi kız gibi hayallere dalıyorum..."


    (uykularin dogusunda bir masal - 5 Mart 2014 23:24)

  • comment image

    şahane bir kitaptır. içinde konfüçyüs'ün bir sözü vardır ve buna kesinlikle katılıyorum:
    "insanların beni tanımamış olmalarından dolayı müteessir olmam. ben onları tanımadığım için üzülürüm."


    (oxaloacetate - 1 Mayıs 2014 23:54)

  • comment image

    ali ural'ın bol aforizmalı başucu eseri yapılması gereken kitabıdır. ve evet facebook'a, twitter'a yazmalik afili cumleler bulundurur.

    ben kitabın çok azını okudum, devamını da öyle bir oturuşta okumam zaten. macera romanlari gibi "hade okuyayim ogreneyim vakit gecsin egleneyim" diyerek okunacak bir kitap degil.
    her "sevgili dost" diye baslayan denemecik sakin kafayla okunup, uzerinde bol bol dusunulmesi gerekiyor.

    "geceleri uyuyamiyorum sürekli dusunuyorum" diyenler, şahsımca bu kitabi alsinlar yataklarinin kiyisina, hemen icinden birkac denemecik okusunlar, sonra zaten dusune dusune uyurlar.
    o gecenin sessizliginde cok güzel gider bu kitap.


    (kendini secilmis sanan dadlu girl - 16 Temmuz 2014 21:58)

  • comment image

    okur okumaz arkadaşlarıma kitap hediye etmek istediğimde hangi kitabı hediye edeceğimin cevabı olmuştur. şimdiden üç sevgili dost'a hediye ettim. içinde benden bir şeyler var o mektupların...


    (somewhere i belong - 21 Ocak 2015 00:00)

  • comment image

    beklediğimin çok ötesinde çıkan, bana montaigne'nin denemeler'ini hatırlatan leziz kitap. ali ural'ın farklı yazarların aforizmalarını yazılarının içinde alıntı olarak kullanmasını beğendim. kendisi de gayet edebi yazıyor.


    (frmr - 10 Şubat 2015 21:01)

  • comment image

    ali ural in mektup-deneme tarzinda yazdigi kitabin adi.insan bi kitabi bitmesin diye okumak istemez mi..bu kitap ilk kez böyle bir celiski yasatti..o kadar ben ki nolur bitmesinlerle okudum her okuyusumda..bu mizikayi herkes calmali ve caldiktan sonra baskalarinin posta kutusuna birakmali..


    (ice tea seftali - 13 Temmuz 2006 20:24)

Yorum Kaynak Link : posta kutusundaki mızıka