• "2009 yılı kısa film-animasyon dalında oscar adayı olan 12 dklık film.."
  • "melankolik, fransiz cizgisinde, japon animasyonun urunu bir kisa animasyon. bu kadar kisa surede bu kadar duygu yuklu bir eser yapmak buyuyle denk olmali.ha bu arada oscar'i da almistir."
  • "çok duygusal, çok başarılı bir kısa film olmuş. hiç konuşma olmadan, sadece çizgilerle duyguların bu kadar güzel yansıtılabilmesi çok etkileyici."
  • "kutlukhan perker cizimlerini andiran, hayata dair sembolik bir kisa animasyon film"
  • "fr. körfezdeki dalgın suya bir bak göreceksin."
  • "evde tek başına şarabı kadehe koyarak içen her adamın ortak hikayesini anlatır."
  • "kanimca kuresel isinmaya da atifta bulunmaktadir... huzunlu ama olasi.."
  • "kacinilmaz gelecege atilan anlik bir bakistir..daha yirmili yaslarin basindaki bir kisinin bile gozlerini doldurabilir..(bkz: use at your own risk)"
  • "durup dururken insanın bir tuhaf eden kısa filmdir, izlenmelidir."
  • "izlediğim en iyi video."
  • "(bkz: muhteşem)ne zaman izlesem, bazı şeylere geç kaldığımı düşünüyorum. su ağır ağır yükselirken altında kalan evlerim bu kadar boş kalmamalı..."
  • "oscarı haketmiş,sıcak,sade,hüzünlü ve biraz da sorgulayıcı muhteşem bir kısa film.."




Facebook Yorumları
  • comment image

    melankolik, fransiz cizgisinde, japon animasyonun urunu bir kisa animasyon.

    bu kadar kisa surede bu kadar duygu yuklu bir eser yapmak buyuyle denk olmali.

    ha bu arada oscar'i da almistir.


    (almagest - 23 Şubat 2009 04:17)

  • comment image

    oscar almasa haberimiz olmayacak minik çizik filmdir. ülkemizi bırakın, tüm dünyada bile kısa filme ilginin bu kadar az olmasıyla ilgili bayat çıkarımlar yapmak istemiyorum şimdi. ama yazık, gerçekten yazık... hani uzun metrajlı animasyon filmlerinden ülkecek haberimiz oluyor ama minik filmler... hikaye çok vurucu ve bu vurucu hikayeyi daha da acı çektirici yapan o tek kelimeyle "ezik" çizgiler yok mu! ölüm döşeğinde bir amca çizmişçesine yumuşak ve eğri büğrüler...


    (trodneskeszuyzukodnib - 24 Şubat 2009 02:21)

  • comment image

    muhtesem bir seymis bu. iyi ki oscar almis da izleme sansi bulmusum..
    hayati ve gecmisi alegorik sekilde, cok guzel metaforlarla anlatan bir oykusu var. atmosferi, renkleri de cok guzel yakalamislar.
    bir gun biz de o derinlere dalacagiz, her katta yasadiklarimiz gozumuzun onunden gececek.. en dibe indigimizde de artik yukarida yeni bir ev insa edecek yer olmayacagi icin su ustune cikmak istemeyecegiz ve bitecek.


    (utq - 19 Mart 2009 02:08)

  • comment image

    çok duygusal, çok başarılı bir kısa film olmuş. hiç konuşma olmadan, sadece çizgilerle duyguların bu kadar güzel yansıtılabilmesi çok etkileyici.


    (bewhy - 19 Mart 2009 09:20)

  • comment image

    çok lezzetliydi..hem üzüldüğünüz hem sinsice keyif duyduğunuz anlar vardır ya..öyle işte bu kısa film..
    evet hayat gittikçe yükselen, büyüyen, ilerleyen kocaman olan bişey..
    bitmiycekmiş gibi gelen anların, durmıycakmış gibi gelen saatlerin toplamı..
    sonra bi yudum tuzlu şarap ve yorgunum daha fazla ilerleyemem hissi..ha bi de nokta..


    (cicekleriyemeyin - 20 Mart 2009 14:06)

  • comment image

    yalnızlığın filmi, piposunu kurtaran bir kahramanın epik hikayesi..

    gitgite yalnızlaşan insanların karşı komşusuyla bile aralarına derya deniz giriyor her geçen gün. global ısınmayla sular yükseldikçe milyon yıl evvel kaçtığımız deniz geriye çağırıyor, en tepedekini dahi yutmaya çalışıyor. yuttukça yüksekteki anılar yüzeye yakın olan verimsiz sularda kalıyor. derinlere indikçe anıların lezzeti artıyor, balık gibi. nostaljinin dibine vuruyorsunuz, zaman ilerledikçe yükselen sularda boğulacakmış hissine kapılıyorsunuz. şu anın gelecekten daha değerli olduğunun farkına varıp yarın olmayacakmış gibi şarap içme isteği doğuyor, en yakınınızdakine de bir kadeh doldurarak.

    eskinin yeniye olan hükmü bir kez daha kanıtlıyor kendini, belki de bu yüzden kolay kolay bir eşyamı çöpe atamıyorum. hiçbir zaman yeni bir pipo eskisinin tadını veremez heralde. paylaşılan onca anıdan sonra... pipoyu ilk düşürdüğü an anladım beraber yaşadığı anıların derinliğini, ardından iç çekişi anıları kadar derindi.

    geçmişin, çekilen her fotoğrafın, içilen her şarabın değerini bir kez daha anlıyorsunuz izledikten sonra..

    bir küp daha çıktık işte.. yarın ola hayrola..


    (meijin - 23 Nisan 2009 23:39)

  • comment image

    suların altına gömülen anılar...geçmişin artık suların derinlerinde olması.
    zorla o anıları tekrar tekrar yaşama hissi...açılan kapının diğer eski kapıları açması..eski sahneler ve daha da geçmişi sahnelerin.
    sadece hayal edebilmek...gerçek hayat için nefes almaya çalışmak.tuğlaları tek başına dizmeye çalışmak artık.
    her şey öyle geride öyle uzak işte..
    ne hüzün geliyorsa, yalnızken içe çekilen o dumandan geliyor dedirtiyor insana...


    (bilye torbasi - 15 Eylül 2009 18:46)

  • comment image

    soyut bir şey ancak bu kadar güzel şekilde somutlaştırılabilir sanırım...

    kitaplar kendimizi ve anılarımızda yer kaplayanları hatırlatıyor ve onlarla tekrar yaşama fikrini canlandırıyorsa o zaman "la maison en petits cubes" bunları izlememizi de sağlayabilmiş bir animasyondur.


    (ceus - 13 Ekim 2009 18:24)

Yorum Kaynak Link : tsumiki no ie