Everything Must Go (~ Neighbor for Sale) ' Filminin Konusu : Raymond Carver’ın kısa öyküsünden uyarlanan film, satış sorumlusu olan Nick Halsey’nin, genç bir iş arkadaşıyla birlikte olduğu bir iş gezisinin dönüşünde, aşırı alkol tüketimi nedeniyle işinden kovulmasıyla başlıyor. Nick evine vardığında, eşinin kilitleri değiştirip, bütün eşyalarını da ön bahçeye yığarak onu terk ettiğini öğrenir. Cebinde kalan son parayla bira alıp, bahçeye atılmış olan en sevdiği koltuğa yerleşir. Eski evinin bahçesinde yaşadığı süre içinde, kibar ama oldukça sorunlu olan hamile komşusuyla ve o yokken eşyalarına bakması için para verdiği mahalleli bir çocukla arkadaşlık kurar. Nihayetinde, bahçede duran eşyaların tümünü bir hafta içinde satmazsa hapse atılacağı haberi gelince bir garaj satışı yapmaya karar verir. Carver’in incelikli hikâyelerinin ruhuna sadık kalan film, teselliyi Hollywood-vari mutlu bir sondan ziyade, olasılıklarda buluyor; gündelik olayların ayrıntısında ve kısacık anlarda saklı olan olağanüstü durumlarla ilgileniyor.
Stranger Than Fiction(2006)(7,6-209850)
Blades of Glory(2007)(6,3-145326)
The Campaign(2012)(6,1-117576)
Semi-Pro(2008)(5,8-74340)
1996 yazinda ciddi muzik dergilerinden tutun da hurriyet'in, sabah'in falan pazar eklerindeki muzik koselerini dumana katmis, tas ustunde tas, govde ustunde bas birakmamisti. mesela simdi acaba hangi albumler yer aliyor o muzik koselerinde, merak ettik, bakmak lazim. 10. yilini da devirmis gecen yaz sessiz sedasiz, kutlamasini bu yaz yapalim. en sevdigim albumleridir. gerci your love alone is not enough falan bir seyler diyorlar simdi de, ama ben bilemeyecegim, kanali degistirdim.
(glass sealed - 14 Haziran 2007 22:50)
sırasıyla albümdeki şarkılar:1- elvis impersonator: blackpool pier2- a design for life 3- kevin carter 4- enola/alone* 5- everything must go 6- small black flowers that grow in the sky7- the girl who wanted to be god 8- removables 9- australia 10- interiors (song for willem de kooning)* 11- further away12- no surface all feeling
(ohh jim - 29 Haziran 2002 02:55)
will ferrell ve rebecca hall'un oynadığı komedi-dram. henüz vizyona girmedi.http://www.imdb.com/title/tt1531663/
(pluto the planet - 30 Ekim 2010 16:43)
bu sene if istanbul'da seyirciyle buluşan dan rush filmi. senaryo da kendisine ait, tabi raymond carver'den uyarlama. 2010 yapımı bir abd filmi, 96 dakika.film, satış sorumlusu olan nick halsey'nin, genç bir iş arkadaşıyla birlikte olduğu bir iş gezisinin dönüşünde, aşırı alkol tüketimi nedeniyle işinden kovulmasıyla başlıyor. nick evine vardığında, eşinin kilitleri değiştirip, bütün eşyalarını da ön bahçeye yığarak onu terk ettiğini öğrenir. cebinde kalan son parayla bira alıp, bahçeye atılmış olan en sevdiği koltuğa yerleşir. eski evinin bahçesinde yaşadığı süre içinde, kibar ama oldukça sorunlu olan hamile komşusuyla ve o yokken eşyalarına bakması için para verdiği mahalleli bir çocukla arkadaşlık kurar. nihayetinde, bahçede duran eşyaların tümünü bir hafta içinde satmazsa hapse atılacağı haberi gelince bir garaj satışı yapmaya karar verir. tanıtım yazısı bu, yoruma gelirsek; film naif, yorucu, yıpratıcı değil ama sabun köpüğü de değil kesinlikle. raymond carverin o incelikli öykülerinin, şiirlerinin tadını filmden almak mümkün.izlemeyince pişman olmuyorsunuz, ama "vay be ne filmdi!" de demiyorsunuz.
(laysamina - 24 Şubat 2011 13:49)
hayatın iniş ve çıkışlı grafiğinde, oklar dibi gösterirken yaşanan bir hikaye.herkesin başına gelebilecek kötü günleri basit, abartmadan anlatan bir film. nick isyan etmiyor, çığırtkanlık yapmıyor, yenilgiyi kabul edip bahçesindeki koltuğa oturuyor, savaşa mola veriyor, hiç bir şey için mücadele etmeden hayatı akışına bırakıyor. bu kabulleniş ve sakinliğin seyirci olarak sizin içinizde yarattığı umut, iyimserlik duygusu filmi başarılı kılıyor.
(silensio - 1 Mart 2011 13:41)
"everything has not yet been lost."
(ejderha - 5 Aralık 2011 21:43)
eksik kalmış bir yapım olmuş.böyle filmin sonundan 30 dakika kesmişler gibi.
(oz suser - 14 Ekim 2012 01:13)
şu filme kötü diyenler bir zahmet beklentilerini gözden geçirsinler, film izlemeden önce ne izleyeceklerini araştırsınlar. çok ama çok güzel film. boş bir film ya da büyük iddialarla çekilmiş bir film değil, küçük bir konusu, küçük bir hikayesi, az sayıda oyuncusu ve küçük bir alanı var. bizim hayatlarımız gibi. "herşey kaybedilmiş değil"
(dustybrain - 1 Mart 2014 04:45)
batti balik yan gider kafalari yasayan bir adam. sisko, dislanmis, ezik zenci oglan. seksi, cilli, hamile, beyaz, guzel sacli, guzel sesli, dudaklari guzel, gozu guzel, burnu guzel, evli ama kocasi is icin baska bir sehirde ve ne zaman gelecegi belli olmadigindan yalniz yasayan bir kadin.mevzu hos, sunum guzel, kadin guzel.--- spoiler ---film boyunca ha yatti ha yatacak bu lavuk hanimefendiyle diye dusunuyorsunuz ama bi bok olmuyor. sonlara dogru ulan kesin yiyisecek simdi filan diyorsunuz o da olmuyor.. ha simdi en azindan duygusala baglayip yanaandan opcek diyosunuz yok...sonra film bitiyor. ha, isin guzel kismi filmde ki adamin her siki kaybetmesi gibi izleyici olarak sen de yavas yavas buyuk hayallerini kucukleriyle degistirip, sonunda topyekun sikeyim boyle olayi diyosun ve filme kufur ediyorsun. sonra kabullenip isin guzelligini goruyorsun falan filan.. basroldeki herifin yasadigi durumun tipkisinin benzeri dostum! etkileyici bir tecrube yasadigimi dusunuyorum ben sahsen.nitekim bi bok olmadi hatunla... simdi imedebeden bu guzel kadinin diger filmlerine bakip istedigim sekilde oynadigi bir film varsa parasini verip kanunlara uygun sekilde izleyecegim. memelerini gorsem yeter.--- spoiler ---
(bir dakika rahat vermedin be - 1 Mart 2014 08:05)
cok karambol caliniyo hissi veren ama aslinda piril piril olan msp türküsü...
(arista - 29 Ocak 2002 15:17)
Yorum Kaynak Link : everything must go