izleyemediğim son 4 dakikası sabahın köründe aklıma düşmüş film. lanetim oldu. meali; the bodyguard.

bundan birkaç yıl evvel, akşam saatinde 4 arkadaş bu filmi izlemeye karar verdik. filmin ilk 5 dakikasındaki mutlak eylemsizliği potansiyel sanat filmi olma ihtimalini düşünerek iyiye yorduk, sesimizi çıkarmadık. onuncu dakikalarında, 'sanat filmi dedik bağrımıza bastık lakin bir şey olsun artık be!' kıvamına gelmiştik. derken arkadaşlarımızdan biri uykuya yenik düştü, sonra bir diğeri, sonra ben. ayık kalmayı başaran son kişi largowinter ise elinden okey/batak oynamaya hazır üç cengaveri aldığı için lanet ederek filmi kapatmış.

haftalar sonra başka bir arkadaşla filmi kaldığı yerden tekrar izlemeyi deneyeyim dedim.. yirminci dakikalarından başladığımız filmin otuzuncu dakikalarında bu arkadaşımın da uyuyakaldığını fark ettim, türlü oyunlarla uyandırmaya çalışsam da uyandıramadım. arkasından benim de uyuyakalmam çok vakit almamıştı zaten.

neyse lafı uzatmayayım (böyle dedim ya kesin uzar artık) ben bu filmi birkaç ay sonra en son kaldığım yerden izleyerek bitirmeye karar verdim. geçen süre içinde largowinter'in başka bir arkadaşıyla filmi izlemeyi denedikleri ancak filmin hipnotik! etkisinin üstesinden yine ve yeniden gelemedikleri bilgisini vermeyi de unutmayalım. bu filmi bitirmek bir hayat memat meselesiydi artık. tek başına yola çıktığım üçüncü denememde, dakikaların ilerlemesiyle başarıya yavaş yavaş ulaşıyorum galiba derken filmdeki ilk aksiyon da gerçekleşti. hah şimdi bir şeyler olacak galiba hissine tam kapılmışken bizim korsan dvd filmin bitmesine 4 dakika kala takılıverdi. ne yapıp ettiysem çalışmadı.

şimdi diyeceksiniz ki internetten bulup o son 4 dakikasını da izleyivereydin. 'unutmayın ki siz bir şeyi düşünmüşseniz ben sizden önce düşünmüşümdür' cevabı buraya çok uyduysa da tevazumdan ödün vermeyeceğim. 90 dakika kadar katlandığım bu filmin uzatma dakikalarından da gol çıkmayacağı o kadar aşikardı ki (bkz: teşbihte hata olmaz), bu film burada bitmiştir dedim ve kendimi başarmış addettim.

üstünden yıllar geçti ve dün gece sabaha karşı bu lanet film geldi yine aklıma. tamamını bitiremediğim için vicdanım rahat uyutmuyordu beni. kafamda sorular, sorular, sorular...ya diyordu, her şey 4 dakikada gizliyse, hayatın anlamı 4 dakikada saklıysa? hakikaten o son 4 dakikada bir şey olmuş muydu acaba?

(einmalistkeinmal - 16 Ekim 2011 17:34)