Hoi Maya (~ Hi Maya) ' Filminin Konusu : Hoi Maya is a short starring Heidi Diggelmann, Monica Gubser, and Dominique Lüdi. Two older women catch each other's eye at their hairdresser's. It's not Charlotte's usual day, so they've not met before. One is Maya, with a tart...
Ödüller :
Berlin Film Festivali : "Panorama Audience Award-Best Short Film"
Berlin Film Festivali : "Prix UIP Berlin (European Short Film)"
amerikanın sonsuz yeraltı ve yerüstü kaynaklarıyla süper güç olmasının çok basit olmadığı oyun. almanya piyadeler ve tanklar için çok güçlü doktrinler çıkarabilirken , tank ve mekanize birlikler konusunda yakıt sıkıntısı çekiyor, çünkü kendi topraklarında petrol yok. bu yüzden almanlarla oynarken 1938 gibi rusyaya saldırılmalı ve bakü ye doğru yardırılmalıdır. 1938 de rus piyadesi 1918 den kalma techizatla savaştığından pek bir varlık gösteremeyecektir. almanların bir diğer dezavantajı ise denizde abd ve ingiltere gibi iki dev ile başedebilecek güçte olmamasıdır . ingilereye çıkarma yapsanız ve tüm ingiliz birliklerini dağıtsanız bile , ada'yı elde tutmak çok zor olacaktır. deniz ikmal yollarındaki allies savaş gemileri ve uçak gemileri , denizaltıları batırma konusunda ihtisas yapmış destroyerlerle başa çıkmak oldukça zor olacaktır yani ve dolayısıyla adaya ikmal yolları tıkalı... en iyisi türkiye ile oyuna başlayıp 30 industry capacity ile oyunu noktalamak. ne savaş ne ölümler ne de dul ve yetimler.
(mansteinincocuklariyiz - 15 Kasım 2007 04:55)
japonya ile oynanıyorsa "manpower" kelimesinin anlamının kesinlikle kavranmış olması gereken oyun. şöyleki, zaten oyunun başında uçak gemisi (cv) ve hafif kruvazor (cl) ile beraber piyade teknolojisi kasarak ve bu birimlere abanarak 2 sene icinde cok gucleniyorsunuz. (1936 senaryosu, hersey en zorda) cv'lerinizin niteligi ve niceligi amerikadan kesinlikle çok olacağı için denizlerde egemenlik kurarak ve tum adaları alarak 4 adet cv grubuyla amerika kıyılarını kontrol altına almak mümkün. (1944 gibi oluyo bu da galiba) zaten avustralya sorun degil. nationalist china ic kapasitesi yuksek bölgeler çıkartma yoluyla alınıp sürekli cembere almalarla askeri gücü azaltılarak 1939-40 gibi ortadan kalktı bile. geriye ne kaldı? ingiltere (bkz: tanrı kraliceyi korusun). iste burada sorun başlıyor. adamları gayet güzel eze eze hindistanda ilerlerken uzun zamandır bakmadığınız "manpower" şaka gibi 21'e düşmüş. dünyanın yarısı benim ama onu koruyacak adam yok. işte tam bu nedenle bence japonlara özel nüfus arttırıcı bir teknoloji geliştirilmeli. (bkz: tavsanlar gibi sikismek)
(le chakal - 19 Şubat 2008 12:27)
nükleer bombanın her şeyi değiştirebildiği oyundur. son tecrübemden örneklemeye çalışayım; 1 ocak 1936 tarihinde almanya'yla başlanır. eldeki endüstri kapasitesi (ic) oldukça iyi olmasına rağmen ilerdeki büyük atılımları gerçekleştirmeye yetmeyeceğinden kelli ilk sene fabrika kurmaya ve fransa'ya ajan sokmaya harcanır. bu arada ispanya iç savaşı çıkmış ve almanya franco'nun yardımına koşmuş, nationalist ispanya'nın zaferiyle birlikte birliklerimiz experience kazanmıştur. 1938 yılına gelindiğinde anchluss gerçekleşir- avusturya askeri ve endüstriyel varlığıyla 3.reich'ın bir parçası olur. çekoslovakya'nın batı bölgesinin almanya'ya katılımı ve kalan topraklarda kukla slovakya'nın kurulmasıyla ic'miz coştukça coşar. tansiyonu oldukça yükselten bu hareketlerden sonra tüm avrupa savaşın çıkmasını beklemektedir. 1937'den 1939'a kadar konvansiyonel silah üretimine vakit harcayan almanya, avrupa'nın sovyetlerden sonraki ikinci büyük gücüdür.-sadece kara kuvvetlerinde. 1 eylül 1939 sürpriz polonya saldırısı hiç bir zaman gerçekleşmez. polonya 1 ay sonra müttefiklere katılır ve sscb ile almanya arasında ilerde çok önemli tampon bölge görevi görecektir.oyuna başladığımızdan beri fransaya soktuğumuz 20 küsür ajanın görevini yapma vakti gelmiştir artık. 3.seferde ve ajanların büyük bir kısmı feda edilerek fransa'da askeri darbe gerçekleştirilmiş, faşist bir yönetim kabineye egemen olmuş ve ülke müttefiklerle olan ittifaktan çekilmiştir.almanya'nın savaş ilanıyla birlikte wehmacht son hızla fransa topraklarını yarmaya başlar, arada isviçre ve belçika'da annexlenir. avrupa'da kalan son fransız birliği de yok edildikten sonra, oldukça bon coeur bir anlaşma yapmaya razı olur fransa. akdenize bir çıkış elde edilmiş, fransa topraklarının 3'te 2'sinden feragat etmiştir. ic'yse inanılmaz boyutlardadır artık.1940'ların ortalarına gelindiğinde başlatılan nükleer teknoloji geliştirme projesi, 9 nükleer santral, kıtalar arası v2 roketleri ve daimi olarak fazla vermeye başlayan elektrik enerjisi ile sonlanır.1950'yılında artık konvansiyonel silah üretimi tamamen durdurulmuş, deniz kuvvetleri adam edilmeye ve v2 roketlerinin seri üretimine başlanmıştır. britanya adasına yapılacak çıkarma için son hazırlıklar yapılmaktadır.ve takvimler haziran 1955'i gösterdiğinde kıyamet savaşı başlar. ilk saatlerde ingilterenin başlıca sanayi merkezleri (londra, bristol, liverpool, birmingham ve cardiff) nükleer başlık taşıyan v2 roketlerince yok edilir. adanın üretim kapasitesi ilk gün sonunda yarı yarıya düşer. alman karasına tek bir müttefik uçağı bile girememektedir.doğuda ise işler kolay ilerler ve polonya rahat işgal edilir. fakat amerika'nın savaşa girmesi işleri tepetaklak eder. ingiltere kısmen toparlanmaya ve sanayi merkezlerimize hava akınları düzenlemeye başlar.müttefik kuvvetleri dize getirecek tek çıkar yol olan nükleer bombalar silolarından son kez çıkar. eylül 1955'te avrupa kıtasında 7 kıtalar arası füze yeni dünya'ya doğru fırlatılır. newyork, newark, washington d.c., chicago, detroit, los angeles ve philadelphia dümdüz olur. birleşik devletler sanayisi çökmüş, sosyal patlama meydana gelmiş, teksas ve california bağımsızlıklarını ilan etmişlerdir. iki yeni bağımsız devlet hemen müttefiklere savaş ilan eder ve axis'e katılır. mihver devletleri italya'dan japonyaya iran'a ve amerika kıtasına kadar çok büyük bir topluluk olmuştur. kuzey amerika'da birleşik devletler tutunamamış ve california-teksas ikilisi tüm ülkeye hakim olmuştur. amerikan hükümetiyse yeni başkent honolulu'ya yapılan alman çıkarmasıyla tarihin tozlu sayfalarına gömülmüştür.yeni dünya'da bunlar olurken hiç bir direnişle karşılaşmayan amfibik saldırı başarılı olmuş,britanya adası alman çizmesi altında ezilmiştir. savaşı afrika'da sürdürmeye çalışan müttefikler burada da bir bozguna uğramış ve avrupa'daki topraklarından tamamen feragat ettikleri barış anlaşmasını imzalamışlardır.asya'da parçalanmış çin toprakları japonya tarafından teslim alınmış, savaş burada da sona ermiştir.sscb ile sürekli yapılan ticaret ve iyi niyet anlaşmalarıyla almanya'nın arası iyi durumdadır.1964 yılına gelindiğinde oyun amerika kıtasına tek bir çıkarma yapmadan birleşik devletleri yok eden kesin axis zaferiyle sona ermiştir.
(lukstar - 17 Mayıs 2008 13:59)
bu oyunu oynayan bazı "hayvan" yabancılar nepal ile savaşı kazanıyor. aslında bu örnek hoi2 ilgilileri arasında ciddi bir hikayedir ve aslında geyik konusudur çünkü oyunun tamamı boyunca nepal'in sahip olabileceği tümen sayısı ile bırakın savaşı kazanmayı agresif politikanızı bile devam ettirebilmeniz zordur. bunu beceren zaten olayı oyunun "intelligence" ve "diplomacy" bölümleri ile becermiştir. zevkli olabilir.asıl savaş taktiklerine gelirsek. türkiye gibi askeri açıdan çok yetersiz kalan ülkeler arasındaki ülkeler ile devleri dize getirmek mümkündür. çünkü ülkeler lojistik desteklerini başkent merkezli yaparlar. başkenti kuşattığınız taktirde düşman ülkenin tüm birlikleri "supply" alamadığı için 10 a 1 lik saldırılarda bile yenilecektir. açlık yaratıyoruz burada. örnek vermek gerekirse türkiye ile bu taktiği uygulayarak fersah fersah daha güçlü olan almanyayı, çekoslavakta üstünden çok yakın olan berlin'i kuşatarak, koskoca 3rd reich'ı dize getirirek orgazm'a ulaşabilirsiniz. bu taktiğin tek sakat noktası şudur ki ruslar moskova kuşatılınca başkenti başka yere taşıyabiliyor. o zaman da moskova ile batı rusya'nın kara bağlantısını kesip rus ordusunun 3 de 2 sini pelt edebiliyorsunuz.yanlız bu taktik sadece bilgisayara karşı işliyor. akıllı bir oyuncu başkentin kuşatma altına gireceğini görüp kara bağlantısı kesilmeden buna engel olmaya çalışabilir hatta düz bir doğrultuda kılıç gibi yarıp girdiğiniz doğrultunun üstünde ikmal kaynağı yaptığınız yolu kesip içerde kalan askerlerinizi pelt edebilir. yani, ava giderken avlanabilirsiniz. ancak ne güzel ki hearts of iron 2 bize zamanın savaş taktiklerini uygulama şansını sunduğundan, blitzkrieg'in den darbe'ye atom bombası'na kadar değişik taktikler yapabilirsiniz, yani her türlü bir yol bulabilirsiniz ve 3 haftada fransa'yı almak tarihteki bir mucize olmaktan çıkıyor, bu oyunda tekrar gerçekleşebiliyor. öpüyorum iki lobunuzu da
(muzcu - 20 Mayıs 2008 15:22)
hearts of iron 1 çok kebaptı. şiş mangal çevire çevire birkaç tankla falan dünya ele geçiriyordunuz, hele patchlerinden önce...hearts of iron 2 iyiydi. ancak en üst zorlukta bile oyunu 1940'lu yılların ortasında dünyayı ele geçirerek bitirmek mümkündüdoomsday'de anormal birşeyler oldu. oyun baya bir zorlaştı. very hard'da sağı solu parça pincik etmek bir yana polonya-fransa'yı ele geçirdikten sonra zorlanmalar başlıyordu ve en üst zorlukta katiyyen total domination zaferleri elde etmek mümkün değildiarmageddon'da ise olay bitti. very hard'da konulan -%40 üretim kısıtlamasıyla doğru dürüst birşey üretememek bir yana, polonya hücumunda bile zorlanıyordunuz. armageddon anca normalde biraz zafer tadı verebiliyordu. armageddon'un en zoru, harbi bir zorluk derecesi.güzel oyun. oynadığım en müthiş bir strateji oyunu.ömrü hayatımda bana orijinal oyun aldıran nadir oyunlardan. cümle aleme, hele 2. büyük harp meraklısı her bünyeye mutlak tavsiye ederim. hearts of iron compendium...1-2 ve tüm eklenti paketlerini içeriyor. fiyatı 20 euro civarı birşey.dipnot: oyunun enteresan bir yanı da dünyanın dört bir yanındaki şehir ve bölgelerden haberdar etmesidir. bir gün polonyalı'nın biriyle tanışırsınız mesela, nerelisin dersin, suwalki'liyim der, aa hadi ya dersin, başlarsın kelam etmeye, ademoğlu da şaşar nasıl bilir ki bu deli mi ne 70.000 nüfuslu ufak polonya şehrini diye.
(turcopolis - 2 Aralık 2008 06:29)
türkiye'yi seçerek oyuna başlamak için üzerine tıklanılması gereken afiş, milli savunma bakanlığı harp tarihi dairesi başkanlığı tarafından hazırlanan 1957 basım "1915'de çanakkale'de türk" adlı kitabın kapak resmidir.kitap türkiye büyük millet meclisi kütüphanesi'nde mevcut.
(sarissa - 3 Şubat 2009 01:02)
paradoxun resmi forumlarında oyunun birçok modu mevcut. 2003 yılından başlayan ve üzerinde baya çalışılmış bir modern tarih senaryosu mesela şurada:http://forum.paradoxplaza.com/…wthread.php?t=329903ayrıca biraz değişiklik isteyenler için fallout oyununun senaryosunu konu alan yine iyi yapılmış bir modda mevcut:http://forum.paradoxplaza.com/…wthread.php?t=311272
(hardrada - 14 Mart 2009 07:04)
v1.3 patch i ile turkiye yi 1936 yilinda aldim.once ic ye yonelik ne kadar research varsa yaptim. sonrasinda piyadelerimi ve tanklarimi guncellemeye basladim. turkiye nin komsulariyla saldirmazlik paktlari (sanirim balkan ve sadabat paktlari oluyor bunlar) oldugundan ve komsularimin bagimsizliklari gayet kallavi (almanya ve sovyet rusya) gucler tarafindan garanti edildiginden, sakince gecen 5 yilda kendimi ilme ve askeri egitime verdim. nihayet 1940 veya 41 e geldigimizde iran sovyet rusya ile olan anlasmasini iptal etti veya gecerlilik suresi bitti ve 1936 model 16 piyade ve 1935 model 2 tank tumeni ile ustlerine yurudum. 1 yili bulmadi irani almam, akabinde bok varmis gibi afganistan a saldirdim. orayi da kolayca aldim ama mali olarak pek bir getirisi olmayan 4 cografi bolgeyi de ulkeme katmis bulundum. komsularimdan suriye fransiz, irak ise ingiliz egemenliginde olup, bulgarlar ordulari olmamasina ragmen rusyanin gotunu kesmekle mesgul olan almanlar ile muttefik oldugundan ringde disime gore kala kala yunanistan ile kaldim. iran ve afganistan da eski model piyade ve bir kac dagci birligini partizanlara karsi birakip 12 tumen piyade ve 2 tumen tanki trakyaya tasidim. istanbula bir hava ussu kurdum ve buradaki hava filom ile izmit deki donanmama trakya kiyilarini bombalama gorevi verdim. kara birliklerimle kavaladaki yunan guclerini selanik e puskurttum. buradaki kara tahkimati nedeniyle 1 yildir 1945 model piyadelerle destek vermeme ragmen dusmani gecemiyorum. yunanlar bir kac kez "white peace" onerdi ancak bunu kabul etmem durumunda askeri olarak oyun sonuna kadar yapacak hic bir seyim olmadigindan kabul etmedim. onemli noktalar: savaslar sirasinda ordu komutanlarinin yetenek ve saldiri/savunma kabiliyetlerine gore duzenlemeler yapmak gerekli. misal fevzi cakmak savunma yetenekleri gelismis ve ayni anda 12 tumene komuta edebilen bir askerken, ismet pasa 9 tumeni hucum icin organize edebilen bir komutan.iran kesinlikle alinmali. abadan da 23 luk bir petrol rezervi var, ayrica onca kaynaga ragmen 7 ic ile hic dokunulmamis cilgin bir (metal, enerji ve petrol) birikimin ustune konuyorsunuz tahran i ele gecirince.yunanistan in selanik te inanilmaz bir tahkimati var. en temizi piyade gelisimi ekraninda marine veya parasutcu yetistirip bu hattun arkasina indirme yapip hatti arkadan ve gerekirse ayni zamanda onden vurmak. sonra zaman kalirsa ve eger rusya almanlari berlin in lagimlarina puskurtmus olursa, muttefiki olmayan bulgarlari da silkelemek cazip olabilir.p.s : maginot hattini gecmis arkadaslarin selanik icin "o tahkimatin ruhuna soyle fatiha okutursun" tavsiyelerini beklemekteyim..
(r7 - 2 Ocak 2011 14:11)
ike:d-day e geri sayim diye bir film vardi; gectigimiz aylarda tv8 de rasgelmistim. generaller cikarmadan once hava bozdu diye iki kere cikarmayi ertelemislerdi; generalin birisi, butun film boyunca "acaba sahilin kumlari tanklari tasimaya yetecek kadar sert mi?" diye sayiklamisti. 20 paladin i bir transport shipe doldurup 50 paladinle haritanin bir basindan girip digerinden cikmak, suvari ile kale yikilan bir oyunda rush yapmak bir seydir; duz ovada rakiplerine olum kusan 5 tank tumeninizin engebeli arazi ve mustahkem mevzilerde 2 tumen dag piyadesi tarafindan defalarca yenilmesi baska bir seydir.her oyunun illa ki seveni olur; ancak strateji gibi, binlerce parametrenin kol gezdigi bir alanda uzun vadeli secim yapmak mevz u bahis olunca, bu oyunun ustune bir sey gormedim..http://www.paradoxian.org/…1d/terrain_modifiers.pdfedit 2011:filmi tekrar izledikten sonra>>o generalin biri dedigim general omar bradley imis, okuzum okuz; allah taksiratimi affetsin..
(r7 - 4 Ocak 2011 15:03)
türkiye'de atatürk ölüp inönü başa geçtikten sonraki yıllarda sol görüşe ağırlık verirseniz, kabinedeki dışişleri bakanı nazım hikmet oluyor. ayrı bir sevdim lan oyunu, ne güzel düşünmüşler.
(yine ve yine - 9 Temmuz 2012 07:05)
almanlar ile pek çok kez bitirdiğim oyun, ekürisi europa universalis isimli oyunda ise iii.reich'ın atası holy roman empire'ı *kurup yardırmışlığım vardır.bugün bir kere de gominisleri alayım dedim ve stalin rusyası ile oyuna başladım. polaklar almanlara toprak verdiler, 1941 senesine geldim hâlâ savaş çıkmadı. her neyse ben de öylesine coup d'etat*lar yapayım dedim ve ilginçtir suudi arabistan stalinist oldu.meraklısına not: kral değişmedi. gominizm gelecekse onu da biz getiririz dedi.
(flavius aetius - 14 Ağustos 2012 02:08)
bir medieval total war delisi olarak, son 2 yıldır beni feci şekilde saran oyun. gerçi sürekli oynadığım söylenemez, aralıklarla oynuyorum. ama ilk sardığım dönemlerde günde 7-8 saat oynuyordum. hatta sevgilimle ayrılmama bile neden oldu diyebilirim, zira o dönem çok ihmal ediyordum kendisini bu oyun yüzünden. öhöm, neyse.bir gün yine almanya ile oynuyorum. ic dayandı 450'lere. çekoslovakya dağılmış, anschlussgerçekleşmiş, anti komintern paktı imzalanmış, ispanya'da iç savaş çıkmış ve ben iç savaşa destek vermişim, pislik olsun diye ruhr bölgesine bir kaç tümen sokmuşum falan filan. yani gerginlik had safhada ama daha savaş falan yok.bu süreçte teknolojimi geliştirmeye adadım kendimi. huyum kurusun, sadece luftwaffe ve wehrmacht üzerine yoğunlaştım bu süreçte. kriegsmarine'i boş bırakmamın cezasını sonra çekecektim...yıl 1941'i gösterdiğinde, gelişmelerimi tamamlamış ve hem fransa sınırına hem de polonya sınırına onlarca birlik istiflemiştim. üstelik muhtemel bir 3. cephe ihtimali için de yaklaşık 150 tümen yoldaydı. sözün özü, hayvani derecede bir kara gücüne sahiptim. bu arada romanya, ispanya, bulgaristan ile müttefik olmuş, çek cumhuriyetini ise kuklam haline getirmiştim. ve o kutlu gün geldi çattı. artık kendimi tamamen hazır hissettikten sonra polonyaya o can alıcı ültimatomu vermiştim:-ya danzig, ya da yıkım!polonya tabi bu söz karşısında, mahalle abisinden korkan ama korktuğunu millete çaktırmamaya çalışan çocuk gibi "napıcan olm napıcan, dövücen mi? fransa ile ingiltere benim arkamda!" dermiş gibi bir şeyler geveledi. sus pezevenk dedim ve diplomasi ekranından savaş ilan ettim. bir yandan da kurmaylarıma "gece çıkarsak kahvaltıyı varşova'da yaparız" diye gaz vermekteydim. hatta hermann goering "oranın kavurması meşhurmuş abi" deyince ağzına vurdum.bu esnada ordularım elbing, torun, lomza demeden hızlı bir şekilde varşovaya doğru ilerlemekteydi. kısa bir süre sonra tüm polonya ordusunu büyük bir kıskaca alıp yok etmiştim. ve sıra sovyetlere verdiğim sözü tutmaya gelmişti. belirli bölgeleri kendilerine bırakıp şirinlik yaptım ve bana karşı tarafsız kalmalarını bir süre daha sağladım.bu esnada fransa'da işler iyi değildi! maginot hattına güvenen fransızlar gittikçe dayılanıyordu! (gerilim müziği) strasbourg, saarbrücken ve köln hattında sürekli taciz ateşi açıyordu! (gerilim müziği sesi yükselir)onları sınırda tutacak kadar birliği o bölgede konuşlandırdıktan sonra, sıra hollanda ve belçikanın istilasına gelmişti. kısa sürede ele geçirildi iki ülke de. artık hollanda ve belçika üzerinden fransaya dalabilirdim. ben, asıl istila için sakladığım 80 kadar tümeni fransa içlerine salarken, fransa korkudan tutuşmuştu. aynı zamanda, ordularım ağır ağır, taktiksel hamlelerle fransa içlerine doğru ilerlerken panikleyen fransızlar maginot hattını boş bırakmıştı ve bana bir alan daha açmıştı. artık maginot boyunca koruma amaçlı bekleyen birliklerim fransa'ya tam ortadan girebilirlerdi. bu esnada güney'de ispanyol birliklerinin kontrolünü de ben aldım ve bir de ispanya sınırından vurmaya başladım. fransa gittikçe çaresizleşiyordu. derken italya ile de müttefik oldum ve italya da fransanın güneydoğusundan vurmaya başladı. bir stewie griffin edasıyla "victory is mine!" diyebilirdim artık. 50ye yakın fransız tümenini imha edip, fransayı ele geçirmiştim. pardon, biri dunqerque tahliyesi mi dedi? eheh, o bir defa olur bebeğim. ama allahsızlar başkenti cezayire taşımıştı. ve üstelik cebelitarık boğazından öte yanda işler iyi değildi! ingilizler ispanyol yoldaşlarımın anasını bellemişti! fransa içlerindeki tüm birliklerimi ispanyaya kaydırdım (ki bu çok talihsiz taktiksel hata, ileride canımı çok yakacaktı) ve ispanyanın kontrolünü tekrar sağladım. ingilizleri cebelitarık boğazına kadar sürdükten sonra tüm birliklerimi orada konuşlandırmaya devam ettim. zira onlar ile ileride bir afrika istilası yapacak ve ingiliz ve fransız sömürgelerinin anasını belleyecektim.tüm bunlar olurken bir yandan da sovyet sınırını sağlamlaştırmaya çalışıyordum. savaşa hazır olan yepisyeni 150 tümenim bir yana, polonya içlerinde 80 tümene yakın tecrübeli askerlerim vardı. 230 tümenin hepsini sınır boyunca yerleştirdim. ama sovyetlerin de benden eksik kalır yanı yoktu! sovyetleri istila planım 3 aşamalı idi, tıpkı hitlerin planı gibi. 3 koldan saldıracaktım. kuzeye doğru hedef leningrad, ortadan moskova, güneyden ise kiev ve stalingrad! leningrad'a saldırabilmek için finlandiyalılar ile müttefik olmak istedim ama yanaşmadılar. ben de mecburen litvanya üzerinden saldıracaktım, ama bu önemsiz bir teferruattı. stalingrad ve kiev'e romanya üzerinden, moskova'ya ise doğrudan polonya topraklarından saldıracaktım.ama tabii ki bu raddede en son istediğim şey sovyetler ile bir savaştı. stalin'e sürekli e-mail atıp" bana savaş ilan etmeyeceksin değil mi bıyığını yediğim? bak şu an çok meşgulüm, daha ingilizleri halletmedim. görüyorsun sürekli sanayi tesislerime bombardıman yapıyorlar. kriegsmarine'i azıcık geliştireyim, ingiltereyi halledeyim, ondan sonra konuşalım olur mu? hem bak ne kadar tatlıyım laanhttp://t0.gstatic.com/…h9yzej6blb6h2oyvyd8ar89_i9dm"diyordum. "görüldü" diyor, ama cevap gelmiyordu. o an bazı şeylerin yolunda olmadığını farkettim. ama hemen panik yapmanın bir anlamı yoktu. bu arada atom bombası geliştirmeye devam ettim. çok ama çok az kalmıştı. v2 füzelerim ile ortalığı paramparça edebilirdim. üstelik ileride kıtalararası balistik füze geliştirme gibi planlarım vardı. derken o matem dolu an gelip çatmıştı!!!! (gerilim müziğiiiii) oyun ekranında "abi sovyetler savaş ilan etti!" bildirimi geldi. kızmıştım. hemen ispanya sınırıma baktım, orada işler yolundaydı. ve tüm dikkatimi doğu cephesine vermiştim. operation barbarossa nihayet başlamıştı! untermensch slavları aradan çıkarıp ari alman ırkı için yeni bir lebensraum yaratmak üzereydim!!!!1111hemen litvanya'yı aradan çıkardım. ama rus birlikleri çok güçlüydü. çok sağlam bir hat kurmam gerekiyordu. romanya üzerinden, nispeten zayıf ukrayna'ya saldırdım. ama rusların dikkatini dağıtmak kolay değildi. o yüzden "azdan az çoktan çok gider hehöy!!" diyerek polonya toprakları üzerinden rusya içlerine doğru bir harekat gerçekleştirdim. çok çetin savaşlar sonucunda rusları geri püskürtebilmiştim. litvanya üzerinden ilerleyen ordularımın ise durumu gayet iyiydi. sonuç olarak, göbekteki direnişi kırabilirsem rusları ablukaya almam an meselesiydi. tüm bunlar olurken japonya'ya da ittifak isteği gönderdim, hemen kabul ettiler. japonya o ara abd ile savaşta olduğu için otomatikmen abd ile de savaşa girmiş bulundum. ama bu önemsiz bir teferruattı. zira abd ile şimdilik işim yoktu. bu raddede sovyetler doğudaki birliklerini rusya içlerine çekemeyecek, japonlar tarafından ikinci cephe açılacaktı. sovyetler afallamıştı. artık moskova'ya çok yakındım. tahminen 300 kilometre kalmıştı. burada rus ordularının durumunu size şöyle tarif edebilirim;ellerinizi iki yana açın, ve dikleştirip kıskaç hareketi yapın. evet, sovyetleri kıskaca almıştım. artık zafer yakın sayılırdı.ama derken o elim hata, sonumu getirdi...fransa'da savaşan tüm birliklerimi cebelitarık boğazındaki ingiliz birliklerini korkutsun diye güney ispanya'da konuşlandırmıştım ve normandiya kıyıları ile tüm fransa ve almanya içleri sahipsiz kalmıştı. komik denebilecek tümen sayıları ile normandiya çıkarması gibi bir çıkarma gerçekleşti. "gibi" ne bilmiyorum ama çıkarma normandiyadan yapıldı. eh, normandiya çıkarması diyebiliriz o vakit. toplam 20 tümen gibi komik bir rakam ile amerikan ve ingilizler kassel'e kadar geldiler. ben ise afallamış durumdaydım. sovyetler ile savaş devam ederken doğu cephesini kapatmam mümkün değildi. o halde yapacak tek şey, her ne kadar çok ama çok zahmetli olacak olsa da ispanyadaki birliklerimin bir kısmını geri çekmekti. tabi hiç uğraşacak durumda değildim, "böyle oyun mu olur ibne herifler!!!" diyerek oyunu kapattım.(bkz: based on a true story)edit: bütün bunlar olurken arka planda winamp'tan çalan iki müziği sizinle paylaşacağım ki, halet-i ruhiyemi daha iyi anlayasınız.https://www.youtube.com/watch?v=-bzwsjg93p8vehttps://www.youtube.com/watch?v=v92obnsqgxuedit: nasıl unuturum, bir de bu vardı;http://www.youtube.com/watch?v=tb-gi_pfog0ayrıca yazar bu entryyi yazdıktan sonra yemin etmiş ve oyunu tekrar kurarak almanya ile oyunu kazanmıştır. topraklarımın ucu ispanya'dan başlayıp, baküye kadar uzanıyordu. victory is mine!
(banagazozalnuri - 3 Temmuz 2013 02:57)
burada yazılanların aksine müthiş bir mağlubiyet anımı yazmak isterim.ilk defa very hard seviyesini denemek üzere oyunu açtım. tabi ki seçeceğim ülke almanya oldu. 1936 yılında başladım oyuna. ilk 1.5 yıl kendimi endüstriye adadım. ic puanı iyi bir seviyeye gelince orduya ağırlık verdim. tank ve piyade üzerine yoğunlaştım. (savaşın sonuna doğru tank sayısı 50 kadar oldu) 200 kadar da piyade tümenine ulaşınca savaşı başlattım. tabi savaşın başlaması 1942 yılını buldu. o zamana kadar diğer ülkeler boş durmamış ordularını oldukça geliştirmişti. özellikle sovyet rusya işin bokunu çıkarmış toplam 550 kadar tümeni bulunmaktaydı. doğuda polonya'ya girdim. 1 ay kadar sürede kendisini indirebildim. doğuda 40 kadar alman tümeni 30 kadar da macar tümeni bırakıp fransa'ya doğru yola çıktım. (bkz: bugüne dek oraya gidenlerden hiçbiri geri dönmedi)öhöm neyse... elimde 110 kadar tümenle batıya orduyu yığdım. alsas loren bölgesinde hali hazırda 45 kadar tümen duruyordu. oraya güçlendirip 85-90 kadar tümenle belçika üzerine saldırdım. fransız ordusu belçika'ya giremeden ben tamamen işgal etmiştim. işte dananın kuyruğu burada koptu. şüpheci yanım haklı çıktı. fransa sınırına dayandığımda sovyetler birliği savaş açtı. elimdeki ordu iki cephede savaşmaya yetecek kadar kalabalık olmadığından doğu cephesini allah'a emanet bırakıp fransa'ya yüklendim. yüklendim yüklenmesine de paris kapılarında cephe tıkanmaya başladı. atlas okyanusu kıyılarında toprakları bir kazanıyor bir kaybediyordum. calais , dunqerque, antwerpen defalarca el değiştirdi. çünkü buralarda ordu sayısı azdı. birlikleri alsas loren ve lüksemburgun batısında yoğunlaştırıp aşağı inmeye başladım. ben indikçe benelux bölgesini kaybetmeye başladım. en son amsterdam kapılarına gelince düşman, kuvvetleri bölmek zorunda kaldım. fransa'nın iç bölgesinde ilerlemem durdu. benelüx'ü tekrar alıp inmeye devam ettim. italya'da rusya'ya savaş açıp axis'e girmek istediğini bildirdi. bir ümit italya'nın fransa'da başarı sağlayacağını umdum ama yine şaşırtmadı mal gibi kendi topraklarını kaybetmeye başladılar bir de.ancak rusya doğuda hızla ilerlemeye başlamıştı. elimdeki tümenler ruslara tutunamıyorlardı. oranlarsak 35 kadar rus tümenine karşı 10 kişilik alman-macar tümenleri sürekli yenildi. zaman zaman karşı ataklarla düşmanın ilerlemesini geciktirdim ama geriden destek gelmediği için kalıcı olmadı. berlin düştü. sovyetler slovakya ve macaristanı işgal ettiler. hatta yugoslavya'ya bile ulaşıp oraya girdiler. müttefik değildik ama onların yerine ben utandım.fransa'da işler iyice boka sarmaya başladı çünkü doğudan ruslar ilerledikçe ic'ler düşmeye başladı. orduya gerekli reinforcement'ı sağlayamamaya başladım. karşımda fransız, ingiliz ve şaşırtıcı ama ispanyol kuvvetleri vardı. portekiz'i birliğe aldığım için girdi onlar savaşa sanırım. üç ülkeye karşı savaşınca da ordu yıprandı. la rochella , clermont-ferrand , marsilya hattında durduruldum tamamen.olduğum yere çakıldım. ordu ne doğuya gönderilip ruslarla savaşacak kadar dinç ne de ilerleyecek kadar atak değildi. ruslar boş durmadı ilerledi de ilerledi. clermont-ferrand ve marsilya'yı anca düşürebilmiştim ki ruslar paris'e girdiler. germany surrender yazısını gördüm ve tarihin akışını değiştiremedim. hitler'in yaptığı mallığı da yaşayarak gördüm. oha lan bu kadar ülkeye savaş açıp kazanmayı ummakta neymiş. doğrusu şöyle bir bakınca o benden daha başarılı olmuş mallık bende ama sonuç değişmedi.sonuç olarak savaş kötüdür.
(buralareskidenhepdutluktu - 1 Ağustos 2013 18:29)
farklı farklı ülkelerle defalarca bitirdiğim veya *oynamayı bıraktığım oyun. en çok haz aldığım ülkeyse romanya oldu. süper güç olmasa da balkanlardaki bu en gelişmiş ülke ile doğru taktikler ve almanya ile kurulan güçlü bağlar sonrası rusya savaşından önce ülke bulgaristan ve italya'nın yunanistan'a savaş açmasıyla yunanistan'a doğru genişletilir. sonra rusya cepesine yığılınır ve savaşın çıkması beklenir. savaş çıktıktan sonra almanların cepheyi üstten ittirmesiyle birlikte bizim sınırımızda güçsüzleşen sovyet cephesine hücum edilir ve doğu-kuzeydoğu yönünde alman birlikleriyle birlikte sovyet toprakları işgal edilir. sovyetler teslim bayrağını çekene kadar romanya'dan molotov* civarına kadarki hattın aşağısı iran'a kadar bizim olmuş olur. doğudaki ve batıdaki topraklar arasında köprü görevi görecek olan türkiye işgal edilir. ic'nin coşmasından alınan cesaretle iran'a girilir. iran'ın işgali çok uzun sürmez. bir kısım askerle karachi'ye güzel bir savunma kurulur. sıra batı'da kalan ingiliz kuklası ırak'a ve ardındaki geniş afrika topraklarına gelmiştir*. bu noktada bıraktım oynamayı devamını getirmedim.bir başka zevk aldığım ülkeyse brezilya. önce birlikler sınıra yığılır ve paraguay ile saldırmazlık anlaşması iptal edilir, ardından da saldırılır. bunu gören amerika sizinle olan saldırmazlık anlaşmasını iptal edecektir. savaş kısa sürer ve paraguay ilhak edilir. ardından birlikler uruguay'a kaydırılır ve aynı taktik uygulanır. burada dikkat edilmesi gereken nokta olabildiğince çabuk ilhak etmek yoksa amerika savaş açıyor size. uruguay da ilhak edildikten sonra iki ülkeden gelen ic'lerle üç teknoloji takımı çalıştırmaya başlanır ve gerekli teknolojileri araştırılır. ic'ler bir süre, saldırmazlıkların iptali ve savaş açma yüzünden coşan dissent'i düşürmeye gider. bundan sonra amerika'nın almanya'ya savaş açmasını beklemek en mantıklı olan ama ben sabredemedim ve her seferinde kolombiya'ya saldırdım. saldırdıktan bir süre sonra amerika size savaş açıyor ancak bir süre rahatsınız pek askeri olmadığı için. çıkartma yapılabilen bölgelerinize bir iki tümen piyade koyarsanız amerika tövbe çıkamıyor bir iki sene ancak bir iki seneden sonra oradaki askerlerinizi güçlendirmeniz lazım yoksa eziliyorlar. bu taktikle bütün güney amerika'yı birleştirme idealimi gerçekleştirdim lakin amerika artık buradan da çıkmaz dediğim arjantin'in en güneyinden 70'e yakın tümenle çıkarma yaptı ve daha da gelmeye devam ediyor. şimdilik dayanabiliyorum ancak pek uzun süreceğini sanmıyorum.şu sıralar bir de sosyalist usa ile oynuyorum. amerika ile başlayıp kabine değişiklikleriyle dissent'i %70lere yükselttim. bir kaç şehirde partizan çıktı bunları uçakların büyük yardımıyla savuşturdum. daha sonra event geldi ve bana komünist ya da sosyalist olma seçenekleri sunuldu. sundukları daha cazip geldiği için sosyalisti seçtim ve otoritere kaydırmamla birlikte diktatörlük oldu amerika. hemen uruguay'a savaş açtım ve 1936'nın başında full ic bir amerika elde ettim. daha çok oynamadım, oynadıkça editlerim; şu an ilerideki savaşlarda, özellikle japonya'da ve çin'de çok işime yarayacak naval ve tactical bomberların üretimiyle uğraşıyorum.bir de komünist usa oynayıp, rusya'yla bir olup kızıl bayrağı tüm dünyaya yayma işine girişeceğim.
(pan kediayak - 9 Eylül 2013 00:32)
bu oyunda geçirdiğim saatlerin özeti şudur: türkiyeyken önce kendimi endüstriyelleşmeye verdikten sonra 1940 gibi iran ı tamamen ele geçirdim (özellikle abadan a dikkat). aynı zamanda almanya sovyetleri tamamen yenmeye yakınken iran üzerinden sovyetlere ait aşgabat, semerkant, taşkent gibi önemli şehirleri ele geçirdim. iran ı alınca ingilizlerle komşu olduk, iyi geçinip, almanlarla bu dakikada müttefik olmadım. 1942 gibi sovyetler tarihten benim de katkılarımla tamamen silindi. bu andan itibaren biraz büyümeye önem verdim. doğal kaynakları yönetim, fabrika yapma (her 20 fabrikada bir teknoloji takımı kazanacaksınız). daha sonra suriyede bulunan vichy nin fransa'sına almanya nın garantörlüğü kalktıktan sonra saldırdım. zaten adamların diğer toprakları çok uzakta size kadar gelemezler, güneye golan tepelerine kadar aldım. bu sayede şam gibi çok önemli bir şehrin sahibi oldum. bu arada ingilizlerle komşu topraklara dikkat, birlikleri sınırlarda hazır tutarak, her ne kadar olası bir savaşta şansınız yoksa da ben hazırım dedim.şimdi batılılaşma zamanı. bulgaristan kolay lokma gibi gözüktü. bulgaristan ı kolayca yok edip, endüstrisine kondum. şimdi hedefte tabii ki yunanistan var. yunanistan da artık bu kadar gelişmiş ve endüstriyelleşmiş türkiye karşısında tutunamazdı...ege artık türk gölü. birlikleri yeniledim, fabrika kapasitesi arttı dolayısıyla bunlar askeri harcamalar yapmaya itti beni, doğal olarak da elimdeki bu askerleri kullanmak istedim.yıl 1946 olmuştu. sovyetlerin tamemen yok edilmesiyle almanyanın buralardaki endüstriyi ele geçirmesi sonucu almanya çok güçlendi ve oyunda zafer puanlarında açık ara öndeydi. bana en mantıklı gelen hareket şuydu; oyun 1947 aralık da biteceğinden 1946 ortası ingilizlere savaş açmak. böylece almanyayla müttefik olacaktık. riske girip doğuda ingilizlerle komşu olduğum taraftan savaşı başlattım. daha sonra batıda yugoslavyaya savaş ilan ettim. zaten ingilizlere savaş açar açmaz almanya size sovyetlerin yıkımına katkılarınızdan dolayı sempatik bakıyor, direk müttefiklik teklif etti. alman ve italyan birliklerini de kontrol ederek yugoslavyanın işini bitirin.tabii bu arada diğer tarafta ingilizlere karşı tutunmaya çalıştım. toprak kaybettik ancak, bütün avrupa kıtasının adalar* hariç axis lerde olması dolayısıyla italyanın ve almanyanın önemli birliklerini gaziantep e kaydırdım. musul'u kerkük'ü bütün ırak ı ingilizlere karşı ele geçirdim, türkiye topraklarına kattım....ve oyun bitti.sonuç olarak: yunanistan, bulgaristan, yugoslavyanın bir bölümü, ırak, fransızların elinde olan suriyeyi almış oldum. ayrıca doğuda önemli başlıca türk şehirleri elimdeydi. savaşı(oyunu) axis üyesi olarak kazandım. yani almanya yenilince biz de yenilmiş sayıldık durumunun tam tersi gerçekleşti.bu arada, normandiya çıkarması gerçekleşmedi. bir iki de küçük not: teknolojik gelişmelerde öncelikle kara birliklerinizin organizasyon düzeyini arttıracak şeylere öncelik verin. yönetim biçiminizi rahatça savaş ilan etmek için otoritere yaklaştırın. ve son olarak “dengelere” dikkat.*
(34aga02 - 18 Haziran 2005 23:07)
europa universalis 2yi hatmetmiş biri olarak beğenmediğim oyun.. yanlış anlaşılmasın ama aynı firmanın yaptığı 2 oyunun eskisinin yenisinden iyi olması gerçekten şaşırtıcı.. birliklerin çeşitliliği, doğruluğu hatta isimleri göz kamaştırıcı, araştırma bölümü harika; peki bu oyun neden eu2den kötü? öncelikle eu2de herşey diplomasi idi..bu oyunda bunu adeta ortadan kaldırmışlar; istediğiniz kadar uğraşın kendi yanınıza müttefik çekemiyorsunuz, savaşların bitmesi ancak bir ülkenin pes etmesi ile söz konusu oluyor; bu da can sıkıcı.. eu2de tarihi baştan yazabilirken, bu oyunda anca savaşların neticesi sonucu bişiler değişebiliyor...ayrıca birliklerin bir bölgeden diğer bölgeye geçmesi özellikle infrastructureı kötü bölgelerde oldukça uzun sürüyor..rusyanın bir ucundan diğer ucuna savaşarak gitmek 2,5 sene sürerken , savaşmadan gitmek 2 sene sürüyor neredeyse.gene diplomasiye gelirsek eu2de düşmanınızın belirli bölgelerini ele geçirirseniz ya size anlaşma sunuyordu veya siz gidip offer peace edip istediğiniz bölgeler karşılığı anlaşma masasına oturuyordunuz, ki eu2de %40 warscore ile %28-%30luk bölge almak neredeyse her zaman mümkündü...ancak hearts of iron 2de isterseniz %100 warscore elde edin, white peace dahi elde edemiyorsunuz `*.. tek çareniz düşmanın tüm kilit bölgelerini ele geçirip annex etmek veya gene aynı şartlarda puppet yapmak.rusyayı altetmek için ta vladivostoka kadar gitmenin 2-3 yıl sürdüğünü düşünürsek, insan moskova, leningrad stalingradı ne diye ele geçirdim diye hayıflanıyor.. hem anlaşma ekranının arkasında haritanın görünmemesi ayrı bir eksi..alabileceğimiz bölgeleri dahi göremiyoruz.ayrıca bilgisayar size savaş açtıysa veya oyuna başladığınız tarihte savaş halindeyseniz; düşman ülke size teslim anlaşması dahi sunmuyor, fransa - ingiltere nin her kıtada toprağı olduğunu düşününce can sıkıcı bir durum ..ancak savaşı siz ilan ettiyseniz, bölge teklifi yapıyorlar ve genelde o anda elinizde bulunandan daha fazla bölgeyi teklif ediyorlar.. bunları geçersek oyunda kesinlikle dikkat edilmesi gerekenler var.. özellikle müttefik ve puppet ülkelere dikkat edin, offer negatitions kısmında blueprint alabilirsiniz.blueprintler günde %1 ve daha fazlası research veriyor o araştırmaya.guarentee independance: dikkat dilmesi gereken bir özellik daha... savaş ilan ederken ( bazı ülkeler edemiyor demokrasi veya izole olduklarından tabi ) ülkenizde mutsuzluk olmaması için elzem bir özellik..siz bir ülkeye garanti veriyorsunuz, sonra bu ülkeye kim savaş açarsa bahaneniz oluyor haliyle.. üstteki 2 örneği birleştirirsek sscb ile almanyanın defterini dürdükten sonra, abdye garanti verdim, o sırada abd japonya ile savaşta olduğu için japonyaya sorunsuz savaş ilan edebildim.. savaş sonucunda japonyayı komple işgal edip, kukla yaptım; o zamana kadar kara birliklerine ağırlık verdiğim için havada geri kalmıştım ama kukla japonyanın tüm teyyare blueprintlerini alarak eksiğimi kapadım..ülkeler :alınması tavsiye edilmeyen ülkeler:almanya: beni hayal kırıklığına uğrattı adeta..polonyayı yuttuktan sonra, danimarka - norveç - fransa derken gidiyorsunuz ancak, rusyayı altetmek için pasifike dayanmanız gerekmesi can sıkıcı, ayrıca hiç bir surette savaşı durduramıyorsunuz, ne fransa ne ab ne ingiltere masaya oturmuyor.1936dan itibaren olan campaign ise alınabilir, polonyaya saldırmadan da devam edilebilir... bunun için 20 ağustos 1939 gibi bir save almanız tavsiye edilir.abd: savaşın başında mıymıntı bir politika izliyor..sonra aklı başına geliyor ama kara savaşı kavramı pek olmadığı için, birlikleri denizde takip daha zor olduğu için can sıkıyor..hem oyun bundan 65 sene evvelini anlattığı için abd bir demokrasi olarak sağa sola keyfi savaş açamıyor şimdiki gibi.genellikle boş boş oturuyorsunuz..fransa: bu ülkeyi kişisel sebeplerden dolayı önermiyoruz.ingiltere: bu da kolay oluyor aslında..almanyanın ümüğünü sıkıp boş boş oturuyorsunuz..tavsiye edilenler:sscb: kendi kendine yeten de artan bir ülke..son derece güçlü ve de keyfi savaş açabiliyor..finleri altedip, almanya saldırısına karşı koyup gerisin geriye atlantiğe kadar ilerleyebiliyorsunuz, ayrıca bu ilerleyiş avrupanın infrastructureının yüksek olması nedeniyle son derece hızlı oluyor..sonra isterseniz japonlara, irana,ispanyaya hatta türkiyeye saldırabilirsiniz..avrupa da sosyalist devletler kurabilme şansınızda var.ayrıca savaş olayını abartırsanız belligerence oranınız çok yükseliyor ve demokratik ülkeler size savaş açabiliyor..3.dünya savaşı nasıl olurdu merak ediyorsanız, nükleer bombalar new york ve londrada patlarsa ne olur merak ediyorsanız, belligerence oranınız 250den yukarı olsun ..bu ülkenin başlıca falsoları birliklerinin kalubeladan kalmış olması, bilim adamlarının uyduruk olması..türkiye : yönetimde gerekli değişikliklerden sonra irana saldırıp, petrole doyduktan sonra, yunanistan ve(ya) bulgaristana savaş açabilirsiniz..bundan sonra 3 büyük kuvvetten birine saldırmanız gerekiyor yalnız.arjantin: öylesine aldığım halde en çok keyif aldığım kumpanya*.şili ve uruguay alındıktan sonra brezilyaya sataşılır, bazı bölgeler karşılığı barış sağlanır; daha sonra peruya saldırılır, brezilya bitirilir, sonra ekvator, paraguay, bolivya derken venezuella ve kolombiya da alınıp güney amerika, ingiliz, fransız ve hollanda bölgeleri hariç komple ele geçirilir.. bunların dışında bir ülke alacaksınız, oyundan keyif almak için ufak hesaplar peşinde koşan 2 bölge alsa gücü 2ye katlanacak ülkeleri tavsiye ederim..research: burada önemli olan yaptığınız araştırmanın gerçek yılı. eğer 2 yıl evvelden birşeyi araştırmaya kalkarsanız o araştırma çok çok yavaş ilerliyor, bu yüzden aceleniz varsa bile en erken 1 sene önce başlayın gerçek tarihinden; blueprintleri söylemiştik; research modifier +%5leri kaçırmayın ayrıca, +% ic veren araştırmaları da ihmal etmeyin, birliklerinizin bazıları çok geri kalabilir bunu normal görmek lazım ,denizaltı yapamayacak iken, nükleer denizaltı araştırmasını yapmak gereksiz.yönetim : demokrasiler ve izole devletler keyfi savaş açamaz, otoriter rejimler agresif oyuncular için tercih edilir ama değişiklikler ancak senede 1; ayrıca bazı yöneticileriniz kabiliyetsiz olabilir, onları değiştirmek mümkün ancak %1 oranında mutsuzluk yaratıyor.ele geçirilen bölgelerin fabrika ve maden üretim sayıları zamanla yükseliyor, tıpkı zamanla birliklerin yenilenmesi gibi.nükleer silahlar: reaktörünüz 6. seviye olduktan sonra kendi çıkıyor..bunları v1 -v2 veya icbmlara attach ederek yollayabiliyoruz.. atılan ülkeye karşı direk %50 warscore sağlıyor.not: 1.3 patchini yükledikten sonra oyun göçmelere karşı bağışıklık kazanıyor, ayrıca ittifak daveti, darbe gibi seçeneklerde (bkz: coup nation) şans oranı çıkıyor ekranda.. 28 mblik bu devasa patch kesinlikle yüklenmeli..not2: yüklenmeli dedik ama yüklendikten sonra guarentee independance kesinlikle işliyor. türkiye ile irana saldırdığım gibi rus işgaline uğradım, aman diyorum 1.3 patchi ile çok şey değişiyor uyanık olun ... abd ile 0dan yaptığım kumpanya ise oldukça ilginç oldu, abd coup nation üzerine çalışıyor adeta, hükümetleri devirip müttefik alıyorsunuz, sonra da gidip ingiltereye saldırdım, yeterli derece interventionism olayını arttırdıktan sonra, güney amerikada ortadoğuda tüm hükümetleri değiştirp müttefiğim yaptım ve alliedların kökünü kazıyarak savaşı değiştirdim..bilim konusunda en iyi ülkeler abd ve almanya bu arada.özel not: mechanized agriculture research unde bulunan resimdeki şahsı sanırım hepimiz biliyoruz.
(joe dalton - 7 Aralık 2005 19:35)
manyak işinin tam karşılığı olan oyun. bunla uğraşmak yerine politikaya atılan hitler olur.
(quantumfluctuations - 18 Nisan 2015 13:19)
oyunda her ülkenin (haiti'den finlandiya'ya dek) bir adet tarihsel bilgisi (tabii 2. dünya savaşı yıllarında) ve ülkenin bir adet afiş(?)i bulunmaktadır. türkiye için koyulan afiş(?) ise şudur: gelibolu yarımadası üzerinde bir adet türk askeri figürü, askerin üzerinde de büyük puntolarla "çanakkale'de türk" yazısıdır.bu gereksiz bilginin yanında gerekli bir bilgiyi iletmek gerekirse, türkiye tarihe uygun olarak neredeyse bütün güçlü devletlerle "saldırmazlık paktı" imzalamış olduğu için doğru dürüst savaşa girme olasılığı bulunmamaktadır. zaten bulunmaması daha iyidir, zira oyunda türkiye çok ama çok zayıftır ve doğru dürüst bir zırhlı birliği dahi yoktur.türkiye'nin birliklerinin adlarının "1. piyade tümeni", "2. piyade dağıtım", "mecidiye gemisi", "türk hava kuvvetleri" gibi adları olması çok hoş bir detaydır. aynı zamanda teknoloji geliştirme ekranında "thk", "mkek", "gölcük donanma üssü" gibi isimler vardır. liderler bölümünde m. kemal atatürk, ismet inönü, şükrü saraçoğlu, fevzi çakmak gibi isimleri (aynı zamanda gerçek resimlerini) görmek çok eğlendiricidir.
(ulu han - 28 Ocak 2005 20:24)
hearts of iron ii doomsday için konuşuyorum, ingilizler'in 300 spartalı'lara bok yedirdiği oyundur efendim.bu ingilizler yenilmiyor arkadaş. zaten ebesinin örekesine kadar toprakları var, bunların peşinden fır fır tüm dünyayı dolaştım ordan oraya ambele ettiler adamı. bu nasıl bir açgözlülük o kadar toprağı ne yaptınız be adamlar? güneş batmayan imparatorluk gerçekten çok asap bozucu. 10 senedir 1 bölge hariç herifleri yer yerde yendim hala toprakları bitmedi amk.onları kovaladığım yetmedi, yıl 1945 civarı, almanya'yım ve ispanya müttefikim, ispanya'nın güneyinde gibraltar(cebelitarık) vardır, hakikaten ingiliz toprağıdır. boğaz kontrolü için zamanında çöreklenmişler oraya her yere yaptıkları gibi. neyse. ispanyollara salmıştım onlar paketler ingilizleri diye hiç bulaşmadım. sonra bir baktım bunlar ispanya'yanın göbeğine doğru çıkmaya başladılar. toplamda 20 küsur tümen gönderdim gibraltar'a geri soktum bunları. sokmaz olaydım.3 senedir gibraltar'da yenilmiyorlar, 72 tümenle abd-ingiltere-kanada karışık güçler, savunma yapıyorlar ama böyle bir savunma yok. komutanları da skill ve experience bakımından çok sağlam bir ingiliz komutan. karşılarında topladım 60-70 tümen, 20 kez atak yaptıysam geri püskürttüler. research'lerim falan hayvan gibi. normalde 30 tümenle paketlemem lazım ama olmuyor. baktım kara tek başına yetmiyor; hava gücüyle o kadar fazla "squadron" gönderdim ki, ağır bombardıman yapıyorum, denizden bombalıyorum, gerçekte bir toprağa o kadar bomba atsanız yemin ederim denizin dibine göçer o toprak herhalde. cebelitarık üstündekilerle birlikte denize dökülecekti komple o kadar bomba yağdırdım.kuzey afrika bağlantısını kestim, denizden tüm ikmal yollarını da kestim, hiçbir yerle bağlantıları yok. pezevenkler hala aç susuz, muhtemelen somalililer gibi 40 kg olmuştur askerleri, fakat aylardır hala yenilmiyorlar. hitler'in gerçekten başına böyle bir şey gelse o sürekli yenilen komutanlarını idam ettirirdi herhalde. ben sabırla hala elemanlara şans veriyorum, skill'leri çok iyi komutanların, 3 senedir aynı düşmanla uğraşmaktan çılgınlar gibi experience da aldılar. fakat sanırım geri zekalılar biraz ki hala yenemiyorlar. onlara verilen hava/deniz desteğini dünya tarihi görmemiştir. ne yapsam bilemiyorum. komutan kovma zamanı geldi galiba.öyle de olmazsa alın kardeşim ne bok yerseniz yeyin cebelitarığınızla diyeceğim çekilip gideceğim karşılarından, bu nedir ya? pes.not: öneriniz varsa alayım tabi.edit: öneriler için teşekkürler, önerileri sonradan gördüm oyunda yaşayarak farkettim keşke daha önce öneri alsaymışım. güzel öneriler yapılmış, onları yazalım da birilerinin işine yarar muhakkak.-öncelikle gibraltar dağlık bir bölge. ve dağlık bölgelerde panzer ve diğer zırhlı (mekanize) araçların manevra kabiliyetleri ciddi oranda düşüyor. benim ordumun büyük kısmı zırhlıydı, efektifliği çok düşmüş bu sebeple. piyade ve dağcı ağırlıklı gönderince mesele çözüldü.-kıstırılmış ordular için supply çok önemliydi, onu değiştirmedim zaten 1 havadan, 2 de denizden filo ile supply yollarını kesmiştim. fakat gelen mesajlardan birinde abd, sovyetler ve almanlar da supply kessen bile attrition oranı çok düşükmüş, savaş uzasın diye yapılmış. olabilir tabi oran düşükse ancak uzun vadede farkeder.-ordulara "offensive" vermek önemli, ne olur ne olmaz diye supply konusunda öncelik de verdim buradaki ordulara.-bir arkadaş direk nükleer at kurtul demiş, çünkü suez, panama falan gibi bölgelerde attack penalty varmış, ai lehine çalışıyormuş. evet hatırlıyorum eskiden bu oyunu oynadığımda panama'da amerikalılar'ı geçene kadar gene benzer sendromları yaşamıştım. nükleer mantıklı.
(smokinle kopruden atlayan adam - 29 Eylül 2014 16:29)
ekonomide central planning yerine free market seçilmesi çok daha iyi olan oyun. çünkü cp %25 ic artışı verse de yapım süresi 4'te 1 artıyor ve gereksizce fazla material kullanımı olmaktadır. free market ile ic artışı olmasa da birlik yapım, inşaat ve upgrade süresi hayat kurtaracak şekilde azalır.almanya ile başlangıçta free market'e yüklenip(freedom yazarak elbet) diğer sliderları optimal seviyeye çektim. 3'er fabrika üretimi daha 1937 ekim ayında bitti ve ilkte üretimi zor olan cas, tac, interceptor ve fighterlardan 12'şer tane(4x3) üretimi 1938'lerin ortasında hallolmuştu. 99 denizaltıyı da savaş başlamadan önce deploy ettim. medium tanklardan ic'yi zorlamayacak şekilde üretim yaparken arada da motorize ve normal piyade birlikleri üretiyordum. ispanya iç savaşında franco'yu desteklemedim ve republican spain savaşı erkenden kazandı. fakat spy dolu ispanya coup' de'tat ile nationalist spain oldu ve hemen müttefiğim yaptım ki cebelitarık'ı rahatça alayım diye.belligerence 1938'lerin sonunda düşünce danimarka'ya savaş ilan edip annexledim ve çok önemli olan grönland ve izlanda bende kaldı. 3'er birliklerden 3 tane bölgeye dağıtıp hava-deniz üssü, uçaksavar, land ve coastal fort yığmaya başladım ve 1940 başında da bitecekti.molotov'la uğraşmamak için polonya'ya bir ay önce savaş ilan ettim ve 1,5 haftada polonya annexlendi. fransa'nın hazır olmadığını görünce sürpriz bir saldırıyla maginot'u aldım ve polonya'dan birliklerin gelmesini bekledim. birlikler gelince de maginot'u olmayan fransa 1 haftada düştü 1939 bitmeden. fighter ve interceptorla britanya üstünde kesin hava hakimiyeti sağladıktan sonra bombardıman uçaklarının hepsi britanya'yı güle oynaya vuruyordu. denizden de britanya'nın en büyük filosunu yok edince denizden kuşatıp bütün convoyları keklik gibi avliyordum. cebelitarık da ispanya'nın ödünç verdiği birliklerle aldım ve bütün o birlikleri manş'a yönelttim.salak italya'ya yugoslavya savaş ilan etti. fırsat bu fırsat deyip 1939'un bitiminde yugoslavya ve yunanistan'ı yuttum. üretimi süren ve kenarda deploy edilmeyi bekleyen denizaltıları akdeniz'i cehenneme çevirdi.hava şartları düzelince ilk birliklerle britanya adasına ayak bastım ve durmaksızın londra hariç bütün britanya'yı aldım irlanda ile. londra'yı kuşatınca fırsat bu fırsat diye süez'i aldım ve ırak'a yürüdüm. ırak'ta darbe oldu ve savaş dışı kaldı. italya afrika'da baya ilerleyince londra'yı aldım ve ingilizler başkenti taşıdı. 1940 yazında suriye, ırak, türkiye, bulgaristan, romanya ve arabistan'ı alinca 1941'de sovyetlere saldırmak için sınırda yığınak yapmaya başladım. arada sovyetlerin savaş ilan ettiği baltık ülkelerine önceden girip annex edince de sınırdan moskova'ya ve leningrad'a tükürük menzili kadar mesafe vardı.hollanda ve belçika'ya bu süre zarfında saldırmadım çünkü ic coşsa da rare material hep yetersiz ve motorize birliklerden dolayı petrol hep kıt. ticaret yapılabilecek devletler sadece onlar. çünkü müttefikler de kaynak bakımından züğürt.http://i.imgur.com/dxjokly.png sınırda sinir bozucu bekleyişten ve havanın düzelmesini bekledikten sonra 2 nisan'da savaş ilanı ettim. düşmanı 3 tane kıskaca sokup onlarca sovyet tümenini yok ettikten sonra leningrad, stalingrad, bakü ve sverdlovsk'u kurşun atmadan alınca ekim'de barış antlaşmasını imzalattım stalin'e ve bütün batı rusya alman tanklarının yaşam alanıydı.sonrasında iran üstünden hindistan'a yürüyerek japonya ile sınır komşusu oldum. afrika - avustralya - asya'da müttefikleri yenip yuttuktan sonra abd-kanada dışında tüm allied devletleri annexledim.1945'e gelirken nükleer araştırmalarım hız kazanmış ve dünyada kala kala yarım bir sovyetler, abd ve orta-güney amerika devletleri kalmıştı. 1945'te rusya'ya ikinci kez bu sefer japonlarla dalarak rusya'nın kökünü kazıdım. orta-güney amerika devletlerini annexleyerek kala kala bir japonya-dev 3. reich-meksika ve abd kalmıştı. sayısı artan nükleer bombaları abd'ye yardırınca abd paramparça oldu ve dümdüz geçerek kanada ve abd'yi annexlemeyi başardım. dünyada kala kala japonya, almanya ve italya kalınca "ne bu len, italya boyuna yattı, böyle ütopya mı olur mk" diyerek italya'yı da annexledim.japonya'yı gözüme kestirdim ama bu kadarı da yeter diyerek oyunu kapadım.
(svealand - 18 Nisan 2015 13:04)
Yorum Kaynak Link : hearts of iron ii