Passion (~ Öldüren Tutku) ' Filminin Konusu : Önemli bir reklam şirketinde yönetici pozisyonunda bulunan Christine, onun veliahtı olarak görülen ve ona büyük bir hayranlık besleyen Isabelle'i delice kıskanmaktadır. Bir gün Isabelle'in bulduğu dahiyane bir fikri Christine, kendisininmiş gibi çalınca aralarındaki ilişkinin şekli ve Isabelle'in duyguları değişmeye başlayacaktır. Brian De Palma'nın yönettiği filmin başrollerinde Rachel McAdams, Noomi Rapace ve Paul Anderson yer almaktadır.
Dressed to Kill(1980)(7,1-34269)
Body Double(1984)(6,8-24736)
Femme Fatale(2002)(6,2-33783)
Redacted(2007)(6,1-9588)
Raising Cain(1992)(6,0-12129)
The Black Dahlia(2006)(5,6-68205)
zoque forum'dan tanıdığım, d-club ve günlük adında web sayfaları olan, yaşıtım* bir web tasarımcısı.
(darius - 12 Şubat 2002 01:22)
aziza*'nın dance of fire albumunden cok cok guzel bir parça.
(cubique - 25 Şubat 2002 19:10)
anlamini soylenisiyle bulduguna inandıgım soz...
(moussis - 3 Aralık 2002 15:34)
belgesel tadında, nefis bir müzik seçimi olan ve üst düzey bir görsellik taşıyan bugün festivalde oynamış napoli odaklı john turturro filmi.
(butcher weather report - 2 Nisan 2011 23:13)
bir kilise müziği çeşidi. hazreti isa'nın çarmıha gerildiğinde çektiği acıları dile getirir. kutsal metinler üzerine bestelenen bir tür oratoryo.
(1683 - 5 Mart 2012 13:35)
brian de palma'nın sahalara (sinemaya) döndüğü filmdir. redacted ile epey olumlu eleştiriler almasına rağmen bu filmden sonra film çekmeyen de palma gerilim filmiyle dönüşünü yapıyor (bu arada bazı yerlerde de palma'nın film çekememesinin nedeni redacted filminde amerika'yı topa tutmasıymış. olabilir gibime geliyor). efsane yönetmenlerden alain corneau'nın son filmi crime d'amour'un yeniden çevrimi imiş passion. fransız filminde kristen scott thomas'ın oynadığı rol amerikan filminde rachel mcadams'a, ludivine sagnier'in oynadığı rol noomi rapace'ye teslim edilmiş. mcadams ile rapace sherlock holmes 2'den sonra tekrar aynı filmde rol aldılar, belirtmeden geçmek istemedim. passion'da ayrıca dominic cooper da yer alıyor. fazla oyuncusu yok filmin. küçük bütçeli. çoğunlukla iki kişi (christine ve isabelle) arasında geçiyor film. noomi rapace'den çok beni rachel mcadams heyecanlandırdı. nihayet oynadığı dandik filmlerden sonra doğru dürüst filmlerle karşımıza çıkacak. terrence malick'in to the wonder'ından sonra bu filmde izlemek güzel olacak. hem de böylesi bir rolde. aşağıdaki linkte filmin afişini ve filmden ilk kareleri bulmak mümkün. ilk karedeki mcadams resmen "gel 2013" dedirtiyor. http://collider.com/passion-images-poster/166356/
(sherlock holmes 90 - 15 Mayıs 2012 20:22)
2013 yılında çıkacak rachel mcadams başrollü film.imdb sayfası: http://www.imdb.com/title/tt1829012/fragman: http://www.youtube.com/watch?v=gadidjemse0
(l appuntamento - 26 Ağustos 2012 20:40)
rezil bir film. de palma sinemaya geri dönmüş iyi hoş fakat böyle bir dönüş mümkünse olmasın. otursun oturduğu yerde.ulan artık gülmekten gına geldi, tüm klişeler kullanıldı filmde. sonlara doğru artık hiç şaşırmadan izliyorsunuz, he evet he diyip geçiyorsunuz. sonunu falan yorumlamıyorum bile. kısacası tam zaman kaybı.salonda herkes offluyordu zaten, yarısında çıkanlar falan da vardı tabi onlar burayı okuyordur şimdi. neyse gitmeyin, götürtmeyin.
(reckoner00 - 6 Ekim 2012 10:23)
tutku anlamına gelir. tabi olmak, teslim olmak, köle olmak ister. yöneldiği şey doğal olarak iktidardır. tutku, içte içe "sahibini" arar. bunu bir insanın içinde taşıması, sürekli olarak yıkıma hazır beklemesi gibidir ve bu yıkımı bastırmak için kişi, kendine bir kurban seçer. bu kendisine tabi olacak, onun tüm git-gellerine, dengesizliklerine, kararsızlıklarına, oyunlarına (fark etse dahi) katlanacak hatta bundan içten içe zevk alacak kadar duygusal açıdan güçlü biridir. kişi, eğer güçlü sandığı kişinin aslında "iktidar" olduğunu anlarsa ya onu terk eder, ya da ona teslim olur. aradığı şey bir bakıma kendisine bağlılık, adanmışlık ve sadakat gösterecek kişidir. bu güçlü bir figürdür, ancak iktidar değildir. içindeki en büyük korkusunu yenemeyeceğini bilse bile, onu bastırmak, sindirmek için, bu güçlüye tutunur; onunla evlenir, ondan çocuk yapar. yine de bu, tutkusunu öldüremez. hala potansiyel olarak vardır ve gerçekleşmeyi bekler. kişi, bu potansiyel tutkuyu şefkate dönüştürerek çocuğuna yönlendirir. güçlü, sadece tutkunun evrim geçirmesine neden olacak bir yaşanmışlıktır, bir zorunluluktur. çocuk doğduğunda tutku yeniden ortaya çıkar ve sahibini bulur. kişi, nasıl tutkuyla sevdiği kişiye bağlanır, delicesine kıskanır, zalimliklerini bile zevkle kabul ederse, çocuğuna da öyle bağlanır ve ne yaparsa yapsın affeder, hatta kıskanır. ingilizcede "passion"ı tamamlayan bir kelime vardır: compassion. şefkat demektir ve passion, compassion’da içerilmiştir; form değiştirmiştir. passion, bastırılan, çatışılan köleliktir; compassion, bu köleliğin gönüllü hale gelmesidir.
(kumesizsoyutidealist - 20 Ocak 2013 13:35)
büyük usta brian de palma'nın dönüş filmidir. film; görüntü yönetimiyle, kurgusuyla ve yönetmenin kendine has o eşsiz stiliyle 80'lerin havasını yansıtmıştır. özellikle de palma'nın body double ve dressed to kill gibi filmleri sık sık aklıma geldi izlerken. iki kadının kapitalist dünya içerisindeki bireysel savaşlarına üstat kendi bakış açısından harika dokunuşlarla değinmiş. film çoğu de palma filminde olduğu gibi zayıf bir senaryo ve bol klişeler içeriyor. yönetmenin tarzına hakim olmayanların veya onu carlito's way, scarface ve the untouchables gibi klasikleşmiş filmleri ile benimseyenlerin yadırgayacağı bir durum bu. ancak yönetmenin geçmişten farklı yaptığı bir şey yok. o yüzden de palma düşüşe geçti demek biraz tutarsız bir yorum oluyor çünkü filmografisine bakarsak, de palma'nın hep bu tarz filmler çektiğini görmüş oluruz.
(fictionel - 8 Nisan 2013 15:07)
world music denilen nanenin ortaya çıkışı biraz da bu albümün arkasından sürüklediği tozun etkisiyle oldu. senegalden, pakistandan, türkiyeden, mısırdan ve üçüncü dünya denilerek "aşağı" görülen o büyük alandaki çok ülkeden sayısız müzisyeni bir araya getirdi passion. üstelik gelirken yalnız gelmedi bu müzisyenler, kendi ülkelerinin kıyıda köşede kalmış ezgilerini, havalarını, usullerini de getirdiler. aynı elin parmaklarının birbirinden habersiz olarak yüzyıllar boyunca ürettiği parçacıklar bir araya getirildi. aslında buradan bakınca passionın bir peter gabriel albümü olarak sunulması ne kadar doğrudur bilemiyorum. bestelerin hepsi gabriela ait, kimilerinde mahmoud tabrizi zadehnin yadsınamaz katkıları var. ama gabrielın bu besteleri yaparken asyanın, afrikanın binlerce yıllık folklorundan çok etki aldığı ve bu besteleri de buna göre ortaya çıkarttığı belli. onun için passion bir peter gabriel albümünden çok bir dünya albümüdür. en güzeli de budur zaten. 1001 sesi, bir o kadar da rengi yok mu bu albümün? dünya renkli değil mi zaten? en güzeli de böyle değil mi?1. the feeling begins2. gethsemane3. of these, hope 4. lazarus raised 5. of these, hope (reprise)6. in doubt7. a different drum8. zaar9. troubled10. open11. before night falls12. with this love13. sandstorm14. stigmata15. passion16. with this love - choir17. wall of breath18. the promise of shadows19. disturbed20. it is accomplished21. bread and wine
(electric warrior - 10 Ocak 2004 15:26)
"peter gabriel evreninden gelmişem" diyen biri varsa elbette passion'ı hatırla(tı)r. yolcu yolda bir ân koleksiyoncusundan ibarettir aslında. içinde içinin de içinde zerreleri adedince dönüp duran ve daima gözlemlenip gözlemleyenlerin en üst mertebesindeki "gözlemlenip gözleyen göz"ün nazarlarına mukabele eden ne varsa biriktirir yolcu. vardığında da bütün bu biriktirdiklerini anlatacak bir'isi vardır. nusret fatih de hem nâsır hem fatihtir. sükûnet telaşındaki seste istiğrak bu olsa gerektir: http://www.youtube.com/watch?v=x5_fthnpmnw
(natrium - 7 Nisan 2014 11:29)
2012 yapımı brian de palma filmi..başrollerde rachel mcadams, noomi rapace var..iş yerinde mobbing, lezbiyen yakınlaşmalar içeren bir intikam öyküsü..2010 fransız yapımı "crime d'amour" filminin yeniden çevrimi, ingilizce adı "love crime"..o filmde de kristin scott thomas, ludivine sagnier başrollerde..iki filmin başından itibaren ilk 60-70 dakikalık bölümü birebir aynı.. sahneler bile tıpatıp..yani, brian de palma, fransız meslekdaşı alain corneau'nun açılarına yeni bir şey katmamış..fransız filminde oyunculuk kristin scott thomas'a rağmen yerlerde sürünüyor.. müsamere havasında..brian de palma filmi öyle değil.. hollywood dokununca, film tekniği, kadraj, oyunculuk açısından eleştirilecek pek bir taraf olmuyor..filmin hikayesi sorunlu..önce, yeniden çevrim passion'u izledim, hemen ardından fransız versiyonunu..ikisinde de senaryo problem..hele fransız filmi zekice örgülenmiş bir polisiyenin ucunu açık bırakıyor, final gibi final beklemeyin..brian de palma ise bunu anlamış olacak ki, finali değiştirmiş, bambaşka ters çakmalar yapmış ama kurtarmıyor..hangisini mi öneririm, brian de palma versiyonunu.. vaktiniz varsa, başka alternatifiniz yoksa, rachel mcadams hayranıysanız.. değilse değmez..
(journalist - 7 Temmuz 2014 00:06)
the last temptation of christ film müzikleri
(16bg - 25 Temmuz 2001 17:51)
çok güzel bir gipsy kings şarkısı.
(guru - 25 Temmuz 2001 17:53)
"incitmek" anlamına gelen hint avrupa kökü "pei-"den, latince, "acı çekmek, çile çekmek" anlamına gelen "pati" kelimesi türemiş ve bu da eski fransızca'ya "passion" olarak geçmiştir; onikinci yüzyıla kadar, sadece "isa'nın çarmıhta çekmiş olduğu çile" anlamında kullanılmıştır.
(cedilla - 14 Aralık 2004 10:51)
arzu, ihtirasayni zamanda parfum markasi
(cressida - 17 Aralık 1999 17:46)
latince pati ve yunanca pathos sözcüklerinden gelir. ingilizce'de edilgin (passive) ve hasta (patient) sözcükleri de aynı kökten türetilmiştir. bu kavramların kökündeki düşünce, bireyin bir değişimi başlatması ya da bir eylemi gerçekleştirmesinin aksine, başına gelen bir değişime katılmakta veya bu değişimden acı çekmekte olduğudur. kavranma, kıskıvrak tutulma, yırtılma, parçalanma, altüst olma, darmadağın olma duygulanımlarını içinde taşır..
(phoibe - 6 Mayıs 2005 23:48)
mükemmel cheesecakeleri olan bir mekan, özellikle sakızlı cheesecakeleri çok güzel, ama bir sorunları var o da pek pahalı olmaları, öğrenci insanı zorlayacak türden...
(angie - 28 Temmuz 2005 22:46)
infial de demektir.
(tashih tamyeri - 18 Ağustos 2006 02:33)
Yorum Kaynak Link : passion