Historie milosne ' Filminin Konusu : Historie milosne is a movie starring Jerzy Stuhr, Dominika Ostalowska, and Irina Alfyorova. Four stories of love: yearned-for, betrayed, found. In the confessional, a priest is confronted for the first time by his eleven-year-old...
Ödüller :
Dzien swira(2002)(8,1-7220)
Jak rozpetalem druga wojne swiatowa(1970)(8,0-2234)
Sami swoi(1967)(8,0-2505)
Dlug(1999)(7,9-2830)
Rejs(1970)(7,8-2504)
Bogowie(2014)(7,7-4408)
Psy(1992)(7,7-3235)
Dom zly(2009)(7,4-3450)
Katedra(2002)(7,4-3731)
Wielki Szu(1983)(7,3-676)
Powidoki(2017)(7,1-1991)
Kroll(1991)(6,9-729)
Venedik Film Festivali : "FIPRESCI Prize"
Venedik Film Festivali : "Anicaflash Prize"
Venedik Film Festivali : "OCIC Award - Honorable Mention"
Venedik Film Festivali : "Sergio Trasatti Award"
ekşi sinema, imdb'nin listesinde yer almayan klasiklerden yola çıkarak, korkunç bir emek harcayarak, 250 filmlik enfes bir dosya yapmış. yetmezmiş gibi her filmi kısa metinlerle ayrı ayrı yazmışlar, hatta kendi yazdıkları gibi bir kısmını da sevin okyay, yeşim tabak, melis behlil, engin ertan, ali ulvi uyanık, ali ercivan, kaya özkaracalar, kemal yılmaz, murat emir eren, cüneyt cebenoyan, murat erşahin, kerem akça gibi yazarlara yazdırmışlar. 250 filme şu linkten ulaşılıyor: http://eksisinema.com/…i-sinema-alternatif-top-250/http://www.sabah.com.tr/…06/26/en-iyi-250-eksi-filmhttp://www.haberturk.com/…3891-en-iyi-250-eksi-filmtwitter: hashtag'i #eksisinematop250
(gundogdu biz uyandik - 26 Haziran 2012 19:30)
yarısında çıktığım liste.
(teyteyteyteytey - 26 Haziran 2012 19:33)
nutella ve uludağ limonatamla katıldığım, bir bölümünde gülerken sandalyeden düştüğüm top 250.
(hakeme kirmizi kart gosteren futbolcu - 26 Haziran 2012 19:47)
"entellik klasımız sarsılmasın, farkımız belli olsun, 90 dk boyunca hiç bir mesaj vermeyen sikko sanat filmine taptığımız belli olsun" düşüncesiyle sanat camiasına hitap eden en dandik filmlerin dizildiği liste. sen git recep ivedik başlığına 27 sayfa, fatmagül'ün suçu ne başlığına 111 sayfa entry gir, sonra en sanatsal filmler üzerinden prim yapmaya çalış. kendini ne kadar daha kasmaya devam edeceksin ey ekşici? "hayatımı özetleyen liste" şeklinde entry girdiğin başlıktaki linki 3. sayfadayken terkettiğini bilmediğimizi mi sanıyorsun ekşici?
(lord of the cakars - 26 Haziran 2012 19:56)
bir siki beğenmeyen sözlük yazarları tarafından hazırlanmış, bi sike benzemeyen oksimorondur!zamanın ötesinden o gül götünüze koyayım sizin! bu memlekette göte göt denmez tabi!
(radiyogafa - 26 Haziran 2012 19:58)
oldukça bohem ve bu yüzden neredeyse komik bir liste.ekşi sözlük'ün ilk yıllarından kalma bir farklılaşma isteği, elitizmle ele alınıp, snop bir tavırla okuyuca sunulmuş.
(nuktebaz - 26 Haziran 2012 20:02)
(bkz: ekşici olmaktan gurur duyulan anlar)(bkz: insalık ekşicinin önünde diz çöküp tövbe isteyecek)(bkz: çok entellektüel adam gördüm ama bu kadarına pes)(bkz: hayatının 1 ayını film izleyerek geçiren ekşici)
(eksi571 - 26 Haziran 2012 20:06)
filmlerle seçimleriyle ilgili itirazların pek bir anlam ifade etmeyeceğinin yanında, filmlerin yorumlarını oldukça zayıf bulduğum listedir. filmin hikayesi iyice açık edileceğine oyuncuların ve yönetmenlerin kariyerlerinin neresinde olduğu, bahsi geçen film ve öncesinde tarzlarında değişiklik olup olmadığı cinsinden daha önemli ayrıntılara girebilirmiş. bence filmlerin konularını böylesine açıkça yazıp asıl önemli ayrıntılar üstünde durmamak hiç de doğru değil.
(ch32vs1 - 26 Haziran 2012 20:26)
imdb'nin listesine varana kadar film dünyasında ne seçkiler yapıldı, ne filmler o listelere giremedi, ne filmler o listelere belli sebeplerden ötürü girdi. seçki meselesinin özüdür zaten bu, bir şeyler dışarıda kalmalı. o yüzden bu liste de en az her bir diğeri kadar masum. benim bu "en iyi bilmemkaç film, akıl karıştıran beş film, kadınları aşağılayan elli film" gibi listeleri takip etmemin sebebi, her biri vasıtasıyla mutlaka gözden kaçmış birkaç film keşfetmem. açıkçası listelerin temel amacının da bu olduğunu düşünüyorum. o yüzden bana yeni filmler izletecek seçkidir bu.tebrik ediyorum gerçekten bu listeyi hazırlayan arkadaşlarımızı ve onlara katkı sunanları. elbette hepsi biliyordu nasıl eleştiriler geleceğini. önemli olan kulakları tıkayıp yapacağın işi iyi yapmaya çalışmak ve görüyorum ki bunu başarabilmiş bu listeyi oluşturanlar. tekrar tebrikler, teşekkürler.
(nobetciokur - 26 Haziran 2012 20:31)
birkaç kişinin insafına bırakılmamış sinemasever listesidir. çokça yazarı bir o kadar da konuk yazarı mevcuttur. "sonuçta çok emek vermişler" iyi niyet cümlesinin indirgemeci çağrışımını hak etmeyen, özenli bir çabanın ürünü gibi durmaktadır. öyle bir solukta da okunamaz ayrıca. önce bir göz geçirilir, sonra dikkati çeken filmlere dair detaylar okunur, ardından da tanıdık gelmeyen filmlerle selamlaşılırken "içimizdeki sinema aşkı bambaşka" nidaları atılır nahifçe. böyle içinde mutlaka sevmediklerimiz, sevip de tekrar hatırladıklarımız, keşke şu da olsaydı dediklerimiz olacaktır. olsun zaten. olsun ki hepimizin sevdiği bir dünyanın büyüklüğü, listelere sığmazlığı tekrar ortaya çıksın.
(kitmir in selami var - 26 Haziran 2012 21:59)
güzel liste olmuş kabaca incelediğim kadarıyla.emek harcanmış belli."80 öncesi filmler çok bayık yea" , "siyah beyaz filmi kaldı amk?" insanına ya da filmleri "entel filmi" , "uzaklara bakmalı sanat filmi" şeklinde kendince kategorize edenlere hitap etmemesi normal.
(kb24 - 26 Haziran 2012 22:16)
"entel filmleri", "marjinal olma çabasındaki ekşiciler", "hep hipster olma çabası" gibi gudik yorumlarla bok atılmaya çalışılan liste. iş "bunlarla hatun götüremezsiniz" e kadar varacak korkarım. bu yorumları gördüğünde, insan "samimiyet moda olduğundan beri cehalet meşrulaştı" diyen umut sarıkaya'nın alnından öpmek istiyor.
(john lee hooker - 26 Haziran 2012 22:21)
hadi her sayfadan bir film seçerek özet geçiyim o zaman ben de. ayrıca en güzeli 5. sayfa, evet.1 - das cabinet des dr. caligari (1920) – robert wiene2 - les enfants du paradis (1945) – marcel carne3 - popiol i diament (1958) – andrzej wajda4 - viridiana (1961) – luis buñuel5 - jules et jim (1962) – françois truffaut6 - tystnaden (1963) – ingmar bergman7 - blow-up (1966) – michelangelo antonioni8 - ma nuit chez maud (1969) – eric rohmer9 - morte a venezia (1971) – luchino visconti10 - le charme discret de la bourgeoisie (1972) – luis buñuel11 - alice in den städten (1974) – wim wenders12 - zerkalo (1975) – andrei tarkovsky13 - eraserhead (1977) – david lynch14 - yol (1982) – yılmaz güney15 - der himmel über berlin (1987) – wim wenders16 - dom za vesanje (1988) – emir kusturica17 - la double vie de véronique (1991) – krzysztof kieslowski18 - trois couleurs – trilogy (1993 – 1994) – krzysztof kieslowski19 - funny games (1997) – michael haneke20 - mulholland dr. (2001) – david lynch21 - irreversible (2002) – gaspar noe22 - vozvrashchenie (2003) – andrei zvyagintsev23 - voksne mennesker (2005) – dagur kári24 - kynodontas (2009) – giorgos lanthimos25 - bir zamanlar anadolu’da (2011) – nuri bilge ceylanya bi de bu tüm zamanların en iyi 250 filmi ya da süper yönetmenlerin en fantastik, çılgınca, bir numara filmleri ya da bunları izleyin diğer bütün filmleri çöpe atın listesi değil. alternatif liste demişler işte, o kadar.
(tepedeki psychedelic adam - 26 Haziran 2012 22:40)
alternatif bir "en iyiler " listesi.öncelikle tüm yazılanlara ithafen, kısa ve öz şunu söylemek istiyorum; hiç kimse bir filmi, yönetmeni, oyuncuyu, senaristi...vs. bilmiyor diye cahil olamaz. nasıl ki mevzubahis filmi, yönetmeni, oyuncuyu, senaristi...vb. bilmek kişiyi bilge de yapmazsa. burada "son 10 yılın en çok gişe hasılatı yapan filmleri" listesine bakmıyoruz; böyle "ölçülebilir" ve "somut" kriterlere dayanan bir listeden bahsetmiyoruz. "en iyi top ..." listelerinin hepsinde olduğu gibi; beğenilere dayanan bir liste var karşımızda. bu listeler, her daim göreceli olmuşlardır, çünkü "iyi" başlı başına göreceli bir kavramdır zaten. bu sebeple; bu liste illa ki beğenilere hitap edecektir ve illa ki etmeyecektir de. burada listenin çıkış argümanına bir göz atalım tekrar; " naçizane bir çabamız var. imdb’nin uzun zamandır sinema seyircisinin büyük bir çoğunluğunu –öyle ya da böyle- boyunduruğu altında tutan ‘en iyi 250 film’ listesine alternatif bir liste yaptık." evet, bir beğeni boyunduruğuna alternatif bir başka beğeni boyunduruğu var ortada, altına girip girmemek ise sana kalmış. sonuçta ortada ciddi bir emek var ki; pek çok alanda olduğu gibi sinema için harcanan emek karşısında da her zaman saygıyla eğilirim. bu, beğenilerin ötesinde olması gereken bir şeydir benim için. lakin hem listeyi hazırlayanlar, hem listeyi beğenenler, hem de yerenler için benim de naçizane bir sorum var; beğenilere göre insanları cahil veya değil diye ayırmak ne kadar "iyi" ve bunun da ötesinde, ne kadar mantıklı? işte bu, sinemanın doğasına da, varoluş amacına da oldukça aykırı...
(dolls - 27 Haziran 2012 00:14)
alternatif bir liste oldugunu ifade etmesine ragmen enteresandir ki asagilama iceren cok cesitli tepkiler gormus bu liste. yahu en basta soyle bir not var:"...temel amacımız ise o listede bulunmayan sinema klasiklerini, sinema sahnesinin spot ışıklarının altında değil de civarında kalmış olan önemli eserleri ve az bilinen ama ‘tanısan seversin’ diyebileceğimiz nadide parçaları böyle bir listede derlemek oldu..."e daha ne diye yerden yere vuruluyor bu liste hakikaten anlamadim. elestirilmesini anlarim ama dalga gecercesine, asagilarcasina yazilan yorumlar da garip geliyor..
(ali sami - 27 Haziran 2012 00:20)
hipster değilim. lonely boy çalan first sakız reklamındaki gibi bir arkadaş çevrem asla olmadı. izlediğim bir filmin sosyalleştiğim bir ortamda hava atmama, sükse yapmama efenime söliyim seksapelimi yükseltmeme falan hiç katkısı olmadı. ocak ayında koluma dövme yaptırdım, küçük bişi, sevgilim ve en yakın arkadaşımla gittim, yaptırdım çıktım. sanırım işyerindekiler ve akrabalar dışında gören de olmadı. entel dantel dediğiniz asmalımescit ortamlarında bulunmuşluğum da yok yani. asmalımescit'e tabii ki çok defa gittim, bira içtim, müzik dinledim, döndüm. tekrar belirteyim, bahsettiğiniz ortam bende yok. ama film izlemeyi seviyorum. bir de özellikle eski filmleri çok seviyorum. taşak geçip yerden yere vurduğunuz bu listenin ilk sırasında çıkan caligari'yi tarih ve sinema dersi verip benim gibi bir iktisat öğrencisinin hayatına renk katan süper insan zafer çeler izletmişti mesela. bayılmıştım. filmin bende yarattığı o tuhaf-eğlenceli-gerilimli ruh halini çok sevmiştim. bunun gibi bir çok eski filmi de ısrarla izledim. sevgilim takıntı halinde bu filmleri arşivliyor, üstüne üstlük bir excel listesi hazırladı, orada da filmin adı, yılı, yönetmeni, vs gibi ayrıntılarla kafasına göre filtre yapıyor. eğleniyoruz biz bununla. ama yeminlen kimse bilmiyor. bu bize aldığımız hazdan başka sizin bahsettiğiniz anlamda bir fayda sağlamıyor. biz eğleniyoruz işte.o yüzden ben sevdim bu listeyi. çünkü sağlam bir emek harcandığını görebiliyorum, bu beni mutlu ediyor. sinemanın gerçekten de büyülü olduğuna benim gibi inanan birçok insanın da bu filmleri izlerken neler hissettiğini, her gün yeni birşeyler keşfetmenin, 30'larda 40'larda 50'lerde yapılan o filmlerin arasından daha önce hiç duymadığınız birini bulduğunuzda nasıl geçmişe gidebildiğimin benim için ciddi bir önemi var. inanın dünyada ortam yapmak kız kaldırmak dışında da eski film izleyebilen insanlar var. bunu seven insanlar var. böyle bir liste oluştururken sahip olunan iyi niyete nedense bütün saflığımla inanıyorum. kaldı ki liste "alternatif".o yüzden kim olduğunu hiç bilmediğim bu arkadaşlarımın ellerine sağlık.
(hepiniz kafayi yemissiniz - 27 Haziran 2012 10:42)
ekşi sözlüğün kalitesinin altıncı nesil ile birlikte hızla düşmeye başladığının bir başka kanıtı.yo, hayır. liste "çok entel", efendim, "bunlar kız kaldırmaya çalışıyor"dan ötürü değil. tam aksine liste hakkında yapılan ucuz, geyik olma başarısını bile gösteremeyen entry'lerden dolayı.adı üzerinde, alternatif. yani demek istenmiş ki, hollywood ürünleri dışında bir şeyler izlemek niyetindeyseniz, listeye göz atabilirsiniz. her şey bir yana, liste sinema tarihi içerisinden örnekler veriyor. yani sizin için sinema sadece, "aha hacı la, transformers gelmiş, gidek mi?"den öte değilse listedeki filmlere bok atma olasılığınız epeyce yüksek. pek tabi ki bu filmleri bilmiyor, ya da bilseniz de sevmiyor olabilirsiniz. bu çok doğal. kült olmuş bir yönetmenin filmi diye illa ki beğenecek haliniz yok. lakin sorun şu ki, "adını sanını bilmiyorum, ben ancak gişe filmlerini izlerim, hatta genelde çok büyük isimler olmadıkça sinema salonunda da değil, torrent vasıtasıyla falan izlerim...." diyenlerin (ki böyle olmak da tü kaka bir şey değil, sinema da neticede bir ilgi alanı, her bir noktasını bileceksiniz diye bir kaide de yok) sırf ezikliklerinden ötürü çirkefleşmesi.sen sadece ivedik seviyorsundur, olabilir. yalnızca block-buster'ları takip ediyor, aman her filmi izleyeyim, bilgim olsun demiyorsundur, pek tabi ki olabilir. ne bir eksiklik, ne bir cahillik belirtisidir bu.ancak gidipte "sinema'yı hobi olmanın dışında gören izleyiciye sataşacağım, tanımadığım insanları aşağlayıp, egomu tatmin edeceğim ... diyorsanız, defolup gidin ulan!neymiş efendim, kız kaldıracakmışlar da, bu kadar çabaya ne lüzum var' da, falan filan. sevgili ergenler ve eşek kadar olduğu halde, hayatı boyunca bir bok bile olmayı becerememişler; bir başkasının artısı, hatta bırakın artıyı, "ilgi alanı" size uymuyor, size boş ve manasız geliyorsa kibarca fikrinizi belirtin, icabında üzerinde tartışın ama ne olur o kara cehaletinizi, ben bilmiyorsam kötüdür, üreteni yok etmeli minvalinde sürüp giden hayatlarınızı, üreten ya da en azından kendince üretmeye çalışan kimselere bulaştırmayın.san ki sen de bilmiyorsun "o adamın, adamların bu liste için saatler boyu uğraşana kadar, çok daha basit yollarla "kız kaldırma" yöntemleri olup, olmadığını" da o leş gibi ağzınla saçıyorsun mikroplu tükürüklerini.biliyorum, yerden yere vurulacak, yine "taşak" muhabbetine meze edilecek bu entry de. bahsini ettiğim de bu zaten. nerede bundan yıllar önceki cin fikirli sözlük, nerede küfür edince haklı olduğunu zannedenlerin, sol sütunu cinsel uzuvlarla doldurduğu, fikrini belirtene bile hakaret edilip, ezilmeye çalışıldığı son yılların ekşi'si. şaşırmamak lazım aslında.nihayetinde kimlerin yönetimi altında eğitim almış, okulundan mezun olmuş adamların, kadınların "ekşisözlük"ü şu son yılların ekşisi. bilgi sahibi olmadan, fikir yürütenlerin, düşünmeyi aptallık emaresi olarak görüp, cebim dolu, karnım tok, yeter ağa'cıların hükmettiği bir diyarın, yeni nesli.neyse, ben çok entel, dantel olduğuma işaret eden bu entry'mi burada bitiriyor, mesaj kutuma düşecek nice güzel kızın iletilerini bekliyor olacağım.di mi lan, matrix? di mi lan ivedik?edit: şahsen matrix (serisini) çok sevmekle birlikte, sinemacıyım abi ben, diye dolaşan çoğunluğun ağzından düşmemesi sebebiyle yukarıda adı geçmiş bulundu. bilgilerinize efendim.
(l goshin - 27 Haziran 2012 09:17)
el emeği göz nuru ile hazırlanmış bir liste. ulan güzel bir şeyi bozmaya ne kadar meraklısınız, herkesin her alanda sizle eşit birikime mi sahip olması gerekiyor, yazısız kural falan mı bu amk. sen çağan ırmak seversin, adam kieslowski sever; ondan o hazırlıyor listeyi zaten. yanlış anlaşılmasın öyle sinema takipçisi falan biri de değilim; elitist, entel biri hiç değilim. sadece bu kadar özenle uğraş verilmiş bir işe bu kadar baltaca eleştiriler gelmemesi gerektiğini düşünüyorum. elin 80 sene önceki siyah-beyaz filmlerini izlemenin kız kaldırma işlevi gördüğünü düşünüyorsanız, a-acayipsiniz hakkaten. adamlar bu yüzden yalnız ve mutsuzdur bence.
(risingson - 27 Haziran 2012 00:28)
gayet de insanın elinin altında bulunması gereken bir liste olmuş. bu listeyle hatun kaldırılabileceğini sanmak da abes, gidip de bir hatuna bak ben ne filmler biliyorum ukalalığı yaparsan, hatunu en fazla çıkış kapısına doğru kaldırırsın. bu filmleri sevenleri aşağılamak ayrı bir abes, bu filmleri sevip popüler filmleri sevenleri aşağılamak söz konusu olursa o daha da abes.
(melanippe minerva - 27 Haziran 2012 00:35)
hem bu listede hem de imdb listesinde ortak bulunan tek film şudur.mary and max (2009) -adam elliot
(cd rom failure - 3 Temmuz 2012 19:05)
Yorum Kaynak Link : ekşi sinema top 250