Martha et moi (~ Martha and I) ' Filminin Konusu : 2010 yılında Martha Nabwire ve Niki Tsappos Paris’te düzenlenen en önemli hip-hop dansı festivallerinden Juste Debout'ta erkekler de dahil olmak üzere herkesi yenen ilk kadın dans ikilisi oldu. Bu başarı onların dünya çapında tanınmasını sağladı. Haklarında işlenen bu belgesel ikilinin paylaştıkları dans tutkusunu, güçlü arkadaşlıklarını ve dünyaya adını yazdırmaya giden keskin yollarını konu alıyor.İkili filmde birlikte boy gösterirken filmin senaryosunu ve yönetmenliğini Tora Mkandawire Mårtens üstleniyor.
Ödüller :
Venedik Film Festivali : "Special Golden Ciak"
karanlıkta renkleri gördürendir. renkler içinde boğup gözyaşı döktürendir. darağacında boynumdaki ilmiği çekendir. bir peri, bir cini asmış gerisi kimin umrunda? bir peri suret görünmüş, bir hayal olunmuş sana be güzelim...
(arvo - 11 Nisan 2007 16:05)
ondine. . . . . . . . . je croyais entendreune vague harmonie enchanter mon sommeil,et, près de moi, s'épandre un murmure pareilaux chants entrecoupés d'une voix triste et tendre.ch. brugnot. — les deux génies.— « écoute! — écoute! — c'est moi, c'est ondine qui frôle de ces gouttes d'eau les losanges sonores de ta fenêtre illuminée par les mornes rayons de la lune; et voici, en robe de moire, la dame châtelaine qui contemple à son balcon la belle nuit étoilée et le beau lac endormi.» chaque flot est un ondin qui nage dans le courant, chaque courant est un sentier qui serpente vers mon palais, et mon palais est bâti fluide, au fond du lac, dans le triangle de feu, de la terre et de l'air.» écoute! — écoute! — mon père bat l'eau coassante d'une branche d'aulne verte, et mes sœurs caressent de leurs bras d'écume les fraîches îles d'herbes, de nénuphars et de glaïeuls, ou se moquent du saule caduc et barbu qui pêche à la ligne. »sa chanson murmurée, elle me supplia de recevoir son anneau à mon doigt, pour être l'époux d'une ondine, et de visiter avec elle son palais, pour être le roi des lacs.et comme je lui répondais que j'aimais une mortelle, boudeuse et dépitée, elle pleura quelques larmes, poussa un éclat de rire, et s'évanouit en giboulées qui ruisselaient blanches le long de mes vitraux bleus.-o-le gibetque vois-je remuer autour de ce gibet? faust.ah! ce que j'entends, serait-ce la bise nocturne qui glapit, ou le pendu qui pousse un soupir sur la fourche patibulaire?serait-ce quelque grillon qui chante tapi dans la mousse et le lierre stérile dont par pitié se chausse le bois?serait-ce quelque mouche en chasse sonnant du cor autour de ces oreilles sourdes à la fanfare des hallali?serait-ce quelque escarbot qui cueille en son vol inégal un cheveu sanglant à son crâne chauve?ou bien serait-ce quelque araignée qui brode une demi-aune de mousseline pour cravate à ce col étranglé?c'est la cloche qui tinte aux murs d'une ville sous l'horizon, et la carcasse d'un pendu que rougit le soleil couchant.-o-scarboil regards sous le lit, dans la cheminée, dans le bahut; - personne. il ne put com- prendre par où il s'était introduit, par où il s'était évadé. hoffmann. — contes nocturnes. oh! que de fois je l'ai entendu et vu, scarbo, lorsqu'à minuit la lune brille dans le ciel comme un écu d'argent sur une bannière d'azur semée d'abeilles d'or!que de fois j'ai entendu bourdonner son rire dans l'ombre de mon alcôve, et grincer son ongle sur la soie des courtines de mon lit!que de fois je l'ai vu descendre du plancher, pirouetter sur un pied et rouler par la chambre comme le fuseau tombé de la quenouille d'une sorcière!le croyais-je alors évanoui? le nain grandissait entre la lune et moi comme le clocher d'une cathédrale gothique, un grelot d'or en branle à son bonnet pointu!mais bientôt son corps bleuissait, diaphane comme la cire d'une bougie, son visage blémissait comme la cire d'un lumignon, — et soudain il s'éteignait.
(fellibasso - 23 Eylül 2008 16:51)
http://www.turkishstudies.net/…1/7. abidin emre.pdf
(thelepermessiah - 28 Nisan 2009 01:23)
karanliktir. bir kere dinleyince uzun bir sure bundan baska bir sey dinlemek istenmeyebilir.
(buyuk engizisyoncu - 27 Mayıs 2010 23:02)
(bkz: maldoror)
(rapido - 4 Aralık 2002 17:57)
yazılmasaydı fransız şiiri olur muydu diye düşünürüm. bir kere les chants de maldoror olmazdı. bu da demektir ki mallarmé, rimbaud, baudelaire olmazdı. peki o zaman ne olurdu?işte bunu düşünemiyorum.
(wereyda - 28 Haziran 2010 03:32)
(bkz: #21024459)
(yuzuklerin beyefendisi - 30 Kasım 2010 14:40)
açlık adlı harika tony scott filminde, darağacı adlı üçte birliği tüyler ürperten eşsiz piyano koçaklaması
(izvestiya - 12 Haziran 2003 14:10)
maurice ravel'in, aloysius bertrand'in 3 $iirini temel alarak yarattigi piyano eseri. piyano repertuvarinin calinmasi en zor parcalarindan biridir. bunun nedenlerinden biri de ravel'in 3. bolum olan "scarbo"'da, balakirev'in "islamey"'inden (ki bu eser de efsane zorluktadir) daha zor olsun diyerek yepyeni bir $ekil denemesine giri$mesidir. 2. bolumu olan "le gibet", arka arkaya dinlendiginde mutlak bir umutsuzluk, aci ve olum kavramlarini insanin benligine i$ler. bu bolumde de misal, sabit olarak calinan bir si bemol notasi vardir (uzaktan duyulan kilise canlarini taklit eder), parca ba$indan sonuna kadar 153 kere tekrar eder bu nota.bolumler tam isimleriyle ve tempolariyla $oyledir:i. ondine: lentii. le gibet: trés lentiii. scarbo: modéréve bu eser mutlaka ivo pogorelich'ten dinlenilmelidir.
(pathetique - 20 Mayıs 2001 19:48)
buradan dinlenebilen eser.https://www.youtube.com/watch?v=kjtuukadzdu
(soul error - 9 Mart 2014 16:10)
aloysius bertrand’ı unutulmaz kılan gece vehimleri adıyla ölümünden sonra yayınlanan şeytanlara, perilere, talihsiz aşıklara, ölüme ve kabuslara dair resimleri ve düz yazı tarzındaki şiirlerinin toplandığı bu kitabıdır. şairin, basımından önceki çalışma defterinin ön kapağında adının şeytan tarafından verildiğini söylediği bu kitabı, fantastik olaylar ve doğaüstü varlıklarla donatılmış resimleri ve bunlara dair şiirleri ile gerçeküstü bir görünüme sahiptir.*ravel de bu kitaptan "ondine", "le gibet" ve "scarbo" adlı üç şiiri seçerek, aynı adla ( 1908) üç bölümlü piyano süitini bestelemiştir.
(redif - 28 Kasım 2014 09:45)
aloysius bertrand'ın, mensur şiirin öncülerinden, maldoror'un şarkılarıyla beraber, şiirin yazgısını değiştirmiş olan yapıtı..
(atlantisten gelen zekiye - 4 Temmuz 2001 18:56)
kesinlikle samson françois'dan dinlenmesi gereken eser.
(yao - 21 Temmuz 2004 04:10)
ravel'in 1908 yılında yazdığı piyano eseri.ravel'in "l'heure espagnole" * adlı eseriyle çağdaş. tipik bir program müziği. teknik açıdan liszt etkisinde. en belirgin teknik problem ise repetisyon (özellikle ondine ve scarbo da) . bu triptik eserde aloysius bertrand'ın şiirleri program olarak kullanılmış.ondine: bir ölümlüye aşık fakat reddedilen su perisinin hüzünlü öyküsü. parçanın her yerinde su damlalarının tınısı vardır, coda da ise ondine'in kahkahalarla gülerek ama düş kırıklığı içinde sular arasında kaybolup gidişini anlatır. empresyonizmin müzikteki en etkileyici sayfalarından biridir.le gibet: ölüm çanının ostinato biçimde (sib üzerinde ve senkoplu olarak) ilk ölçüden son ölçüye kadar duyulması ve batan güneşin ışığında darağacında asılı bırakılmış bir mahkum cesedinin görünümü. özet olarak kasvetli bir ortaçağ atmosferi.scarbo : * gaspard de la nuit'nin en düşsel ve masalsı bölümü. her yerde olan cinin tasviri.
(yao - 5 Ağustos 2004 22:27)
illa akademik olsun, fransızdan olsun değilse eğer, martha argerichten, scarboda gitar tınıları duyuran bu aşık olunası kadından da dinlenilesi eser.
(xi an - 4 Mart 2005 02:30)
piyanistin sinirlarini zorlayan ama citasini yukselten eser.naxos etiketli ravel plays ravel cd'sinde ravel'in ta kendisinden bir adet ondine dinlenebilir, asla ama asla sol pedal kullanmadigi gorulebilir-ki zaten ravel'in piyanosu (markasini unuttum) 2 pedalli bir konsoldu. bu baglamda da argerich'in gaspard de la nuit'sini dinledikten sonra ravel'i dinleyince "amaan bu ne ya kazma gibin" denilebilir ve hemen akabinde de "ama nasil olur ki besteci demek ki boyle istemis" diye dusunulur, ikilemde kalinir.. sonra da "olumlu dunya sekercim ya sol pedalin lafi mi olur" denip icmeye gidilir. argerich'in ondine ve scarbo'su ise akillara zarardir, insani depresyona sokar, intiharlara surukler. ki bu calis zaten akademiktir *.
(yao - 9 Nisan 2005 01:46)
Yorum Kaynak Link : gaspard de la nuit