Little Dieter Needs to Fly (~ Flucht aus Laos) ' Filminin Konusu : 1966 yılında Dieter Dengler vurulmuş, yakalanmış ve daha sonra kaçmayı başarmıştır. Yalınayak bir şekilde musonlardan, sülüklerden ve köylülerden kaçan Dengler kurtarılır. Artık 60 yaşlarını süren ve Tamalpais dağında yaşayan Dengler hikayesini anlatır..
Lektionen in Finsternis(2002)(8,1-4689)
Mein liebster Feind - Klaus Kinski(1999)(7,9-10088)
Encounters at the End of the World(2008)(7,8-15873)
Die große Ekstase des Bildschnitzers Steiner(1974)(7,8-1984)
Julianes Sturz in den Dschungel(2000)(7,6-841)
The White Diamond(2005)(7,5-4037)
Cave of Forgotten Dreams(2011)(7,4-13716)
Echos aus einem düsteren Reich(1990)(7,4-469)
Glocken aus der Tiefe - Glaube und Aberglaube in Rußland(1993)(7,4-720)
Into the Abyss(2012)(7,3-14852)
Into the Inferno(2016)(7,2-5334)
Wheel of Time(2003)(7,2-1999)
1998 yapımı bir belgesel. werner herzog yönetmiş. belgeselde vietnam işgali gazilerinden dieter dengler yaşadıklarını anlatıyor. belgeseli izledikten sonra yine herzog'un yönettiği rescue dawn isimli filmin de dieter'in esaretten kaçışını konu aldığını öğrendim. ancak filmi izlemediğim için bir karşılaştırmaya gidemeyeceğim.--- spoiler ---dieter almanya'nın bir köyünde yetişmiş. faşizmin yükselişine ve iktidarı alışına tanık olmuş. büyükbabası (tabii, alman ya, dedesi diyemiyoruz) köyde nazileri desteklemeyen tek adam olunca, dieter'in ailesi büyük acılar çekiyor. çocukluğu büyük yoksulluk içinde geçiyor, üç kuruşa feci dayaklar eşliğinde çıraklık yapıyor. belgeseli özetlemeye çalışmıyorum, dolayısıyla yoksulluğunun ve çektiği acıların inanılması güç detaylarına girmeme gerek yok.izleyen bu ilk anıları duyunca, dieter’in çocukluğunda faşizmi bir bütün olarak bu şekilde tanıdığını düşünebilir. ancak dieter’in yaşama dair algısı daha çok şimdi ve burada olana verilen “akıllıca” tepkilerle ve yaşanılan ve derin yaralar açan acının kavramsallaştırılmadan yine şimdi ve buradaymış gibi hatırlanışı ve karşılanışıyla tanımlanabilir gibi geldi. nitekim, dieter ikinci dünya savaşı’nda evlerinin birkaç metre ötesini bombalayan uçakları görünce, “evet ben pilot olmalıyım” diyor. bunu ellilerinde anlatırken de en ufak bir garipsemeye dair iz bulamıyorsunuz. sonuç olarak da, ateş gibi adam* olan dieter, binbir zorlukla baş ettikten sonra emeline ulaşıyor.yine dieter, büyüyüp de bir pilot olarak vietnam savaşına katılınca, pathet lao savaşçılarından kaçarken, bir nazi olan “kahraman” babası geliyor aklına. dieter önceden tanımlanmışı yaşamaya devam ediyor. baba babadır, düşman düşmandır. sonunda esir kampından akıl almaz bir biçimde kaçabilen dieter, ben kahraman değilim, yalnızca ölenler kahraman” diyor. kim bilir, belki de her şeyin farkında ve demeye de dili varmıyor ama, kendi kendine "kabahatın çoğu senin, canım kardeşim" diyor.anlattıklarına bakılırsa, dieter yaşama doğru neredeyse dolayımsız bir atılım gösteriyor. ama aslında bu atılımın dolayımı olan acı öyle bir hale geliyor ki, onun deyimiyle ölüm geriye kalan tek dostu oluyor. ölüm tehlikesinin onu yalnız bırakmasını da istemiyor bir yandan. belki de onu o doğada yaşamaya teşvik edecek olan tek uyaranın ölüm olması yüzünden.herzog blgeselinde çok iyi işler becermiş. bunlardan belki de en çarpıcısı, dieter’i olayların gerçekleştiği mekanlara, vietnamlıların arasına götürmesi. son derece ciddi görünen eli silahlı vietnamlılar, belgeselin çekimine yardımcı oluyorlar. dieter, sanki onu bir daha dinleme fırsatı bulamayacakmışız endişesiyle inanılmaz seri ve detaylı şekilde anlatmaya çalışıyor yaşadıklarını. dieter’in oraya yeniden gittiğinde ne hissettiğini bilmiyoruz, aslında belgesel açısından çok önemli de olmayabilir. ama herzog öyle bir gösteriyor ki bize, sanki tehlike uzak olduğunda, dieter de sakin ve huzurluymuş gibi geliyor. izleyen, “e ne var ki bunda” demeyecektir sanıyorum. evet, “esir alınınca bombaladıklarımızın insan olduğunu fark ettim” gibi bir şeyler diyor aslında. ama nedenlere, niçinlere hiç girmiyor. döndüğünde aklında iki şey kalıyor: bağlı olmak ve aç kalmak. belki de en ilginç olansa, dieter’in kurtulduktan hemen sonra rahat edebildiği tek yerin kokpit olması. belgesel biterken, dieter kilometrelerce savaş uçağının sıralandığı mekanı hayranlıkla gösteriyor.abd ordusunun yaşamda kalma eğitimi videosu, belgeseli susarak, saygıyla ama rahatlığın verdiği bir rahatsızlıkla izlerken, miyorelaksan etkisi yaratıyor*. --- spoiler ---
(conatus - 2 Ekim 2009 15:12)
Yorum Kaynak Link : little dieter needs to fly