Süre                : 1 Saat 36 dakika
Çıkış Tarihi     : 28 Nisan 2006 Cuma, Yapım Yılı : 2006
Türü                : Döküman,Müzik
Taglar             : metal,ağır metal,Beğenilenler,Müzik tarihi,Şeytanlık
Ülke                : Kanada
Yapımcı          :  Seville Pictures , Banger Productions , 235 Films
Yönetmen       : Sam Dunn (IMDB)(ekşi), Scot McFadyen (IMDB)(ekşi), Jessica Joy Wise (IMDB)(ekşi)
Senarist          : Sam Dunn (IMDB)(ekşi),Scot McFadyen (IMDB)(ekşi),Jessica Joy Wise (IMDB)(ekşi)
Oyuncular      : Randy Blythe (IMDB)(ekşi), Alice Cooper (IMDB)(ekşi), Bruce Dickinson (IMDB)(ekşi), Ronnie James Dio (IMDB)(ekşi), Sam Dunn (IMDB)(ekşi), Al Gore (IMDB)(ekşi), Tipper Gore (IMDB)(ekşi), Lemmy (IMDB)(ekşi), Tom Morello (IMDB), Vince Neil (IMDB), Doro Pesch (IMDB), Dee Snider (IMDB), Rob Zombie (IMDB)

Metal: A Headbanger's Journey (~ Metal - A Headbanger's Journey) ' Filminin Konusu :
Türünün tek örneği olan bu sosyolojik belgesel, Black Sabbath'tan Tony Iommi, Twisted Sister'dan Dee Snider, Motörhead'den Lemmy, Doro Persch, Cannibal Corpse gibi efsanelerle röportajlara ve sosyologlar, müzikologlar, koyu hayranlar ve satanistlerden yorumlara yer veriyor. Filmin yönetmenlerinden Sam Dunn, on iki yaşından beri bu kültürün içinde yer alan ödüllü bir antropolog ve müzik süpervizörü. Bir Metalcinin Yolculuğu, bu müzik türünün neden her zaman bir taraftan klişeleştirilir, önemsiz görülür ve yanlış anlaşılırken bir taraftan da milyonlarca hayranı tarafından tutkuyla sevildiğini yansıtıyor.


  • "blue cheer'den ilk metal grubu olarak söz eden belgesel."
  • "groupie'lerden bahsederken lemmy nin kamera arkasındaki hatunlardan birine selam etmesi ve hatunun kikir kikir gülmesi benim için unutulmazlar arasındaki yerini almıştır."
  • "ntvde 11 haziran pazar saat 21:30da gösterilecek olan harika belgesel."
  • "pazar günü seve seve tekrar izleyeceğim ve izlettireceğim belgesel. gaahl'ın ropörtajını busefer ezberlemeyi planlıyorum şahsen."




Facebook Yorumları
  • comment image

    esasında 30 ya$ında ingiliz bir antropolog olan sam dunn adlı "hedbengır"ın, yeni çalı$masını çok sevdiği heavy metal kültürü üzerine yapmak ve bunu da filme almak suretiyle gerçekle$tirdiği belgeseli. dünyanın dört bir yanına giderekten, festivallere ve türün babalarına, evlatlarına, ibi$lerine varana kadar çe$itli kimselerle yaptığı röportajlar filmde mevcut. ayrca röportaj ve ar$iv görüntülerinin yanı sıra, "metalik sata$ik insanlar" önyargısı üzerine de gitmek maksadıyla eğitici öğretici bir yönü de söz konusu yapımın. ama açıkcası ne yeterince detaylı, ne yeterince çarpıcı görüntüler filmde yer almıyor. bir yolculuk filminden ziyade, belli noktalara takılıp, belli kimselere de ula$amayaraktan film bir belgesel olarak hayli eksik görünüyor. ama alice cooper, bruce dickinson, ronnie james dio, tom araya, lemmy, kerry king, dee snider v.s gibi babaların yanı sıra "dini öğeler ve satanizm" bölümünde gorgoroth, mayhem, burzum da yerini almı$. özellikle gorgoroth ve mayhem'ın uzaktan da denyo gözüken ahvali, filmle belgelenmi$ bir $ekilde... rock bardan çıkmayan ebesinin lüllüğünden heavy metal akan bir çok ki$inin çok da bilmediği $eyler yok filmde, ancak norveçle ilgili kısımlar pek ilginç. röportajlar da fena değil. metal dinlemeye henüz ba$layanlar içinse, oldukça faydalı...
    not: film bu yıl istanbul film festivali'nde gösterilecek.. meraklısına..


    (lem - 4 Mart 2006 12:52)

  • comment image

    ben metal müzik dinlemekten hoşlanırım diyen herkesin dvd arşivinde bulunması gereken bir belgesel. filmin başında antropolog olduğunu belirten ve bu sıfatı sürekli kullanan sam dunn açısından bir bilimsel çalışma olarak ele alındığında son derece yetersiz olduğu bir gerçek olsa da metal müziğe giriş olarak güzel bir belgesel. içerdiği gaz konser görüntüleri, röportajlar ve de verdiği metal ruhu açısından yer yer insanın tüylerini diken diken etmeyi yer yer ise "god hates us all" ya da "under a pale grey sky we shall arise" diye sinemanın içinde yüksek sesle fısıldatmayı başarmakta. sadece gorgoroth'taki elemanın röportajı için bile kesinlikle izlenmeli diye düşünüyorum. belirtilen isimler dışında aynı zamanda belgeselde rob zombie, arch enemy, lamb of god ve tony iommy röportajları da mevcut.


    (man of five - 5 Mart 2006 08:58)

  • comment image

    yönetmenliği sam dunn, scot mcfadyen ve jessica joy wise tarafından gerçekleşmiş bir belgesel film..

    önümüzdeki ay istanbul film festivali'nde iki gösterimi gerçekleşecek

    http://www.iksv.org/…m/?content=film&sid=14&fid=106 adresinden özetle;

    bu yüksek sesli ve hareketli belgesel, black sabbath'tan tony iommi, twisted sister'dan dee snider, motörhead'den lemmy, doro persch, cannibal corpse gibi efsanelerle röportajlara ve sosyologlar, müzikologlar, koyu hayranlar ve satanistlerden yorumlara yer veriyor. filmin yönetmenlerinden sam dunn, on iki yaşından beri bu kültürün içinde yer alan ödüllü bir antropolog ve müzik süpervizörü. bir metalcinin yolculuğu, bu müzik türünün neden her zaman bir taraftan klişeleştirilir, önemsiz görülür ve suçlanırken bir taraftan da milyonlarca hayranı tarafından tutkuyla sevildiğini açığa çıkartmayı amaçlıyor.


    (kertenkele - 14 Mart 2006 16:21)

  • comment image

    izlenmesi gereken, nefis belgesel. iron maiden - number of the beast ile açılıyor ve o dakikadan sonra tek isteğiniz alabildiğine uzun sürmesi belgeselin. her dakikası ayrı keyif.
    bir metalcinin elinden çıkmış, sonuçta aşırı gaz yüklemeli bir şey bekliyordum. ama çok ciddi bi çalışma var ortada. elbette sonuç olarak metalcinin gözünden, tarafsız birinin ortama girip motomot olayları anlatması gibi düşünmeyin. ama hiç bir tarafsız insan iyisiyle, kötüsüyle bu kadar iyi anlatamaz bu müziği. önyargılı biri; 'ben demiştim işte, böyle pis bu adamlar' bile diyebilir. cannibal corpse'un kesmeli biçmeli şarkı sözlerinden, kilise yakan norveç blackçilerine, jartiyerli glamourlardan , satanizmi anlatan speed thrash gruplarına, maço tavırlardan, onların da deyimiyle 'sahne arkası motorları'na kadar her şeyi çekinmeden anlatmış.

    yönetmenin dili de çok rahat. argoyu da sık sık kullanıyor ve grup elemanlarının söylediği laflar pek sadeleştirilmemiş, çevirenlerin de eline sağlık, güzel türkçemize uyarlamışlar argoları. müthiş küfürler var :)

    ayrıca anlatırken de metalden tamamen uzak bir insanı dahi bu müzik hakkında oldukça fikir sahibi edecek kadar da bilgi vermiş. sıkmadan, kavram ve tanım manyağı etmeden. metalin müzikal köklerinden, ayrıldığı dallara kadar sade ve anlaşılır biçimde anlatmış. klasik müzik - heavy metal ilişkisi de incelenmiş. yanımda metalci olmayan bi kız bu bölümlerde 'aa harbi haa' dedi. yani güzel de anlatmış bu yakınlığı, etkilenmeyi.
    şimdilik tek aklıma takılan, bir de politik duruşuyla bir dönem esmis gürlemiş thrash vardı. neden hiç değinilmez bu konuya?

    süper de komik sahneler var. gorgoroth'tan gaahl'ın ''atmosferik'' röportajı ve mayhem'in wacken'daki sahne arkası röportajında salon resmen -darma duman- oldu. inanılmaz komik, bu röportajlar külttür. içki masalarında taklitleri dönmeye başladı, kendimden biliyorum.
    lemmy'nin, alice cooper'ın, dio'nun, dee snider'ın -> (seni zaten biliyoduk, baba büyüksün) zekalarına ve espri anlayışlarına şapka çıkardım ayrıca.

    ve belgeselin sonu.. yönetmenin kapanış konuşması, fon müziği, crowdsurf yapan insanların mimikleri. resmen gözlerim doldu. tekrar diyim, koca 2 saat belgeseli izledikten sonra o kapanış konuşması için dahi defalarca izlenir. 8-9 sene önce ilk kez bu müziği dinlerken hissettiklerimi bu filmde tekrar hatırladım. çok sevdik be abi heheh.


    (purplepurple - 6 Nisan 2006 21:42)

  • comment image

    sadece heavy metal dinleyicilerinin değil, tüm müzikseverlerin izlemesi gereken bi film. farklı müzikler dinleyip de bugüne kadar metal'i "dışlayanlar"ın bu belgeseli izledikten sonra bu müzik türünü bir sanat ve bir hayat biçimi olarak çok daha farklı ve derin bir şekilde algılayacağı kesin. heavy metal dinleyicileri için ise çok farklı ve özel bir deneyim. bir cimbomlunun galatasaray dvd'sini izlerkenki ruh haline benzer bir duygu modeuna geçiş yapıyorsunuz. bruce dickinson'ın deyimiyle "içinizdeki 15 yaşındaki çocuğu öldürmediğiniz" için gurur duyuyorsunuz kendinizle ve sizinle bu müziği paylaşan milyonlarca insanla.


    (yorb - 6 Nisan 2006 21:59)

  • comment image

    sam dunn'in metal muzigiyle istigal edenlerin hayatlarini, muzigin tarihsel gelisimini, bu muzigle ilgili konularin yine metal muzigiyle olan alakalarini anlattigi filmi. cok hosuma gitti acikcasi, benim icin yeni bir seyler ogrenmekten ziyade, guzel bir yolculuk oldu. ama ozellikle norvec ile ilgili bolumler cok enteresandi, roportaj yaptigi black metalcilarin nasil su katilmamis salaklar oldugunu anlamis oldu(m)k.
    yalniz, dunn'in manowar'a hic deginmemesini biraz garipsedim. sadece figthing the world album kapagi ve eric adams'li bir kare haricinde esamesi bile okunmadi ki, seks ve guc bolumunde onemli bir yeri hakkettigini dusunuyorum manowar'in.
    bu arada ronny james dio da cok seker, sempatik bir adammis, bir an dayim gibi hissetim adami.
    onun disinda bir metalcinin seyahatnamesi olmus zaten, tam bir belgesel sayilmaz.


    (peder zickler - 6 Nisan 2006 22:00)

  • comment image

    number of the beast ile başlayan herhangi bir görüntülü medya gibi gayet güzel bir belgesel olmuş. ilk başta elbette "sam dunn ve tuncay şanlı'nın kaçınılmaz benzerliği" dikkatimizi çekti. sam dunn kendinden biraz bahsettikçe bize epey benzeyen birisi olduğunu anladık. 12-13 yaşlarında air guitar çalmak falan...

    kanımca belgeselde tek hata var: groupie kızlardan bahsederken manowar'dan bir kişiyle biriyle görüşülmemiş. olmamış bu. bugün bir joey demaio olsun, bir eric adams olsun, konserlerde o mükemmel "hatun kaldırma hareketi"yle şarkıyı markıyı bırakıp bekstaja giren adamlardır.

    dee snider'ın ise ne kadar baba muhabbete sahip olduğunu gördük. resmen yardı geçti herif. dio dinleyen biri olarak ilginç bir şekilde adamın yüzünü ilk kez bu belgeselde gördüm. o ses o ufak adamdan nasıl çıkar şu an bile açıklamaya, insan genomuna yardımcı olmaya çalışıyorum.

    ama bence belgeselin en vurucu bölümleri satanistler ile yapılan röportajlardı. bunlar slayer gibi, venom gibi satanist sanılan insanlar değil, kendini gerçekten satanizme vermiş insanlardı. bir an olsun ürktük sanki... bu röportajlarda en vurucu bölümlerden biri ise gorgoroth'dan bir elemanla yapılandı. sam dunn bir soru soruyor ki şu an soruyu hatırlamıyorum, adam biraz bekliyor sakince, şarabından bir yudum alıyor ve "satan" diye cevaplıyor. bittik o anda zaten. bir diğeri ise wacken'de sarhoş mayhem üyeleriyle röportaj yapmaya çalışan genç arkadaşımız sam dunn'ın mayhem üyelerinden yediği küfürlerdi. "seni de skerim feriştahını da skerim" gibi şeyler söyledi adamlar bu soru sordukça.

    film/belgesel'den bu kadar bahsedip de o harika altyazıları yazan arkadaşlara değinmeden olmaz. bir alt yazıda "bu adam am üstünden göt siker be" şeklinde realist bir çeviri ilk kez görüyordum şoke oldum.

    dvd'si falan varsa mutlaka edinilmeli arşiva konmalı, yoksa da gidip iff bünyesinde tekrar izlenmelidir. bize hevay metali neden sevdiğimizi tekrar anlatırken, hevay metalden hoşlanmayan yakınlarımıza da gösterme şansı verdi.

    yüzyıllar sonra gelen edit: gorgoroth'dan bir eleman diye hunharca bahsettiğim kişinin gaahl kod adlı olduğunu öğrenmiş ve göt olmuş bulunmaktayım.


    (fredi - 7 Nisan 2006 09:08)

  • comment image

    gorgoroth gaahl'ın 20 saniye içersinde dünyanın bütün mafya babası karakterlerinin karizmasını aştığı filmdir. filmde kilise yakanlar ile norveçe gidilerek ropörtaj yapıldıktan sonra olayların esas sebebi gibi gösterilen gorgorothun adeta galaksinin imparatoru olup tibetteki şatosundaymış gibi vitrayların önünde şarabını içerek sorulara 13 saniye gecikmeli tek kelimelik cevapları gerçekten de filmin doruk noktası olmuştur.


    (enkaz devraldik - 7 Nisan 2006 11:48)

  • comment image

    dün akşam taksim sinepop'ta izlediğim, çok güzel hazırlanmış, metal müziğin tarihçesini de barındıran belgesel film. heavy metal müzik hakkında birşeyler öğrenmek isteyen, felsefesini anlamayanların kesinlikle seyretmesi gereken bir başyapıt.

    yer yer komik olaylara sahne olunabiliyor, mesela norveç akımının anlatıldığı yerlerde salon iptal oldu...

    (bkz: satan)
    (bkz: freedom)


    (qengji - 10 Nisan 2006 17:34)

  • comment image

    müzikle bir şekilde ilgilenen herkesin görmesi gereken güzel belgesel. izlemeye doyamadık. ileride dvd'si falan çıkarsa kesinlikle arşive koyulması gerekir.

    iron maiden'la başlamasıyla zaten başlangıçta artı puanı alıyor. norveçli gruplarla yapılan röpotajlar ve black metal ile ilgili kısımlar süper. belki bu tip bir belgeselde en fazla merakla beklenen, en hassas yer olabilecek bu kısımlarda izleyiciyi gülümsetiyor.

    belgesel sayesinde dee snider'ın ne kadar şen şakrak, süper muhabbet adam olduğunu bir kere daha gördük. kendisine olan sevgi-saygımız daha da arttı. lemmy ve alice cooper da röportajlarda dee snider'dan aşağı kalmadıklarını gösterdiler.

    zaten güzel olan belgeseli daha bi başka güzel yapan da müthiş altyazılarıydı.


    (prisoner - 12 Nisan 2006 01:04)

  • comment image

    groupie'lerden bahsederken lemmy nin kamera arkasındaki hatunlardan birine selam etmesi ve hatunun kikir kikir gülmesi benim için unutulmazlar arasındaki yerini almıştır.


    (broken - 6 Haziran 2006 01:20)

  • comment image

    çok izlemek istedigim bir belgeseldi,sonunda bu şerefe nail oldum. gerçekten de bekledigime degmiş oldukça kaydadeger röportajlar var.
    ayrıca tom araya huzur insanıymış,adam huzuru bulmuş. ayrıca lemmy'de arka masadaki hatunlara selam ederek yardı geçirdi. -benden bir dakika önce bu tespiti yapana da selam ederim-
    ayrıca filmdeki metal müzigin kategorizasyonu da -bana göre- bazı hatalar olmasına ragmen,gördügüm en başarılı kategorizasyondu.


    (alwaysdrunk - 6 Haziran 2006 01:21)

  • comment image

    yolu metal'den geçen herkesle bir şekilde buluşulacağını göstermiş belgesel.. yoksa hiç bir metalci kardeşimle beraber izlemedim ben bu yapımı. hiç alakası yoktur. hatta hiç bir metalci kardeşimle izleyip berabercene headbang yaparken frappe bile içmedim.
    (bkz: god hates us all)
    (bkz: fuck like a beast)


    (broken - 6 Haziran 2006 01:32)

  • comment image

    dvdsi de cikmis olan saglam belgesel. dvd'de filmde zaman problemi yarattigi icin gosterilemeyen soylesilerin uzun halleri de var. promiyer sonrasi soru cevap bolumunde sam dunn'in anlattiklari da ilgincti. ozzy'ye ulasmaya calisirken 'sharon the manager' engeline toslamislar. hatun olayi kendi tekeline baglamaya calismis haliyle. metallica corporation ile ilgili de benzer bir deneyimleri var. turler arasi kategorizasyon yaparken tartismalarin cikacaginin farkinda olarak hassas davranmaya calismislar. dvd'de zaten kapsamli bir tablo var. belgesel icin kanada hukumetinden bir milyon dolar kadar fon almislar. belgeselin tamami film kamerasiyla cekilmis. projenin tamamlanmasi bes yil almis. sonra zaten universal music parayi bastigi icin seytanin bacagini kirmislar.
    hamis: sam dunn cok mutevazi bir tip. british columbia eyaletinin baskenti viktorya'dan. kucucuk bir sehir olan viktorya'da ciddi bir metalscene varmis. bundan sonraki projeleri non-western ulkelerdeki metalscene olacakmis. heyecanla beklerken kendisine bir kez daha devil horns veriyoruz.


    (genx - 7 Haziran 2006 03:33)

  • comment image

    izleyemeyenler ve tekrar izlemek isteyenler için ntv ekranlarında olacak belgesel. kimselere randevu vermeyiniz.
    #9648311
    işbu entrynin 11 haziran 2006 sonrasında vatana ve millete hiçbir faydası yoktur.


    (panyak - 7 Haziran 2006 04:03)

  • comment image

    pazar günü seve seve tekrar izleyeceğim ve izlettireceğim belgesel. gaahl'ın ropörtajını busefer ezberlemeyi planlıyorum şahsen.


    (deinnorra - 8 Haziran 2006 16:21)

Yorum Kaynak Link : metal a headbanger's journey