Süre                : 2 Saat 2 dakika
Çıkış Tarihi     : 25 Haziran 2004 Cuma, Yapım Yılı : 2004
Türü                : Döküman,Drama,Savaş
Ülke                : ABD
Yapımcı          :  Fellowship Adventure Group , Dog Eat Dog Films , Miramax
Yönetmen       : Michael Moore (IMDB)
Senarist          : Michael Moore (IMDB)
Oyuncular      : Ben Affleck (IMDB), Stevie Wonder (IMDB)(ekşi), George W. Bush (IMDB), Richard Gephardt (IMDB)(ekşi), Al Gore (IMDB)(ekşi), Condoleezza Rice (IMDB)(ekşi), Donald Rumsfeld (IMDB)(ekşi), Saddam Hussein (IMDB)(ekşi), George Bush (IMDB), Ricky Martin (IMDB), Osama bin Laden (IMDB), Larry King (IMDB), Bill Clinton (IMDB), Helen Thomas (IMDB), Tony Blair (IMDB), Michael Moore (IMDB), Britney Spears (IMDB), George Sigalos (IMDB), Wolf Blitzer (IMDB), Jon Bon Jovi (IMDB), Tom Brokaw (IMDB), Laura Bush (IMDB), Katie Couric (IMDB), Robert De Niro (IMDB), Kenneth 'Babyface' Edmonds (IMDB), Justice Gamble (IMDB), Charles Gibson (IMDB), Tipper Gore (IMDB), Peter Jennings (IMDB), Matt Lauer (IMDB), Sandra Day O'Connor (IMDB), Colin Powell (IMDB), Dan Rather (IMDB), Tim Russert (IMDB), Max Schreck (IMDB), Judy Woodruff (IMDB), Paula Zahn (IMDB)

Fahrenheit 9/11 ' Filminin Konusu :
“Fahrenheit 9/11” Akademi ödüllü film yapımcısı Michael Moore’un, özellikle Amerika Birleşik Devletleri’nde fırtınalar koparan ve koparmaya devam edecek gibi görünen çarpıcı ve sarsıcı yeni filmi.“Bowling for Columbine” filmiyle aldığı harika eleştiriler ve kazandığı büyük popüler başarıdan sonra, Moore, kendine özgü mizah tarzı ve ısrarcı tutumu ile Bush hükümetinin dış politikası hakkında korkusuz bir araştırmaya girişti. Ender görüntüleri, uzmanların ifadelerini ve kendisine özgü zor sorulara verilen cevapları birleştirerek avını gerçekleştirdi. Film bu günlerde Amerika’nın karşı karşıya olduğu en ateşli konuları ele alıyor. Michael Moore, 9/11’deki Suudi Arabistan bağlantısını görmezden gelip, Irak’la savaşa balıklama dalan George W.Bush ve yakın çevresine kuşkucu bir yaklaşımla yöneliyor.

Ödüller      :

Cannes Film Festivali:FIPRESCI Prize-Competition, Palme d'Or


  • "gercekten de britney hanim kizimizin agzindaki cikleti saklata saklata "baskanimizi desteklemeliyiz" diye diskur gectigi anda kiside "senin agzini yuzunu sikerim" tepkisi yaratan dokumanter."
  • "2004 baskanlik secimlerinin sonuclarina bakilirsa amerikalilara ibret olamamis film."




Facebook Yorumları
  • comment image

    dort yıldır yasananlara körce yabancı olmasak bıle hazmedilmesi gerçekten yurek ve mıde ısteyen belgesel.

    --- spoiler ---

    micheal moore: as the attack took place, mr. bush was on his way to an elementary school in florida. when informed of the first plane hitting the world trade center, where terrorists had struck just eight years prior, mr. bush decided to go ahead with his photo opportunity.
    [bush enters the classroom]
    michael moore: when the second plane hit the tower, his chief of staff entered the classroom and told mr. bush the nation is under attack.
    [bush picks up a children's book]
    michael moore: not knowing what to do, with no one telling him what to do, and with no secret service rushing in to take him to safety, mr. bush just sat there, and continued to read "my pet goat" with the children.
    [the time is measured on a clock in the corner of the screen]
    michael moore: nearly seven minutes passed with nobody doing anything.

    ---
    spoiler ---

    belgeseli amerikan milliyetciligiyle elestırenler kerbala'da oglunu kaybeden lila'nın acısını cok kısısel bulmuslar anlasılan kı fılmın sonundakı "this film is dedicated to the countless thousands who have died in afghanistan and iraq as a result of our actions" yazısını pek onemseyememısler. evet ben de bu kadar mıllıyetcı bır fılm gormedım hayatımda. ıkı saatlık fılmın ıkı dakıkalık kosesınde kadının bırı ülkemizden gurur duyuyorum, her gun bu bayragı asıyorum dedıgı ıcın mı mıllıyetcı bu belgesel. belki de öyledir.

    fılmın amerikan sempatizanı kurgusunu geçersek (michael moore ruhuna el fatiha) en etkıleyıcı sahnelerden bırı, bush'un baskan secıldıgı demokratik secımde senato uyelerınden ımza alamadıgı ıcın secıme ıtırazları geçersiz olan zencilerin* "elımdekı ıtıraz onlarca kısı tarafından ve bır kısım meclıs uyesi tarafından ımzalanmıstır, ama senatodan tek bır kısı bıle ımzalamamıstır" soylemıyle teker teker kursuye cıktıgı kareler sanırım.

    [ızleyenler ozellıkle su diyologu hatırlayacaktır:

    - the objection is in writing and i don't care that it is or it is not signed by member of the senate
    - but rules do care ]

    evet fahrenheit 9 11'da the roof is on the fire eslıgınde elı yuzu sısmıs, burunları kopmus kadınlar, canhıras cıglıkların arkasında parcalanmıs bebek uzuvları var ve sanmıyorum kı her gun haberlerde ızledıgımız yuzlerce duygu somurucu kareyle somurulmemıs duygularımız bu goruntulerle somurulsun.

    ne duygu somuruculugu ne mıllıyetcılık moore'un yaptıgı, cıgırtkanlık yapmak sadece bıraz daha uyanık tutmak.

    helal olsun.


    (anneke - 11 Ocak 2007 21:47)

  • comment image

    hala izlemeyen kaldıysa bir an evvel baksınlar dediğim filmdir. terör terör diyerek masumların katledilmesinin altında ne kadar ufak hesaplar olduğunu görüyorsunuz.

    özelliklede son günlerde savaş çığırtkanlığı yapanlar, bir göz atın...


    (i need dolar - 3 Aralık 2012 22:31)

  • comment image

    walt disney sirketi, kendisine bagli miramaxin, oscar odullu yonetmen
    michael mooreun bir belgesel filmini dagitmasini, mooreun abd baskani
    george bushu cok sert bir dille elestirmesi gerekcesiyle engelliyor.

    baskan bushun, usame bin ladinin ailesi de dahil, suudilerle olan
    iliskilerini konu alan fahrenheit 911 adli belgesel filmde, baskan bushun
    11 eylul saldirilari oncesi ve sonrasindaki politikalari elestiriliyor.

    on yildan fazla bir sure once miramaxi alan walt disneyin yaptigi bir
    sozlesmeyle asiri mliyet ya da mustehcenlik gibi gerekcelerle miramaxin
    bazi filmlerinin dagitimini durdurma hakkina sahip oldugu belirtiliyor.

    michael mooreun filminin ana sponsorlarindan olan miramax sirketi
    yoneticileri ve filmin yapiminda rolu olanlar, bu filmin yasaklanmayi hak
    eden turden bir film olmadigini belirtirken, soruna bir sekilde cozum
    bulunamamasi durumunda tahkime gitmek zorunda kalacaklarini, ancak bu yolu
    tercih etmek istemediklerini ifade ettiler.

    miramax: dagitmak istiyoruz

    miramax adina bir aciklama yapan matthew hiltzik, meseleyi disney ile
    gorusmeye devam ediyoruz. butun secenekleri gozden geciriyoruz ve sorunun
    bir an once cozulmesini bekliyoruzo dedi.

    disney: dagittirmayiz !

    disney tarafindan yapilan aciklamada ise hem mooreun ajansini, hem de
    miramaxi 2003 mayisinda bu filmin miramax tarafindan dagitilamayacagi
    konusunda uyardik ve bu durusumuz devam etmektediro denildi.

    mooreun yapimci ajansi adina aciklama yapan ari emanuel ise disney ceosu
    michale d. eisnerin miramax ile anlasmayi iptal etmelerini istedigini
    belirterek, disneyin baskan bushun kardesi jeb bushun vali oldugu florida
    da bulunan temali parklar, oteller ve diger yatirimlarindan endise duydugu
    icin bu karari aldigini ileri surdu.

    film cannes film festivalinde

    filmi, bu ay icinde cannes film festivalinde gosterime girecek michael
    moore ise verdigi bir demecte, disneyin bu kararini elestirerek, bazen su
    soruyu sormak gerekiyor: butun bunlar gercekten de acik ve ozgur bir
    toplumda mi meydana geliyor?o dedi.

    roger and me ve bowling for columbine gibi daha cok politik icerikleri
    olan filmler yapan michael mooreun filmlerinin, giselerde de iyi hasilat
    biraktigi kaydediliyor. mooreun bowling for columbine filmi 22 milyon
    dolar kazandirirken, bush yonetimini elestirdigi stupid white men - aptal
    beyaz adamlar kitabi bir milyonun uzerinde satmisti.

    fahrenheit 911 belgeselinin taraf tutmakla suclandigini ifade eden moore,
    taraf tutmanin tanimini iyi yapmak lazim. her hlukarda benim filmim taraf
    tutuyorsa, tuttugu taraf bu savas makinasina malzeme olan fakir ve emekci
    insanlarin tarafidiro diyor.

    moore, filminde konu olarak gecmisi on yillar oncesine dayanan bush ailesi
    yle suudi aileleri arasindaki parasal iliskileri isliyor.

    filmde, 11 eylul saldirilarindan sonra usame bin ladin ailesinin
    amerikadan hemen kacirilmasi konusunda bush yonetiminin oynadigi role
    dikkat cekiliyor. filmde ayrica, irakta savas ortaminda olan askerlerle
    soylesiler bulunuyor.

    eksisozluk haber ajasi sundu
    http://www.ntvmsnbc.com/news/268856.asp


    (aesacus - 6 Mayıs 2004 13:01)

  • comment image

    dun ak$am hinca hinc dolu bir sinema salonunda, yuzlerce ki$i ile pur dikkat bir $ekilde, zaman zaman gerilerek, zaman zaman kahkahalar atarak, zaman zaman ise gozumden akmaya yeltenen goz ya$larini tutmaya cali$arak izledigim, iki saatlik ve 6 milyon dolarlik carpici belgesel. izleyicilerin cogunlugunun genc olmasi beni daha da sevindirdi, demek ki amerikan gencligi de olmemi$ henuz, demek ki onlarin da aralarinda politikaya biraz da olsa duyarli, sonunda hic de ho$nut kalmayacaklari goruntuleri goreceklerini bile bile sinemaya gitme istegi bulunan genclerin olmasi olumlu bir gozlemdi benim acimdan. moore'un palme d'or'lu bu yeni belgeselini bir onceki yapiti, oscarli bowling for columbine'dan ayiran en onemli fark, kendisinin bu sefer bir ahmet vardar kiliginda tum belgesel boyunca kar$imiza cikmamasi, bir iki kucuk sahne di$inda hemen hemen izleyicilere pek gozukmemesidir. bunun yaninda, arka planda surekli anlatici olarak bulunan moore, roportajlari mumkun oldugunca asgari seviyede tutmaya cali$mi$.

    bush'un, 11 eylul 2001 sabahi bir anaokulunda cocuklara kitap okurken aldigi saldiri haberi uzerinden gecen 7 dakika boyunca yerinden hic kalkmayip, oyle $ap$al $ap$al oturup, etrafina anlamsiz anlamsiz soluk bir surat ifadesi ile bakinmasi unutulacak gibi degil. belgeselin ikinci yarisi ilk yarisina gore daha kanli goruntuler ile kar$ila$tigimiz kisim, zira bu bolumde tabir caizse toplu bir katliamdan gecirilen sucsuz gunahsiz irak halkinin icler acisi goruntulerini kar$imiza getiriyor moore. irakli bir kadinin allah'a yakari$lari, temsilciler meclisi uyelerinin ogullarinin irak'a destek icin gonderilmesini onaylayan kagitlari imzalamaktan kacinmalarini ibret olarak seyrediyor amerikan halki. oglunu kaybeden amerikali annenin huzunlu goruntuleri, yine moore'un goru$tugu bazi amerikan askerlerinin hukumete kar$i olan guvenlerini yitirmeleri de son derece carpici addedebilecegim bolumler. hele ki $u me$hur "muttefik" ulkeler hangileriymi$, onlari ogreniyoruz ya i$te orasi apayri bir komedya. bu arada moore'un belgeselinde bush'un ve saz arkada$larinin di$inda imaji (!) zedelenen surpriz bir isim kar$imiza cikiyor: britney spears. burada mukkemmel bir ozele$tiri yapiyor moore amerikan halki adina ve bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olmak nedir 3 saniyede gosteriyor britney roportaji ile.

    filmin 2004 abd baskanlik secimleri'ne olasi etkilerine gelecek olursak, oncelikle $unu belirtmek isterim ki, belgeselin cumhuriyetci oylari etkileyip, onlari demokratlarin tarafina cekebilecegine $uphe ve tabiki umutsuzluk ile bakiyorum. fakat diger taraftan $una kesinlikle eminim ki bush'tan nefret edenler bu filmi izledikten sonra kendisine olan nefretleri en az bir kac kat daha artacak. ki$isel fikrime gore gozu kara cumhuriyetcilerin bu belgesele pek de gidecegini (ya da dvd'den falan izleyecegini) sanmiyorum. kanimca belgesel, kararli ve a$iri muhavazakar cumhuriyetcilerin secim oncesinde verecekleri kararlari degi$tirmeyecek ve bu oylar yine bush'a gidecektir, lakin filmin bence en onemli hedefi ralph nader'i destekleyen %3-4'luk kesim olacaktir. eger bu kesim, belgeseli izledikten sonra kararini degi$tirip kerry'e yonelirlerse i$te o zaman michael moore misyonunu ba$ariyla tamamlami$ olacaktir.

    bir onceki ba$yapit bowling for columbine abd genelinde sadece 243 sinemada gosterilmi$ti, oysa fahrenheit 9/11 toplam 868 sinema salonunda dun (25 haziran 2004) gosterime girdi. filmin yuksek gi$e hasilati yapabilecegini gosteren bir gosterge ise, gectigimiz aylarda gosterime girmi$ olan anti-semitist propaganda yaptigi soylenen the passion of the christ'in sadece abd'de $370 milyon hasilat yapmasidir. fahrenheit 9/11 belgeselinin de anti-bush propagandasi yaptigi ve bunun yaptigini ba$arili bir reklam/pazarlama kanali ile her firsatta duyurursa, belgeselden yuksek bir box-office geliri beklenebilir. bunun gercekle$ip gercekle$meyecegini tabiki onumuzdeki gunler gosterecek.

    yilin $u ana kadarki en iyi yapimi diyebilirim. sinemada izledikten sonra, eylul ayinda cikacak olan dvd'sini de ar$ivinize ekleyeceginizden eminim. seyrediniz ve seyrettiriniz...


    (huger - 26 Haziran 2004 22:59)

  • comment image

    new york'ta tiklim tikis bir sinemada gordugum, insanlarin politik bir aktiviteye katiliyormus havasinda izledikleri ve gaza geldikleri bir film. keske butun amerikalilar boyle olsa dedigim, ama new york'un ulkenin kalanindan cok farkli oldugunu bildigim icin ulkenin geri kalaninda oyle cok da buyuk bir etkisi olamayacagini dusundugum film.

    bu filmi michael moore'un onceki filmlerinden daha az polemik buldum. gercekten de oyle her dakika demagoji yapan roportajlarla ekranda olmamasi cok iyi olmus. zaten gercekler o kadar carpici ki boyle seylere gerek yok.


    (oz minus - 27 Haziran 2004 07:00)

  • comment image

    gercekten cok harika cekilmis bir belgesel... iki saat icerisinde izleyene butun duygulari tattiriyor, once gulduruyor, sonra sinirlendiriyor, sasirtiyor, uzuyor, aglatiyor, sonra birden yine gulduruyor, ama bunlari yaparken soylemek istedigi her seyi soyluyor. iraklilara yapilan tum vahseti gosterirken, amerikalilara fazla yuklenildi demeye basladiginiz anda, bu sefer amerikali asker ailelerinin cektigi acilari gozler onune seriyor. fazla duygu somurusu mu olmaya basladi diye dusundugunuz anda, gerceklerden belgeleriyle, goruntuleriyle bahsetmeye basliyor. en sonda da bir surprizle insanlarin yuzune gulumseme kondurup, sinemadan gulerek, ama binbir nefret ve dusunceyle ayrilmalarina sebep oluyor. oscarlik bir belgesel.


    (motorbreath - 28 Haziran 2004 15:49)

  • comment image

    temel argumani, bush yonetiminin 11 eylulu kendi planlarini uygulamak icin bir maske olarak kullanmasi olan ve bu planin basamaklari uzerinde duran belgesel/film.

    2000 secimlerinde bush'un bir son dakika hamlesiyle "sectirilmesi", bush ailesinin suudilerle iliskileri, amerikan halkini afganistan ve irak isgallerine ikan etmek icin kullanilan mekanizmalar, irak savasindan sahneler, irakta gorev yapan asker ve asker ailelerinin dusunceleri filmin ana bolumleri. en mide bulandirici goruntulerden biri ellerinde ickileriyle buyuk sirket yoneticilerinin "savas sayesinde iyi para kazandik" cizgisinde aciklamalar yaptiklari sahneydi. ozellikle bush ve cheney'in baglantilarini sorgulamasi ve amerikan dis politikasini aslinda neyin yonledirdigi sorusunu sormasi filmin en basarili noktalarindan. irakta isler beklendigi gibi gitmeyince, amerikanin ikinci parti asker toplama kampanyasini gosterirken, moore, "sistemin en cok ezdigi kesim neden sistemin en atesli savunucusudur?" sorusunu da tekrar sormus...

    bush yonetiminin pislikleriyle ilgili buyuk cogunlugu az bucuk kulaktan dolma bildigimiz veya tahmin ettigimiz gercekleri bir araya getirmis, belgelemis ve secim oncesi amerikalilarin buyuk cogunlugunun yuzlesmedigi sorulari sormus cok etkileyici bir yapim. sagduyulu insanlarin dunyasinda sadece bu film bile bush'un secilmesini imkansiz kilmaliydi, ama maalesef bush yanlisi kesimin filme ne kadar itibar gosterecegi supheli.


    (erostrate - 29 Haziran 2004 09:54)

  • comment image

    karlovy vary film festivali'nde gordugum film. muhalefet yapmaktansa, nasıl muhalefet yapılacağını tartışmayı tercih edenlerin kıllanacak noktalar bulacakları ama son kertede tamamen bush'u devirmeye adanmis, demokratlarin yakindaki secimi kazanmalarinda buyuk rol oynayacagini tahmin ettigim, "anlamli" bir film. bazilari "biz bunlari biliyorduk zaten" diyebilir, ama adam cikmis, arastirmasini yapmis, bin ladin ailesiyle bush'larin iliskilerini belgeleriyle ortaya koymus ve tum engellere ragmen filmi dagitmayi basarmis... bazilari sadece konusuyor, ama moore yillardir soylenen (belki bilinen ama kanitlanmayan) seyleri filminde oyle acik bir sekilde gosteriyor ki, bu filmi izleyen en salak amerikali bile bazi seylerin farkina varabilir. muhalefetin nasil yapilacagini tartismaktansa, moore'un muhalefet yolunun olasi yollardan biri oldugunu ve hic degilse demokratlarin secimi kazanmalarinda onemli bir rol oynayabilecegini kabul edelim. moore'u alkislamaktan utanmayalim.


    (favez - 17 Temmuz 2004 02:37)

  • comment image

    gercekten sok edici bir film. sirasiyla

    -bush'un 2000 secimlerinde florida'da (ki valisinin kardesi oldugu eyalettir) saibeli son an goluyle eyaleti ve dolayisiyla baskanligi kazanmasi. (ki bunu cok super bir was it all a dream girizgahiyla yapmaktadir, komiktir koparir, ozellikle al gore kutlamalarinda de niro;yu taxi driver guy olara refere etmesi)

    -bush'un secimden itibaren ciftlik, okyanus, golf agirlikli, aslinda yapmadigi mesaisi ve okumadigi fbi guvenlik raporlari

    -9/11 ve bush'un tepkisi

    -saldirinin uzerine yikilmasi muhtemel cevrelerle bush ailesinin ve amerikanin gecmise yonelik iliskileri ve is baglantilari (halliburton, carlyle group, amaco vs vs)

    -suudi arabistanli ve bin ladin ailesine mensup 140 kusur kisinin tum ucuslar iptal edilmis vaziyetteyken alelacele abd'den suudi arabistan'a ucurulmasi (ki bunu kitaplarinda uzerine basa basa islemistir zaten moore)

    -irak uzerine duzmece sebeplerle acilan savasin perde arkasi

    -ve irak savasi gercegi

    konularini islemektedir ki ne islemek. mutlaka izlenmelidir, mumkunse ensesinden tutulup en az birkac amerikan vatandasina da zorla izletilmelidir zira onlarin secimlerinde biz degil onlar oy kullaniyor. dunyanin ebesini de biz degil onlarin sozde "allied" ya da "coalition" gucleri sikiyor.

    beni en cok etkileyen ise yari gercek yari hayali bir dunyada yasar bir ifadeyle irakta basindan gecenleri ve eskiden siki bir cumhuriyetci iken hastaneden cikar cikmaz demokratlar icin elinden geleni yapip canla basla calisacagini anlatan gazi asker oldu, yuzundeki ifadeden midir, konusmasindan mi , bilemem.


    (my jekyll doesnt hide - 13 Ağustos 2004 12:21)

  • comment image

    film bir yana (her ne denli bırakılmaması lazımsa da), dikkat ettiniz mi bilmem; filmde yer alan çoğu olay, söz gelimi; bush'un ladin'in $ürekasıyla i$ ortağı olu$u, sava$tan kar eden suudiler, baba bush ve onun piçi, bir türlü ifade alınamayan komisyonlar, oy hakkı ellerinden alınan abdli afrikalılar, seçimlere karı$tırılan hileler v.s de v.s gibi olayların hepsinin yalnızca moore'un alıntıladığı belgelerden ya da tanıkların ağzından değil ülkedeki "günlük siyasi gazete küpürleri"nden de ekrana yansıyordu... peki, tüm bunların bir tanesini bile bizim "$öyle öncüyüz, sadece yurdumuzda değil, dünyada olan bitenler de bizim gastemizde!!! bizim televizyonumuzda!!! bizi takip edin, çünkü $öyle yarrağız!! böyle kürreğiz!" diye bağıra bağıra reklamlar yapan "yaygın" ve "çok satan yazılı görsel" medyamızın hiçbir organında layıkıyle yayımlandığını gördünüz mü?

    zannetmiyorum...

    i$te çizmelerimin gazeteciliği, i$te rezilliğin daniskası. $imdi o çok satan "gaste"lerinizle ne yapacağınızı iyi biliyorsunuz. üzerinde patates soyun, yahut dürün, bürün ve...

    (bu arada bush'un yiğenin (ya da her ne bokuysa) yönettiği haber merkezince yapılan fox tv haberleriyle, "kök"lü bir yayın organımızın "öz" be "öz" yayın yönetmeninin politikasının ne denli benzediğini bir kez daha görmek süpper bir olay idi)

    bu arada filmin, sinema alanı adına bahsettiğimiz belgesel düsturlarından hangi birine vakıf olduğu, yahut gerçekten bir belgesel olup olmadığı kafa karı$tırıcı bir mesele. zira, 11 eylül ve 11 eylül ile ilintili olaylar silsilesinin anlatımının pe$i sıra, film önemli derecede bir sapma yapıyor... belgesellikten, belgecilikten, yahut gazetecilikten sıyrılıyor. bu da hiçbir açıdan olmasa bile sinemasal anlamlandırma açısından filmi baltalayıp, bir gösteri pankartı hüviyetine sokuyor...

    ama moore o kadar tuhaf bir yerde tutuyor ki filmi, en azından onun dü$üncelerini sanıyorum babası ya da bizzat kendisi petrol kuyusu sahibi olmayan her bir insan evladı o kadar payla$ıyor ki, bu gibi bir gerekçeyle ona kızmak zor..
    gene de sadece ama sadece bir film olarak bakıldığında, yapıtın gerçek bir belgesel olduğunu söylemek de zor, ha izlenmesi farzdır o ayrı...


    (lem - 2 Eylül 2004 13:51)

  • comment image

    film boyunca sanki bir ekrandan filmi izliyor gibi degil de michael moore ile birlikte filmi cekiyormus gibi bir hisse kapildim. gozlerimin onunde insanlar oluyor anneler agliyordu. sonra bir anda bu insanlarin rol yapmadigi, gercegintam kendisi oldugunu anliyorsunuz ve o anda donup kaliyorsunuz. ve sonra bir anda ekranda britney spears beliriyor ve o findik kadar akli ile bushu hakli buldugunu soyluyor. iste o anda sanrim herkesin dayanma noktasinin tukendigi andi.
    filmden ciktigimda uzun sure konusmakta zorlandim ve eminim ki cogu insan da benimle ayni seyleri hissetti. sinema salonunda film bittiginde cit cikmiyordu.
    sonuc olarak cok agir bir film sinemaya eglenmek icin gidenler baska bir filmi tercih etsinler. ve savas sahnelerini mideniz kaldirmakta zorlanabilir. ama sinemanin gucunun barisi saglamak konusunda nasil maksimize edilebilecegini gormek isteyenler asla kacirmasin derim.


    (sealsthesense - 11 Eylül 2004 01:11)

  • comment image

    bu akşam koşa koşa gidip izlenmiş ve ziyadesiyle beğenilmiş filmdir kendisi. tam manasıyla "küfür gibi" diye niteleyebileceğimiz, bittikten sonra canınızı acıtan bir garip film. amerikan halkının acizlik, cahillik, ve zavallılık sınırlarını açık açık ortaya koyan, acılarını bile ne kadar sahte yaşadıklarını anlatan, beyinlerinin çocuk beyniymişcesine ham olduğunu, ne emredilirse yapmaya, ne söylenirse kabullenmeye tamamen açık olduklarını gösteren tüyler ürpertici bir eser.

    klaisk bir michael moore filmi ayrıca, ama filmin bowling for columbine'a göre çok daha profesyonel işi ve kaliteli olduğunu söyleyebiliriz.

    öte yandan, filmi izleyince bush'un maymunsal ve salak yapısı o kadar gözünüze batmaya başlıyor ki, insanın tayyip'e şükredesi geliyor. beterin beteri varmış.


    (portugam - 11 Eylül 2004 01:31)

  • comment image

    filmde ortaya konan argumanlarla ve arada gorusune basvurulan demokrat senator ve psikiyatrist amcanin soyledikleri ile cok ortustugu icin hermann goering'den su alintiyi pastalamak durumundayim, ne kadar da uyuyor degil mi yasananlara, dezenformasyona, korkutma ve sindirmeye:

    ''why of course the people don't want war. why should some poor slob on a farm want to risk his life in a war when the best he can get out of it is to come back to his farm in one piece? naturally the common people don't want war; neither in russia, nor in england, nor in america, nor in germany. that is understood. but after all, it is the leaders of the country who determine policy, and it is always a simple matter to drag the people along, whether it is a democracy, or a fascist dictatorship, or a parliament, or a communist dictatorship. voice or no voice the people can always be brought to the bidding of the leaders. that is easy. all you have to do is to tell them they are being attacked, and denounce the pacifists for lack of patriotism and exposing the country to danger. it works the same in any country."


    (my jekyll doesnt hide - 22 Eylül 2004 11:10)

  • comment image

    aslında bu bir elleri temizleme operasyonuydu hepimiz için. ırak savaşı olup biterken bunları görmekten hep kaçmıştık, haberleri izlemedik, gazeteleri okumadık. işte bu aradığımız fırsattı; fahrenheit 9/11 geldi ve biz insanlık onurumuzu kurtarmak için izlemeye gittik, gerçeklere katlanmaya söz verdik kendimize, sözde duyarlılığımızı ispatlarcasına... salonda tamtamına 7 kişiydik. 2 si daha 1. seans bitmeden salondan çıkmıştı bile... diğer 2 si de 2. seansta tam da ırak savaşı hakkındaki bölümde;yani hep gözümüzün önünde olan gerçekliği su götürmez görüntüler sırasında çıktı. yine sözümüzü tutamadık, oysa biz gerçekleri göreceğimize dair söz vermiştik!


    (joker the one - 24 Eylül 2004 16:24)

  • comment image

    yakin tarihin, ele$tirdigi guc ve comak soktugu ili$kiler bakimindan en cesur yapitlarindan biri.
    cia bu adami nasil gole atmiyor anlamiyorum.
    (bkz: cia) (bkz: michael moore)
    bendeki onemi $udur:
    $u filmi izleyip, 32 hucreden olu$an volvox kolonisi kadar kafasi cali$ip da george w bush'a oy veren siradan amerikali vatanda$ (cikar gruplari tabi ki verecektir de) salak oglu salak, okuz oglu okuz, ya ich bin oglu naturlich'dir.
    amerikalilar salak diyorlardi, anlatiyorlardi, nasil da dogruymu$. secim sonuclari ile birle$tiriyorum filmi tabi ki...

    bu arada ele$tirmenin notu:
    michael moore filmin sonuna bir "this film is dedicated to" bolumu koymu$ ve demi$ ki;
    bu filmi bizim yanli$ kararlarindan olen amerikali askerlere adiyorum gibisinden $eyler demi$.
    filmin icinde bol bol gostermesine ragmen,
    bizim yanli$ kararlarimizdan dolayi olen "diger ulke halklari"ndan (ba$ta irak halki olmak uzere) bahsetmemi$.
    amerikali hala amerikali, bakin dikkat cekiyorum... bu ilginc geldi.

    gene de olsun tabi, bu kadari icin bile,
    helal olsun michael moore!


    (delikan76 - 1 Aralık 2004 07:19)

  • comment image

    abdli anne üzüntüden tıkanarak "oğlumu istiyorum" diyebiliyor yalnızca .
    bir başka yerde ıraklı bir kadın "veynek allah" (nerdesin allahım) diye bağırıyor.

    --- spoiler ---
    bizler de salonlarımızda oturup "veynek allah" diye düşünüp duruyoruz
    ---
    spoiler ---


    (oztokyolu - 30 Ocak 2005 23:12)

Yorum Kaynak Link : fahrenheit 9/11