Süre                : 10 dakika
Çıkış Tarihi     : 26 Eylül 1941 Cuma, Yapım Yılı : 1941
Türü                : Animasyon,Kısa Film,Aksiyon,Macera,Aile,Fantazi,Bilim Kurgu
Taglar             : çılgın bilim adamı,Ray,Bağlı ve gagged,uçak,gezegen
Ülke                : ABD
Yapımcı          :  Fleischer Studios
Yönetmen       : Dave Fleischer (IMDB)
Senarist          : Jerry Siegel (IMDB)(ekşi),Joe Shuster (IMDB)(ekşi),Seymour Kneitel (IMDB),Izzy Sparber (IMDB),Jay Morton (IMDB)(ekşi)
Oyuncular      : Joan Alexander (IMDB), Jackson Beck (IMDB), Bud Collyer (IMDB), Jack Mercer (IMDB), Julian Noa (IMDB)

Superman (~ The Mad Scientist) ' Filminin Konusu :
Superman is a short starring Bud Collyer, Joan Alexander, and Jackson Beck. The Man of Steel fights a mad scientist who is destroying Metropolis with an energy cannon.





Facebook Yorumları
  • comment image

    dc comics’in altın çocuğu, günümüzün süper kahraman konseptininin temelini atan çizgi roman ikonu. geçtiğimiz yetmiş yılda yaratılan birçok süper kahramanın ilham kaynağı. stan lee’nin yarattığı marvel evreni büyük öneme sahiptir belki ancak bugünkü çizgi roman sektörünü ortaya çıkaran en önemli unsur superman karakteri ve dolayısıyla siegel & shuster ortaklığıdır.

    yazar jerry siegel ve çizer joe shuster ikilisi efsaneyi yarattıklarında henüz 18 yaşındaydılar. 2 haziran 1932’de yarattıkları superman şimdiki halinden çok farklıydı. şeytani bir telepat olan "super-man" fiziksel olarak lex luthor’u andırmaktaydı. kendisine sadece siegel tarafından çıkarılan bir fanzinde yer bulabilen super-man 1933 yılında bugün bilinen superman’e dönüştürüldü. superman’in kendini gizlemek için kullandığı clark kent kimliği ise o zamanların ünlü aktörleri clark gable ve kent taylor’ın isimlerinin birleştirilmesiyle oluşturuldu. siegel ve shuster ikilisi bu karakteri yayınlatabilmek zorlu bir serüvene girişti. o yıllarda kimse superman’in değerini anlayamadı. nihayet 1938’de action comics’in ilk sayısında superman kendisine yer bulabildi. dc comics 130 dolar gibi cuzi bir ücret karşılığında çizgi roman tarihinin en popüler karakterinin haklarını sonsuza kadar eline geçirmişti. jerry siegel ve joe shuster sefalet içinde bir hayat sürerken superman’in popüleritesi artmakta, dc comics milyon dolarlar kazanmaktaydı. daha sonra açılan davalardan da istenilen sonuç alınamadı, 70’lerde jerry siegel yıllık 7000 dolar maaşla çalışan bir posta memuruyken çizer joe shuster neredeyse kör olmak üzereydi. 1975’de düzenlenen kampanyaların da etkisiyle dc comics ikiliye ömürlerinin sonuna kadar yıllık 20.000 dolar maaş ödemeyi, sağlık giderlerini üstlenmeyi ve bastıkları tüm superman eserlerine “superman created by jerry siegel and joe shuster” ibaresi eklemeyi kabul etti. yasal mücadele daha sonra da devam etti, fakat joe shuster 1992’de, jerry siegel 1996’da hayatını kaybetti. ömürlerini zar zor yayınlatabildikleri karakterlerinin getirdiği servetten pay sahibi olamadan tamamlasalar da mücadeleleri torunları tarafından devam ettirilmekte. siegel ailesi geçtiğimiz aylarda superman’in yayın haklarının yarısını elde etti.

    superman en çok değişime uğrayan çizgi roman karakterlerinden biridir. abd’deki çizgi roman çağları ya da dc comics’in kriz serüvenleri bu değişiklikler için altyapı hazırlar. amerikan çizgi romanının ilk çağı sayılan altın çağda superman kal-l adını taşımaktadır. babası jor-l krypton gezegeninin havaya uçacağı konusunda diğer kriptonluları uyarır fakat ciddiye alınmaz. bunun sonucunda oğlu kal-l'i bir uzay mekiği ile beraber dünya gezegenine yollar ve kendisi eşi lora ile beraber krypton’da kalır. kal-l birinci dünya savaşı sırasında dünyaya ulaşır ve john ile mary kent çifti tarafından bulunup yetiştirilir. kent çifti bu mucizevi bebeğe clark kent adını verir. clark dünyalı annesi ve babası öldükten sonra süper güçlerini insanlara yardım etmek için kullanmaya karar verir. metropolis’e taşınır ve clark kent olarak daily star’da muhabir olarak çalışırken superman olarak insanların yardımına koşar.

    altın çağ sona yaklaşırken dc yeni döneme ayak uydurmak amacıyla geçmişi silerek baştan başlama kararı alır ve karakterleri modernize etme yoluna gider. bunun sonucunda ileride “kriz” hikayelerinin ana unsuru olacak olan multiverse ortaya çıkar. yeni karakterler ve yeni versiyonlar earth one adı altında dc’nin ana evrenini oluştururken eski, silinen karakterler ve eski versiyonlar bir paralel evren olan earth two’da yaşamaya devam ederler. superman’de bu doğrultuda iki karaktere ayrılır; kal-el ve kal-l. earth-2 altın çağdaki hikayeye sadık kalır, aradaki farkı belli etmek için kal-l’in saçına da biraz beyaz atılır. superman’in olgun hali olarak göze çarpmaktadır. daha sonra 50’li yıllarda kal-l lois’e gizli kimliğini açıklar ve evlenirler. kal-el’in (ana evrendeki superman) ise lois’e gizli kimliğini açıklaması 90’lara denk gelmektedir.

    bu değişikliklerle beraber gümüş çağ başlar. supergirl, brainiac, bizarro gibi superman mitolojisinin önemli bazı karakterleri bu dönemde ortaya çıkar. ayrıca superman'in kurucu üyelerinden biri olduğu justice league of america'da bu çağda kurulur. 60'larda superman'in yenilenen köken hikayesi yayımlanır. superman, yani kal-el, kriptonlu jor-el ve lara var-von'un tek oğludur. yine altın çağda anlatıldığı üzere gezegen yok olmak üzeredir ve yine jor-el'in uyarıları ciddiye alınmaz. bunun sonucunda kripton'dan ailesiyle beraber kaçmak için bir uzay mekiği yapmaya başlar fakat yeterli zamanı bulamaz ve mekik ancak kal-el ve lara'yı alacak yeterlilikte kalır. lara oğlunun kurtulma şansını arttırmak için kendisini feda eder. mekik dünyaya ulaştığında jonathan ve martha kent tarafından bulunur. kal-el'e clark adını veren çift onu kendi oğulları gibi büyütür. güçlerini keşfetmeye başlayınca martha kent onun için bir kostüm hazırlar. clark kent, superboy adını alır ve daha sonra legion of super-heroes'a katılır. jonathan ve martha kent öldükten sonra metropolis üniversitesinde gazetecilik okur ve ardından daily planet'ta çalışmaya başlar. bu dönemin bir başka özelliği de marvel’ın güç kazanması ve rekabetin artmasıdır.

    bronz çağda superman ve kökeni üstünde çok oynama yapılmaz fakat spin-off’lar ve uyarlamalara ağırlık verilir. christopher reeve'li superman filmleri bu dönemde çekilmeye başlanır. ayrıca superman bilindik muhabirlik kariyerinden ayrılarak lana lang ile beraber haber sunucusu olarak televizyonda çalışmaya başlar. earth-two'da ise kal-l lois lane ile evlenip daily star'da baş editör olur ve kara zor-l (power girl) ortaya çıkar. bronz çağ fazla gelişmeye sahne olmaz ama sonlarına doğru gelen crisis of infinite earths başta multiverse olmak üzere birçok şeyi kökünden değiştirir. crisis of infinite earths serisinin temel amacı multiverse düzenini yok etmektir. paralel evrenler ve karakterlerin paralel evrenlerdeki versiyonları (örnek; kal-el & kal-l) karmaşaya yol açtığı için dc bundan kurtulmaya karar verir. anti-monitor adlı bir villain hemen hemen tüm alternatif evrenlerin yok olmasına yol açar. kalan alternatif evrenler ise earth one’da birleşir. kal-el'i tek superman ve tek kriptonlu yapmak isteyen dc ana evrendeki supergirl'ü ve earth two'daki superman'i (kal-l) yeni dünyanın tarihinden siler. evrenleri yok olmasına rağmen kal-l ve lois hayatta kalmayı başarır. lex luthor'un earth-3'teki iyi versiyonu olan alexander luthor jr. sayesinde evreni yok olduğu sanılan superboy prime’ı da yanlarına alarak bir cennet boyutunda yaşamaya devam ederler.

    crisis on infinite earths'un ardından post-crisis diye tabir edilen dönem başlar. dc yine birçok karakterini silmiş, birçoğunun da köken hikayesini değiştirmiştir. bunların arasında tahmin edilebileceği üzere superman de vardır. altın çağ sonrası olduğu gibi modern çağda superman tekrar baştan yazılır. gümüş çağdaki superman yeni dünyadan silinir. alan moore imzalı “whatever happened to the man of tomorrow?” hikayesi gümüş çağdaki superman’in emekliye ayrılış macerası olarak görülmekte. modern çağdaki superman’in en büyük farkı güçlerinin büyük ölçüde azaltılmış olmasıdır. altın çağ sonrası superman'i yeniden yazarken güçlerini arttırma yoluna giden dc comics, modern çağda aksini tercih eder. bunun başlıca sebebi aşırı güçlü bir superman'e hikaye yazmanın zor olmasıdır. köken hikayesi ise bu sefer fazla değişime uğramaz. yine jor-el tarafından yok olmakta olan kripton gezegeninden dünyaya gönderilen ve jonathan & martha kent çifti tarafından yetiştirilen kriptonun son oğludur, fakat bu sefer gençliğinde superboy kimliğine sahip değildir. dc bu sayede superboy hikayelerini de evrenden siler. ayrıca kent çifti önceki dönemlerin aksine yaşamlarını sürdürürler (ancak aralık 2008 tarihli brainiac serisi finalinde jonathan kent hayatını kaybetti). başka büyük bir değişiklik lex luthor üstünde yapılır. önceleri bilimadamı olan lex luthor milyarder bir iş adamına dönüştürülür. yeni köken hikayesinde clark kent liseden sonra smallville'den ayrılarak daily planet’ta çalışmaya başlar. lois’e ilk görüşte aşık olmuştur fakat lois superman’e hayrandır. uzun süre clark’ı görmezden gelen lois daha sonra ona aşık olduğunu anlar. superman’in lois’e gizli kimliğini açıklaması da bundan sonraya denk gelir. crisis on infinite earth sonrası yapılan değişikliklerin mimarı büyük oranda john byrne'dır ve bazı fanlarca değişikliklerin aşırı bulunması nedeniyle eleştirilirken bazı fanlarca da en iyi superman köken hikayesinin yazarı kabul edilir. yine bu dönemde alternatif bir evrende (matrix'in evreni) kriptonlu suçlularla karşılaşır. superman onları öldürmek zorunda kalır ve duyduğu suçluluk duygusundan dolayı kendisini uzayda sürgüne yollar. geri döndüğünde ise lois’e gizli kimliğini açıklar ve evlenme teklif eder.

    satışların istenen düzeyde gitmemesi nedeniyle dc piyasaya dikkatleri çekecek bir hikaye sürmek zorunda kalır. 1992’de yayımlanan the death of superman adlı epik macera superman'in doomsday ile savaşırken ölmesini konu alır. superman’in ölümü tüm dünyayı etkiler, görkemli bir cenaze düzenlenir. ölüm hikayesinin satışları arttırmasından memnun olan dc dört yeni “superman” çıkarır ortaya. bunlar; superboy, steel, hank henshaw* ve eradicator*'dur. superboy, superman'in ile lex luthor'un dna’sı birleştirilerek ortaya çıkan bir klondur ve çıkanlar arasından en büyük popüleriteye o ulaşır. cyborg superman ise çok güçlü bir villain'a dönüşür. beklendiği üzere gerçek superman bir süre sonra ölümden döner ve nihayet 1996'da lois ile clark evlenir. hayata dönüşünden sonra superman elektromanyetik enerjiye dönüşmeye başlar ve gücünü kontrol altına almak için özel bir kostüm giymek zorunda kalır. cyborg superman tarafından iki bedene ayrılan superman bir süre sonra eski kostümüne ve güçlerine kavuşur. 2004'te superman için superman: birthright adlı yeni bir köken hikayesi daha yazılır. smallville'i andıran bu köken hikayesi de infinite crisis’ten sonra silinir.

    infinite crisis sırasında kal-l (earth-2 superman) kendisi için bir hapse dönüşen ve lois’in (earth-2) hastalanmasına yol açan cennet boyutundan kurtulur. alexander luthor jr. kal-l'i lois'i kurtarmanın tek yolunun earth-2'yu geri getirmek olduğuna ikna eder. çaresiz kalan kal-l bunu kabul eder. luthor jr.’ın fortress of solitude'da inşa ettiği bir makine sayesinde earth-2 geri gelir ve kal-l ile lois'i oraya gönderir. lois başlarla iyileşmiş gibi gözükse de kal-l'in kollarında ölür. öfkeden çılgına dönen kal-l, kal-el'e (modern superman) saldırır ve wonder woman müdahale edene kadar iki superman çarpışır. multiverse'u geri getirmenin milyarların hayatına mal olacağını öğrenen superman(ler), luthor jr. ve superboy prime ile karşı karşıya gelir. superboy prime, superman'in silver age'deki güç seviyesinde olduğu için iki superman onun karşısında zorlanır fakat superboy prime’ı kızıl güneşe sürükleyerek yenmeyi başarırlar. ağır yaralanan kal-l kuzeni power girl’ün kollarında can verir. böylece çizgi roman altın çağının superman'i ve lois'i son vedalarını ederler.

    infinite crisis sonrası superman güçlerini tamamen kaybeder. bu dönemde gazetecilik kariyerine ağırlık veren clark kent bu yolla lex luthor’a büyük zarar verir. up up and away’in dördüncü bölümünde güçleri geri döner ve zamanla artar. hiçbir zaman gümüş çağdaki seviyesine yükselmese de yine dc evreninin en güçlü karakterlerinden biridir. halen devam etmekte olan superman serilerinde de infinite crisis sonrası superman yer alır. daha önce yazılan birthright adlı köken hikayesi silindiği için şu sıralar yeni bir köken hikayesi üstünde çalışılıyor. 2009’da piyasaya çıkacak olan superman secret origin, infinite crisis sonrası superman’i anlatacak ve superman'in kesin köken hikayesi olacak. infinite crisis öncesine göre en önemli fark clark kent’in superboy kimliğinin geri getirilmesi gibi gözüküyor. infinite crisis sonrası gerçekleşen bir başka önemli olay ise brainiac serisi sonrasındadır. superman ilk defa gerçek brainiac ile karşılaşır ve ondan kandor’u geri alır. kandor dünya üzerinde, kuzey kutbu'nda büyür ve bunun sonucunda dünyada yüz bin civarı superman ile aynı güçleri paylaşan kriptonlu yaşamaya başlar.

    superman’in en büyük başarısı zamanın süzgecinden başarıyla geçmiş olmasıdır şüphesiz. 30’lu yıllarda yaratılmış olmasına rağmen 2000’li yıllarda popüler kültürün en önemli parçalarından biri olmayı sürdürmektedir. nesillerin ve ortaya çıkardıkları trendlerin farklılığı göz önünde bulundurulduğunda bu gerçekten çok büyük bir başarıdır. mesela superman üstünden espiri yapmak peşinde koşan insanlar onun kostümünden dem vurur, fakat günümüze kadar yaratılan binlerce çizgi roman kahramanında o kostümden ilham alınmıştır. özellikle kıyafetin, kurgusal evrenlerde ya da gerçek hayatta, ne kadar hızlı moda değiştirdiği düşünülürse superman kostümünün 70 yıldır super kahraman tasvirini karşılaması karşısında saygı duyulmalıdır.

    bazı çizgi roman okurları ve superman'i sadece uyarlamalardan takip edenler tarafından yapılan bir eleştiri superman'in fazla "kusursuz" olmasıdır. superman’e dışarıdan, gerçek dünyadan bakmak yerine onu içinde bulunduğu kurgusal evren çerçevesinde değerlendirmek daha mantıklı olur. kal-el ailesini, ırkını ve gezegenini kaybetmiş bir karakterdir. kent ailesi tarafından şefkat görüp bir dünyalı gibi yetiştirilse de daima onlardan ayrı bir yeri olduğunun farkındadır. superman’i diğer birçok çizgi roman kahramanından ayıran en belirgin özelliklerden biri maskesini gizli sivil kimliği üzerinde taşımasıdır. diğer kahramanlar "insan" olarak doğup daha sonra "insan üstüne" dönüşürken o insan üstü olarak doğmuştur ve kendisini insana dönüştürmek uğraşındadır. clark kent kimliği de bu uğraşın bir yansımasıdır. çok güçlü olduğu için de eleştirilir, fakat güçleri onun için bir avantaj olduğu kadar dezavantaj da sayılır. spider-man'den aşina olduğumuz "büyük güç büyük sorumluluk getirir" sözü superman için de fazlasıyla geçerlidir çünkü dc dünyasının en güçlü karakteri olarak sayılabilir, dc evreninin ise en güçlü karakterlerinden biridir. işte bu sebeple superman'i batman gibi sorunlu bir karakter olarak tasvir edemezsiniz. (öyle tasvir edildiğinde ortaya nasıl bir sonuç çıkacağını merak edenler superman: speeding bullets adlı elseworld sayısına göz atabilirler) hayatı kusur sahibi olmaktan çok uzaktır fakat bu kusurların karakterini etkilemesine izin vermek gibi insani bir lüksü yoktur ve bu şikayet etmeksizin taşımak zorunda birçok yükten sadece biridir. en büyük korkusu ise bilinen zayıflıkları olan kriptonit ya da büyü değil, sahip olduğu güçler veya dünya dışı kökenleri nedeniyle insanların kendisinden korkması ve kendisini dışlamasıdır. bunun yanı sıra tanrısal boyutlardaki güçlerine rağmen insanlara yardım etmek için elinden bir şey gelmediği durumlarda daima kendisini suçlar. düşmanları da birçok kez onun bu korkularının üstüne odaklanmışlardır.

    kısacası sanıldığı kadar boş bir karakter değildir superman, derinliğini yansıtabilecek iyi bir yazar tarafından yazıldığında okuması daima keyiflidir. son dönemde geoff johns & gary frank ikilisi çok güzel işler çıkarmaktalar, takip edilmeliler. geçmiş hikayelerden özellikle superman: for tomorrow, superman: for all seasons ile alternatif gerçekliklerde geçiyor olsalar da all star superman ve kingdom come serileri superman'i anlamak açısından yararlı olabilir. ayrıca peace on earth, for the man who has everything, whatever happened to the man of tomorrow ve what's so funny about truth, justice and the american way sayıları da tavsiyemdir.


    (kryptonian - 19 Aralık 2008 21:04)

  • comment image

    eski bir filminde kömürü var gücüyle sıkarak (kamera ellere zoom yapmıştı, büyük ihtimalle var gücüyle sıkıyordu. ne kadar zoom o kadar güç hesabı...) kusursuz kesilmiş elmas yapıyordu. sonra o elması tektaş yüzük yapıp luis'e veriyordu. ondan sonra gücü kötüye kullanma falan. ulan 5 dakika önce elmas piyasasının mına koydun lan.


    (vito andolini - 26 Mart 2013 17:03)

  • comment image

    en meşhur donlu süper kahraman hakkında bazı bilgiler:

    - 1997'de, yirmi milyon dolar karşılığında nicolas cage'in superman rolünü oynaması teklif edilmiş; ancak film çekilemeden rafa kaldırılmıştır.

    - çizgi romanının bir sayısında dracula tarafından ısırılmış; ancak superman bir nevi güneşle çalışan nükleer santral misali ışınları absorbe ettiğinden dolayı anında patlamıştır. dracula da zaten hem marvel, hem de dc universe tarafından kullanılmaktadır. batman bey amcamız da dracula ile yüz göz olmuş ve pataklamıştır.

    - clark kent aynı zamanda bir yan marvel karakteridir de. yalnız hiçbir gücü olmayan, basit bir gazetecidir; süper'liğinden eser yoktur.

    -çizgi romanların bir sayısında lex luthor, çocuk iken kel kalmasına neden olan superman'e sinirlenerek kafasına işemiştir.

    - alternatif bir superman evreninde, sscb'nin yükselişinde rol oynamıştır.

    - çizgi romanların bir tanesinde de pembe kriptonit, superman'in eşcinsel olmasına neden olmaktadır. kafa güzel tabii.

    - 1958'de superman bir güç daha fırtlatmıştır bir taraflarından. kendi on'a beş ebatlarından minyatürünü yaratmıştır ve bütün güçlerine de sahiptir. sonradan da el kadar bebeyi kıskanmış ve öldürmeye çalışmıştır.

    şaşırdık mı? hayır, gezegenin tersine doğru uçarak zamanı geriye alan bir kahr... yaratı... acayip bir şey bu.

    - jla ve avengers'ı birleştiren bir crossover'da thor'un mjöllnir'ini kullanmıştır. ama bunu başarmasının nedeni "superman" olması değil, hak etmesinden dolayıdır. vi ar dı çempiyıns, may firends...

    ...


    (coolbull - 27 Mart 2014 14:40)

  • comment image

    bir yumruk 300 gramlık kütleye sahiptir. süperman yumruğunu ışık hızının %99'u bir hızla savurduğunda yumruk 45 megaton tnt'nin gücüne eşdeğerdir, yaklaşık çar bombası kadar. bu eylem sırasında 45 trilyon kalori yakar. etrafına 80 trilyon kelvin ısı yayar.

    peki o yumruğu yiyene ne olur? atomik düzeyde sıvılaşmaya başlar ve nano saniyeler içinde buharlaşır.


    (zarif philips - 29 Ağustos 2014 17:03)

  • comment image

    yeni güçleri olacakmış, herhalde osuruğuyla paralel evrenler arası portal falan açar. bu kadar güçlü bir karaktere daha ne güç verecekler çok merak ediyorum.

    umarım 4 senedir başarıyla devam eden superman çizgi romanlarının amına koymazlar bu güçle.


    (youth gone wild - 3 Şubat 2015 15:42)

  • comment image

    oncelikle bir uzayli oldugu, o yuzden de dunyalilar tarafindan ne kadar sevilirse sevilsin, ne kadar dostu olursa olsun her zaman yalniz olacak bir kahraman oldugu goz ardi edilmemelidir.
    nietzsche'nin ubermensch kavrami uzerine yaratilmi$ bir karakterdir. insan irkinin en ustun ozelliklerini ta$imaktadir. bu yalnizca fiziksel guc olarak tanimlanmamasi gereken bir ozelliktir, ust insan kavraminin esas aldigi konu erdemlerdir. pek cok cizgi roman okuru tarafindan, ornek bir izci gibi davrani$lar sergiledigi icin burun kivirilan superman, aslinda insanoglunun ahlaksal geli$iminin en ust seviyesini i$aret eder.
    ayrica "abi cok sacma, $imdi bu superman super bir insansa, lois lane ile cinsel birlikteligi olumle sonuclanir." gibi geek tonu gerektiren cumleler yersizdir. cinsel birlikteligin ustun oldugunun gostergesi bo$alma aninin $iddeti degildir, performans ile ilgili bir durumdur. louis ile superman arasinda cok saglikli bir cinsel ili$ki ya$anmakta oldugu son senelerdeki superman dergilerinde ara ara deginilen bir konudur. ba$ka bir ornekle aciklamak gerekirse, bu adam nefes alip vermektedir ama nefesinin siddetinden dolayi kasirgalar olu$mamaktadir. (bkz: nereden nereye)


    (babel - 1 Ağustos 2004 10:27)

  • comment image

    ortaokuldaki * matematik öğretmenimizin * bizi gerçek olabileceğine ikna etmeye çalıştığı süper kahraman. gerekçeleri:
    - kripton gezegeninde yaşayanların vücut yoğunluğu dünyamıza göre daha sıkı olduğundan! atılan kurşun hücreler arasında geçecek boşluk bulamayıp geri sekmekte ve süperman’a kurşun işlememektedir.
    - süperman bir duvara falan baktığında, duvarın yapısı kriptona göre daha az yoğun olduğundan aradaki boşluklardan duvarın arkasını görebilmektedir.
    -dünyadaki yerçekimi kriptondakinden daha az olduğu için uçabilmektedir.

    adam matematik dersinde bunları anlatırdı, ikna olmuş gözükenler dersi geçerdi. *


    (orchant - 13 Eylül 2004 17:35)

  • comment image

    amerikalıların yararlanmasını bilemediği süper kahraman. adamın süper güçleri var, uzaya falan gidip, gelebiliyor ama adama ne yaptırıyorlar? bir kaç serseri dövüyor, yangın söndürüyor, helikopter kurtarıyor vs. adam uzaya gidip, geliyor diyoruz, versenize adama uyduları, götürüp yörüngeye koysun? versenize eline bir fotoğraf makinesi bir de kova, gitsin jupiter'den, uranüs'ten örnek toplasın, fotoğraf çeksin. verin sırtına demiri, çimentoyu, gitsin marsa, koloni yerleşimlerini yapsın.


    (bozburun - 12 Şubat 2016 15:04)

  • comment image

    candemir, kaplanyürek, çelik gövde; superman, canım ciğerim.

    1938 haziran'ında, action comics'in ilk sayısında göründüğünde satış rekorları kırmıştır superman ama daha önemlisi, "süper kahraman" ekolünü başlatan, şimdi sayıları milyonu bulan batman, spider-man, wolverine, spawn gibi karakterler için kapı açan, öncü bir yaratıdır.

    "insan mıdır" soruna ise yanıt vermek zor... acıların çocuğudur, öksüz ve yetimdir, yabancı bir dünyada, kendi cinsinden hiç kimseyi bulamadığı bu evrende yalnız başınadır. şükür ki süper güçleri vardır, bunlar da olmasa, dayanamaz intihar eder giderdi herhalde. belki 50'li yıllarda superman'i canlandıran george reeves, superman'liği aşırı benimsemesine rağmen süper güçleri olmadığı için daha fazla dayanamamış, intihar etmiştir.

    dünyalı bir aile tarafından bulunmasına dair görüntüler, superman'in o çocuk halindeki -herhangi bir çocuk kadar sevimli ifadesi- kimin yüzünü güldürmemiştir ki? her ne kadar yeni ailesi jonathan ve martha bundan, başlarda habersiz olsa da, dünyalı ailenin onu kabullenmesi, ayrımcılığa karşı duran bir göndermedir. superman'la "insan" okuyucu arasındaki duygusal bağ iyice sağlamlaşsın diye, superman her çocuk gibi yaramazlıklar yaparak büyür, okula gider, üniversite sınavına girer, arkadaşları tarafından dışlanır bazen, mahalleden bir kız sever, işe girer, ailesinden ayrılır, kendini yavaş yavaş keşfeder. diğer akranları bütünlemeye kalırken, sınavdan 3, 5 alırken, superman'in 10 saniyede ansiklopedi hatmetmesi biraz haksızlık mıdır acaba? aslına bakarsan superman bu yetenekleri sayesinde amerika başkanı da olabilir, holdingler kurup keyif sürebilir, dünyanın istediği kadarını kapatıp, kendi halkını kurarak kralcılık oynayabilir ya da ben mesih'im deyip herkesin kendisine tapmasını sağlayabilir. oysa superman acilen dünyayı kurtarmak istemektedir, tek derdi budur, insanlara yardım etmek, kötülüklerle savaşmak ve bir gazeteci olmak, savaş ay olmak bile değil, ciddi haberler yapan bir gazeteci olmak. sırf bu yüzden; kanaatkârlığından ve iyilik yapmak idealinden, bunun için uğraşmasından dolayı yetenekleri sayesinde derslerden kolayca geçebilmesi, kabul edilebilirmiş gibi geliyor bana.kaç yaşında olursa olsun, okuyucu için, hem bir bebek, çocuk, sonra genç, akran veya zamanla abi olur; hatırladıklarıyla veya gelişimiyle bize "o" zamanlarımızı hatırlatır.

    tüm bu etkenler ve daha niceleri, superman'i insanlaştırır. zaten kendini bir insan sanıp, tüm "kötü" olaylardan rahatsızlık duymakta, "iyi"lik yapmak için didinmektedir. oysa superman "insan" değil, bir uzaylıdır, bunu öğrendiğinde kendisi de (okuyanlar bilirler) bunu taşıyamaz ve şizofren olur. gazeteci klark kent, ailesinin biricik klark'ı, kripton'lu kal-el ve arada sırada, -genellikle aşk acısı çektiği zamanlarda- fortress of solitude (yalnızlık kalesi)'e kapanarak mağarasının yalnızı olur.

    bunların yanı sıra superman'in amerikan idealizminin somutlaştırılmış hali olduğunu anlamayan yoktur. göğsündeki "s"'nin bile "gerçek, adalet ve amerikan yolu" anlamına geldiğini bilmek, bunu anlamak için yeterli sanırım.

    ilk başlarda, nietzsche'nin übermensch kavramından esinlenilerek yaratılan superman karakteri, şeytani bir zekâya sahip, üstün fiziksel güçleri olan, kel kafalı bir karaktermiş. fakat hitler, nietzsche'nin superman'ini saptırarak, mucizeler yaratmaya kalkınca, superman'in yaratıcıları, superman konseptini tekrardan düşünmeye karar verip, onu yeniden yaratmışlar. o kel kafa da sonradan "lex luthor" mu oldu, onu bilmiyorum.

    herneyse, artık superman "iyiliğe adanmış" bir karakterdi. amerika ii. dünya savaşına girip de, japonlar pearl harbour'a saldırdıklarında, superman çizgi roman sayfalarında amerika'nın düşmanlarına karşı savaş veriyor, nazi'leri yerden yere vuruyor, japon denizaltılarını batırıyordu. hatta, 1944'teki bir sayısında superman'i hitler ve tojo'yu boğazlarından yakalayıp havaya kaldırmış halde görebiliriz.

    yeri geldiyse demem o ki, son zamanlarda superman, "o ne abi yaa, hiç zayıf yanı yok, öyle kahraman mı olur, hiç yenilmiyor", "donla geziyor lan", "kendini beğenmiş ukala", "homo lan o" falan gibi çok süper, pek yaratıcı geyiklere malzeme olup, muhabbet aralarında çerez olarak kullanılıyor... bu tür zırzopluklara meyil edenlerin, çizgi-roman'la pek alakaları olmadığını, superman'i "ya bir de superman wardı di mığ"dan öte tanımadıklarını tahmin etmek zor değil. bu kişilerin, diğer süper kahramanların da ölmediğinden, superman'in defalarca ölümden döndüğünden, en beteri doomsday tarafından öldürüldüğünden de habersiz oldukları için böylesine ipsiz bir gewezelikle konuştuklarını sanıyorum. "içimizden biri" diye baştacı yapılan (aslen benim de çok sevdiğim) spider-man'in parayla, işle, patronuyla, ailesiyle ilgili sorunları varsa ve bu onu içimizden biri yapıyorsa; superman'inde, iki aşk arasında kalmak, ailesiyle yemek yemek veya bir sorunu halletmek arasında tercih yapmak, sılayı özlemek, patronla anlaşamamak, lori lemaris 'le evlenecekken, "ayrı dünyaların yaratıkları" oldukları için, bunu yapamamaları ve bir öpücüğü hep aklında taşımak zorunda kalması, yalnız hissetmek vesaire gibi insancıl problemleri olmuştur sürekli.

    superman her zaman güncel olayları bünyesinde işlemiş veya tartışmalar yaratan maceralar yaşamıştır. superman'dan başka kim dünyayı tersine çevirerek, aşkı için zamanı geriye alabilmiş ve bizlere böyle bir umut verebilmiştir ki, kripton taşı karşısında güçsüz düştüğünde, bir hal çaresi bularak durumdan kurtulmasıyla bize gayretin gücünü aşılayan da superman değil midir, hiç bir gücünü kötüye kullanmayıp, "iyi" olmaya çalışmanın daha önemli olduğunu öğretmemiş midir? aslında hepimizin içinde bulunduğu bir durumu, "gerçek kimliğini birileriyle paylaşmak isteğini" o da içinde taşımıyor mudur, başına gelenlerle o bize farkettirmemiş midir, güvenebilmenin pek kolay olmadığını ve herkesle kimliğimizi paylaşmamamız gerektiğini? 12 eylül 2001 sayısında, 11 eylül olaylarına benzer bir macera içermesinden dolayı, saldırıyla bağlantısı olduğu konusunda şüphelere düşülmemiş midir? "hep iyiler kazanır" çokbilmişliğimizi de, bizleri ağlatarak öldüğünde superman çürütmemiş miydi?

    maceralar çok, superman eski; konu uzun. kim ne derse desin, bu ülkede yarım yamalak maceralarla yetinmek zorunda kalmış olsak bile, superman'i fevkâlâde severim, candır, ciğerdir, arkadaşımdır superman, bir çizgi-roman olarak kabul ettiğim için "o sırf amerikalı be!" diye yargılamadan hevesle okurum maceralarını, evlendiğinde kendim evlenmiş gibi sevinir, öldüğünde ağlarım, doğum gününü de böylelikle kutlarım. "nice mutlu yıllara dileğiyle" diyerekten.

    sanırım yeni superman filminden de tek beklentim, superman'in nasıl traş olduğunu bize göstermesi, bunun artık açıklığa kavuşması, bu arada krypto denen bobiden de tiskiniyorum, onu da bir ara kusarım.

    son olarak bir de "hop hop yukarı daha yukarı" yazasım geldi, orda trak.


    (cyrano - 30 Eylül 2004 18:30)

  • comment image

    superman karakteri ilk yaratıldığında kel ve kötü kalplidir. dünyaya "süper" kötülükler yapmak üzere gelmiş bir uzaylıdır. o yıllarda amerikada uzaylı paranoyası prim yapmaktadır. zaman değişip büyük buhranlı yılar gelince halkın süper bir tehdite değil süper bir kahramana ihtiyaç duyduğuna karar verilir. derhal superman'a saç ekilir, ayaklarına itfaiyeci çizmesi kıçına bir lisa minelli donu geçirilir ve maceradan maceraya koşturulur. evet uçurulmaz koşturulur. çünkü superman ilk sayılarında uçmaz sadece çok hızlı koşar. superman bir prototiptir. o ilk süper kahramandır. onun çizildiği ilk zamanlarda insan formunda bir cismin uçabileceğini kimse hayal dahi edemez. uçmaya yıllar sonra başlayacaktır.

    daha sonraları supermanı birçok süper kahraman izler. onlar uçabilir, lastik gibi uzayıp esneyebilir, ağlarıyla gökdelenler arasında gezinebilir, alev topuna ya da taş kütlesine dönüşebilirler. biz okuyucular bunları yadırgamayız çünkü superman sayesinde kurşundan hızlı lokomotiften güçlü kahramanlara alışkınızdır artık.

    superman ne kaptan amerika kadar militaristtir, ne punisher kadar şiddet düşkünüdür, ne de hulk kadar kontrolsüzdür. o adı üstünde süperdir. askere alınacakken göz kontrolünde x ışınlarıyla duvarın ötesini görüp diğer odadaki tabelayı okuduğu için klark kent orduya katılmaz . bu sebeple hiç nazi öldürmez. o amerikalı değil dünyalıdır.

    günün birinde tüketim toplumu amerika bu süper kahramanı da tüketir. çocuklar artık onun o komik perçeminden, kostümünden sıkılmaya başlamışlardır. superman artık ölmelidir.
    ve doomsday ile yaptığı son dövüşünde o çok sevdiği şehri için ölür superman. son sözleri metropolis benden sorulur olur.

    hala piyasada geri dönüşüm kutusundan çıkarılmış sürüyle kopya superman dolaşmaktadır. inanmayınız, superman ölmüştür öyle de kalmalıdır.


    (saruman - 4 Aralık 2001 00:19)

Yorum Kaynak Link : superman