Happy Go Lovely (~ Glücklich und verliebt) ' Filminin Konusu : Happy Go Lovely is a movie starring David Niven, Vera-Ellen, and Cesar Romero. B.G. Bruno, a rich bachelor, the head of a successful greeting-card company in Scotland, is essentially a kind man but respectable to the point of...
Wonder Man(1945)(7,1-1717)
Call Me Madam(1953)(7,0-1031)
Carrington V.C.(1955)(7,0-444)
Three Little Words(1950)(7,0-1428)
The Kid from Brooklyn(1946)(6,7-878)
Words and Music(1948)(6,5-1050)
Let's Be Happy(1957)(5,7-138)
wes andersonun itunes'dan bedavaya indirilebilecek hotel chevalier nam kisa film/prelud'uyle bazilarinin hayatina girmistir, uzun sure cikmayacak gibidir.
(otisabi - 2 Ekim 2007 04:54)
icinde cok acayip bir huzun barindiran sarki..
(whatdreamsmaycome - 23 Ocak 2009 23:37)
"nereye gidicem bir tanem sana gidiyorum, seni düşünüyorum" diyerek cevap verilmesi gereken şarkı. veeee böylece hayat basit olur, neşeyle dolar, kuşlar açar, çiçekler öter, güneşler parlar, yıldızlar doğar... böyle bir şarkıyla gelen adama çetrefille cevap vereni döverim. (ayrıca peter sarstedt'in ismine ve bu şarkıdaki aksanına inat ingiliz olduğunu biliyor muydunuz?)http://www.youtube.com/watch?v=drpw4tymm-c
(fake plastic love - 10 Mayıs 2009 14:35)
peter sarstedt'in 1965 yılında viyana'da gara sevdaya kapıldığı bir hatun kişiye içlenip de yazdığı şarkı. daha sonra bu hatun bir otel yangınında ölmüş maalesef. çok trajik bir son. bu bilgi peter sarstedt'in best of albümünün kapağından alınmış. bizde yalan yok.
(number 1 zero - 28 Ekim 2010 00:23)
peter sarstedt'in muhte$em $arkisi..you talk like marlene dietrich and you dance like zizi jean-maire.your clothes are all made by balmainand there's diamonds and pearls in your hair, yes there are.you live in a fancy apartment off the boulevard st. michelwhere you keep your rolling stones recordsand a friend of sasha distel, yes you do.but where do you go to my lovely... when you're alone in your bed.tell me the thoughts that surround you.i want to look inside your head, yes i doi've seen all your qualifications you got from the sorbonneand the painting you stole from picasso.your loveliness goes on and on, yes it does.when you go on your summer vacation, you go to juan-les-pinswith your carefully designed topless swimsuityou get an even suntan on your back and on your legs.and when the snow falls you're found in st. moritzwith the others of the jet set.and you sip your napoleon brandy,but you never get your lips wet, no you don't.but where do you go to my lovely... when you're alone in your bed.won't you tell me the thoughts that surround you.i want to look inside your head, yes i do.your name is heard in high places. you know the agha khan.he sent you a race horse for christmasand you keep it just for fun, for a laugh, aha-ha.they say that when you get married, it will be to a millionaire.but they don't realize where you came fromand i wonder if they really care, or give a damn.where do you go to my lovely... when you're alone in your bed.tell me the thoughts that surround you.i want to look inside your head, yes i do.ah, remember the back streets of naples, two children begging in ragsboth touched with a burning ambitionto shake off their lowly-born tags, so they try.so look into my face marie-claire and remember just who you are.then go and forget me foreverbut i know you still bear the scar deep inside, yes you do.ah, i know where you go to my lovely... when you're alone in your bed.i know the thoughts that surround you, cause i can look inside your head.
(disq - 11 Temmuz 2000 22:38)
roll referansıyla aşağıda -bir bölümünün- türkçesi okunabilecek, bir dönem kaybedenler kulübü'nde de epey sık duyulan romantik tınılı, 1969 yılından bir peter sarstedt kaydı. sarstedt denince akla ilk gelen şarkı:marlene dietrich gibi konuşuyor, zizi jean maire gibi dansediyorsunbütün kıyafetlerin balmain'den çıkma, saçında mücevherler elmaslarst. michel bulvarında harika bir dairede yaşıyorsunrolling stones plaklarını, sacha distel'in de bir dostunu barındırıyorsun oradarusça ve yunanca konuştuğun elçilik partilerine gidiyorsunçevrende bir sürü genç erkek pervane, ağzına bakıyor hepsideama nereye gidiyorsun güzelim...yatağında yalnızkenseni saran düşünceleri anlat bana.görmek istiyorum kafanın içindekileri.....
(sleepflower - 20 Nisan 2003 12:38)
jack hotel chevalier'deki rezil ve leş odasında pineklerken, yareni otele geleceğini bildirir telefonla. eve kız gelecek temizliğine girişir bizimki. façayı düzeltir, ortamı hazırlar. müziği ayarlar. bekler.kapı çalar. jack yerinden kalkar. önce şarkıyı açar, sonra kapıyı. natalie telefon konuşmasını bitirir. bakışırlar.(bu noktada oynatıcıyı durdurup natalie'ye epikromantikneosürreal şiir yazmak opsiyonel)natalie, ağzında kürdanla, los angeles melekler birliği'ni kıskandırırcasına gülümser ve sorar:"what's this music?"işte o müzik bu müzik.
(ya iste boyle senden naber - 12 Şubat 2012 23:31)
the darjeeling limited'de çaldıgını öğrenmeden önce "wes anderson filminde olsa ne güzel olurdu" diye düşünüp zaten oldugunu öğrenince sevindiğim mutluluklu acayipli şarkı.
(zuilla - 2 Haziran 2012 00:00)
yasim olmus 30 ve ben bu olaganustu sarkiyi yeni kesfetmisim yuhh bana. ve kesfettigimden beri alakasiz yerlerde denk geliyorum aniden. saatlerce kafamda caliyor. mutlu oluyorum.
(doktor hektor - 29 Nisan 2013 00:57)
sözlerini de çevirdim tam oldu, en azından benim için.marlene dietrich gibi konuşurzizi jeanmaire gibi dansedersinkıyafetlerini balmain dikersaçlarında elmaslar ve inciler vardır, her zaman vardırsüslü bir apartmanda oturursunsaint-michel bulvarında rolling stones albümlerini sakladığın yerde ve sacha distel’in arkadaşını, evet oradaelçiliğin partilerine gideroralarda rusça ve yunanca konuşursunve etrafında dolanan genç adamlarher söylediğin sözle ilgilenirler, evet ilgilenirler. oysa nereye gidersin sevgilimyatağında yapayalnızkenseni sarıp sarmalayan düşüncelerini söyle banaaklından geçenleri bilmek istiyorum, çok istiyorumbütün dereceleri biliyorumsorbonne’dan aldığınve picasso’dan aşırdığın o tablosevimliliğin gittikçe artıyor, artıyorne zaman yaz tatiline çıksanjuan-les-pins’e gidersinustalıkla düzenlenmiş üstsüz bikininlesırtın ve bacakların bronzlaşırve ne zaman kar yağsa saint-moritz’de bulunursunjet sosyeteden diğerleriyle berabernapolyon brendini yudumlarsınama dudakların hiç ıslanmaz, hem de hiçoysa nereye gidersin sevgilimyatağında yapayalnızkenseni sarıp sarmalayan düşüncelerini söylemeyecek misin banaaklından geçenleri bilmek istiyorum, çok istiyorumyirminle otuzun arasındaen arzulanan yaştasınvücudun formda ve davetkardırama sen şaşaalı yaşarsın, evet öyleadın yüksek yerlerde duyulmuşturaga khan’ı tanırsınsana yılbaşı için bir yarış atı vermiştiroysa sen onu bir keyif, bir gülüş için saklarsın, a-ha-ha-haevlendiğin zamanbunun milyonerle olacağını söyledilerama onlar senin nereden geldiğini fark etmezleraslında, merak ediyorum, bunu gerçekten umursarlar mı oysa nereye gidersin sevgilimyatağında yapayalnızkenseni sarıp sarmalayan düşüncelerini söyle banaaklından geçenleri bilmek istiyorum, çok istiyorumnapoli’nin arka sokaklarını hatırlıyorumpaçavralar içinde iki çocuk dileniyorikisi de ateşli bir ihtirasla çıldırmışdoğuştan gelen aşağı tabaka etiketlerini çıkarıp atmak için, deniyorlaröyleyse marie-claire yüzüme bakve gerçekten kim olduğunu hatırlasonra git ve sonsuza dek unut beni fakat ben biliyorum ki derinlerinde hala o yara izi duruyor, evet duruyornereye gittiğini biliyorum sevgilimyatağında yapayalnızkenseni sarıp sarmalayan düşüncelerini biliyorumçünkü aklından geçenleri görebiliyorumps: kofilin devaoğlu'nun değerli katkılarıyla
(zencefil - 6 Ağustos 2006 15:12)
Yorum Kaynak Link : where do you go to my lovely