film yoidore tenshi'den hemen sonra gelir, takashi shimura'nın doktor gömleğini çıkarmasına izin vermeden toshirô mifune'ye doktor gömleğini giydirir. doktor baba oğulu oynarlar ki, hikayedeki paralellikler noktasından bakıldığında bir çok açıdan ottsı i deti 'yi hatırlatır. savaş sırasında tabip asteğmen(hemen hemen) olan mifune, bir ameliyat sırasında bistüri'nin elinde açtığı yara nedeniyle hastadan frengi kapar ve bu zührevi hastalık onun istikbalindeki her türlü zührevi faliyeti etkiler, etkileyecektir yani.

filmin ingilizce ismi the quite duel, sessiz düello. mifune'nin canlandırdığı kyoji'nin zühreye olan tutkusu ile bakir vicdanının düellosu. sessizliği de bunu 6 sene artı 1saat(filmin ilk bir saati) saklamasından geliyor. kyoji'nin tutkularını bastırmak için her zaman bir bahanesi oldu, askerden önce ahlaklı iyi insan tribi, askerlik süresince kendisini nişanlısına saklama niyeti ve askerlik sonrası dönemde frengi. japon kültüründe evlilik öncesi seksin yerini bilmiyorum lakin babanın frengiye tepkisi ve kyoji'nin askerlik öncesi tutumu konu hakkında fikir veriyor. buna bağlı olarak kyoji'nin toplum karşısında kişisel imaja dayanan iyi olma dürtüsünü temel alarak iyi insan kimdir sorusuna muhattab ediyor izleyiciyi akira kurosawa. diyor ki, kyoji iyi bir insan mıdır? filmde aksini gösterecek hiç bir icraatı yok kendisinin fakat iyi adam - aziz duruşunu toplumun taleplerine ve içinde bulunduğu duruma/statüsüne dayaması, kendiyle savaştığı bir anda kötü/ahlaksız olma isteğini haykırması, babasının eğer şartlar farklı olsaydı züppenin teki olurdu yaklaşımı, soruyu makul kılmanın yanında cevabın belirsizliğini de perçinliyor.

(dwight - 22 Mart 2011 19:37)

insanın hayatını sorgulamasına sebep olan başka^* bir akira kurosava filmi. sanırım pek çoğumuzun hayatında böyle kırılma noktaları var ve bu nokta öncesinde aldığın kararlar ve yapıp ettiklerin asla o kırılma noktasından sonra sana o şansı vermiyor. bir de hayatının kırılma noktasının sebebi doğrudan sen değilsen, bu acı dolu iç savaşın bitmek bilmiyor.

(bkz: the quite duel)

--- spoiler ---

bana göre filmdeki en etkileyici sahnelerden biri. filmi izlerken frengiye dair somut bir iz görülmemesinden midir bilmem, bu sahnede duvar resmindeki kadınla sarmaş dolaş olan ucubik şeytani varlık frengiyi hissettirir bir etki yaratıyor. frengiye maruz kalan ve maruz kalma ihtimali olan kadınlar.

filmdeki vurucu sözlerden biri ise: - iki tip hasta vardır. bazısı acıya katlanamaz çığlık atar. diğerleri de acıya terden sırılsıklam olarak katlanırlar.

filmde yağmurun yağdığı her sahnede benzer duygu yoğunluğunu yaşatabilmesi ile ustaya bir kez daha saygı duydum.

--- spoiler ---

(dengelisiz - 1 Ocak 2014 15:49)