Süre                : 1 Saat 32 dakika
Çıkış Tarihi     : 28 Şubat 1979 Çarşamba, Yapım Yılı : 1979
Türü                : Drama
Ülke                : Fransa
Yapımcı          :  France 3 (FR 3) , Unité Trois , Utopia Productions
Yönetmen       : Iradj Azimi (IMDB)
Senarist          : Iradj Azimi (IMDB)
Oyuncular      : Laurent Terzieff (IMDB)(ekşi), Dominique Sanda (IMDB)(ekşi), Jean Dasté (IMDB), Gérard Blain (IMDB)(ekşi), Anne-Marie Deschodt (IMDB), Catherine Gauvreau (IMDB), Edouard Jacquemaire (IMDB), Emilio Sánchez-Ortiz (IMDB)

Utopia ' Filminin Konusu :
Utopia is a movie starring Laurent Terzieff, Dominique Sanda, and Jean Dasté. After getting painfully separated from the woman he loves, Julien leaves his apartment. He goes in search of his old friends but no one is to be found and...


  • "dünyanın en iyi ingiliz dizisi:("where is jessica hyde" abi direk mehmet demirkol bu arada."
  • "thomas more'un bir kitabı.ideal yönetim biçimini anlattığı bir ülkeyi kurguladığı bir kitaptır. tahmin edilebileceği üzere bu adadaki düzen anarşist olmasa bile sosyalist bir düzendir."
  • "altyazı ile izlendiğinde, 'lan' ile 'ıan' (ian diye okunuyor) kelimelerini sık sık karıştırdığım dizi. ıan adamın ismi lan*"




Facebook Yorumları
  • comment image

    thomas more'u tanımamızı sağlayan kitap. kendisi koyu bir katolik olan thomas more bir çok dini kitap da yazmış olmasına rağmen sosyalist bir devlet düzenini savunduğu ve tüm dinlerin serbest olarak yaşandığı bir adayı anlattığı bu kitabıyla tanınmıştır. kitaptaki en ilginç olaylardan biri de evliliktir. evlenmeden önce çiftler, birer yaşlı insan denetiminde birbirlerini çıplak olarak görürler. more'un bu konudaki savunması ise şudur:bir hayvanı yada kıyafeti satın almadan önce bile heryerine bakar,bir defosu var mı diye kontrol ederiz. hayatımızı birlikte geçireceğimiz insan için bunu yapmamızdan doğal ne olabilir ki!!!


    (pembe japon baligi - 14 Şubat 2002 11:41)

  • comment image

    alanis morissette'nin muhtesem sarkisi as follows :

    we'd gather around all in a room fasten our belts engage in dialogue
    we'd all slow down rest without guilt not lie without fear disagree sans judgement

    we would stay and respond and expand and include and allow and forgive and
    enjoy and evolve and discern and inquire and accept and admit and divulge and
    open and reach out and speak up

    this is utopia this is my utopia
    this is my ideal my end in sight
    utopia this is my utopia
    this is my nirvana
    my ultimate

    we'd open our arms we'd all jump in we'd all coast down into safety nets

    we would share and listen and support and welcome be propelled by passion not
    invest in outcomes we would breathe and be charmed and amused by difference
    be gentle and make room for every emotion

    we'd provide forums we'd all speak out we'd all be heard we'd all feel seen

    we'd rise post-obstacle more defined more grateful we would heal be humbled
    and be unstoppable we'd hold close and let go and know when to do which we'd
    release and disarm and stand up and feel safe

    this is utopia this is my utopia
    this is my ideal my end in sight
    utopia this is my utopia
    this is my nirvana
    my ultimate


    (muzbaligi - 28 Ağustos 2002 15:36)

  • comment image

    --- spoiler ---

    dizinin ilk sezonunu bir gecede izledim ve kendi kendime 'her yerde duyulan fisiltilara bir tek ben mi takildim?' diye sorup durdum. arkadas, o kadar insan izlemis, bir kisi de dememis ki 'nedir bu fisiltilar?'.
    ---
    spoiler ---


    (spinapubica - 4 Ağustos 2014 15:03)

  • comment image

    --- spoiler ---

    - janus, nüfusun %90-%95'ini etkiliyor. sadece 20'de birini bırakıyor. 100 yıla kalmaz nüfusun 500 milyona düşeceğini tahmin ediyoruz. o zamana kadar normal üreme oranları devam edebilir ama gezegen sanki boş olacak.

    - delinin tekisin lan!

    - hiçbir şey yapmamak delilik! bizi katliam yapmakla suçladınız. hiçbir şey yapmamak bir katliam. yiyeceğinin nereden geldiğini düşünüyorsun? dünyadaki tarım alanlarının 1/3'ü toprak bozulmasından dolayı kullanılmaz durumda ve beslememiz gereken boğaz sayısı artıyor. peki senin cevabın ne? enerji tasarruflu ampuller mi?

    bir şeyler yapıyoruz. bir şeyleri değiştiriyoruz. gezegende çevre üzerinde en büyük pozitif etkiyi kim yarattı biliyor musun? cengiz han. çünkü 40 milyon insanı katletti. toprağı ekecek kimse yoktu. ormanlar yine büyüdü. karbon atmosferden dışarı atıldı. ve bu "canavar" olmasaydı, 1 milyar insan daha bu ölü gezegende yer bulmak
    için birbirini itiyor olurdu.

    janus, kimseyi katletmedi. bunda şiddet yok.

    ---
    spoiler ---

    --- spoiler ---

    - biz de tatile gidiyoruz, güney fransa'ya.
    - harika.
    - otobüsle gitmek için uzun yol.
    - biliyorum.
    - sadece, bilirsiniz işte, çevre.
    - evet, hepimiz bunu düşünmeliyiz. kulağa bir mankafa gibi gelmek istemem ama hepimizin bir sorumluluğu olduğunu düşünüyorum. öyle işte.
    - tabii, haklısınız. hepimizin var.
    - o zaman neden ona (çocuğa) sahip oldunuz?
    - pardon?
    - hiçbir şey karbonu birinci sırada, insanoğlu gibi kullanmaz. yine de bir tane yarattınız. niye? bunu niye yaptınız? yaşamı boyunca 515 ton karbon üretecek. 40 kamyon eder. ona sahip olmak neredeyse paris'e 6500 uçuşa eş değer bir şey. yılda 90 kere uçabilirsiniz, gidiş ve dönüş. neredeyse hayatınızın her haftasında. yine de onun doğumunun gezegene verdiği etkinin aynısı olmaz.
    - evet, ama sanmıyorum ki...
    - böcek ilaçları, deterjanlar yüksek miktarda plastikler, onu sıcak tutmak için kullanılan nükleer yakıtlar. onun doğumu bencilce bir davranıştı. acımasızcaydı. diğerlerinin acı çekmesine neden oldunuz. aslında ne olduğunu önemsiyor olsanız onun boğazını şuracıkta kesersiniz.
    - pardon?
    - sizin için ben de yapabilirim. bıçağımı çıkarırım, boynunda bir yarık açarım, sonra da uzaklaşırım. benim otobüsüm orada. siz de insanlığın geleceği için kendi kısmınızdan fazlasını yapmış olursunuz. hemen şimdi yapabilirim. bak bana, konuşmaya dalmışım. sanırım ayrılmak üzereler. umarım gribi atlatır. belki de atlatmamalı.
    ---
    spoiler ---


    (mr sherlock - 16 Kasım 2014 20:41)

  • comment image

    altyazı ile izlendiğinde, 'lan' ile 'ıan' (ian diye okunuyor) kelimelerini sık sık karıştırdığım dizi. ıan adamın ismi lan*


    (chewito - 2 Aralık 2014 01:03)

  • comment image

    black mirror ve humans ile birlikte üç önemli distopik diziden biri.

    böylesi mükemmel bir dizinin yayından kaldırılması gerçekten akıl alır gibi değil. emin olmamakla birlikte, sansüre takıldığı söyleniyor. zira ikinci sezonundan itibaren ingiliz yakın tarihine değinmişti. yayından kaldırılma sebebi belki bu, belki de bir televizyon dizisi için fazlasıyla kanlı olmasıdır. bilemiyorum altan.

    ama bir diziye göre olağanüstü güzellikteki sinematografisi diziye tutkun olmak için yeterli bir sebep. filmin hemen her karesinde sarı veya tonları mutlaka mevcut. bunun yanında, becky adındaki güzel kızımızın muhteşem aksanı, where is jessica hyde gibi kültleşecek diyaloglar barındırması, hiçbir karakterin tek yönlü olmaması, hatta belki de diziler tarihinin en orijinal karakterlerden biri olan arby'yi içermesi, hemen her bölümünde yeni bir gizemle izleyiciyi karşılaması gibi birçok özelliğiyle benim açımdan şimdiden arşivlik diziler listesine girmiştir.

    edit: imla


    (kafkaesque - 17 Eylül 2015 01:18)

  • comment image

    gerçekten de bugünün dünyasına uyarlanan bir ütopya kabus gibi görünür gözünüze kitabı okurken. ama dönemin koşulları ele alındığında zamanının çok ilerisindedir.
    neden kabustur? eşitliği savunan more, siyasi iktidarın tek elde toplanmasına ve sınıfsal farklılıklara karşı çıkan bir metin yazmış olmasına rağmen biraz daha derinden baktığımızda bireyi yok sayan ve tek tipleştirici bir toplum anlayışı ile karşılaşıyoruz. toplumda farklılığa yer yoktur ama buna rağmen yöneticiler bilgeler arasından seçilir. bütün cadde genişlikleri aynı (10 metre civarı), aynı stilde evler vardır ve bu evlerin kapılarında kilit yoktur. mülkiyet kavramı yerleşmesin diye 10 yılda bir ev değiştirilir. kıyafetler aynıdır ve 7 sene giyilir. köylerde 40ar kişi bulunur. more'un eşitliğinin sınırı burda başlar: bu 40 kişiden ikisi köle olacak ve şiddet içeren hayvan kesilmesi gibi eylemler özgür vatandaşlar şiddeti öğrenmesin diye bu kölelere yaptırılır. bunun yanı sıra evlenirken hem erkeğin hem kadının bakir olması esastır. aile ataerkil ailedir ve evlenen erkek babasının evinde yaşar. adada demir yoktur ve bunu sağlamak için dış ticaret yapılır. savaş zaferleri ile gurur duyulmamasının yanı sıra yalnızca mecbur kalındığında savaşılır mümkünse paralı askerler görevlendirilir.
    bu enteresan ütopik betimleme aslında şaşırtıcı ölçüde liberal ve laiktir. komünizmle çok yakından ilişki kuranlar beni şaşırtıyor çünkü aslında çok da keskin çizgiler kullanılmamış komünizme gönderme yapan. çünkü buna benzer bir komünizm anlayışını pek çok dinin söylemlerinde de görüyoruz. mesela müslümanlığın "cennet" tasarımında da mülkiyet ilişkilerinin olmadığı eşitlikçi bir yaşantı göze çarpar. yani müslümanlığın cennet ütopyası ne kadar komünistse more'un ütopyası da o kadar komünisttir bana göre.
    bugün baktığımızda tüylerimizi ürperten bu ütopya 1518 yılında yazılmış bir metindir ve en doğrusu bu metni kendi dönemindeki düşünceler, yasalar ve inançlar eşliğinde irdelemek olacaktır. (örneğin more'un bu tektipleştirmedeki abartılı yaklaşımının temelinde dönem soylularının aşırı şatafatlı yaşantıları yatmaktadır.)


    (probabilite - 15 Temmuz 2005 17:20)

Yorum Kaynak Link : utopia