önüne gelenin bok attığı işletim sistemidir. fakat işin aslı öyle değildir. her os tabanlı bir sorun çıksa "al işte windows" demesiyle meşhur tipler vardır. bok atan insanların, ayşe arman kadar popilist yaklaşım sergiledeiklerinden zırnık kadar haberleri yoktur. bilgisayar kullanıcısının ilk önce şunu kendisine sorması gerekli "ben bu zımbırtıyı, neden kullanıyorum?" cevabı basittir, (çoğunluk gözönüne alındığında) film izlenir, oyun oynanır, çet çüt yapılır, aradada yazı yazılır. anam bu kadar hoşnutsuzsun de get ps3 al yanındada babadan kalma bilgisayarını kullan o zaman. oyun desen alası ps3'de, film desen blue-ray, hd-dvd bilmem ne gene ps3, eee o zaman geriye office ve msn kullanman kalıyor onuda en dandik bilgisayarda bile yaparsın. gel gör ki dünya üzerinde milyonlarca hatta milyarlarca windows kullanan bilgisayar var, her bir donanıma ayrı driver her bir protokole ayrı uyumluluk, her bir oyuna ayrı destek... yetmezmiş gibi hacker aleminin en önde gözdesi. bu kadar çok duruma karşın ayakta durup hala bu kadar çok işlevi bir arada sunarak aslında ne kadar stabil olduğunun tartışması yapılıyorsa bunu söyleyenlerin şapkalarını önüne koyup düşünmesi gerekir. arkadaş meclislerinde daha öncede söylediğim gibi windows bilgisayar aleminin michael jordan'ın ıdır. michael jordan'dan daha iyi smaç vuranlar, daha iyi savunma yapanlar, daha iyi blok yapanlar v.s. vardır fakat hepsini aynı anda michael jordan kadar yapabileni yoktur. işte aynı windows'unda kendisinden daha iyi grafik programı çalıştıranlar, daha iyi network desteği verenler daha iyi oyun oynatanlar daha iyi film izletenler vardır, fakat hepsini aynı anda windows kadar yapabilen ve ev kullanıcısına bu kadar kullanıcı dostu yaklaşabilen başka işletim sistemi yoktur. varsa de gedin o nu kullanının. peki gelecek windows'da mıdır? bunun cevabıda hayır. en azından şu anda anladığımız anlamda windows değil. asus'un denemelerini yaptığı eee pc ve ebox gelcekde kullanılıcak bilgisayarların prototipini çok güzel yansıtmaktadır. bol depolama alanı, bol ram, birazda mhz o kadar. gene aynı noktaya geldik "babadan kalma bilgisayar" ne demiştik, ofis paketiyle işlerini hallediceksin, çet çüt yapıcaksın işte yeni bilgisayar konsepti budur. sonraki nesil bilgisayarlar daha fazlasını yapmıyacak çünkü gerek kalmayacak. şöyle biraz geriye gidersek commodore 64 ve amiga 500 bundan 25 yıl önce bugün kullandığımız bilgisayarların kırpılmış versiyonlarıydı. eğer commodore firması mali çöküş yaşamasaydı bugün, bu geriye evrimi yaşamayacaktık. peki geriye evrimde ne oldu? pc tabanı "iş yapma" görevine geri dönerken, eğlence alanında özelleşmiş platformların yükleşi söz konusu. peki microsoft bunun farkında değil mi? en alasından farkında. xbox 360 bunun en güzel örneğidir. (burada gösterge bilimden faydalanarak biraz komplo teorisi üretirsek gerek ps3 gerek xbox 360, nedense formel ve fonotik dizilimde bana c 64 ve amiga 500'ü hatırlatmakta) bu konuyu desteklemek adına ibm'i de örnek verebiliriz. çin'lilere pc bölümünü neden sattı acaba? paraya ihtiyacı olduğunu hiç zannetmiyorum. yazılıma yöneldi çünkü anladığımız anlamda bilgisayar bitmek üzere. gelecek ev eğlencesine dönük platformların, bir bakıma, çok kaba tabirle, c64 ün yükselişi denilebilir. oyun oyna, film izle, eğlen ve sadece bir düğmeye bas kapansın, aynı düğmeye bas açılsın. bozulmasın patlamasın çatlamasın eve teknik servis çağırma. peki ya windows xp? gelecek pc lerde, tek düğmeye bas karşına ofis paketi gelsin, tek düğmeye bas excell de tablo yap, sunum hazırla, virus vs derdiyle uğraşma uyumluluk sorunu olmasın, lisans hiç sorun olmasın sonra mis gibi xbox ya da ps3 benzeri aleti tek tuşla aç 2 sn de hazır olsun oyunu takılmadan oyna, filmi internetten kirala beklemeden izle gitsin. windows candır canandır, herşeye ayrı para harcatmadan, tek platformda sunmuştur. bu kadar yerden yere vurulmasın.
(bkz: kustum rahatladım)

(contax - 28 Mayıs 2008 02:11)

soyadı gates olan biri tarafından neden windows olarak isimlendirildiğine bir türlü anlam verilememiş işletim sistemi serisi.

(bkz: türksün di mi)?

(origin: my sister)

(spinapubica - 5 Ağustos 2002 13:35)

hakkında hala "mavi ekran" argümanıyla konuşan insanları görünce hangi yılda yaşadığımı kontrol etmek için takvime bakıyorum. 98'den beri pc kullanıcısıyım. hepsini uzun uzun kullandım. hepsi hakkında az çok fikrim var. ben windows 98'den beri mavi ekran gördüğümü hatırlamıyorum. hele ki, şu son 4 yıldır kullandığım vista'da bir kere bile denk gelmediğime kesinlikle eminim.

herkes bok attıkça, mac os x, linux saydıkça, ulan karpuzun iyisi hep bana mı denk geliyor demekten kendimi alıkoyamıyorum. şu nefret edilen windows vista'yı 4 sene boyunca bir kere bile format atmadan kullandım. arada registry temizliyor, defragment ve virüs taraması yapıyordum. bana gitti. bir kere bile hata verdiğini herhangi bir programı çalıştıramadığımı hatırlamıyorum.

ben son kullanıcıyım. alırım, bilgisayarıma yüklerim, fayda sağlarım. bu döngüde windows'un benimle olan 15 senelik birlikteliğinde herhangi bir sorun yaşamadım. hiç kendisini değiştirme ihtiyacı hissetmedim. yakınlarda bir süre boyunca macbook kullanmak zorunda kalıp alışamadım. tekrar pc'ye döndüm. şimdi windows 7'imle mutluyum.

bir bilgisayar yazılımını içselleştirip bir din gibi savunan, "hala windows kullanan insanları anlamıyorum" triplerine giren, hayatta şiar edinilecek daha güzel şeylerin varolduğundan habersiz insanları anlayamıyorum. sen küçük sandalyene oturup, önündeki artık renkleri solmuş monitörde diğer işletim sistemleriyle daha rahat çalışıyor, kod yazıyor, işletim sistemini kendi isteklerine göre ayarlayabiliyorsun diye bu işletim sisteminin bayraktarlığını yapmana ne gerek var?

(eyke - 21 Haziran 2011 02:52)

az sonra avutkaligini yapacagim isletim sistemi.

1- belirli tus kombinasyonlariyla belirli islemler gerceklestirmek: her kullanicinin standart kullanacagi opsiyonlar olmayacagi icin standart olmasi istenen bir urunde olmamasi dogaldir. buna karsin isletim sistemi bu tarz uygulamalara zemin hazirlar. "tus kombinasyonlariyla print screen ciktisi bir yerlere upload edilsin" olayi built-in yoktur ama utility denen naneler bu yuzden vardir. alinan screenshot'i bir yerlere upload edip twitter'da link olarak paylasabilen bir uygulama vardi bir ara, twitter authentication olaylarini degistirince agd uygulama. var boyle seyler sagda solda. (boyle bir built-in sey istiyorsaniz zaten boyle uygulamalarin varligindan haberdarsiniz demektir. haberdar olmayanlar icin yazdim.)

2- "klavye bulunamadi, devam etmek icin f1'e basiniz" mesaji genelde power on self test^* asamasinda gorulen bir mesaj olmakla beraber windows ile alakasi yoktur; zira windows klavye olmadan da boot edebiliyor (eger bios'unuz post sirasinda "ille de klavye olacak" diye diretmiyorsa) kaldi ki bu mesajdaki "devam etmek icin f1'e basiniz" kismi "klavyeyi taktiktan sonra" uygulanmasi istenen bir harekettir. f1'e basmak icin bir klavye takmak zorunda oldugunuzdan adamlar artik gerizekaliya anlatir gibi olmasin sebebiyle "klavyeyi takin" ibaresini dusurmuslerdir aradan.

(make the world go away - 1 Nisan 2012 00:28)

windows'un yıllardır en çok eleştirilen taraflarından biri belki de birincisi niyeti bozmuş programlara karşı kullanıcıyı yeterince koruyamayan bir sistem olduğu yönündedir. ancak ben doğal ortamda epey bir denek üzerinde test ettikten sonra gördüm ki windows'un kendisi olmasa da kullanıcıları virüs, spy, adware ve diğer bilumum parazite karşı bağışıklık kazanmış. öyle ki bu sömürgen yazılımlarla kullanıcılar arasında adeta mutualist bir yaşam ilişkisi oluşmuş. desktopta sağdan soldan fırlayan pop-uplar, en baba donanımı bile 486'ya çeviren bloatwareler, internet explorer'ı açınca pencerenin yarısını dolduran toolbarlar, hard diskten flash diske fıt fıt cirit atan virüsler falan bu kullanıcılar için günlük yaşamın bir parçası olmuş. iki taraf da mutlu mesut yaşıyorlar. bana inanmıyorsanız örnekte verdiğim kullanıcılardan biri elbet etrafınızda mevcuttur. gidin o arkadaşın windows'unu cillop gibi bir hale getirin. bırakın teşekkürü dayak yemezseniz şanslısınız. size diyeceği ilk laflardan biri de bir daha bilgisayarıma dokunma olacaktır muhtemelen.

(ntldr - 18 Kasım 2012 01:04)

bu platforma yazilan command-line programlarin aldigi argument'larin standardi veya convenience'i yoktur.

microsoft tarafindan dagitilan programlarda bile bazen "prg.exe /a" bazen de "prg.exe -b" hatta bazen de "prg.exe --c", goruyorum ve artiriyorum, bazen "prg.exe /key:value", bazen "prg.exe key:value", bazen "prg.exe /key value", bazen de "prg.exe -key:value" gorursunuz. yeterince kafanizi sikmis olmaliyim.

posix ortaminda bilirsiniz ki biri command-line program yazmissa -h veya --help diyerek help gorursunuz, -v veya --version diyerek surum bilgisini alirsiniz. hatta cok ilginctir ki '-' karakteriyle baslayan parametreler tek harflidir '--' ile baslayanlar ise uzun kelimelerdir. ne kadar zekice dimi?

(prf quirrel - 27 Mart 2013 19:43)

"in a world without walls and fences, who needs gates and windows" ifadesine ilham vermiş işletim(!) sistemi.

(kaamos - 28 Haziran 2004 14:32)

(bkz: kodlarini da yazayim tam olsun)

(cirkinkizyokturazvotkavardir - 1 Kasım 2004 19:58)

"a thirty-two bit extension and graphical shell to a sixteen bit patch to an eight bit operating system originally coded for a four bit microprocessor which was written by a two-bit company that can't stand one bit of competition" (kaynak : jargon file)

(locke - 8 Aralık 2001 13:33)

isletim sistemi görünümündeki, dünyanin en büyük bilgisayar virüsü.

(miraculix - 21 Ocak 2002 17:59)