bütün uçaklar kamuflaj için kahverengi veya yeşilimsi iken o "biz almanız, niye saklanalım ki" düşüncesi ile squadronundaki bütün uçakları gökkuşağı formatında boyattırmıştır.

(faervian - 14 Mart 2002 02:44)

(bkz: michael schumacher)

(sirius - 19 Mayıs 2002 15:29)

yerden açılan makineli tüfek ateşi sonucu uçağı alev alarak düşürülmüştür, yani dogfightte filan düşmemiştir, karizması sağlamdır, efsanedir, öyle böyle değildir.

(khuzdul of krsanthi - 10 Haziran 2002 22:06)

propaganda isi iki ucu boklu degnek. alman propagandasi adami kahramandan oteye tasiyip efsane yapiyor, "ingilizler red baron'la it dalasina girmemek icin ucaklarini yere cakiyorlar", "sirf red baron'u oldurmek icin takimlar egitiyorlar" gibi yalan haberler yayiyor, muttefikler arasinda korku saliyor, eyvallah. ama ayni propaganda, hem de misliyle, alman halkina da ulasiyor; onlarin gozunde yenilmez, yokedilemez birine donusuyor. e pilot dedigin kelle koltukta giden adam, kirmizi da olsa sari da olsa eninde sonunda olecek. ne olacak halkin moraline? en yenilmez savascin, en guvenilir ikonun oldurulurse, hatta daha kotusu indirilip dusmana esir duserse?

neyse, en azindan red baron olduruldugunde epey uzun zamandir meshurdu, bence asil risk, genc ve basarili bir pilotu askeriyenin ne zaman "endorse" etmesiyle ilgili. olmeden bir ay once adami milli kahraman ilan edersen madara olabilirsin. yani bir noktadan sonra adam folk herodan cikip devlet sponsorlugundaki bir savas kahramanina donusecek, merkezi propaganda carki tum gucuyle onu desteklemeye baslayacak. bastin posterleri, hazirladin yazilari, yaptin konusmalari, ertesi gun pilot cakildi. otoriteni kepaze ettin, kredini harcadin, milletin de moralini bozdun, en iyi pilotlari en iyi pilot oldugu aciklandigi gun olduruldu, boyle milleti gazlayamazsin ustun irk, vatan millet diye. butun is zamanlamada.

bu arada doktrin gelistirmistir denmis, oyle degil, baska bir almanin doktrinini uygulamis sadece. doktrin dedigin de sun tzunun "yuksege cikin, oradan hucum edin, yokus yukari saldiran siz olmayin, terli terli su icmeyin" demesi gibi seyler, iste "hizli olan avantajlidir, isterse kacar". yok ya. baska ne var, efendim dusmana arkadan yaklasin, uzaktan ates acip kendinizi belli etmeyin, tepeden dalin kafasina kafasina, sinsi olun, ibne gibin pust gibin pilotlar olun, vs.

onceden hayal ederdim, bu adamlar iyi olan kazansin diye havada el sikisip oyle giriyorlar it dalasina, vizir vizir dramatik manevralar yapip teke tek duello ediyorlar. eskiden oyleymis biraz, silahi tutukluk yapana yol verirlermis hatta ama red baron'un basbayagi squadronu var, havada bulutlarin arasinda pusu kurup, ilk sortide harciyorlarmis herkesi, oyle uzun uzadiya duellolar seyrek oluyormus. radar yok birsey yok, millet ne oldugunu anlamadan vuruluyor, denizalti savasi mubarek.

(immanuel tolstoyevski - 2 Temmuz 2008 01:53)

hatırladığım kadarıyla, küçük bi' çocuğun^* dövüşlere katıldığı dev robotun ismi.. sanıyorum ki çizgi filmin ismi de red baron'du.. başlangıçta çalan müzikte go red baron gibi bi'şey söyleniyordu da, sayesinde kızılın ingilizce red, gonun da yürü goççum olduğunu öğrenmiştik.. (japon çizgi filminin müziği neden ingilizceydi onu da anlamıyorum... ulan yoksa japonca mıydı??)

resmi de buydu;

http://content.answers.com/…0px-red_baron_anime.jpg

(de beers - 20 Eylül 2008 11:59)

bu aristokrat kardeşimiz birinci dünya savaşının başında şanına yakışır bir şekilde mızraklı süvaridir. (bkz: uhlan)
lakin mertliği bozan makinalı tüfek, dikenli tel gibi icatlar yüzünden piyade olur. sonra "yakışır mı lan bize" deyip hava birliğine yazılır.
ilk zamanlarda sadece istihbarat fotoğrafları çekmek için kullanılan uçaklarda fotoğraf çekerken aynı vazifeyi yapan bir düşman uçağını "de get lan buradan" diye ateş ederken tüfekle vurur, düşürür ve hayatının anlamını bulur.
motivasyonunun oswald boelcke'nin rekorunu geçmeye çalışmasına borçludur; boynuz olur kulağı geçer.
güneşi arkasına alma, tepeden dalma gibi üç kağıtlarıyla birçok insanın kanına girebilmesini, kullandığı uçakların düşman uçağından daha yüksek irtifada uçabilmesi gibi aristokrat bir sebebe borçludur.

(contravener - 21 Ekim 2008 23:49)

çocukken izlediğim süper ve gaz bir açılış müziği olan anime..
genç bir pilotun kullandıgı ve robot dövüşlerinde sürekli başka robotlarla dövüşen kırmızı robotun adıydı red baron..
pilot sürekli agzından giriyordu pilot bölmesine red baronun...
sonra dövüş sırasında kafaya bir ton darbe alıyordu ama velet sağ salim çıkıyordu robotun içinden...
her bölümde aha bu kez öldü falan diye beklerdim ama nafile..
pilotuda robotu gibi...çelik gibi kafa var...

açılış parçası ise gerçekten çok güzeldi...mesela bu entryi girerken açtım buldum youtubedan dinliyorum..
ister istemez red baron moduna geçiyorum.. tatakae re re re re red baroooooon.......

(legolarn - 22 Aralık 2008 04:09)

gercek adı manfred freiherr von richthofen olan, dunyanin gelmis gecmis en iyi savas pilotu. 1.dunya savasinda tek basina 80 ucak dusurup, 130 hava personeli olduren tek insan. bazi pilotlar red baron'la dog fight'a gireceklerine ya ucaktan atliyormus ya da ucaklarini yere cakip intihar ediyorlarmis. savasin sonlarina dogru caylak bir anzak tarafindan vurularak dusurulmustur. kullanidigi teknikler hala modern pilotlara oha dedirtir vs vs.

(kenny - 17 Haziran 2000 02:17)

geç keşfettiğim için kendime kızdığım muazzam futbol entryleri olan eski bir suser..

(maximus decimus meridius - 14 Ocak 2012 13:24)

voltron ve laserion tadında bir çizgi film. ama bu kez amaç dünyayı kurtarmak değil diğer robotlara küskü atmaktı, dünyayı kurtarmak yan amaçtı yanlış hatırlamıyorsam. ayrıca bu çizgi filmi hatırlayan sayısı da diğerlerine göre azdır.

(bkz: laserion/@sir gerard uth mondar)

(sir gerard uth mondar - 10 Temmuz 2012 12:50)

çok güzel bir jenerik müziği vardı. halen kulaklarımdadır. bir de azılı düşmanının uzun japon tipi örgülü saçları vardı yanlış hatırlamıyorsam. bu düşmanı maviydi bir de.

(carhead - 10 Temmuz 2012 12:53)

nostalji çizgi filmdir.
http://www.youtube.com/watch?v=dmlzd9rktvq
yo red baronnnn yüke red baron, ka kaka le lele lele, red baron diye ezberlemiştim müziğini.

(trklmsr - 23 Ekim 2012 15:35)

manfred von richthofenın cesedi ingliz topraklarında ele geçmiş ve royal flying corps tarafından eksiksiz bir cenaze töreniyle uğurlanmıştır. almanyanın en etkili silahlarından biri olmasına rağmen ingilizler tarafında nefret değil saygı görmüştür.

(crow - 10 Nisan 2004 22:37)

ölümüne sağ arkasından gelip sol ön taraftan, ki bu kalbine isabet etmiştir, çıkan bir mermi neden olmuştur.

(neradull - 25 Mayıs 2004 23:28)

uc kanatli, kirmizi renkli efsanevi bir ucagi olan savas pilotu.

(zaknafein - 14 Haziran 2001 16:46)

ucaginin modelinin tasarim kisminda parmagi oldugu soylenir, fokker'in dreidecker modeli onun ikonu olmu$tur. her zaman hocasi, asil gelmi$ gecmi$ en buyuk ace olan oswald boelcke'nin taktiklerini uygulami$ (yani baron'un taktikleri aslinda boelcke'den gelir), onlari kendi sava$ grubunda da ogretmi$tir.

(lord aragorn - 17 Haziran 2001 23:08)

fokker denince akla gelen ilk isimdir. wilbur smith'in alev kıyıları kitabında da adı acımasız alman pilot olarak bol bol geçer. cesur ve gözükaradır. gerçi tahta ve bezden yapılmış birşeyin içinde uçabilen herkes öyledir ama neyse.

(elfarran - 2 Aralık 2004 09:05)

baron manfred albrecht rittmeister freiherr von richthofen, alman hava kuvvetlerinin temellerinin atıldığı dönemde en önde gelen ace'i ve 1. dünya savaşı'nın 80 leş ile en çok uçak düşüren pilotu... 1892 yılında doğan baron richthofen soylu bir aileden geldiğinden tüm prusyalı soylular gibi binicilik ve savaş taktikleri ile dolu bir askeri eğitimden geçmiş ve akademiden süvari olarak 1912 yılında mezun olmuştur. 1. dünya savaşı patlak verdiğinde ilk olarak rus cephesine bir süvari birliği başında gönderilmiş, 1914 yılında gerçekleşen ilk fransa harekatına katılmış, batı cephesindeki siper savaşında yaralanıp geri hizmete çekilmiştir. bunu richthofen'in hava kuvvetlerine geçme başvurusu izler. 1915 yılının kalanı boyunca eğitim alan richthofen son sınavlarını yıl sonunda vererek doğu cephesinde çift kişilik gözcü uçaklarında ilk görevlerini almaya başlar.

1915 yılında uçaklar ilk kez haber alma görevleri dışında kullanılmaya başladığı sırada alman hava kuvvetlerinde aktif olarak görev almaya başlayan richthofen yeteneği sayesinde hızla yükselir. öğretmeni ve onun savaşın kızıştığı batı cephesine tayinini isteyen, savaşın ilk acelerinden oswald beockle'dır. richthoffen, beockle'ın kurduğu elit uçuş grubu içinde yerini alarak 1916 yılında açılan marne cephesinde görevlerde bulunur. bunu takip eden yıllarda beockle'dan liderliğini devraldığı bu uçuş filosu, uçaklarda kullandıkları parlak renkler yüzünden ingilizlerce flying circus olarak adlandırılacaktır.

48 uçaktan oluşan bu birliğin başında 1917 yılının ocağında göreve başlayan richthofen kafasından ağır şekilde yaralandığı 6 temmuza kadar aktif görevde kaldı ve ünün önemli bir kısmına bu kısa süre içinde düşürdüğü uçaklarla kavuştu. kırmızıya boyadığı fokker dr2 tipi uçağı ona düşmanları arasında kızıl baron lakabını kazandırırken alman ordusunun en yüksek cesaret nişanı olan pour le merite ile ödüllendirilmesini sağladı. iyileşme süresi içinde uçuş araştırmaları ve yeni modellerin geliştirilmesi ile uğraşan richthofen'in çalışmaları sayesinde savaşın en iyi uçağı kabul edilen fokker d-7 yaratıldı.

manfred von richthofen 21 nisan 1918 günü çıktığı bir rutin devriye uçuşunda kalbine isabet eden tek mermi ile öldü. ölümü halen tartışılmakta olup kendisini öldüren merminin, peşine takıldığı may isimli pilotu korumak için baron'un arkasından ateş açan kanadalı yüzbaşı roy brown'a mı; takibin heyecanı ile üzerinde alçak uçuşa geçtiği ingiliz hatlarından ateş açan anzak uçak savar bataryasına mı; yoksa uçağı canlı yere indirmeyi başaran richthofen'i uçağının enkazı içinde vuran ingiliz piyadesine mi ait olduğu bilinmemektedir. sonuç olarak ingiliz güçleri richthofen'e savaş kahramanına yakışır bir cenaze töreni düzenlemiş, 1925 yılında da naaşı almanya'ya götürülerek wiesbaden'de defnedilmiştir.

kızıl baron şüphesiz birinci dünya savaşının en iyi pilotu ve belki de en renkli simalarından biridir. savaş sonrasında alman ordusu için bir efsane halini alan richthofen, yeni kurulan nasyonal sosyalist rejimde, yeniden teşkilatlanan hava kuvvetleri luftwaffe'nin genç pilotlarına örnek gösterdiği figürlerden biri halini almıştır.

(quatzalcouatl - 20 Aralık 2004 04:58)

baron manfred von richthofen namı değer kızıl baron. alman imparatorluğuna ait hava kuvvetlerine bağlı bir filoya komuta eden 25 yaşındaki alman aristokrat, uzman bir pilot ve muhteşem bir nişancıydı. 1916 yılında bu filo pek çok düşman uçağı düşürmüş ve richthofen’ın uçan sirki olarak anılmaya başlanmıştı. 1917’nin ocak ayında von richthofen’ın kendıne olan güveni ole arttı ki düşmanlarına meydan okurcasına uçağını parlak kızıl renge boyattı ve ünlü lakabını da edinmiş oldu. başkumandanlığın başarıya ihtiyacı vardı. karada başarılı olamayan alman ordusu havada başarılı oldukça von richthofen’ın yıldızı biraz daha parlıyor, ünü ülke sınırlarını aşmaya başlıyordu. müttefik kuvvetlerin bir numaralı hedefi haline gelmişti. pek çok kişi baronu vurmaya çalıştı ve pek çok kişi baronu vurmaya çalışırken öldü. 1918 nisan ayına gelindiğinde kızıl baron tek başına 80 düşman uçağı düşürmüş ve aynı ay içerisinde bu kez kurban kendisi olmuştu.

21 nisan 1918 tarihinde baron bir ingiliz uçağını fransa topraklarında bulunan ve müttefik askerlerle dolu olan voux sur somme’a kadar takıp etti. bu sırada kanadalı pilot roy brown, kullandığı fokker dr1 tipi kızıl bir uçağın filosuna saldırdığını görünce yardım etmek üzere dalış yaptı. kanada'lı pilot camels vne tipi bir uçak kullanıyor, bu uçağın hızı saatte 200km. gibi dönemine göre çok iyi süratlere ulaşabiliyordu. roy brown yaptığı atak sonrası von richthofen’ın uçağından dumanların çıkması üzerine çarpışmayı sonlandırdı ve başka bir pilota yardım etmek için rotasını değiştirdi. dumanlar içinde müttefik sınırlarını terke etmeye çalışan uçağı gören avustralya’lı askerler von richthofen’a yerden ateş açtılar. baronun uçağı saman yığınlarının olduğu bir tarlaya düştü. göğsünün sağından girip sol meme ucundan çıkan ağır kurşun yarasına rağmen hala hayattaydı ve avustralya’lı birliklerin olay yerine gelmesinden 10 saniye sonra ölmüştü. baronun ölmesi müttefik kuvvetler için iyi bir propaganda malzemesi olarak kullanıldı. düşen uçağından alınan parçalar zafer ganimetleri olarak müzelerde sergilenmek üzere alındı. uçağın pilot koltuğu ve malta haçlı kanat amblemi roy bown’un ölümünden sonra ailesi tarafından halen sergilenmekte olan kanada savaş müzesine bağışlandı.

olayın yaşandığı günden bu güne yıllar geçmesine rağmen efsane pilot von richthofen’ı kimin öldürdüğü tarihçiler için hala tartışma konusu. olayın baş kahramanları kanada’lı pilot roy brown’ın birliğine verdiği rapor, yerden ateş açan avustralya’lı piyade snowy evans ve cedric popkin’in verdiği raporlara göre daha ciddi bulunmuş ve baronu öldüren asker olarak tarihe geçmişti. ancak, günümüzde yapılan araştırmalar sonucu roy brown’un bu tip bir yaralanmaya sonuç açabilecek bir atış yapmasının imkansız olduğunu göstermektedir. geriye kalan ihtimaller içerisinde baronu sağ tarafından vurabilecek tek kişi olarak, avustralya’lı piyade snowy evans gösterilmektedir. olayın bu şekilde tescillenmesi halinde durum bir ironi teşkil edecektir. zira snowy evans 1925 yılında sokaklarda bir evsiz olarak hayata veda etmiş bir insandır. hatırlanmayan diğer savaş kahramanları gibi tarihin tozlu raflarında kendine bir yer edinecektir.

(ayanux - 7 Mart 2005 15:28)

sadece beşiktaş değil türk futbol dünyası ve karakterleri hakkında çok şık ayrıntılarla bezeli entrylerini okurken yüksek keyif aldığım yazar. erkeklerin futbol hafızası konusunda çok başarılı bir örnek..

(marpione - 11 Şubat 2006 06:11)