Jude ' Filminin Konusu : Toplumun klişeleşmiş bakış açılarını yıkmak zordur. Sürekli gelişme ve öğrenme arzusu ile yanıp tutuşan duvarcı Jude Fawley, zor olan herşeyle mücadele etmeye hazırdır. 19. yüzyılın, insanları belli statülere hapseden hiyerarşik anlayışını yıkmakla mücadele eden Fawley, öğrenme arzusunun da etkisi ile üniversitenin bulunduğu kasabaya taşınır.Bu kasabada tanıştığı Sue, olmak istediği insanın cisme gelmiş hali gibidir. Akraba olmalarına rağmen aralarında engellenemez bir çekim başlar. Ama toplumun, aykırı olana saplamaya hazır dişleri, hemen bu iki aşığa yönelecektir. Kendilerini yargılayan toplumla olan mücadeleleri, aşk ve özgürlük adına verilen en onurlu mücadelelerden biridir.
Heavenly Creatures(1994)(7,3-59448)
Quills(2001)(7,3-52359)
Iris(2002)(7,1-16036)
Romance & Cigarettes(2006)(6,2-11611)
With or Without You(1999)(6,2-703)
Hideous Kinky(1999)(6,1-6531)
Holy Smoke(1999)(5,9-13168)
istek üzerine* sözlerinin türkçesini de yazalım:hey, jude, don't make it bad / hey cüneyt, kendini kapıp koyvermetake a sad song and make it better / üzgün bir şarkıyı alıp, ver çoşkuyuremember to let her into your heart / unutma ki kalbini ona açtığındathen you can start to make it better / her şey senin için daha iyi olacak hey, jude, don't be afraid / hey cüneyt, korkma be oğlumyou were made to go out and get her / sen gidip onu(n kalbini) elde etmek için yaratılmışsınthe minute you let her under your skin / onu teninde hissettiğin dakikathen you begin to make it better. / her şey senin için daha iyi olacakand any time you feel the pain, / ve acı hissettiğin vakithey, jude, refrain / hey cüneyt, sakın kendini don't carry the world upon your shoulders / dünyanın yükünü sen mi taşıyacaksın omuzlarında?for well you know that it's a fool / sen de iyi bilirsin ki aptaldır who plays it cool / bütün o cool takılanlarby making his world a little colder / dünyalarını soğutmaktan başka bir şey değil yaptıklarına na na na na / na bak işte kendin gör...na na na nahey, jude! don't let me down / hey cüneyt, benim yüzümü kara çıkarmayou have found her, now go and get her(let it out and let it in) / tamam onu buldun, şimdi git ve onu sev (dök içini rahatla, o da sana içini döksün {ya aslında burda "sok ve çıkar" cinsel çağrışım var bariz})remember (hey jude) to let her into your heart / unutma ki kalbini ona açtığındathen you can start to make it better. / her şey senin için daha iyi olacakso let it out and let it in, / ee daha ne duruyorsun? git dök içini rahatlahey, jude, begin / hey cüneyt, hadiseneyou're waiting for someone to perform with / hep birini beklerdin yaand don't you know that it's just you, / ayrıca, bilmiyor musun oğlum kendini?hey, jude, you'll do, / hey cüneyt, yaparsın sen yaparsınthe movement you need is on your shoulder / şu ağırlığı at artık omuzlarındanna na na na na / bak kız orda, bak ba ba ba...na na na na yeahhey, jude, don't make it bad / hey cüneyt, gözünü seveyim bu işi de yüzüne gözüne bulaştırmatake a sad song and make it better / üzünçlü bir şarkıyı alıp ver çoşkuyu, yardır anasını satayımremember to let her under your skin (oh) / tenine bir dokunsan onun (ohşş)then you'll begin (let it out) to make it ** / öhhmm.. o zaman gerisi tıkır tıkır gelirbetter better better better better better (make it jude) oh / bir kere yapsan, daha sonra gittikçe daha iyi oluyor. ilk sefer zor ama sonra çok güzel. valla bak... cücü şştt?... nereye lan?... aaa valla gitti kızın yanına...şurda kuytudan izliyim olacakları... sonra hemen kaçarım...
(axellennox - 11 Aralık 2007 02:26)
jude diye bir arkadasim olsa, soyle her gordugumde hey jude desem, karsilikli gulumsesek. bana bu hayalleri kurdurtan sarkidir iste.bir de sexy sadie var ki, o fantazime hic girmeyecegim.
(cattenlent - 23 Temmuz 2009 00:35)
cool davranmaya çalışan ve bunu yaparak hayatını daha soğuk hale getirenlerin aptal olduğunu iddia edişiyle noktayı koyan şarkı. çok ince görmüş cool olayını. çok.
(aranan hayvan - 16 Eylül 2010 18:31)
(bkz: http://24.media.tumblr.com/…qzq1qzy3cwo1_r1_500.jpg)
(jude - 27 Ocak 2011 23:20)
en sevdiğim beatles şarkısı. neden bilmiyorum. ya aslında biliyorum. benim gibi sürekli sürekli sürekli kaybeden bir insana göre yazılmış sanki zira. bu yönüyle, en sevdiğim mitlerden biri olan anka kuşu gibi, bir nevi. yeniden yeniden yeniden doğuyor. pes etmiyor. mesela en sondaki koro kısmını pek çok kişi sevmiyor, ama ben bayılıyorum. orası bence o yeniden doğuşun en güzel anlatıldığı yer, coşkulu, tutulmaz, ele gelmez, çocuk gibi.ne bileyim arkadaş. süper bir şarkı bu.
(sutsuz kahve - 8 Kasım 2012 21:53)
ingilizler'in samanyolu'dur. ne zaman ingiliz sanatçıların toplu bir etkinliği olsa, finalinde hepsi sahneye çıkıp illa ki bu enfes parçayı seslendirirler.
(protospher - 19 Ocak 2013 23:00)
şöyle başarılı bir grafiği çizilmiş bu canım şarkının.
(magia - 19 Şubat 2013 11:09)
halbuki şarkı, başlangıç noktası olarak julian lennonı almaktadır. bunu paul mccartney açıklamaktadır. ayrıntı: john lennon, julian'la pek ilgilenmemekte/ilgilenememektedir. o dönemde paul mccartney epey ilgilenir julian'la. bir gün arabasıyla cynthia lennon ve julian lennon'ın yaşadığı eve gitmektedir paul, julian'la vakit geçirecektir. yolda aklına bir melodi gelir, söylemeye başlar: hey jules, don't make it bad... işte her şey böyle başlar.sonradan sözlerin gelişiminde sözlerin tamamının julian'la ilgili olması ise pek de akla yatkın değildir, zaten her şarkı mutlaka ama mutlaka kurgu içerir. tabi ki bu kurgu şarkıyı yazan insanın o anda yaşadıklarıyla da çok ilintilidir. bu yüzden şarkının içinde hem julian, hem paul, hem john olabilir. bob dylan'a gelirsek, hiç sanmıyorum...
(the beatles - 16 Ağustos 2003 19:20)
"hey jude, don't let me down" kısmında beni benden alan şarkıdır. bide "now go and get her"bide "the movement you need is on your shoulder"sanırım hepsi, uf.
(peynir agaci - 18 Mayıs 2013 22:03)
bende çok enteresan bir anısı olan şarkıdır..bir handa çalışıyordum. hanın leş ötesi bir tuvaleti vardı, herkes de bu tuvaleti kullanırdı. bazen han dışından insanlar da ihtiyaçlarını gidermek için kullanırlardı tuvaleti..bir gün tuvalete girdim. hemen arkamdan da ayakkabı boyacısı olduğu her halinden belli, üstü başı kir pas içinde 7-8 yaşlarında esmer bir velet girdi..ben tuvalete girdim, çocuk lavaboya yöneldi. tuvalete girince çocuktan şu sesleri duydum:"hey jude, don't make it badtake a sad song and make it better...kamyon çarpmışa döndüm. çişimi yarım yamalak yapıp hemen dışarı çıktım. çocuk hala lavabodaydı ve hala şarkıyı söylemeye devam ediyordu.. sözlerin çoğunu doğru söylüyor, bazı yerleri "nınını.." diye geçiştiriyordu..çocuğa dumur olmuş gözlerle bakıp tuvaletten çıkmasını izledim. bütün gün şoku üstümden atamadım. hala ara ara aklıma gelir o çocuk. keşke durdurup tanışsaydım, iki laf etseydim, şarkıyı nereden öğrendiğini falan sorsaydım diyorum hala..
(peterpann - 1 Temmuz 2013 17:33)
boktan hayatımın en güzel anılarından birinde yer alan şarkıdır. ankara üniversitesi siyasal bilgiler fakültesi'nin ana giriş kapısından, arkamızda muhteşem eğlencelerle, dansla, muhabbetle ve temiz havayla dolu bir inek bayramı gecesini bırakmış sallana sallana çıkıyorduk. üç arkadaş, kafalarımız kesinlikle yerinde yokken kaldırımda ilerliyorduk. önde de iki arkadaş ilerliyordu. çocuklardan biri başladı:-heyyy jude...o an iki arkadaşımdan biri ile göz göze geldik. onunla the beatles paylaşmak ayrı bir güzeldir. yani öndeki çocuğu duyar duymaz birbirimize baktık işte. gözlerimiz parladı. çocuk belki de devam etmeyecekti, bilmiyorum. hemen eşlik etmeye başladık:-don't make it baad... o zaman çocuk da döndü bize. onun da gözleri parladı. sonra önüne döndü. şarkıyı bağıra bağıra söylemeye devam etti. fakülteden kurtuluş parkı'na kadar bu şekilde yürüdük. kaldırımda bize bakan insanlar da, kendimiz de, ankara da umrumuzda değildi. şarkıyı bitirdikten sonra çocuk döndü bize sarıldı. 'adamsınız lan' dedi. biz sokağımıza döndük. onlar devam etti.muhteşemdi.
(aranan hayvan - 20 Temmuz 2013 02:18)
(#35359668)boktan hayatımın en güzel tesadüflerinden birinde yer almış şarkıdır. tıkılı kaldığım birlikten bir günlük kaçma fırsatı buldum ailemdeki pek sevgili kadınlar sayesinde. hal böyle olunca kaptım ablayı ve tabii istanbul'u istanbul yapan dostları (böyle dediğime bakmayın. bilecik'i bilecik yaparlar orada olsak. ya da öyle bir yer gerçekten olsa. öhö bilemedim) soluğu beyoğlu'nda bir karaoke barda aldık.düetler, başarısız denemeler, efendime söyleyeyim üst düzey performanslarla icra edilen çeşit çeşit (rock, türkü, ekseriyetle pop türünde) şarkı söylenirken kapıdan içeri girip bize katılan arkadaşımın şerefine hey jude söylemek istediğimi yazılı bir şekilde beyan ettim (normalde bilen bilir ali desidero ve knocking on heaven's door ve ortam o gazı hak ediyorsa we will rock you dışında bir şarkıyı da solo olarak icra etmem). kısa bir süre sonra adım okundu ve şarkıyı söylemek üzere çağırıldım. alkış, kıyamet derken çocuğun biri sahneye çıktı eline mikrofon aldı söyleyecek hey jude'u. biz birbirimize bakarken çocukla aynı ismi taşıdığımız, aynı şarkıyı istediğimiz ortaya çıktı. bu şarkı da hey jude dışında bir şarkı olamazdı tabii.beatles seven insanlar sözleşmesi; kardeşlikte bulunanların uyması gereken yazısız ve hayal ürünü kurallar; madde 352'ye göre şarkıyı söylemek için epey hevesli görünen adaşıma mikrofonu bırakıp 'na na na' diye eşlik etmek üzere masama döndüm. tabi çocuk da döktürdü resmen.bakalım hey jude daha ne şekillerde karşıma çıkacak? merakla bekliyorum.
(aranan hayvan - 16 Mart 2014 15:57)
"for well you know that it's a fool who plays it coolby making his world a little colder"diyen/diyebilen muhteşem şarkı.
(the beatles - 5 Mayıs 2004 22:21)
basit şarkı, anlaşılır lirikler, ayarsıztoning sebebiyle kulak tırmalayan tizler.beatles allah mısın?değilsin ama iyisin.
(otisabi - 11 Aralık 1999 22:21)
john lennon zavalli buyuk oglu julian'la pek ilgilenmedigi icin cocukcagiz uzulmesin felan falan diye paul mccartney tarafindan yazilan bir sarki. (bkz: julian lennon)
(yok - 12 Aralık 1999 01:49)
üretilişinden yaklaşık 25 yıl sonra ortaya çıkacak bir müzik türüne (bkz: britpop) ait tüm karakteristik özellikleri taşıdığını düşündüğüm öncü şarkı. bütün britpop külliyatı hey jude'la özetlenebilir desem, inanın hiç abartmış olmam. akor yürüyüşleri, ritmi, groove'u, enstrümanların çalınış tarzı, vokalleri, her şeyiyle britpop'un tüm özelliklerini barındırıyor.the beatles'ın hemen her müzik türüne ilham vermiş, hatta bu türlerin ilk örneklerini vermiş bir grup olduğunun kanıtlarından yalnızca biri; ve daha neler neler: hepsi televole'de...
(the beatles - 26 Şubat 2005 18:18)
parca ilk yazildiginda adi "hey jules" idi.yazılıs sebebi ise ilk karisi chynthia dan bosanan lennon un oglu julian i birazcik neselendirmekti.bu baglamda,ismini bu barcadan alan jude law in ismi aslında jules law da olabilirdi.
(sirius black - 5 Kasım 2001 00:06)
paul mccartney şarkıdaki "the movement you need is on your shoulder" dizesini atatürk'ten* etkilenerek yazmıştır: "muhtaç olduğun kudret omzunda mevcuttur."
(the beatles - 27 Eylül 2005 02:09)
anthology den bir ayrintiyi da ben ekleyeyim.. paul parcayi besteledikten sonra john ve yoko'ya calar ilk olarak.. yalniz calarken 2 kez shoulder kelimesini kullandigi icin durumdan biraz rahatsizdir,don't carry the world upon your shoulders......the movement you need is on your shoulder2. kez gecen shoulder’i degistirmeyi dusunmektedir.. calarken “the movement you need is on your shoulder (ayni anda john’a donup)- don’t worry i’ll change this part later”, diyerek calmaya devam eder..john: “what are you talking about? it’s great... it’s the best part of the song”paul bunu duyduktan sonra ici rahatlar. cunku john biseyi onayladiysa tamamdir, daha fazla yoruma gerek yoktur..
(sgt pepper - 2 Ocak 2006 06:25)
kucaklayıp öpmek istediğim beatles şarkısı
(objects in the mirror - 22 Ağustos 2006 11:16)
Yorum Kaynak Link : hey jude