thomas hardy nin bir gecis donemi yazari olmasindan nasibini almis romandir, bir yanda viktorya gelenegi, bir yanda yenilikcilik, bir yanda aristokrasinin cokusu, diger yanda parasal gucle yukselen bir burjuvazi. bir yanda dunya nimetlerinden hoyratca faydalanan(!) simarik gencimiz alec, bir yanda romanda kiliseyi temsil eden clare ailesinin idealist oglu angel, diger yanda kaderi sürekli erkekler tarafindan tayin edilen saf kizimiz cilekes tess. böyle de arada kalmis sikici bir romandir.

(bkz: viktorya devri)

(geridonusum kutusu - 2 Aralık 2007 02:17)

kütlevi bir edebiyat eseri diyebileceğimiz, genel olarak ölümcül düzeyde sıkıcı olan, "kötü karakter yoktur abi, imminent will'dir kötü olan" babında yazılmış, tess isimli tabiri caizse götü yaraktan kutrulmayan, sürekli acı çeken bir karakter üzerine kurulmuş, okunmasa da olur türünden bir eser.

(nick belane - 23 Kasım 2002 20:05)

tee ortaokulda hocamızın, kitabın içinde geçen "if she doesn't marry him before, she will marry him after" cümlesinin ne anlama geldiğini sorduğu ve bi türlü tahmin edemediğimiz..
ne kadar safmışız yahu..

(aivasovsky - 19 Mart 2010 09:42)

hayatı çocuk yaşta kendini bilmez bir erkek tarafından mahvedilen ve neticede tüm hayatı boyunca toplum ve ne yazık ki aşık olduğu adam tarafından suçlanan tess'in hikayesi.
okurken bin muhteşem güneş'te geçen bir söz geldi aklıma: "pusulanın hep kuzeyi gösteren ibresi gibi, bir erkeğin suçlayan parmağı da daima, mutlaka bir kadını gösterir."
ve dünyada milyonlarca tess var, milyon tane parmağın işaret ettiği.

bu da kitaptan: a woman's strength cannot last forever, and water, if it drops continually, will wear away stone, yes, even a diamond.

(mas o menos - 20 Mart 2011 20:33)

dram.

--- spoiler ---

kitabını okumadan dizisini izlemek tabii ki hoş bir davranış değil; fakat bildiniz, yaptım ben bunu. ingiliz klasiklerinde ne var ne yok film, dizi çekerken buna da denk geldim. fakat dönem film ve dizilerinden epey bir şeyler izlemiş olmam beni o dönemde dram olmadığı (en azından dönemin aşk kitaplarında) sanrısına götürünce "şimdi o züppe düzelecek, şimdi kız buna aşık olacak" saflığı ile geçti tüm bbc versiyon dizi. tabii benim salaklığımmış bunu bir jane austen kategorisine koymak. benim açımdan hiç sorun değil; ama ben yanımda izleyen zavallıya acıyorum. çünkü sürekli "ya bunda dram olmaz, kesin iyi bir yere bağlanır" diye diye son ana kadar onun da umudunu korudum. meğersem dönemin romantizmi ile alakası olan bir şey değilmiş bu. özellikle "iyi vakit geçiririm ne var işte, kafam dağılır" düşüncesinde olanlar varsa bu entari onlara selam etmek için yazıldı.

--- spoiler ---

(eremite - 1 Şubat 2013 16:25)

tess ve kocasi kadar soyle bir tutsam da dovsem dedirten roman kahramani bulmak zordur. o kadar bayik, o kadar aptaldirlar.

(kit malone - 1 Temmuz 2004 19:49)

inanılmaz derecede sıkıcı, pembe dizi tadındaki roman. lisede derste rastgele öğrencilere sesli okutularak toplu uykuya dayanma işkencelerinde alet olacak kullanılmıştır.

(stradicaster - 1 Temmuz 2004 19:54)

bir thomas hardy romanı. d'urbervilles soyadı romanda durbeyfield ^* olarak geçer. tüm hardy romanlarında olduğu gibi bunda da olaylar wessex bölgesinde geçer. ana karakter tess john ve joan durbeyfield'in 7 çocuğundan en büyüğüdür. özetle roman tess'in başından geçen olayları, toplumun o zamanki değerlerini anlatır. bu romanda da hardy karamsarlığı yüzünden eleştirilmiştir. zaten bundan sonra yazdığı jude the obscure romanının da ağır eleştirilere maruz kalmasıyla roman yazmayı bırakmıştır.

(chomsky - 30 Temmuz 2004 14:18)

ortaokul yillarinda zorla okutulan bir eser. yanlis hatirlamiyosam bu tesse tecavuz ediyolardi ya da kendi istegiyle biriyle mi yatiyodu sonrada pisman mi oluyodu ne oluyodu hatirlamiyom. sonra bunun cocugu oluyodu bir ton pismalik bir ton uzuntu cile falan. bizde paylasiyoduk tabi kitabi okurken tessin bu uzuntusunu, cilesini. ayrica bu tess denen arkadas cocugu olunca bak burasi hala aklimda uyduruyoda olabilir uydursamda yine de aklimda, cocugunu bole bi nefretle opuyodu, kendi cocugu olmasi dolayisyla sevgiyle, gayri mesru olmasi dolayisiyla bi nefretle ya da tecavuzden kaynaklanan nefret o kismi hatirlayamadigim icin bilinmez. ayrica bize okutulan versiyonu sayesinde maiden kelimesini ogrendiydim. esek kadar bir chapterin basligi maiden, no more maiden gibi bisiydi. o yillarda bole maiden, virgin, juvenile falan kitapta gormek zordu. o yillar zor yillardi, dergiler posette satilir herkese satilmazdi. serhat abi servisin arkasinda bu yayinlardan yol boyunca okur ogun sansliysak bize de gosterirdi. cuma gunu sabah kusaginda tess in acilarini paylasir ogleyin yemekhanede mercimek corbasi salata lahmacun triosunu yerdik. simdilerde ne zaman lahmacun yesem tessin cilekes yasami fonda maiden no more maiden diyen tok sesli bir arkadasla hatirladigim kadariyla gozumun onune gelir.

(trol - 30 Ekim 2005 02:37)

filmi yapılmış romandır... nastasia kinski oynar filminde, ve masum güzellik tribinde ender görülen bu ablamız rolün hakkını verirken, bize de iç geçirmek kalır. (anne bigün ben de alin taşçıyan gibi film anlatabilecek miyim??)

(yellowraven - 27 Kasım 2005 03:49)