bir kısım sözlükçülerin başına düşmesini istediğim nesne.

kendileri entel düşmanlığından başka bir şey bilmezler. içine giremedikleri bir gruba bok atmak için ellerinden geleni yaparlar. halbuki onların da radikal iki'de yazıları yayınlanmış olsa, hiç ses çıkarmazlardı. üstelik bunu bazı komedi unsurlarıyla birleştirerek ne kadar sığ olduklarını gösteriyorlar. zaten türkiye'de okuyup yazan, gerçekten sağlam temelleri olan, bir şeylerle ilgilenen, yazıp çizen kaç kişi var ki? bunlara saldırmak yerine, yapıcı eleştiriler getirmelerini dilerdim.

boş boş konuşmaktan başka bir şey yapmaz bunlar. oturup biraz okuyan insanlara neresinden saldırsak diye düşünür, ortalığı birbirine katmaya çalışmaktan başka da marifet bilmezler. cılız sesleri boş odalarda yankılanır, içip içip ona buna küfreder, bir yandan da radikal iki okumaya devam edip orada yazı yayınlatmak için çırpınarak ikiyüzlülüklerini açıkça ortaya koyarlar.

bunların her şeyi sözdedir, sözde aydın düşmanlığıdır yaptıkları. sözde entelektüel geçinirler. osmanlıca'dan ve ingilizce'den ortaya karışık ifadelerle derin noktalara temas ettikleri izlenimi uyandırmayı çok severler. sözde komiktirler aynı zamanda. sanki çok matah bir şeymiş gibi entelektüellerin gidip geldikleri mekanlarla, oraya takılan insanlarla dalga geçerler kendilerince.

şimdi soruyorum size: hangi gazetede bu kadar dolu yazılar yazılmaktadır? yıldırım türker bile sizi rahatsız mı ediyor ki, onun yazdığı bir platforma bu kadar yüzsüzce saldırı yapabiliyorsunuz? şu işin bir ucundan da ben tutayım, destek olayım demek yerine, nedir bu boş kızgınlığın altında yatan şey? radikal iki olmasın, entelektüeller olmasın da, ortalık hürriyet'e, fatih altaylı'ya falan mı kalsın? amacınız, bunca çaba gösteren insanları saçmasapan argümanlarla, entel düşmanı klişe söylemlerle yerin dibine batırmak mı? sonra da oturup batırdığınız gemiyi zevkle seyredecek misiniz? bu kadar mı okur-yazar düşmanı olduk? türkiye'de milyonlarca insan oturup tv seyretmekten başka bir şey yapmazken, kendi çapında bir şeyler söylemeye çalışan, etrafını gözlemleyip haklı eleştiriler getiren insanlar da yok mu olsun?

işte, kendilerine dönüp bakmayan, varsa yoksa ona buna saldıran, buna da komiklik gibi bir kılıf uyduran sözde entelektüellerdir bunlar. umarım kafalarına sevgilileri radikal iki yerine taş atar da, belki kendilerine gelirler ve aynaya bakmasını öğrenirler.

(wednesday - 19 Ekim 2005 20:53)

74 gramdır.

(wednesday - 30 Ekim 2005 16:53)

(bkz: gelsin gelsin oba makarna)

(katarakt - 30 Ekim 2005 17:10)