sonunda show tv'de başladı. kaç saattir ağaç olduk be. f5 manyağı olduk.

--- spoiler ---

bu bünyenin ferat diye bi oğlu yok artıkın.

--- spoiler ---

--- spoiler ---

ayrıca ferhatın saçıyla harun abiye selam çakmıştır.

--- spoiler ---

(adriana go go go diyen adam - 14 Ağustos 2011 06:28)

en komik repligi "gitti milyarlik kanepe" dir.

edit: herhalde mobilya diyorlardi.

(gec - 26 Temmuz 2013 21:47)

başıma bir şey gelmeyecekse izlemekten zevk aldığım dizidir.
tamam olaylar saçma ama akasya durağı kadar sinir bozucu değil. izlettiriyo kendini.
yazın sıcağında koltukta yayılarak ne izlemek istersin deseler cennet mahallesi derim

(antreman kocu munir bey - 15 Ağustos 2013 20:53)

yazmıyım dedim yazmıyım dedim, yazıyorum, pembe yunus'un kafasını kırmış yine, karakolda diyor ki:

- kolumu kesseler sarı lacivet akar diyordu, kafasını yardım bildiğin pekmez aktı.

kimse zorla sevmesin tabi de, komik yani biraz tarafsız izleyince.

(judith heraulth - 16 Ağustos 2013 15:15)

izlemekten sıkılmadığım dizi.
keşke sadece komedi üzerine olsaydı. komiserin kalp krizi geçirmesi, beter'in yazar çıkması, pembe'nin sultana tokat atması gibi sahneler beni bayıyor. bir de aylin kabasakal o diziye olmamış gibi.
favori bölümüm: pembe'nin zabıta olduğu bölüm.
en sevmediğim bölüm: pavarotti'nin susmadığı bölüm.
not: biliyorum ekşici piçler, siz de izliyorsunuz.

(samamama - 16 Ağustos 2013 19:12)

tam 9 yıl olmasına rağmen hala ekranlarda tekrar bölümleri yayınlanıyor ve hala izleniyorsa bu dizi aşmış demektir.

ben yıllarca hep tekrar bölümlerini izledim, izliyorum. hiç bıkmadan, usanmadan, sıkılmadan... (işin garip tarafı; 2004-2007 yılları arasında yeni bölümleri yayınlanırken 1 kere bile izlemedim. ne zaman dizi final yaptı, tekrar bölümleri yayına girdi, o zaman oturup seyretmeye başladım ve yeni bölümlerini izlemediğimden dolayı pişmanlıkta duydum açıkçası.) ve bu yaz da her gün tekrarı oynatılıyor show tv'de. gerçekten son derece kaliteli oyuncuların, kaliteli repliklere sahip olduğu ve çoğu zaman enfes esprilere imza attıkları görülmüştür. arada bir, bu bahsettiğim espri kalitesi düşse de, genel olarak iyi bir dizidir. bir kere melek baykal, özkan uğur ve (ileriki bölümlerde diziden neden çıktığını anlamadığım) müjdat gezen çok iyi rol yapıyor bu dizide. dizinin zaten genel olarak hikayesi yok. günü kurtarmak için yapılan mizahi bölümler insanı bağımlı yapıyor. bu sabah yine denk geldim ve yine yarım saat kadar izleyebildim. bu diziyi izlemeyen yoktur sanırım ? en azından 1 bölüm bile olsa, muhakkak denk gelip biraz izlemişsinizdir. hala izlemeyen varsa da bir şey demiyorum.

günümüzde yayınlanan abuk subuk, ''espri'' adı altında yayınlanan dizilerle kıyaslanmayacak kadar kaliteli bir yapımdır cennet mahallesi. bu diziden sonra gelen ve (yanlış bilmiyorsam) yine erler film'in yapımcılığını üstlendiği ''görgüsüzler'' maalesef tutmamıştır. birkaç bölüm ona da baktım. gerçekten başaramamışlardı. zaten 6 veyahut 7 bölüm kadar yayınlayıp, erken final yapmışlardı. bence öyle yapmak yerine, cennet mahallesini biraz daha uzun tutabilirlerdi. mesela arka sokaklar gibi diziler hala yayınlanıyorken, cennet mahallesinin erken bitmesi hiç olmadı. keşke biraz daha uzatsalardı...

böyle dizileri, bu devirde görebilmek artık güç. o yüzden kıymetini bilmek lazım.

(amator king - 9 Eylül 2013 17:09)

akasya durağı'na, pis yedili'ye laf eden ben, yıllar geçse de bu diziye gülmeye devam ediyorum. akrabalarımın arasında roman olmadığına da eminim ama bu dizi komik geliyor bana.

sabahları erken saatte( 6-8 arası genelde ) bu dizi yayınlanıyor. sabah kahvaltımı hep bu diziyi izleyerek yapıyorum. kısacası gülüyorum arkadaş, senelerdir tekrarı bitmemesine rağmen, her sabah izlememe rağmen gülüyor, zevk alıyorum.

(karpe diyem - 11 Eylül 2013 14:30)

--- spoiler ---

- bilmez misin be feradım anam beni sana vermez

--- spoiler ---

(siradan cinko karbon pil - 28 Nisan 2014 08:56)

abd'de olsaydı melek baykal'ın her sezon emmy alacağı dizi. çağla şikel de bir manken için çok çok iyi oynuyor hatta o bile ödüllere layık.

(in between dreams - 4 Eylül 2014 17:36)

müjdat gezenin, en iyi işinin gırgıriye olduğunu sanması üzerine vuku bulmuş olan dizi.
gırgıriye güzeldi ama güzel olan o dallı güllü şalvarlar, ciklet çiğneyen mahalle kızları, darbuka değildi.
güzel olan perran kutmanın permalı saçları, ellerini beline koyup ortalığı yıkması, adile naşitin -senin agzını caaart diye yırtarım- deyişi, gülşen bubikoğlunun gençliği, eski mahalle gazinosunun samimiyeti, münir özkulun oynadığı sarhoş tiplemesiydi. o zaman güzel gelen -sana tüm avrupayı gezdirecem, edirne, tekirdağ nereyi istersen- vaadleriydi.
biz gülşen bubikoğlunun bayrama gerçekten aşık olduğunu sanırdık çünkü geceleri kiminle nerede sabahladığını bilmezdik. çağla şikel ne kadar çabalasa da işbu sebeple gülşen bubikoğlu olamaz.
hele ki alişanı koymuşsun kızın karşısına. bu mu kendi gençliğinle özdeşleştirip bulduğun yeni bayram? bu olsa olsa -yeter ki dizi iş yapsın- mantığıdır ki jeneriğine kadar yansır dizinin.

müjdat gezenin anlayamadığı, herşey zamanında güzeldi, bir daha ne hababam hababam olabilir, ne turşular, ne mavi boncuk ne de gırgıriye.
vaktiyle belene dizisiyle bizi ağlatan kızcağız travesti kılığında kliplere çıkar oldu.
sular aktı o dönemin üzerinen, çingeneler artık oto teybi işine girdi.
geç bunları usta geç bir kalemde.

(terelelli temcik - 18 Ekim 2004 14:51)