No Retreat, No Surrender (~ Geri çekilmek yok teslim olmak yok) ' Filminin Konusu : Jason ailesiyle birlikte Seattle'a taşınır. Buradaki kung-fu meraklısı serseriler tarafından sürekli taciz edilirler. Delikanlı, bir pasifist olan babasından gizli dövüş sanatlarına merak salar. İşin sanatını ise pek alışılmadık bir hocadan, bizzat Bruce Lee'nin hayaletinden öğrenecek ve Rus şampiyonu Ivan karşısında kendini ateşle imtihan etmek zorunda kalacaktır.
Bloodsport(1988)(6,8-76697)
Kickboxer(1989)(6,4-44742)
Hard Target(1993)(6,2-48385)
Lionheart(1990)(6,2-29323)
Death Warrant(1990)(5,7-17668)
The Quest(1996)(5,6-25004)
Double Impact(1991)(5,5-34278)
Legionnaire(1998)(5,4-20931)
Cyborg(1989)(5,1-27716)
No Retreat, No Surrender 2: Raging Thunder(1987)(5,1-1325)
Black Eagle(1988)(3,8-5977)
bu filmden aklıma kazınan sahnelerden biri, esas çocuğumuzun gard alıp açıkta duran elinin dört parmağıyla "gel gel" işareti yaparken* "düdük makarnası" demesidir.*
(blues freak - 5 Ocak 2007 13:44)
bu filmde bir sisko nuri turevi rolu olan (esas oglani rencide etmek) sisko scott karakterini canlandiran kent lipham youtube ve imdb sayfalarinda sevenleriyle bulusuyor ( iki tane seveni varmis). yazdigim bir yorum uzerine (ovmustum) mesaj atip istersem imzali resmini gonderebilecegini belirtmisti. tabii bende "agabey senin resmini ne yapayim?" diyemedim, "dunyanin obur ucundayim zahmet etmeyin" dedim garibana. yine bu filmde ivan ile jason arasinda son sahnede gecen;- you are good- i get betterdiyalogu video yillarinda;- cetin ceviz- duduk makarnasiseklinde akillara durgunluk verecek bir ceviriye ugramistir. sizofren jason'in meshur iki parmak sinavi sahnesinde beline bagli destek ipi kabak gibi gozukmektedir. zaten bu iki parmak sinavini gercekten yapabilen nadir kisilerden olan bruce lee vardir benim bildigim. daha da birseyler yazacaktim ama en guzel ve matrak sekilde yazilmis bile. hatta abartmadan soyleyebilirim ki no retreat no surrender basligi altindaki neredeyse butun entryler yaran entryler sinifina girmektedir. usenmeyip okuyunuz. film hakkinda yapabilecegim tek yorum "sizofren bir gencin drami" dir.
(lemre - 22 Mayıs 2008 05:26)
sizofren jason'in sekizinci boyuttan teleport olmasina vesile oldugu yadigar ejder kilikli (lan insan biraz benzeyen birini bulur arkadas) lee usta; video donemlerinde hayretengiz bir dublaja maruz kalmistir. ustunden uc yuzyil da gecse unutmayacagim adeta huseyin peyda tonlamasiyla ilk karsilasma sirasinda aynen su sekilde konusur:"ci harfi sidded ve kuvved manasina gelen..."gerci sonra filmin orjinal sesiyle izleyince farkettim ki dublajina saglik bizimkiler adama bir karizma katmislar, orjinal sesi kapana kapilmis fare gibi "viyk viyk" kalitesinde, aynen soyle konusuyor:"wyong!! ay you ayskiyng oy saying?"madara oldu gitti koskosca byushli. ha tabii psikolojik deli jason karsisindakinin li usta ("lee daga" cincesi) oldugunu ancak arkasindaki postere bakarak anlayabilecek hamster beyinli hodugun teki oldugundan gerekli saygiyi bir turlu gosteremez. lan adam mezardan yepis yeni kiyafetle cikmis bir cinli, onbin watt'lik ampullerin esliginde odaya giriyor "beni sen cagirdin" diyor, sen "ehehe ben mi? sen kimsin?" seklinde takiliyorsun. gundelik hayatta kac tane geleneksel cin kiyafetiyle seattle ortasinda dolasan adam gordun oglum? mal diregi. li usta da bu saygisizlik karsisinda cotada cotada doverek zeka asilamaya calisir.son olarak da su sahneyi soyleyip defolup gidiyorum;dahda adamla calisan psisik jason hocasinin iki hareketiyle dahdaman'dan bile dayak yer, li usta bakalim birsey ogrenmis mi diye "neden vurdu?" diye sorar, jason durur mu? "bilmem, niye vurdu?" der. hadi bu jason bildigin malin onde gideni, sigirlikta yeni boyutlara ulasmis bir davar, ya sen li hoca? boyle bir denyoya parande atmayi ogretmek icin mi kalktin mezarindan? ben 20 yildir marilyn monroe'yu cagiriyorum cok daha onemli birseyler icin, hala tik yok. senin gibi li ustaya da cakayim, yadigar ejder daha iyiydi lan.
(lemre - 15 Ocak 2010 02:10)
filmde ceysin'in breyk densci kankasi esliginde antremanlari gosteriliyordu, hassas hafizalar hatirlar mutlaka. bir sahnede jason parkta, sirt ustu ve gerilmis bir sekilde iki oyuncaktan destek almis bir sekilde yatiyor (tam anlatamadim da vucudu komple havada boyle). asagi yukari salinim hareketiyle kaslarini guclendiriyor. tam seyinin uzerine de kankasi oturmus, seker mi dondurma mi bir sey yiyor. ayriyeten bir asagi bir yukari hopluyor bildigin. normalde olsa vay totoslara bak, antreman ayagina gonul eglendiriyorlar derdim ama o heycan firtinasi icinde bir sey diyemiyor insan tabi. simdi diyorum. naapiyonuz olm lan siz. esek herifler.
(please dont die - 15 Ocak 2010 02:22)
adam gibi karate elbisesi yerine (mesela street fighter oyunundaki ryu'nun giydiği örnek verilebilir), çizgili acemi asker tipi eşofman ve kırmızı pabuç giyilen bir filmdi. yıllar sonra resmen orjinal dilinde izlemek için indirdiğimi itiraf etmek zorundayım. gerçi düdük makarnası lafı olmadan biraz yarım kalmış oldu ama yine de enteresan bir zaman kaybıydı benim için.
(rofw - 26 Mayıs 2010 23:13)
youtube'da bir elemanın "this looks like it was filmed by a wedding photographer. " yorumunu yapıp beni kopardığı film klasiği.
(rofw - 26 Mayıs 2010 23:20)
sözüm ona bruce lee olacak yandan yemiş çinli buna(jason) bir ayak bağlıyken diğer ayakla tekme atmayı öğretiyor"işin sırrı burda olum,bu hareketi yapan adam bu sporun kralıdır, çalışma falan hikaye,bu figürü kap benden ne adamlar döveceksin,ne hatunlar yiyeceksin biliyomusun,duacı olacan bana"gibi götten uydurma bi gazla çaylağımızı dolmalıyordu.uzun zaman bi kavga esnasında olayın kopma noktası "ben tekme atacam sonra eleman tutacak,sonra bu hareketi çekecem ve hasmım dağılacak"bu olacak diye düşünüp işin içinden çıkamamıştım,türkiye standartlarında bu hareketin bir anlamı olmadığını kafayı yediğim zaman idrak etmiş,filmi televizyonda her görüşümde hassittirlerimi ard arda sıralamıştım.
(oz yoda - 8 Aralık 2002 06:58)
filmde en şahane sahnelerden biri de van damme ın ringdeki hasmını ringin iplerinin arasına sokup 360 derece çevirmesi ve adamı o üplerle sabitlemesidir. çok özgün...zaten tam orda kırmızı aşortmanlarıylan esas oğlan ringe dalar.
(waiting for azrael - 9 Temmuz 2010 16:07)
filmi izledikten sonra "hasım bir bacağı tutarken diğeriyle tekme atmak" tekniğinin gazına ben de gelmiş ve mahalle kavgalarından birinde uygulamış idim. neticede gerçekten de hasmımı egale etmiş, lakin iki ayağın da yerden kesilmesi sonucu betona kafa üstü çakılarak bu hareketin pratik tehlikelerini de uygulamalı olarak görmüştüm. yerde kafa kanlar içindeyken yediğim sopa da cabası...ayrıca bu filmden sonra da altın yumruk adıyla tonla film türemiş, hatta "altın yumruk 18"e kadar giden korsan devam filmleri çekilmiş idi. kendisi zaten kolpanın kralı olan bir filmin korsan devamını çekmek ise bambaşka bir şeymiş bu arada..
(alpinsamuray - 9 Temmuz 2010 16:28)
-çetin ceviz-demirle bebegim,$eklinde geli$en abuk diyalog çabalari ile zihinlere kazinmi$ ba$yapit.
(marcelorios - 16 Aralık 2002 00:32)
pes etmek yok teslim olmak yok sözünü akıllarımıza kazıyan film... türkiye'de altin yumruk ismiyle tanınıp sevilmesinin ardından, daha başka yüzlerce isimle tekrar tekrar satılmıştır... hatta "altın yumruk 2" diye 10 tane ayrı film görmüş olabilirim mübalağasız...(bkz: altin yumruk donemi)
(cyrano - 12 Ocak 2001 10:38)
jason, çok artiz bi ismi olmasına rağmen karateye gönül vermiştir... babası karate hocası, annesi işe giden-gelen kadın olan ceysın'ın babasının karate okuluna bir gün mafyacılar gelir: "bize haraç falan ver yoksa seni incitiriz derler", adamların babasına posta koyması genç ceysın'a bu çok koyar, bi kaç numara göstermek ister ama babası onu engelleyiverir...haraç mafyası tekrar geldiğinde yiğit baba, babayı alır... evet, ceysın'ın babasının ayağını kırmışlar, karate okulunu yerle yeksan etmişlerdir, bu da ceysın'a çok koyar, ceysın ise o heyecanla bir kaç darbe yemeyi kâfi görür... [bu sekansta kendini hiç kasmadan darbeleri atan kıyasıya cool abi de jean claude van damme'dan başkası değildir, van dam'ın çıkış filmlerinden biridir bu]karateci baba o şehirden taşınıp barmen olarak hayatına dewam etmek, ailesini de korumak ister, taşınırlar, arabaları steyşın'dır... öyle ki ceysın'ın içindeki karate ateşi onu başka aksiyonlara körüklemektedir, baba karateyi bırakmasına rağmen oğlan gider ilk bulduğu dojo'ya yazılır, şovlaşırlar...ceysin bu yeni şehirde bir kıza aşık olmakta sakınca görmez, hem zenci arkadaştan da zarar gelmez, bu arada babasını döven adam kızın kickbox kralı abisini dövünce bu ceysın'a çok koyar ve o saniye kafasının tası atar, eee artık, bruce lee hayranı olan jason'a bir gün karate tanrıları bruce lee'yi öğretmen olarak gönderirler... artık ceysın'ın tek hedefi o van dam dürzüsünün mna koymaktır, tam o sırada zencinin brek dansçı olduğu ortaya çıkıverir...
(cyrano - 12 Ocak 2001 11:05)
van damme ın ringin iki ucuna dayadığı bacaklarını ardına kadar ayırması türk evladının kafasına sifir acmak gibi geri zekali bir muammayı sokmuş ve bir kuşağın bacaklarını ve beynin pergel gibi kanırtarak zehirlemişti.evinde halı da parkede sıfır açmaya çalışıp tandonlarının canına okuyan, kasıklarına ağrılar sokan çok insan tanıyorum.başarıp hakkı koşar olduğunu sanan insanlar da tanıyorum.o breakdansçı zenci de komik relief adamıydı berbat espriler yapar ortamı şenlendirirdi.(bkz: indian companion)bruce lee olması gereken adam da dürzü gibi bi herifti, bruce lee ismini taşıyamıyordu.böyle guile ın jilet hareketine benzer bir hareket öğretiyordu.
(otisabi - 12 Ocak 2001 11:17)
van damme in ilk oyunculuk doneminde cektigi ve kotu karakteri canlandirdigi 1985 yapimi efsanevi film, turkce dublajinda son dovus sahnesinde jason, van damme la dovusurken van damme'a duduk makarnasi diyerek assagilamistir ki dillere destan
(down - 20 Ağustos 2003 23:25)
halkimizin en tuttugu yabanci dovus filmlerinin basinda gelir. ozellikle bir tavsana fit olan kiz arkadas, ergen baba, rus jean claude modelleri ve zen ogretileri iceren ogrenim seanslari ile de akillarda kalir. verdigi mesajlar ile dunyayi sorgulatan bir senaryosu da vardir. ornegin:- baktiniz hayatiniz iyi gitmiyor idolunuzun mezar tasina gidin, mezar tasi ile konusma akabinde ondan yardim isteyin.- baktiniz sorunlar iletisim yolu ile cozulmuyor, hasiminizi hasat edin, aci her zaman beyinin algi gucunu arttirir.- eski kiz arkadasiniza tavsan hediye edin, size geri doner, beraberce cogalma yarisi yaparsiniz.zen ogretileri sekanslarindan birinde jason ile ogrenme metodlarini tartisan bruce lee'nin ruhu bir bos bir bardaga biraz kola koyuyor ve "bu senin dovus hakkinda bildiklerin" diyordu. uzerine de su eklerken "bu da benim ogreteceklerim" diyordu. sekilsiz sivi dolup tasinca da "bak ne oldu" diyor ve elemanin bön bakislari icinde bardagin icerigini karizma sekilde bosaltiyordu. sonra da temiz suyu bos bardaga koyarken bosalma atraksiyonu ile zaten motivasyonu tavana vurmus jason'a bak simdi nasil oldu tarzi bir final veriyordu.
(vpr - 1 Eylül 2003 19:29)
"bazen sorunlarimizi konusarak halledemeyiz, o zaman naapmak lazim; kafa, göz allah ne verdiyse dalacan" anafikrine sahip ve bir neslin hosgörü kelimesini "birader sen bi gelsene soyle" olarak algilamasina sebep bir sinema filmidir.filmimizin esas oglani ceysin'in babasi güya karate hocasidir. lakin kendisi ileride tekrar deginecegimiz üzere, götünü dahi kaldiramamakta, onun bunun samar oglani olmaktadir afedersin.isi gücü olmayan mafya "lan ne yapsak ne yapsak, hadi bari karate okullarini ele gecirelim bi action yaratalim böyle otur otur göbek cikti iyice" diye düsünerekten ise koyulur. halbuki akli basinda bir insan evladi, meslegi havada parande atip sagi solu tekme manyagi yapmak olan manyaklara catar mi?vandaym ile kapisinca bacagi kiran samar oglani baba seattle e tasinmaya karar verir. bar acar, onun bunun le$ kokusunu ceker. eve a$ getircem diye imani gevrer. bu esnada essek kadar oglu tassaklari yaymis, elin ne idüü belirsiz breakdansci sebelek zencisi ile gününü gün etmekte, civirlara sarkmaktadir. lakin sarktigi bir civirin yavuklusundan yedigi dayak (ki burada civirin yavuklusunun street fighter dan hatirlayacagimiz guile oldugunu belirtmeden gecemeyecegim) sonucunda kosarak hayrani oldugu bruc linin mezarina gider ve "sana inandik sana güvendik dayaa yidik minakoyiim, kalk bana ögret su isi" mealinde yalvarir. lakin babasi bizim ceysin'in kavga etmesine karsidir. "oku da adam ol lan zibidi, skcem ecdadini isin gücün kavga dövüs" diyerek ceysin kardesimizin bruc li posterini yirtar, ve kendisini de kaportaciya cirak vermekle tehdit eder.neyse efenim, bir gece vakti bruc li ustamiz (ki kendisini toprak cok cökertmistir, sanki baska biri olmus cikmistir) gelir ve yaklasik 1-1,5 ayda isin kabasini ögretir bizim ceysin'a. artik son nokta duvara asili duran torbaya ziplayip vurabilmektedir. bunu yapabilen insan evladi karatede götü tavana vurmus kabul edilmektedir. babasi eve ekmek getircem diye götü terletirken tavana kum torbasi asan ceysin sonunda bu son sinavi da gecer ve vandaym'in 20 senede ugrasarak yaptigi isi 1,5 ayda kapar.ilk isi barda ondan bundan dayak yiyen sözde karateci babasini sisman serserilerden kurtarmak ve babasinin "ben yanilmisim evlat, harbiden de kavga guzel bisiimis, yasasin kavga" seklindeki mesajini verebilmesini saglamak olur.bunun ardindan bir karate turnuvasinda iyilerin takimina karsi dövüsen vandaym'i görür. hemen iyileri uyarmak icin kosar lakin bu zibidinin 1,5 ayda bu isin ustasi oldugunu bilemeyecek kadar saf olan iyiler takimindaki bazi kötüler "yürrüüü ense trasini görelim" seklinde asagilarlar ceysinimizi. ceysin bozuntuya vermez ve vandaym bu elemanlari birer birer pataklarken hic istifini bozmadan yerinde oturur. iste buradan cikaracagimiz sonuc ceysinin öfkesine yenik düstügü ve yardim etmesi gereken yerde iyilere sirf kendi egosu adina yardim etmedigidir ki burada ceysin kardesimize "1,5 ayda isin felsefi boyutunu alamazsin, bu isler oyle bardaga su doldurmayla olmaz yarraam" demek farzdir.ne zaman harekete gecer peki ceysin? vandaym yavuklusu olan civirin sacina asilinca...bu da ceysinin turk olma ihtimalini kuvvetlendirir gözümüzde. cünkü ceysin da kararlarini skinin keyfine göre vermekte, skinin verdigi karari uygulamaktadir. bu filmi sevmemizin önemli nedenlerinden biridir diye düsünmekteyim bu nokta.neyse efenim uzatmayayim; ceysin vandaym'i da bi güzel patakladiktan sonra bir gurup seattle'li tarafindan havalara atilip tutulur, ki bu kisim da genc türk delikanlilarinin filmde kabullenemeyecegi noktalardan biridir. ayrica film bruc li hayranlari tarafindan "bruc li mi döver, vandaym mi?" sorunsalina senelerce kanit olarak göserilmistir.
(duran toplarin usta ayagi - 27 Eylül 2004 17:45)
bi ara, "ceysın" adında tıfıl bi karatecinin, allaan hikmetiyle burş lii'den ders alması netincesinde ve brek dansçı zenci arkadaşının da yardımıyla, babasını döwen mafyaya karşı sawaş açmasını, onnarın adamını bi güzel döwmesini konu alan, içinde, nazireli aşıklar da barındıran bi film wardı. o sıralarda sinemalarda "altın yumruk" olarak gösterilen bu filmin, türkiye'min her yerinde binnerce hayranı, geceleri rüyasında, burş lii'den ders alan binlerce çocuğu türemişti. daha sonra 60 farklı adla ortalıkta dolaşan bu filmde yer alan pes etmek yok teslim olmak yok sözü, gençliğe azimli ve kararlı olmayı aşılamış, o filmdeki hareketlerle kendini okuldaki öğretmenlerini korkutarak sınıf geçmeye çalışan gençler türemişti. filmin altın hareketi hawada 180 derecelik parendeyle yapılan döner tekmeydi... van dam'da ilk defa bu filmde, acımasız bi "karate"ci olarak görünmüş, ring iplerine oturuşuyla zihinlerde yer etmişti. bi dönem hep bu filmden esintilerle etrafta dolaşan "genç"ler wardı etrafta biliyosun...
(cyrano - 28 Aralık 1999 00:03)
van dam boks ringinin iplerine o, oturusuyla unlenince tum filmlerinde kullanmaya basladi. yazik oluyor, delikanliliga sigmaz.
(r12 - 28 Aralık 1999 01:03)
zenci bir hötöröf vardı o filmde, "renk" katmak için ordaydı ama işi ne diye düşündürmüştü bol bol.her filme böyle bi tane ne idüğü belirsiz havada duran karakterler eklenir.buna da eklendi, bruş li yi tenzih ediyorum.
(otisabi - 28 Aralık 1999 01:07)
nice kardeşler, kuzenler, mahalle arkadaşları telef olmuştur bu film sayesinde. jason'ın gömleği çıkarıp ringe daldığı sahne ile ilk testosteron bombardımanlarımızı yaşatmakla beraber, aynı zamanda jason'ın zenci arkadaşının mevzu bahis sahnede kucağına oturup inip kalkarken bir yandan dondurma yemesiyle çocukluğumun ilk homofobik deneyimlerine de beni gark etmiş, uzun bir süre dondurma yiyen arkadaşlarla temas etmekten ve jimi hendrix dinlemekten alıkoymuştur.
(broken - 29 Ağustos 2005 23:41)
Yorum Kaynak Link : no retreat no surrender