The Secret Life of Words (~ La vida secreta de las palabras) ' Filminin Konusu : Film, bir petrol platformunda meydana gelen kazada vücudunun bir bölümü yanan bir adamla, onu tedavi için gönderilen bir hemşire arasında doğan aşkın öyküsünü anlatıyor.
Ödüller :
El viaje a ninguna parte(1986)(7,9-1149)
El bosque animado(1990)(7,6-1035)
My Life Without Me(2003)(7,6-23104)
Camino(2008)(7,6-4347)
Te doy mis ojos(2003)(7,5-5751)
Nadie hablará de nosotras cuando hayamos muerto(1995)(7,3-1549)
La soledad(2007)(7,1-1188)
Cosas que nunca te dije(1996)(7,0-1190)
Pa negre(2010)(7,0-4059)
Días contados(1994)(6,8-1591)
Todos a la cárcel(1993)(6,7-864)
Map of the Sounds of Tokyo(2009)(6,1-2034)
Venedik Film Festivali : "Lina Mangiacapre Award"
http://www.clubcultura.com/…vida_secreta/index.htmlhttp://www.strandreleasing.com/…ails.asp_q_id_e_220http://www.apple.com/…pendent/thesecretlifeofwords/
(schizophrenia13 - 17 Aralık 2006 23:00)
--- spoiler ---bir çok ödülünün yanı sıra, 2006 goya ödüllerinde en iyi film, en iyi yönetmen, en iyi yapımcı ve en iyi özgün senaryo ödüllerini toplayan film. isabel coixet, yıllar önce şili'de gördüğü denizin ortasındaki bir petrol platformunu unutmadığı ve bunu senaryonun eksenine koyduğu sözcüklerin filmi. filmin büyük bir kısmı da işte bu denizin ortasındaki petrol platformunda geçiyor. bir önceki my life without me adlı filminde de başrolü oynayan sarah polley sessizlikler prensesi burada, kendisini bir bakıma hayata çeken tim robbins'i hayata döndüren... hable con ella filmdeki benigno karakterini oynayan javier cámara; sanatçı ruhlu ispanyol bir aşçı olarak, yine hable con ella'nın uyuyan güzeli leonor watling ise küçük bir rolle filmde. almodovar kardeşler filmin yapımcısı. filmdeki şarkı seçimleri tam yerli yerinde; tom waits'in all the world is green, antony and the johnsons'in hope there's someone şarkıları, sözcüklerle bütünlük sağlamakta adeta. isabel coixet şöyle anlatıyor filmini*"birisi demişti ki, içsel bir hayata kavuştuğun andan itibaren zaten çifte bir hayat yaşıyorsundur. balık sürüsü gibi kelimeler, kafamızın içinde gruplaşır ve ses tellerimizin arkasında kalabalık yaparlar. dışarıya çıkmak için savaş vermek ve diğerleri tarafında işitilmek için. ve bazen kafamızla gırtlağımız arasındaki yolculukta kaybolurlar. bu film, sessizliğin içinde uzun bir süre dolaşıp durmuş o kaybolmuş kelimelerin (ve yanlış anlaşılmaların, hataların, geçmişin ve acının) hikayesidir. ve birgün onlar dışarıya dökülürler ve buna başladıklarında hiçbir şey onları durduramaz."kısacası izleyin, izlettirin bu naif filmi...--- spoiler ---
(euphrates - 2 Eylül 2007 16:58)
20 eylul 2007 aksami ankapol sinemasinda, ankara sinema kulturu dernegi tarafindan gosterilen film. eger film hakkinda hicbir fikriniz yoksa ve sizde bizim gibi ispanyolca dublajli seyrediyorsaniz, epeyce bir zaman toparlayamiyorsunuz; film nerede geciyor, ne oldu yani simdi gibi.. anladiginizda da cok uzulmeye ve cok dusunmeye hazirlikli olsaniz iyi olur.. tim robbins ise tek kelime ile hayran olunmalik.. kendisi, oyunculugu, politik durusu ile de birlesince harikulade oluyor.filmin aldigi oduller:2006 goya ödülleri en iyi film, en iyi yönetmen, en iyi özgün senaryo, en iyi yapim ödülleri2006 sant jordi ödülleri en iyi film ve izleyici ödülleri2006 venedik film festivali özel ödülü2006 turia ödülleri en iyi ispanyol filmi ödülü2006 fotogramas de plata en iyi film ödülü2006 ispanya sinema yazarlari birligi ödülleri en iyi film, yönetmen, özgün senaryo ve sinematografi ödülleri2006 butaca ödülleri en iyi katalan filmi ödülühttp://www.clubcultura.com/…ecreta/sinopsis_eng.htm
(lacivert - 28 Eylül 2007 15:45)
efektsiz en sade biçimiyle bedensel iletişim uzuvlarından bile ötede büyüleyici bir diyalogun sinemasal anlatımı.
(nisyan - 4 Kasım 2007 20:17)
sade, sessiz, muzikleri guzel, farkli bir film. --- spoiler ---sadece ilginc ve yersiz bir mesajla bitiyor hitlerden yapilan alintiyla : http://us.imdb.com/title/tt0430576/quotesinge: before the holocaust, adolf hitler called all of his collaborators together and in order to convince them that he could get away with his plan he asked them who remembers the extermination of the armenians? that's what he said. thirty years later nobody remembered the million armenians exterminated in the cruelest possible way. savaslarin unutulurlugu, hatirlanmazligi gercegini filmin genel havasina hakim bir sadelikte ve hatta burada bir sozluk yazarinin yaptigi / yapabilecegi cuk oturan bir benzetme gibi bir cumle ile vurucu bir sekilde anlatilabilecekken boyle bir sekilde anlatilmasi garip geldi bana. garip diyim sadece!!!--- spoiler ---
(rasyonel kupaj 145 - 4 Aralık 2007 12:30)
anlatmayarak anlatıyor. susarak konuşmak gibi bir şey...
(kasagi - 25 Aralık 2007 20:10)
en çok yağmurla birden bastıran hope there's someone ve beraberinde gelen herkesin yalnızlığı kendine sahneleriyle gönlümde yer eden film. ve başka hiçbir cümle hanna'yı geri döndüremezdi..
(yesiltas - 12 Şubat 2008 00:10)
bir gun bir film izledim ve o, kalbime dokundu.. iste o film the secret life of words..--- spoiler ---"-yuzmeyi ogrenecegim hanna, yuzmeyi ogrenecegim. yemin ederim..."--- spoiler ---
(whatdreamsmaycome - 22 Haziran 2008 11:20)
--- spoiler ---menüsünde; "haşlanmış tavuk, pirinç pilavı ve yarım elma" olan harika film.--- spoiler ---
(euphrates - 3 Nisan 2009 11:39)
son yarım saatine kadar izlediğim en güzel filmlerden biriydi diyebilirim kendisi için.izleyeceklere tavsiye son yarım saatten sonrasını izlemesinler.ablamızın çekip gittiği yerde kapatsınlar filmi güzel hatırlamak istiyorlarsa.--- spoiler ---son yarım saatte abimizin bir anda ayağa kalkıyor.nerden geldiği belli olmadık şekilde bir anda görmeye ve yürümeye başlıyor.hastahanede nasıl kaldı,kim baktı,neler yaşadı bunlara değinilmemiş bile.sonra bir anda ablamızı bulmaya karar veriyor ve bir anda buluveriyor tesadüfe bakın ki! ablamıza ulaşmak için iletişime geçtiği hatunun kamu spotu niteliğindeki sığ konuşması da üstüne mum dikti filmin.--- spoiler ---ondan öncesi ise gayet sessiz ve sakin başlayan.yavaş ilerleyen ama yavaş ilerlemesine rağmen sıkıcı olmayan bir film.başroldeki ablamızın sade güzelliği ve mekandan mekana geçen senaryosu müthiş.senaryo her şeyi açıklıyor boşluk bırakmıyor(son yarım saatten önce.) dialog odaklı ve kişilerin psikolojisini irdeleyen bir yapısı olması da ayrı güzellikte.hanna'nın hikayesi ise filmin zirve yaptığı yerlerden biri.arada şarkılarla,ince esprilerle yüzünüzde tebessüm bile oluşuyor.geldik yine son yarım saate.senarist resmen katletmiş önceki yazdıklarını.sığ bir boyuta geçmiş,ya da yazmaktan sıkılmış sanırsam.bir şeyler yapma çabasıyla güzelim senaryoyu çöp etmiş atmış.son yarım saate kadar puanım 9/10 olsa da son yarım saatle beraber 5/10
(filmdelisioldum - 10 Ocak 2014 14:53)
2005 yapimi bir ispanyol filmi, orijinal adi: la vida secreta de las palabras. yönetmeni isabel coixet. oyuncular: sarah polley, tim robbins, javier cámara, sverre anker ousdal, steven mackintosh, eddie marsan, julie christie.gündelik hayatlarindan koparilip, derin travmalarla yasamaya birakilmakla ilgili savas karsiti film. tek saniyesinde savas yok, patlamalar yok ,kanli görüntüler yok. sadece, önce dilsizlik, sonra kelimeler ve onlarin dünyasi var. üzerinde hic konulsulamayacak seyler yasadiktan sonra, olanlara yeni bir dil bulma arayisi , uzun bir dilsizlik, rastlantiyla sag kalan olmanin agirligi, ölmeyen olmanin utanci. kaybedilenlere karsi duyulan sorumluluk. sonunda kurbanin, kendi gözyaslarinda bogulmadan bir sekilde yeni bir dil –yol- bulabilmesi ile ilgili umut veren bir film.
(summerhill - 6 Mayıs 2006 02:16)
--- spoiler ---karakter hanna, yine o uzun ve kimsesiz bakışlarından birini fırlatır tim robbinse ve der ki: ..bir gün bir ağlamaya başlarsam, beni bir odaya kapatmak zorunda kalırsın... burnumuzun dibinde yaşanan vahşete, ancak gazete sayfalarının o kendinden emin ve güvenli dikdörtgeniyle tanık olan ben, bu replikle daha da gömüldüm utancıma. yüzmeyi öğrenmeliydik...--- spoiler ---
(delinin zoru - 26 Haziran 2006 16:39)
Yorum Kaynak Link : the secret life of words