Süre                : 1 Saat 40 dakika
Çıkış Tarihi     : 15 Ekim 1997 Çarşamba, Yapım Yılı : 1997
Türü                : Komedi
Taglar             : Kilo,fat suit,Sigara içiyor
Ülke                : Fransa
Yapımcı          :  Renn Productions , Katharina , TF1 Films Production
Yönetmen       : Didier Bourdon (IMDB)(ekşi), Bernard Campan (IMDB)(ekşi)
Senarist          : Didier Bourdon (IMDB)(ekşi),Bernard Campan (IMDB)(ekşi)
Oyuncular      : Didier Bourdon (IMDB)(ekşi), Bernard Campan (IMDB)(ekşi), Isabelle Ferron (IMDB), Isabel Otero (IMDB), Hélène Surgère (IMDB)(ekşi), Roger Ibáñez (IMDB)(ekşi), Kelly Lawson (IMDB), Charles Ardillon (IMDB), Christian Barbier (IMDB), Roland Baubeau (IMDB), François Berléand (IMDB), Christian Bordier (IMDB), Nelly Chahagniet (IMDB), Jérôme Chappatte (IMDB), Rukmini Chatterjee (IMDB), Philippe Chevallier (IMDB), Marie-Catherine Conti (IMDB), Martial Courcier (IMDB), Paule Daré (IMDB), Jean-Michel Dagory (IMDB), Jean-Jacques D'Amour (IMDB), Jacques Descombes (IMDB), Albert Dray (IMDB), François Du Merle (IMDB), Christian Gaitch (IMDB), Martine Gautier (IMDB), Matthew Géczy (IMDB), Diogène Guérin (IMDB), Jeangay Nuckson (IMDB), Christophe Guybet (IMDB), Daniel Isoppo (IMDB), Nicole Jamet (IMDB), Martine Lang (IMDB), Régis Laspalès (IMDB), Marie-Laurence (IMDB), Thomas Le Douarec (IMDB), Théo Légitimus (IMDB), Rabah Naceur (IMDB), Robert Plagnol (IMDB), Blanche Raynal (IMDB) >>devamı>>

Le pari (~ A fogadás) ' Filminin Konusu :
Le pari is a movie starring Didier Bourdon, Bernard Campan, and Isabelle Ferron. Deux beaux-frères, Didier et Bernard se lancent un défi: chacun ne doit pas fumer pendant quatorze jours. Ce pari, qui se prolongera ultimement sur...


  • "halk arasında bu kumar "neme lazım" olarak da bilinir.."
  • "sözkonusu düsünürün* öz dilinde "le pari de pascal" olarak bilinir."
  • "tabii ki tombala..(bkz: pascal nouma nin kadikoy de tombalacilik yapmasi)"
  • "pascal nouma'nin 20 nisan 2003 besiktas fenerbahce derbisinde attigi gol sonrasi oynadigi kumar-acaba elimi sortumun icine sokup aleti avuclasam beni kovarlar mi?netekim kumar elinde patlamistir"




Facebook Yorumları
  • comment image

    simdi bok tanrisina inanmayan bir insanin kazancinin n oldugunu varsayalim, pusur tanrisina inanmayanin kazancina x diyelim, vs, kicimizdan sonsuz sayida tanri uretebilecegimize gore ve her tanri da kendine tapinmayanlari parca pincik edip, akla hayale gelmeyecek iskenceler yapacagina bikbikbik falan filan gore eger sonsuz sansli degilseniz sonsuz zarardasiniz.

    cok etkileyici...


    (tetrahydrocannabinol - 18 Kasım 2008 04:51)

  • comment image

    özünde "korku", "kalitesiz kurnazlık", "aşağılık kompleksi", "insana özgü kuyruk kıstırma" gibi çok ciddi olumsuz öğeler içeren bir argümandır. irdelemek dışında, ciddi ciddi bu argümanı düşünerek tanrıya kendi sınırlı zihnimizde paye vermek (seçme ve seçilmeye maruz bırakmak) belki de yapılabilecek en yanlış hareketlerden birisidir.

    biraz beyin jimnastiği yapalım, şöyle ki;

    tanrının varlığını ilk kez 8-9 yaşlarında enine boyuna düşünmeye başladım (4-5 yaşında allahı bulut sanıyordum, en tepede bulutlar olur ya açılmamış algımızda)...

    düşündüm (bilim tekniklerin vs.nin de yardımıyla) : dünya güneşten koptu, güneş; yıldız tozlarının birleşmesiyle oluştu, yıldız tozları; hidrojen azot helyum gibi elementlerden oluştu, onlar atomlardan oluştu...şöyle oluştu böyle oluştu derken en sonunda "ilk" maddenin nereden çıktığını düşünmeye başladım ve bulamadım, orada anladım ki bir güç en azından "ilk" maddeyi oluşturmalı... ve buna tanrı denmeli

    tanrı-tengri-tengir-dingir-denger-edenger-edinger ( eksiye doğru kronolojik) .... eding= eden, yapan anlamında... er= kişi.... net mi?

    tanrı hem her şeydir hem de hiçbirşeydir, zaten ikisi de aynı anda olmazsa tanrı olmaz, çünkü tanrı tüm kavramları ve kavram olmayanları bile içinde bulundurmalıdır. bana göre tanrının varlığını düşünmek bile çok gereksiz, her şey ortada. ama ispatlayamam. zaten aslında ispatlayabileceğimiz çok çok çok az şey var, ancak kanıtlar gösterebiliriz, ama bu çok nadir ispatı getirir... bir şeyin kanıtlanması asla ve asla ispatlanması demek değildir. belli koşullar içerisinde olguyu öngörmektir kanıtlamak. ispat ise mutlaktır, değişmeyecek olandır. birisi çıldırıp birisini öldürdüğünde üzerinde bulunan dna örnekleri ile katilin cinayet işlediğini kanıtlarsınız, ama bu mutlak gerçek değil, ispat değildir. başka şartlar altında bu gerçekleşmeyecektir. neyse konu dağılmasın...

    tanrıya ulaşmak için tüm düşünce sistemlerine kabulüm var, ama içerisinde ilk paragrafta söylediğim öğeler bulunan bir sistem kesinlikle bir "sorgulama" değil, saygı duyulacak bir şey değil, aksine bir tüccarın tedarikçisiyle yaptığı ticaret antlaşmasıdır. ve kendini inandırma, gerçeği arama bu şekilde olmaz.

    şüphesiz ki tanrıya ulaşabilme yollarındandır ve en önemli iki tanesinden birisidir felsefe, ama barok burnu büyüklükle değil, mevlevi tevazunun içe dönüklüğüyle.

    pascal'ın kumarı, nouma'nın golü veyahut kumarbaz argümanı adından da anlaşılacağı gibi belki de oynanabilecek en büyük ve en aptalca kumardır. kumarda biri kazanır biri kaybeder. her halükarda kaybetmek var ise (ki tanrı varsa kesinlikle kaybedilecek, yoksa yine kayıp söz konusu) ve kayıplardan birisi sonsuz acı ise; argümanda söylenen "aman terazi tanrıdan yana basıyor, o zaman argüman sonucu karar; tanrıya inanılmalı" fikri değil de, "aman bu argüman tehlikeli sulara doğru ilerliyor, böyle bir mantıkla ilerlemek zaten tanrının varlığını kafadan inkar ediyor, tanrı var ise bu düşüncelerin hepsinin kaypaklık olduğunu anlayacaktır" fikri benimsenmeli ve bu argüman da sadece bir "sivri fikir", "yanılma denemesi" olarak felsefe tarihinin tozlu raflarında yerini almalıdır. zira tanrı "aa lan amma akıllıyım, allaha inanmak bahislerde 1 e 1.75 veriyo (ki güzel orandır), oynamamak enayilik hacı" mantığı ile "riyizınıbıl" ve "purofitibıl" olarak bulunamaz, bulunmamalıdır, bulunsa da herhangi bir kıymet-i harbiye içermemektedir.

    tüm bunların ışığında:

    kumarbaz argümanını herhangi bir şekilde uygulayarak müspet ya da menfi karar almak veya almayı düşünmek bana göre tanrıyı direkt reddetmekten çok daha büyük saçmalıktır, aynı 60 yaşına kadar içki-kumar-yalan-dolan-gayrimeşru seks ve diğer (dine göre, bana göre değil) yasak şeyleri yapıp da ölümü yaklaşınca diyet öder gibi hacca gidip namaza başlamak gibi büyük bir kaypaklıktır...

    "düşüneceksen toprak gibi düşün, hava gibi, su gibi düşün. bu dünyanın etten kısmını da görünmeyen kısmını da kullan, sadece aklın ile değil, aklın ve kalbin ile düşün ki ancak o zaman "tam" olmaya yaklaşabilirsin ve belki de güneşe uçarken balmumundan kanatların erimez. bu işin dünyadaki ve evrendeki "tercihe dayalı olmayan" ender şeylerden birisi olduğunu ve tercih yapmanın bir yol olmadığını gör" derim kumarbaz argümanını inancında yol belleyen olursa (ki olmaz)...


    (draco - 26 Mayıs 2009 21:44)

  • comment image

    pascal's wager. blaise pascal'in ortaya attigi du$unce.

    tanri olabilir veya olmayabilir, (a) tanri var (b) tanri yok diyelim.
    bir insan tanriya inanmayabilir, (x) inaniyor, (y) inanmiyor diyelim.

    $imdi, tanriya inanmayan bir insanin kazancinin "n" oldugunu varsayalim, zira tanriya inanan birisi para, seks gibi zevkli du$kunluklerden mahrum kalacak, tanrisina sadik olacaktir. fakat inanca gore tanriya inanan birinin, eger tanri varsa, kazanci sonsuz olacaktir, sonsuz bir kutsama ile ya$ayacaktir.

    olabilecek kombinasyonlara bakalim:
    (ax) tanri var ve inaniyoruz, ne mutlu bize, -n+sonsuz = sonsuz kazancli ciktik
    (bx) tanri yok ve inanmi$iz, yazik -n zarardayiz.
    (ay) tanri var ve inanmami$iz +n-sonsuz = -sonsuz yedik naneyi.
    (by) tanri yok ve inanmami$iz superiz +n kardayiz.

    e aptal olmayan herkes tanri'ya inanmanin mantikli oldugunu gorebilir demi$ buyuk ustad.


    (skatanic - 8 Kasım 2002 03:33)

  • comment image

    yanliz akla gelen problemlerin en basitlerinden
    (1) tanri her$eyi goruyorsa bu kumari kendin icin oynadigin, aslinda pis ve bencil oldugunu gorur, o yuzden +sonsuzu kazanmaya da bilirsin.
    (2) buna kar$ilik, her insan egoisttir, o zaman kimse kutsanmaz mi?
    (3) tanri yoksa, ve oteki bir ya$am yoksa, o zaman kar veya zararimizin zaten farkina varmayacagiz. o yuzden +n/-n kar/zararin onemi daha bile du$uk.


    (skatanic - 8 Kasım 2002 03:36)

  • comment image

    pascal'ın çoğu teist gibi "eğer bir tanrı varsa, sadece benim dinimin tanrısı vardır." mantığıyla oluşturduğu çürük argüman. sen belki ömrünü yehova'ya adamış bir yahudi olarak ahiretteki kazanç ihtimalini sonsuz ila -n arasında sınırladığını düşünebilirsin; fakat ya o gerçek tanrı brahma ise?


    (awelley - 22 Mart 2013 00:18)

  • comment image

    saçma tabi.
    neden, çünkü tanrı yokken kainatın en azından bir kaç on milyar yıllık varlığı boyunca verilmiş altı üstü 50 60 yıllık yaşam şansını çöpe atmanın kaybının ölçüsü -n olamaz. "eni topu altmış yıl abi, ne yapabilirsin ki altmış yılda?" eleştirisi de anlamsızdır; elde olan tek şans o altmış yıl iken sonsuzluğu kaybetmekle altmış yılı kaybetmek eşdeğerdir.

    o halde tabloyu şöyle düzenleyelim:

    var inanıyorum : -n + sonsuz = sonsuz
    var inanmıyorum : +n - sonsuz = - sonsuz
    yok inanmıyorum : sonsuz = sonsuz
    yok inanıyorum : - sonsuz = - sonsuz

    görüdünüz gibi tanrı, kendi varlığına akıl yoluyla inanmanın her yolunu kapatmıştır.


    (sirius - 2 Kasım 2003 14:52)

Yorum Kaynak Link : pascal'ın kumarı