La fille sur le pont (~ Köprüdeki kız) ' Filminin Konusu : Paris’te bir köprü ve gece… Seine nehrinden sarkmakta olan bir kızın gözlerinden yılların acısı akmaktadır. Hiçbir yerden gelen bir adamın uzaktan gördüğü bu kıza karşı bir ilgisi oluşmuştur. Adam ‘bıçak atıcı’ olan Gabor’dur ve şovu için canlı bir hedef arıyordur. Hayata dair hiçbir umudu kalmamış olan kız adamın teklifini kabul edecektir. Birlikte ölüm ve yaşamı birlikte tanımlayacakları bir turneye çıkacaklardır. Vanessa Paradis ve Daniel Auteuil’in başrollerini paylaştıkları çok sevilen Fransız filmi Fille sur le pont’un yönetmen koltuğunda Patrice Leconte oturuyor.
Monsieur Hire(1989)(7,7-5423)
Un coeur en hiver(1992)(7,6-8707)
Ridicule(1996)(7,4-6739)
La veuve de Saint-Pierre(2000)(7,3-5082)
L'homme du train(2002)(7,2-6606)
Le mari de la coiffeuse(1990)(7,2-8927)
Noce blanche(1989)(7,0-1777)
Élisa(1995)(6,7-1805)
1 chance sur 2(1998)(5,8-2142)
- böyle devam edemeyiz. - neye devam edemeyiz? - beraber olmamaya...gibi hoş bir diyalogla biten, sıkılmadan defalarca izlenebilecek fransız filmi.
(mr loner - 12 Mayıs 2007 13:11)
bir tek ben mi bu sıfatı yakıştırdım bilmiyorum ama bence tatlı bir film.--- spoiler ---hele sonunda öpüşecekler de güzelim filmi sonuyla berbat edecekler diye telaşlanmamın ardından o muhteşem sarılma sahnesiyle kızgın kumlardan serin sulara atlar gibi oldum.--- spoiler ---
(codename47 - 7 Şubat 2008 22:23)
"kötü yollar yoktur, kötü rastlantılar vardır" sözüyle gülümseten güzel fransız filmi.
(hurlyburly - 22 Haziran 2002 13:03)
bir kadın ve bir adam var.bu kadın ve adam, var.çok da tanıdık. hadi biz adamdan adama koşan üzgün kadınlar ve hiç gülümsemeyen bıçakçı adamlar değiliz diyelim (farz-ı misal` :ne güzel smiley`) yine de tanıdık? neresinden başlasam sormaya, neremden başlasam benzetmeye? sabaha kadar artık.--- spoiler ---filmdeki kadın ve adam birbirlerinden uzaktayken de konuşuyorlardı. ne güzeldi.--- spoiler ---
(delimine - 1 Mayıs 2009 20:40)
--- spoiler ---böyle bir aşkın varolmadığı bildiğim için, insanı hayattan soğutan şeyler kategorisinde değerlendirebileceğim film.bu kadar tesadüf, bu kadar şans, bu kadar tutku henüz varolmadı. ayrıca hiçbir filmde aşk ve tutku, başka bir eylem tarafından bu kadar güzel temsil edilmedi.--- spoiler ---
(ingenue - 31 Mayıs 2011 07:36)
siyah beyaz olmasının etkileyiciliğini katladığını düşündüğüm film. filmde geçen şansla ilgili sözün orjinali--- spoiler ---"la chance, c'est ce qu'on croit toujours qu'on n'a pas./ " biz, her zaman şansın sahip olmadıklarımız olduğuna inanırız. --- spoiler ---
(letheia - 2 Kasım 2011 01:43)
en dogru soz obeklerinden birini barindiran guzel filmdir. "sarhoşken söylenen her söz, ayıkken düşünülmüştür."
(milagros - 13 Nisan 2012 21:33)
"saatlerce tüm fotoğraflarına baktığına değil, tek bir fotoğrafına saatlerce baktığın kişiye aşıksındır." cümlesi ile seni senden alan filmdir.
(hamlaus - 15 Temmuz 2012 12:49)
müzikleri güzeldi, şu sahnesi cacıktı, yok efendim kız güzeldi, diyaloglar sikikti diye bir ayrıma giremeyeceğiniz, her şeyiyle güzel olan fransız filmi. en güzel aşk filmleri kategorisi içine muhakkak alınması gerekiyor.filmde şans ve müzik kulağı ile ilgili güzel bir benzetme de var:- şansım hiç gülmedi, şu kıvrık, yapışkan sinek kâğıtlarını bilir misiniz? ben onlar gibiyim. çevredeki bütün pisliği çekiyorum. elektrik süpürgesi gibiyim, tozları çekiyorum. şanslı sayıyı hiç çekemedim. denediğim her şey yanlış çıkıyor. dokunduğum her şey ekşileşiyor. bunu nasıl açıklıyorsun? + kötü şansı açıklayamazsın. bu şey gibidir, müzik kulağı gibi, vardır ya da yoktur.filmin en beğendiğim cümlesi ise tabii ki "kaybetmeyi öğren, yoksa kazanmayı bir hak gibi görürsün." oldu.
(zemin yesil 12 yildiz 3 ok sari - 8 Kasım 2012 13:52)
bir insan bir diğerini neden sever? genellikle bu sorunun bir cevabı yoktur ve böyle oldukça güzeldir. aşkı en ufak bir cinsel temasa, bir öpüşmeye gerek bırakmadan anlatabilen şahane bir film.adele'in aşk arayışları eternal sunshine of the spotless mind filminden şu cümleyi hatırlatır:"why do i fall in love with every woman i see who shows me the least bit of attention?"aşk ve şans, aşk ve güvenmek, aşk ve inanmak üzerine çok güzel fikirler verir film. hayatını hiç düşünmeden birine teslim edebilmektir aşk. terk edilmeyi bile göze almaktır sonra. daha birçok şıpsevdi sakızı cümlesi çıkarabiliriz filmden. ama en güzeli kağıt paranın ikiye ayrıldığında değerini kaybetmesi örneğidir: banknotun iki parçası gibi, ayrıyken kendini işe yaramaz hissedeceğin kadar, birbirini tamamlamaktır aşk. böylesi bir güzelliği yaşamayanlara da oturup filme ağlamak düşer.
(gosalyn mallard - 13 Eylül 2005 15:30)
Yorum Kaynak Link : la fille sur le pont