çok basit bir öyküsü, iç monologlu bir anlatımı ve düzgün bir sentaksı vardır ama çok spesifik bir dönemin moral dünyasını yansıtmasından kelli, 40'larda çevrilmiş bir dolu film gibi eskimeye yüz tutmuştur, seneye eskir. brief encounter'ı 1946'da ingiltere'de sinemanın onca şaşırtıcı icadından, efektinden bihaber şekilde izleseydik çok daha manalı gelebilirdi zira hem savaşa giden bir dolu erkeğin yokluğunda daha özgür bir yaşam imkanı bulan, belli oranda serbestleşen kadınlara sadakatin önemini vurgulamıştır hem de klasik anlatımıyla, ingiltere'de oradan oraya giderken kullanılan trenlerde vuku bulan mebzul miktardaki karşılaşmanın yarattığı hissiyatı bugün before sunrise'daki gibi gerçekleşmesini umduğumuzdan daha olası daha günlük şekilde anlattığı için seyircide ekşi sözlük tespitleri okur gibi bir etki yaratmıştır.

yani eskiliği dönemselliğinden kaynaklanır yoksa misal 50'lerin filmleri hiç eskimemiştir, eskimeyecektir.

(bkz: bundan evvelki tramvaylar ne kadar iyiydi)

(grapes of butcher - 22 Ekim 2006 16:49)

1945 yapımı film noel coward'ın still life isimli oyunundan uyarlanmış olup, celia johnson başrolü trevor howard ile birlikte paylaşmıştır. david lean bu filmiyle en iyi yönetmen dalında oscar'a aday gösterilen ilk ingiliz yönetmen olmuştur. filmin geniş bir alt katmana, savaş arka fonuna vs. sahip olmamasının nedeni, uyarlandığı oyunun sadece yarım saatlik sade bir eser olmasından ileri gelir.

bence david lean'in en iyi filmi budur. bütün o uzun epik filmlerini bir kefeye, brief encounter'ı bir kefeye koysam terazi ancak eşitlenir. çünkü brief encounter, sonrasındaki 60 yılda çekilen binlerce aşk filminde yapılamayan bir şeyi yapmış bir filmdir. aşkın ve ihanetin anatomisini tüm organlarıyla, doku doku, hücre hücre yansıtmış; insana dair bu en kompleks soyut kavramın matematiğini abaküs sadeliğinde izleyicinin önüne koymuştur. bu filmi bayıcı bulduysanız ya gerçekten aşık olmamış, ya da aşık olduğunuzu sanmışsınız demektir.

ikinci izleyişte filmin ilk yarısı bambaşka bir boyut kazanır, derinleşir. öyle derinleşir ki, celia johnson'ın gözlerine bakarak aklını okuyabilirsiniz. voice-over'ları duymanız gerekmez.

romantizm ve gerçekçilik bu filmde belki de bir daha hiç yapılamayacak şekilde birleştirilmiştir.

(axellennox - 20 Şubat 2007 20:46)

kürk mantolu madonna insana biterken nasıl bir yumruk atıyor, nefesini kesiyorsa aynı etkiyi yapan film. özellikle celia johnson hayatım boyunca izlediğim en iyi oyunculuklardan birisini sergilemiş. 1945'te çevrilmiş de olsa eskimemiştir, eskimez.

(codename47 - 28 Aralık 2007 15:10)

bir filmin çok ötesinde, "gitme kal" deseydim diyenler için..."gitme kal demeni istiyorum, gitmek istemiyorum," mesajını veren film, tabii anlayanlar için

(spsash - 31 Aralık 2008 00:18)

grup : everon
album : north
parca no : 2

alone in his empty room
he read that book page by page
in search of truth
of comfort or some hope
he read ‘if you knock, my door will open’
but those he tried were all locked tight

like flickering lights
bits of memories crossed his mind
countless shattered pieces
that refused to fall in place
he read ‘i'll search for all the lost ones’
but how much more lost could he be

he shook his fist at heaven
stood up for all the broken souls
i will not forget the words
he spoke to me that day
he said ‘man, if you believe, would you ask one question
in my name because to me god never speaks:
does he still rest on sundays, and look at his creation,
and think it was good ?’

he could barely breathe
hardly grab just one clear thought
the walls were closing in on him
his time was running out
he read ‘if you ask, you will be given’
and he thought of everything he had lost

he shook his fist at heaven
stood up for all the broken souls
i will not forget the words
he spoke to me that day
he said ‘man, if you believe, would you ask one question
in my name because to me god never speaks:
does he still rest on sundays, and look at his creation,
and think it was good ?
does he think it was good ?’

it was a brief encounter
but after all these years it's still on my mind
nobody mourned for him
there were no flowers on his grave
i hope at last you got your answer
and if so, would you let me know ?

(talentless jerk - 17 Şubat 2009 12:01)

filmin tüm sahnelerinin stüdyoda çekilmiş olmasına rağmen, benim gerçekten tren garında çekildiğini zannettiğim film. hakikaten çok gerçekçi.

(mecazi dem - 5 Mayıs 2009 09:14)

dönemine göre oldukça cesur bir film. fakat kadının hiçbir şekilde cinsel yollardan kocasını aldatmaması, sonunda da kocasına dönmesi ile bir ölçüde terbiye edilmiş.

(whatdreamsmaycome - 17 Nisan 2010 21:23)

1945 senesinde cekilmis siyah-beyaz muazzam ask hikayesi.
filmi muazzam yapan duruluk, sade olmasi, basitliginde diye dusunuyorum.
trevor howard ve celia johnson'in sergiledikleri oyunculuk bugun hollywood artik tukenmis yada 40 yilda bir samanlikta rastlanir cinsten.
yuz milyon dolarlik filmlerde dahi bu filmdeki gerceklik ogesinin yakalanamadigini dusunuyorum ,adeta filmi izlerken birebir olaylari yasiyormussun yada ayni kader, aci ,sevincleri paylasiyormusum gibi hissettirdi sahsima.

(zirvelerin ozgurlugu - 27 Haziran 2010 20:25)

'evli insanlarin da asik olmaya hakki vardir, ama sonunda evlerine donme sartiyla' diyen film.

--- spoiler ---

benim icin tek acikli yani o lanet dedikoducu kadin yuzunden birbirlerine sarilamadan, sadece iyigunler diyerek ayrilmak zorunda kalmalariydi.

--- spoiler ---

(doktor hektor - 8 Nisan 2011 12:14)

aynı zamanda bir brothers and sisters bölümü.

(meth - 6 Ağustos 2011 20:39)

1945 yapımı olmakla kalmamış filmde bile tutkulu aşıklarımızın her hafta sinemaya gittiği, çok modern, her karesi nezaket akan film.. sırf başroldeki hatunun oyunculuğu için bile izlenebilir ayrıcana. .

filmdeki aşkın büyütülmesi nedeni tamamen "evli" yani bi bakıma imkansız olmasından da kaynaklanıyor sanırım. arada engel olmayınca çok sıkıcı oluyor onu biliyoruz.

kocasının kendisine müthiş bir güveni olan kadın, aşkitosuyla vakit geçirmek için eşine yalan söyledikten sonra şunu der " birinin sizi olan güveni kesinse yalan söylemek çok kolay"

(cella - 28 Ocak 2012 16:23)

muhafazakar yaklaşım: evli ve iki çocuklu bir aşüftenin bir aylık aşk macerasını anlatan bir david lean filmi. ona sonuna kadar güvenmiş, inanmış, sevgisini hep göstermiş kocasını aldatan o şıllık kadını elime bir geçirirsem... adamın ise hiç suçu yok. o da evli ve çocuklu ama onu baştan çıkaran hep o aşüfte. neyse ki finalde ayrılıyorlar da aile kurumu daha fazla lekelenmiyor.

muhafazakar olmayan yaklaşım: evliliği monotonlaşmış, tek düze bir hale gelmiş, bütün heyecanını yitirmiş, hiçbir amacı olmayan bir kadının yıllar sonra tekrar aşık olması, heyecanlanması, gülmesi, mutlu olması, adeta yaşadığını hissetmesi üzerine kurgulanmış duygusal, etkileyici ve sarsıcı bir aşk filmi. david lean'in bu küçük bütçeli klasik filmi insanı ikilemde bırakır. evli bir kadın aşkı uğruna her şeyi geride bırakmalı mıdır? yoksa aşkını kalbine gömüp (pek arabesk bir söylem oldu) tek düze yaşantısına devam mı etmelidir? dönem 40'lar. yer muhafazakar amerika. aile kurumu çok önemli. o yüzden finalde adam başka bir şehre ailesiyle taşınır, kadın da evine, kocasına ve çocuklarına döner. aşkını kalbine gömer. mesaj seyirciye bu sayede ulaştırılmış olur: aldatacaksan aldat ama sonra evine dön, ailene dön. aile kurumu önemli. o zamanlarda özgürlük olsaydı şüphesiz lean filmini bu şekilde bitirmezdi diye düşünüyorum.

basit ama etkileyici bir film. büyük bütçeli, epik filmleriyle tanınan lean'den küçük bütçeli bir film izlemek gayet güzeldi. aynı gün izlediğim ve gene heyecanı sona ermiş bir evliliği anlatan italya'ya yolculuk'tan alamadığım keyfi bu filmden aldım nedense. halbuki bu film de basit ama italya'ya yolculuk'tan daha dolu, daha etkileyici ve daha derin.

(sherlock holmes 90 - 10 Eylül 2012 00:44)

1945 yapımı david lean filmi. evli bir kadının tren istasyonunda tanıştığı evli bir adamla yaşadığı aşkı ve çelişkileri konu alan film fish'i çok etkilemiş olacak ki misplaced childhood albümünde yer alan mükemmel parça bitter suite'in ilk bölümüne ismini verdirmiş...

(shapeshifter - 29 Aralık 2003 09:47)

görüntülerini ingiliz sinematograf robert krasker'in çektiği muazzam film. david lean'in ilk döneminden unutulmaz bir yapıttır.

--- spoiler ---
kavuşamayan aşıklar temalı ne kadar film varsa bu filmden etkilenmiştir! dar ve kısıtlı bir çevrede bunalan, duygularını bastırmak zorunda bırakılmış çiftlerin rutin yaşamı kuşkusuz evrenseldir.
--- spoiler ---

şu yazı ayrıyeten okunabilir.

(hanging rock - 16 Ekim 2013 12:08)

hafta sonunu 1945 yapımı david lean'a ait aşk macerası ve dram filmiyle bitirmek gayet iyi geliyor. uzaklardan da olsa bana her günümde, farklı şeyler öğretene de selam ederim. tam bir melankolik aşk hikayesidir. eğer böyle bir film izlemeye ihtiyaç duyarsanız, kesinlikle bu eskimeyen, naif, samimi, yalın.. celia johnson ve trevor howard’ın oyunculuklarının zirvede olduğu filmi öneririm. bu aşk macerası ve özgün filmle günümüzde bile çok az film rekabet edebilir, johnson ve howard'ın güçlü performansını görünce. laura( celia johnson)'nın kocasına dillendiremediği şeyleri iç sesinin yardımıyla olayları flashback izlemeye başlıyorsunuz. laura'nın anlatıcılığı ve ses tonu çok etkileyicidir, mutluluğu ve hüznü birebir yaşatmaktadır. şimdiye kadar izlenen aşk filmleri arasında en iyisi olarak kabul ettirir kendini, ikinci bir ihtimal yoktur. sergey rahmaninov'un müzikleriyle de süslendiğinde sarhoş edici bir ruh hali oluşturuyor. filmin süresi 85 dakika olabilir fakat filmin izlenebilirliği ve tekrar tekrar kendini izlettiriyor olması 85 yıldan fazla sürecek..

--- spoiler ---

bir gün " tutku alevleri " adlı filme giderler fakat sinemedan çıkarlar çünkü birbirlerine olan aşkları ve birbirlerini yaşamak istemeleri daha baskın gelir, sende onlar adına mutlu olursun.

ayrılık zamanı geldiğinde alec " hala bir kaç dakikamız var " der ki, laura’nın geveze ve bet sesli arkadaşı dolly messeter, çiftin son anlarını berbat etmesiyle kahrolunur.

a : - ı do love you so very much.
ı love you with all my heart and soul.
l : - ı want to die.
ıf only ı could die.
a : - ıf you died, you'd forget me.ı want to be remembered.
l : - yes, ı know. ı do too.
a : - we've still got a few minutes.
dolly : - laura! ? ! ? ! ? ! ? ! ( sen nerden çıktın bet sesli )

keşke sonsuza kadar birlikte olsalardı diye iç geçirmeden de edemiyor insan.

--- spoiler ---

(dinanalla - 26 Ocak 2014 18:42)

the bridges of madison county'da hissedilen bir çok duyguyu yeniden hissetmenize sebep olan, sonunda içten içe kızsak da en doğru kararın verildiğinden emin olduğunuz david lean filmi.

yakınma: bari sarılsalardı yahu. içimden bir parça koptu sanki.

(haladelphikullananvar - 18 Şubat 2014 09:40)

kocaman gözleriyle ve caresiz gozuken durusu ile savaslararasi yillarin huzunlu ingiliz kadinini onumuze getiren celia johnson'un asmis oyunculugu ve asiri derecede kullanimi ile illallah dedirten voice over(seslendirme)'leriyle ilgi ceken 1946 yili askacisi filmi. dusuncemce buram buram bastirilmislik kokan oykusu insani sarsmayi basarsa da, belki de donemin getirdigi kaygilarla, butunluk duygusunu olusturacak ayrintilar ve kisi ozelliklerini verecek sahneler eksik kalmistir. ornegin, kadinin kocasini aldatmamak icin caba sarfetmesine neden olacak arkaplan verilmemis, seyirci yalnizca oyunculuga dayanarak kadinin korumaci bir gecmise sahip oldugunu cikartabilmistir. tiyatrodan yetisme david lean de herhalde oyunculuga guvendigi icin boyle bir sey yapmistir.
onemli bir ayrinti, filmin tum sahnelerinin studyoda cekilmis olmasina ragmen, tren sahnelerinin gercek olmasi ve bunlarin hicbirinin bayagi durmamasidir.

(mccormick - 21 Kasım 2004 19:05)

marillion lp kaydı:

1.lady nina
2.freaks
3.kayleigh(live)
4.fugazi(live)
5.script for a jesters tear(live)

marillion burada izlediğim ve dinlediğim bir çok konsere oranla çok daha iyi yorumlamıştır fugazi ve script for a jesters tear şarkılarını.

(delarue - 10 Aralık 2005 00:04)

rachmaninoff piyano konçertosu no.2 ile izlenmese bile adı hatırlanan, imdb'de top 250'ye girmiş, http://en.wikipedia.org/wiki/brief_encounter linkinden hakkında bilgi edinilebilen film.

(kolombre - 4 Şubat 2006 01:06)

gelmiş geçmiş en iyi aşk filmlerinden biri kabul edilir.

(regall - 19 Mayıs 2006 10:55)