The First of the Few (~ Spitfire) ' Filminin Konusu : The First of the Few is a movie starring Leslie Howard, David Niven, and Rosamund John. Aircraft designer/patriot R. J. Mitchell, alarmed at growing German militarism, works to perfect a defense against the German Messerschmidt at...
49th Parallel(1941)(7,3-6334)
In Which We Serve(1942)(7,3-4508)
'Pimpernel' Smith(1941)(7,3-1210)
müziksel olarak çok parlak bi parça olmasada sırf sözleri için dinlenilmesi gereken bir parçadır.
(verbal kint - 9 Mayıs 2002 12:24)
kendisine the final cut ın remastered/reissued versiyonunda hemen one of the few in ardından bir yuva bulunmuş şarkı when the tigers broke free . fena da olmamış hani iyi tamamlamışlar birbirlerini.
(kyha - 1 Aralık 2008 11:44)
roger waters'in the wall yapimina "biraz ki$isel olmasini istedigi bir $arki" oldugu gerekcesiyle almadigi, lirik anlamda bir $aheser.roger waters'in babasi eric fletcher waters üzerinden 2. dünya sava$i'ndaki bir sava$ sekansini anlatiyor $arki. $arkida bahsedilen tiger $eklinde adlandirilan 508. agir tank birligindeki asil tanklar $uradan görülebilir: $arkidaki toplumsal ele$tiriyi tekrar tekrar vurgulamaya pek gerek yok acikcasi. bu konuda $arki kendi kendini acikliyor; eric fletcher kraliyet piyadeleri z bölügünde 2. dünya sava$inda hizmet vermi$ birisi ve the wall'da, pink'in babasinin rol modeli olarak gösterilmi$.. bu perspektiften bakildiginda, $arki daha da anlamli hale geliyor.disclaimer: bu çeviriler, kafiye amacı güdülerek, birebir çeviri yapmak amacıyla yapılmış çeviriler değil; tamamen şarkının derinindeki anlamları yakalayabilmek adına, düz yazı amaçlanarak yapılmış çevirilerdir. şarkı yapısına göre bazılarında kafiyelere rastlanabilir. katkıda bulunmak, yanlış olabilecek bir yeri işaret edecek yazarların eleştirileri, daha doğrusu iyi/kötü tüm eleştiriler kabuldür.***kara 44' yılında, sefil bir sabahın şafak vakti öncesiydicephe komutanına adamlarını geri çekmek istediği zaman,yerlerinde kalmaları söylendiğinde.ve generaller teşekkürlerini sundu,bir süre için diğer saflardüşman tanklarını püskürttüğünde.ve böylelikle anzio sahili elde tutulmuştubirkaç yüz sıradan hayat karşılığında.ve nazik yaşlı kral george bir not göndermişti anneme,babamın gittiğini duyduğunda.hatırlıyorum da, süslü püslü bir yazıydı;altın yaprağıyla, her şeyiyle.ve bulmuştum onu bir gün, saklanmış fotoğrafların olduğu, eski bir çekmecede.ve hala nemleniyor gözlerim hatırladığımdao notu imzaladığını majestelerinin, değersiz, lastikten mührüyle.kapkaranlıktı her yer, buzlanmıştı topraklartiger'lar serbest kaldığında.ve kraliyet piyadeleri z bölüğünden sağ kalmadı hiç kimse!hepsini bırakıp gittilerçoğu ölü, geri kalanlar ölüyorkenişte başkomutanlık babamı böyle aldı benden.***tüm şarkı çeviri/analizleri için:(bkz: suffocated/#27443415)
(suffocated - 26 Ağustos 2012 15:29)
dinleyicilerin karşısına ilk defa the wall filminde yeni bir parça olarak çıkmıştır. ayrıca, the final cut ilk çıktığı zaman albümde yer alabilirmiş. bunun için 20 sene beklemelerine gerek yokmuş.
(roger waters - 14 Ekim 2012 10:19)
koskoca iki cd'lik konsept albümü - ve belki de en iyi konsept albümü - yapmış pink floyd'un albümde bulundurmamasıyla yediği en büyük bok olan eksik ve kayıp şarkı. çorap çekmecemi her açtığımda aklıma gelir.
(frank n furter - 10 Aralık 2004 02:15)
(bkz: when the levee breaks)
(noiz - 10 Aralık 2004 02:21)
roger waters'ın ölen babası hakkında yazdığı şarkı.tabi sadece babasına değil, genel olarak ölen tüm askerlere ve özellikle tüm babalara yazdığı şarkı. şarkı arkadan gelen bir rüzgarın uğultusuyla gizemli bir şekile başlıyor, ama devamında daha en başından bir savaş şarkısı olduğu belli olan bir marş geliyor. şarkının sözleri girdiğinde ise gerçekten donup kalmamak mümkün değil, en azından benim için öyle oluyor. iğrenç bir hava, geri çekilmek isteyen ingiliz askerleri ve geri çekilmelerine izin vermeyen komutan. and the anzio bridgeheadwas held for the priceof a few hundred ordinary lives.her dinlediğimde anca bu kadar güzel anlatılabilirdi diyorum. yüzlerce insan, evinden çok uzaklarda, bilmedikleri bir yeri savunuyorlar ve sadece birkaç yüz sıradan hayat yitiriliyor. şarkının en etkileyici yönlerinden biri babasının ve diğer insanların nasıl öldüğünü, tankların nasıl saldırıya geçtiğini, savaşın ne kadar kanlı olduğunu anlattığı kısımda arkadan gelen müziğin yükselmesi. ama bu müzik benim kulağıma acılı bir müzikten ziyade bir kahramanlık müziği gibi geliyor. herkesin yaptığı gibi roger waters da bu sıradan yüzlerce binlerce hayatın kaybolduğu savaşı bir zafer olarak gösteriyor. ve şarkının en sonunda, waters bu kanlı savaşı anlattıktan sonra şunu diyor:işte üst komuta babamı benden böyle aldıbunu söyledikten hemen sonra arkada çalan o marş bıçak gibi kesiliyor, yerini sessizliğe bırakıyor. ve arkadan tekrar o gizemli rüzgar uğultusu geliyor..
(rahatsiz edilmek istemeyen utu - 25 Aralık 2016 03:55)
şarkıda bahsi geçen kaplanlar almanların ilk defa 2. dünya savaşında kullandıkları meşhur tiger tanklarıdır.. ayrıca (bkz: ferdinand porsche)
(tomjoad - 7 Şubat 2005 02:54)
sözlerini de yazayım tam olsun...it was just before dawn one miserable morningin black forty-fourwhen the forward commander was told to sit tightwhen asked that his men be withdrawnand the generals gave thanks as the other ranksheld be the enemy tanks - for a whileand then the anzio beachhead was held for the priceof a few hundred ordinary livesand kind old king george sent mother a notewhen he heard that father was goneit was, i recall, in the form of a scrollwith golden leaf and alland i found it one day in a drawer of oldphotographs hidden awayand my eyes still grow damp to rememberhis majesty signed with his own rubber stampit was dark all aroundthere was frost in the groundwhen the tigers broke freeand noone survived from the royal fusiliers company cthey were all left behindmost of them deadthe rest of them dyingand that's how the high command took my daddy from me
(huzursuz - 7 Haziran 2006 16:16)
öyle çok derinlemesine bir müzik bilgim yoktur, iki akoru yan yana getirip gitar çalamam, herhangi bir grup için teknik yorumlar da yapamam ama şunu rahatlıkla söyleyebilirim ki bu şarkı roger waters ın hadi müzikal dehasını bir yana bırakalım ama söz yazma konusunda nasıl da aşmış bir insan olduğunu çok güzel ortaya koyuyor. savaşın hiçliği ve ardından bıraktığı travma sonrası stres sendromu bu kadar mükemmel şekilde anlatılamazdı. he bunu yaşayn bilir tabi, çekilen acıları yaşayan bilir, o kişinin ailesi bilir, plastik bir imza mührüyle 'üzgün olduğunu' bildiren savaşa asıl neden olan ve binlerce kişinin ölümüne neden olan kişiler değil.'and my eyes still grow damp to rememberhis majesty signed with his own rubber stamp'.
(jesus vs mohammed - 9 Temmuz 2006 03:48)
Yorum Kaynak Link : when the tigers broke free