• "film üzerine detaylı bir inceleme için şu adrese bakılabilir."




Facebook Yorumları
  • comment image

    adını abd-kanada sınırından alan, michael powell and emeric pressburger ekibinin az bilinen şaheserlerinden. denizaltıları batırılan bir grup nazi askerinin kanada üzerinden amerika'ya varıp görevlerini tamamlama sürecinde karşılaştıkları, kendi deyimleriyle sefahatten "içleri geçmiş", topluluklarla yaşadıkları deneyimlerin sınırda bir ince mizahla verildiği filmde, başrolleri paylaşan laurence olivier, leslie howard ve raymond massey, bu çıkış sırasıyla, neredeyse on beşer dakika gözüküyorlar (filmin süresi 2 saat). öyle ki, son yarım saate kadar son iki aktörü göremiyorsunuz, fakat bu süre onlara yetiyor; film bir anda iki gömlek yükselip teatral bir hava kazanıyor. eskimolar, fransızlar, alman göçmeni hutteriteler, kızılderililer, ingilizler ve kanadalılar sırasıyla nazilere insanlık adabı ve dersi veriyorlar; bu yolculuk sırasında görev bilincini sorgulayan bir nazi askeri ile de anti militarist mesaj pekiştiriliyor. kadroda adı ilk sırada yer alan leslie howard, perdede üzerine yapışan naif ve entelektüel kimliği ingiliz pasaportuyla sunarken; arka planda bir diğer tanıdık sima, the red shoes'un sahne direktörü, anton walbrook, alman asıllı hutterite topluluğunun lideri olarak, nefret karşıtı söylemiyle filmden rol çalıyor.

    1941 tarihli film, kronolojik sırada grand illusion'dan sonra gelse de, iki filmin gücü karşılaştırıldığında bu film ağır basıyor. ballad of a soldier'in uzun yolculuğu ve what did you do in the war, daddy'nin savaş karşıtı kara mizahı 49. paralelde birleşiyor; howard'ın ağzından aktarıldığı gibi "savaş gelip geçse de, sanat sonsuza kadar sürüyor." david lean'in kurgusunu üstlendiği filmi başyapıt olmaktan alıkoyan en büyük handikap, laurence olivier'in de içinde bulunduğu ilk 1 saatlik bölümün yavaş temposunun filmin su gibi akan ikinci yarısıyla uyumsuzluğu. bu bölüm kısaltılsa çok daha verimli bir eser ortaya çıkabilirmiş. ikinci saatin başında 114 kişilik nüfusuyla köy hayatının nimetlerini önümüze sunan hutterite cemiyetini, hemen ardından leslie howard ve raymond massey'in tek kişilik şovlarını izleyip, al capone'nin vergi suçundan yakalanmasını hatırlatan enfes bir aldatmaca ile, leziz bir final seyrediyorsunuz. öyle ki, film bittikten sonra dönüp göz ucuyla seyretmiş olduğum ilk bölümü baştan tekrar izledim. niyetlenenlerin aynı hatayı yapmayıp pürdikkat başına geçmeleri tavsiye edilir. şu da filmin künyesi. iyi seyirler.


    (kolombre - 3 Kasım 2013 14:55)

Yorum Kaynak Link : 49th parallel