Süre                : 1 Saat 52 dakika
Çıkış Tarihi     : 17 Ocak 2004 Cumartesi, Yapım Yılı : 2004
Türü                : Korku,Gizemli
Taglar             : ölüm,mesaj,astım,ses,hastane
Ülke                : Japon
Yapımcı          :  Kadokawa-Daiei Eiga K.K.
Yönetmen       : Takashi Miike (IMDB)(ekşi)
Senarist          : Yasushi Akimoto (IMDB)(ekşi),Minako Daira (IMDB),Alex Von David (IMDB)(ekşi)
Oyuncular      : Ko Shibasaki (IMDB)(ekşi), Joe Cappelletti (IMDB), Barbara Goodson (IMDB)(ekşi), Michael McConnohie (IMDB)(ekşi), Liam O'Brien (IMDB)(ekşi), Sam Riegel (IMDB)(ekşi), Stephanie Sheh (IMDB)(ekşi), Steve Staley (IMDB)(ekşi), Kim Strauss (IMDB)

Chakushin ari (~ Cevapsiz arama) ' Filminin Konusu :
Yumi ve arkadaşları bir gece dışarıda yemek yerken Yumi’nin arkadaşı Yoko’nun telefonuna cevapsız bir arama ve ardından da sesli bir mesaj gelir. Mesaj Yoko’nun kendi telefonundan gelmiştir fakat üç gün sonraya aittir. Mesajda Yoko 'Hayır, yağmur yağıyor' der ve ardından çığlık atar. Yoko’nun çok ciddiye almadığı bu olay Yumi’yi oldukça ürkütür çünkü okuldan bir arkadaşları daha birkaç gün önce boğularak ölmüştür. Tam üç gün sonra mesajın gönderilmiş olduğu saatte Yoko tren yoluna atlayarak intihar eder. Benzer bir cevapsız arama alan Kenji aynı şekilde kendi telefonundan kendi sesiyle gönderilmiş mesajın belirttiği saatte ölür. Olaylara tanık olan gençler korkmaya başlarlar fakat olup bitenle ilgili polisi ikna edemezler. Yumi’nin en yakın arkadaşı Natsumi de cevapsız arama sonucunda öldükten sonra, Yumi’nin telefonu çalmaya başlar.Bu andan sonra Yumi’nin yapabileceği çok fazla şey kalmamıştır, ya kendi ölümünü bekleyecek ya da kendisine inanan tek kişiyle, kardeşi boğulmuş olan Hiroshi ile, cevapsız aramaların başlangıcına ulaşmaya çalışacaktır.


  • "ring'in ripoff'u, "bu kadar olmaz"ı, ikizi, copy paste'i, control c control v'si, fotokopisi, "tıpış demiş burnundan düşmüş"ü... ayıp miike, olmamış valla."
  • "japonca çeviri yapacak altyazar kıtlığından dolayı divxine subtitle bulunması izlenmesinden daha çok geren film."
  • "tirsak sevgiliyle izlenildigi zaman mukemmel sonuc alinabilecek film."
  • "beş kişi oturup beraber izlediğimiz ve beşimizin de anlamadığı film."
  • "türkler yapmış olsa ödemeli arama olarak isimlendirilecek film"




Facebook Yorumları
  • comment image

    gerilmeye hazir ve nazir bekleyen izleyiciyi bile geremeyen film.

    bu sahane oldu, diye dusunup yerlerinde durmamis olacaklar ki on bolumden olusan bir dizisini bile cekmisler bu meredin.

    (bkz: ne zahmet ettiniz)


    (satine - 22 Ekim 2008 21:40)

  • comment image

    baş roldeki kızımız yumi'nin tek başına gerzek gibi gittiği, korkutucu hastane sahnelerinin dışında pek bir numarası olmayan japon korku filmi. the ring'in cep telefonlu versiyonu. bu japonlar niye huzur içinde ölüp göçmüyorlar öte tarafa, anlamak güç. illa bir kin ve lanet durumu oluyor.


    (lanetli cenin - 3 Mayıs 2012 15:06)

  • comment image

    takashi miike nin çekimleri sırasında gerçekten tedirgin oldum dediği film.
    cep telefonu fobisi yaratabilecek bir film.ringu nun cep versiyonu.

    telefon çalar ancak karşınızda duyduğunuz ses üç gün sonra başınıza geleceklerin sesidir yani kendi sesiniz.


    (kage - 15 Mart 2004 14:14)

  • comment image

    ring'in ripoff'u, "bu kadar olmaz"ı, ikizi, copy paste'i, control c control v'si, fotokopisi, "tıpış demiş burnundan düşmüş"ü... ayıp miike, olmamış valla.


    (yorb - 25 Temmuz 2004 03:50)

  • comment image

    video kasedi çıkarın yerine cep telefonunu koyun. tebrikler. eğer ring'i izlediyseniz para vermeden one missed call'u da izlemiş oldunuz. film ring'le aynı paralelde gidiyo diyecem ama o bile az, aynı doğrunun üstünde aynı yöne gidiyor. hatta ring'de peşinen gerilmiş olduğum için bu filmde gerilemedim bile. ama hakkını vermek lazım kızın hastanenin terkedilmiş bölümünde beyinsizce tek başına takıldığı sahneler güzeldi, hoştu. ama filminde geri kalanı boştu.


    (hallelujah - 29 Temmuz 2004 23:49)

  • comment image

    birisi ölmüştür. yaşayanların cesedini bulması ve ölüm sebebini ortaya çıkarması için onları öldürecek bir teknoloji geliştirir. aralarından biri ölmeyecek kadar zekidir, geriye doğru olayları takip eder, cesedi ya da kemiklerini bulur, ruhu huzura kavuşturur, film biter. buna japon korku sineması denir. ringu, karanlık sular ve cevapsız arama adlı bu film aynı şeyi anlatmaktadır. hatta göz'ü de bu kategoriye katabiliriz.
    istereniz siz de bu şablonu takip ederek japon korku filmi çekebilirsiniz. insanlar pisuvarda işerken aniden ölmeye başlarlar, meğerse bir anne kızını kubura düşürmüştür; ya da belirli bir marka kraker yiyenler ölmeye başlar çünkü o krakerleri üreten fabrikanın müdürünün kızı kraker kazanına düşüp ölmüştür. bu kişilerin ruhlarının huzura kavuşması için birilerinin ölmesi ve sırrı çözmesi gerekmektedir.
    ölünüzü yıkamaz, ruhuna yasin okutmaz, üstüne helva karmazsanız olur tabi böyle şeyler.


    (hebenneka - 8 Ağustos 2004 23:46)

  • comment image

    sonunda ne olmuştur, ne bitmiştir belirsiz kalan film. onca korkunun içinde yeşeren aşk tomurcukları komedyası yeniden işlenmiş ve filmin sonu da bu ve "herkes için ayrı bir gökyüzü vardır." teması ile sulandırılmış, hatta bir de casper eklenmiştir. ne fenadır. bizim ringu'dan beklentilerimiz vardı, uzakdoğu korku sineması yönünde. ancak bunu bilen uzakdoğulu kardeşlerimiz yedikleri haltı yenilemişler birazcık. korkmadık mı? altımıza ettik yeri geldi ancak sonu hevesimizi kursağımızda bıraktı. yine de görülmelidir kanımca.

    bu arada şu japonların "hee??" deyişleri beni benden aldı, buradan kucak dolusu öpücükler gönderiyorum.


    (jazzanova - 9 Ağustos 2004 00:24)

  • comment image

    her ne kadar fena halde ringu ve dark water'ı* anımsatsa da yine de özellikle son yarım saatiyle gayet sağlam korku duyguları yaşatabilen film. takeshi miike bu filmle bir yandan da cep telefonlarının aşırı kullanımı, televizyonlardaki bir takım tuhaf reality şovlar ve japon aile yaşamı üzerine de sıkı salvolar göndermiş.

    böyle bir filmde bile sinema salonunda cep telefonlarını kullanmaktan vazgeçmeyen*** saygıdeğer(!) sinema seyircileri için mikee'den bundan sonra, sinemada konuşan ve cep telefonu kullanan seyircilerin, koltukların altından fırlayan paslı demir kazıklar ile öldürüldüğü bir film de bekliyorum.


    (filmmaker - 14 Ağustos 2004 22:32)

  • comment image

    japonlar'ın hepsi birbirine benzediğinden ikinci yarıya kadar başrol oyuncusu kim, kim kimi öldürdü, kim kiminle nerede ne yapıyor, velhasıl kimin eli kimin cebinde bir türlü çözemediğim filmdir. kabul ediyorum, film yorumlama konusunda o kadar yetkin bir insan değilim, sinema kültürüm de o kadar film izlememe rağmen o denli gelişmiş değildir. ama hayır, bu kadar japon da tek bir film için fazla*
    gelelim diğer mevzuya; efendim, sinemaya gittik arkadaşlarla, telefonumu sessize aldım ve 2-3 kere de kontrol ettim bunu. lakin filmin yaklaşık ilk saatinin sonlarına doğru borazan gibi ötmeye başladı. işin utanma boyutunu geçtim, inceden ödüm patladı afedersiniz. meğer alarm kurmuşum o saate birşeyi hatırlamak için. eh fena da olmadı, ölümü hatırladım...
    film hakkında yorum yapmak gerekirse tek söyleyebileceğim şu olur; "bu nasıl film anasını satayım yürüyün gidelim hoyda breh" diye bir nida yükselirse beraber olduğunuz birisinden, ona muhakkak deyin ki "bak trojan gitmeyin dediydi, işten anlamıyor olsa da bi şans verelim garibana, oturalım hatrına".


    (trojan - 16 Ağustos 2004 22:11)

  • comment image

    filmde her ne kadar profesyonelce çekilmiş sahneler olsa da dublajı "şokoko mokoko küveci ökete" "eke mikö şinöfeni moto" gibisinden japon nidalarından mürekkep olduğundan konsantre olmak imkansız efendim. hayır britanya'nın köpeği olmak istemem elbet ama kamikaze pilotu hiç değilim.


    (trojan - 16 Ağustos 2004 22:18)

  • comment image

    gece tek başına izlenmemesi gerekenler kategorisinde bir japon filmi. bir korku filminde olabilecek bütün klişeler kullanıldığı halde umulmadık anlarda insanı koltuktan sıçratmayı başarabiliyor. japoncaya artık kulağımız alıştı, ancak oyuncuların yüzlerinin birbirine çok benzemesi, eğer kurgu da biraz karışıksa insanı yoruyor. yine de japonların hakkını vermek gerekir, hayalet öykülerinde çok başarılılar.


    (orchant - 21 Eylül 2004 11:47)

  • comment image

    özellikle ölüm sahnelerinde tutarsızlıklar gösteren, derdini izleyiciye anlatamayan bir film. her yönetmen basit bir konuyu karışık kurgulu bir filme çevirebilir lakin aslolan bu kurguyu izleyicinin de çözebileceği bir hale getirmektir. sinir bozucu -tırstırıcı yahut dikkat çekici değil- bir cep telefonu melodisi, birbirine benzeyen japonlar, samimiyetsiz duran medya eleştirisi, çözülmeye müsait olmayan karışık bir kurgu... sonuçta bir şeye benzemeyen, bitse de gitsek dedirten bir korku/gerilim filmi çıkmış ortaya. son sahnesiyle sanki bir mesaj da verilmeye çalışılmış fakat ben şahsen alamadım mesajı. alan beri gelsin.


    (sucuklarlapisirmekseniyumurtayapamazki - 13 Kasım 2004 21:38)

  • comment image

    yumi ve arkadaşları bir gece dışarda yemeğe çıkarlar.. arkadaşı yoko'nun telefonu çalar, -nedense bu japon filmlerinde oyuncuların tepkilerinin hantallığı bi ağırdan alışları, bi monotonca hareket etmeleri yok mu, oturduğum yerde çıldırıyorum ben izlerken- hatun wc den sallana sallana çıkıp açana kadar kapanır. arayan numara kendi numarasıdır.. bir de sesli msj vardır... msj da yoko'nun kendi telefonundan gelmiştir ve 3 gün sonraki tarihe ve falanca saate aittir.. mesajda yumi (ya da başka biri hatırlamıyorum) "hayır, yağmur yağıyor" der.. karşıdan yoko'nun waaaaahhhh (biraz komik de görünse, altyazılarda çığlıkları da çevirmişler türkçeye) sesi duyulur.. 3 gün sonra o tarih geldiğinde, deja vu söz konusudur ve msj'daki sesler ayni ile vaki olur*.. yoko kızımızın tren yoluna atlayarak intihar ettiğini görür seyirci..

    bu tür cevapsız aramaların kökü kurumaz maalesef.. ve olaylar gelişir...


    (holy diver - 16 Kasım 2004 08:01)

  • comment image

    filmin ana teması olan garip cep telefonu melodisini kendi telefonunuza yuklemeniz durumunda zaman zaman kendi basınıza da tırsabilirsiniz. melodi, sadeligi ve tonları acısından urpertici.

    hatta bunu filmi izlemeden once yapar; bir de film sırasında caldırırsanız izleyici kitlesinin onemli bir yuzdesinin popolarını tavana vurdurursunuz.

    ilgili olarak (bkz: #5156346)


    (nemesis - 27 Kasım 2004 18:01)

  • comment image

    japon korku sinemasının başarıdan son derece uzak bir örneği. belki bu sefer farklı bir olay görürüm diye oturdum izledim ama yok: gene aynı uzun saçlı tavandan sarkan bir sarı beniz, aynı slow-motion break dance tarzı hareketler. teknolojiden soğuttu bu japon korku sineması beni. ringu'da televizyon'dan, jian gui'de retina transplantasyonundan, bunda da cep telefonundan. bir sonraki adım nedir ? bilgisayarımıza sızan bir ruhun msn messenger'ımıza musallat olup saadet zinciri şeklinde kurban seçmesi mi ?

    herneyse işte, konu ju-on, ringu ,jian gui'den hiç farklı değil; belasını arayan çekik gözlü illet bir ruh..

    tamam ses efeklerini çok iyi yapıyorsunuz, hop oturup hop kalkıyoruz koltuğumuzdan, ama be adamlar bir yenilik getirin şu ruh konseptinize. her huzursuz ruh saçlarını önüne doğru tarayıp, reptil edası ile üzerimize üzerimize gelmesin.

    japonların sakin mizacı, uzata uzata konuşması ve her evde ayakkabı çıkartmaları da ayrı bir gerilim yaratıyor insan bünyesinde. rutin hayatında çıkart ayakkabılarını, geleneklerine falan saygı göster ama peşinde bir ruh varken uğraşma o ayakkabılarınla. hiç şüphem yok ki japonya'da hırsızlar bile soyacakları eve girerken ayakkabılarını çıkarıyor.

    bir de filmin sonunda basic instict'ten apartılmış öyle absürd bir sahne var ki, püskürtmelisinden bir kahkaha için herkesin bunu görmesi gerek.


    (polyethylene - 2 Mart 2005 20:25)

Yorum Kaynak Link : chakushin ari